"Testosteron" sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster
"Testosteron" sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster

18 Kasım 2015 Çarşamba

Şâir ve kuyumcu Hilmi Bulunmaz: "Gündüz kapitalist, gece sosyalistim!"



Kaynak: mojnovisad.com / Fotoğraf: Aleksandar Jovanovic


Poeta i zlatar Hilmi Bulunmaz: Danju kapitalista, noću socijalista

Şâir ve kuyumculuk Hilmi Bulunmaz: Gündüz kapitalistler, sosyalistler gece

Mücevher ve Saatler "Shine", altın ve elmas süs eşyaları ile muhteşem bir sergi alanı yeni tamamlanan Sergisi, aynı zamanda Türk aile şirketi "Bulunmaz" küçük bir standı vardı. İçinde her zaman dönmek için değerli metaller ve elmas işleme için bu altın tüccarlar ve araçlar diğer katılımcılar, sanat ve Novi Sad aşk için onların tutku, öne neler.
Eşi Fikrije laptop için çalışırken Hilmi nasıl taşlama ekipmanı çalıştırma müşterilerin gösterir. Çift Bulunmaz on yıl önce fuar için Novi Sad ilk kez geldi ve o zamandan beri düzenli olarak geldi. Hilmi o Voyvodina başkenti sevindi söyledi.
- Şehir harika görünüyor ve o insanlar. Hiçbir büyük kalabalık ve bana göre İstanbul'daki olduğunu hatırlatan Belgrad'da araba bir sürü var. Iş fuarı Zmaj Jovina Street gezintiye ve "Mozart" kahve var ne zaman. Genellikle dinlemeyi seviyorum sokak müzisyenleri, özellikle bizim sevgili baba ve oğul oynayan binaların çevresinde bazen onlarla İngilizce konuşmak, birlikte gerçekleştirin. Eşim mesleği bir mimar ve fotoğraf çok bu Orta Avrupa cazibesi vardır Novi Sad merkezi yapmıştır. Öykü Hilmi Bulunmaz - Ben katedral görünümünü ve şehir Kütüphane tarafından hayran değilim.
Cep telefonu Bayan Bulunmaz gösterir imgelerle dolu nasıl bina ve Katolik ve Ortodoks kiliseleri ve tiyatro gibi birçok turistik, iç. Hilmi ailesi 400 yıl önce Mısır'dan Türkiye'ye taşındı ve bir asırdan fazla başlatılan bir kuyumcu ile bir aile şirketi olduğunu söyledi. Fuar standı üzerinde umudu şirketi Açılış iki erkek ve bir adam gösteren 1914 fotoğraf gösterir.
- Bu benim seçildi hangi dedem Hilmi, ve bu oğlum adını aldığı babam Kemal Türkler erkekler genellikle dedesi adını olmasıdır. Resimde üçüncü kişi kuzeni. O olduğu gibi babasından bu işi miras ve babasından miras. Bugün oğlum üç fakülte mezunu ve birkaç yabancı dil bilen ve biz 150 ülkede şubeleri var çünkü işi alınan büyük ölçüde, iki çocuğum var. O 32 yıl vardır ve o hala torun yok ki şu anda onun çalışmalarını tamamlayarak bir kızı evlendi - Omeh ile Hilmi yüzünde diyor.
Ancak bu Türk kuyumcu Bu fırsat sadece para olduğunu söyler ve onun gerçek aşkı kültürü, özellikle şiir ve oyunculuk söyledi.
- İstanbul'da, bizim kendi tiyatro var. Ben bir aktör ve bir şair ve senarist olarak kendimi görüyorum. Ben kendi iş gerçekten yapmak seviyorum finanse etmek mümkün olmaz yok ve sanat. Ben sık sık şaka yollu ben kapitalistlerin gün içinde olduğumu söylüyorlar, ve gece düştüğünde ben kalbinde bir sosyalist oldu. Diplomatik hizmet iken Birkaç yıl önce, ben bir araya geldi ve ünlü yazar Duşan Kovaçeviç var. Onunla konuşurken ben Novi Sad bitmiş onun çalışmalarının bir kısmının öğrendim ve bu beni çok mutlu etti. O zamandan beri birkaç yıl önce İstanbul'da ziyaret etti bile bana, arkadaşlarım var. Novi Sad üç tiyatro vardır ve büyüleyici, tüm iç ve dış onları fotoğrafladı. Her zaman bir şey anlamıyorum, ancak bir gösteriye gitmek, ama ben izlemek keyfini çıkarın. Seni ve burada kalırken de ziyaret Macar tiyatro "BenAkiba" yapın. Hilmi dedi - Ben senin çokkültürlülük olduğunu keyfini çıkarın.
Zengin ve başarılı olsa da, bizim muhatap o ilkokulu bitiremedi söyledi. Iş her zaman en iyi gitmez ve elli yıl önce Bulunmaz ailesi zayıftı. Bu Hilmi okulu gibi değildi aslında yardımcı oldu. O, Türk toplumu üniformalı askeri ile çok takıntılı olduğunu iddia ediyor.
- Ben bir bankta oturup ve önümde oğlan ipler izlemek ve bana o disiplini rahatsız etmek gibi değildi. Ancak, eğitimin sona ermesi öğrenim gören etmesine engel olmadı. Hep çok şey okudum ve zaman ofset, ve ben yazmaya bayılırım. Bu geri şehre getiriyor. Ben o bana ilham veriyor, akar suyun nehir kokusu ve izlemek için, Tuna Nehri kıyısında aşağı gitmek seviyorum. Bundan sonra otel odama geri dönüp ben şarkı yazma. Novi Sad bana şair ilham, şiirsel vardır.
Aile üyeleri Bulunmaz sık sık dünya seyahat, birçok şehir güzel ve kendi çocukları arasında seçim gibi olurdu çünkü onlar bir tek değil ki, ama ne biz biliyoruz Novi Sad dönüş her Kasım olduğunu.
Onuncu yılın Goldsmith

Hilmi Bulunmaz hakkında bilgi tiyatro yönetmeni ve yazar olarak sunulan Vikipedi, bulunabilir. Biyografi 1955 yılında doğdu bir adamın heyecan verici yaşam söyler, on kuyumcular çalışmaya başladı ve kimin haksız 1980 yılında Türkiye'de bir askeri darbe sonrası hapiste 57 gün geçirdi.
YouTube'da Novi Sad put görüntüleri

YouTube yazdıysanız "Sad Hilmi Bulunmaz Novi" Bu Türk sanatçı ve kuyumcu çevrimiçi kaydedilir ve yayınlanan Voyvodina başkenti daha fazla video görünür. Klipler vurgu eklemek, çok dilli, çerçeveler katedral ve sokak müzisyenleri gemide gökkuşağı kaplumbağaları yakın plan Tuna Parkı'na Gençlik Tiyatrosu'nda oynanan "testosteron", yanı sıra sahnelerin bir parçası olan City Hall, bulunabilir.

***

OYUN'un notu: Bu metin "Google Translate" aracılığıyla çevrilmiştir!

17 Ağustos 2014 Pazar

Bulunmaz'a karşı TEB kaşeli İFTİRA mütalaâsı yazanın arkadaşı Sibel!

Sibel Arslan Yeşilay
30 Aralık 2008

Ben Melih beyin yazısını ’tiyatro eleştirisi’ kapsamında değerlendirmiyorum ve zaten öyle olmadığı da apaçık. Bu yüzden eleştiri yazısı olmayan bir yazıyı eleştiri olarak değerlendirip cevap yazmak gibi bir düşüncem de yok. Oyun Atölyesi’ne ve - yönetmen yerine ’tiyatro yöneticisi’ dendiğinden de anlaşılacağı üzere-Kemal Aydoğan’a saldırma amacıyla kaleme alındığı açık bir yazı. Eğer birine saldırmak isterseniz oyun seçiminden başlar, uzunca ansiklopedik bilgi sıralar, sonra kime istiyorsanız sırasıyla ona saldırırsınız. Tabii bütün bunlar bir yazıyı tiyatro eleştirisi yapmaya yetmez. Ne yazık ki yazdıklarını yayınlatacak bir sanal ortam bulduğu anda herkes kendini eleştirmen, yazar vs. sanabiliyor, ne de olsa ’sanal’ bir ortam bu.

Ben genellikle ’izleyici yorumları/ görüşleri’ başlığı yerine "eleştiri" başlığı altında her isteyenin kalem oynattığı bitmek tükenmek bilmez uzunluktaki yazıları okumuyorum. Ama çok severek izlediğim ve sezonun önemli yapımlarından biri olan "Testosteron" hakkında ard niyetle yazılan bu yazıya cevap vermekten de kendimi alamadım. Asıl sorun sanal ortamda isteyenin istediğini futürsuzca saldırması ve bunu ’eleştiri’ vs. kisvesi altında yapabilmesine hazır ortamların sunulması.

Testosteron ekibini çok başarılı bir yapıma imza attıkları için bir kez daha kutluyorum. 

Lütfen tıklayınız: "Oyun Atölyesi - Testosteron: Soytarılar Panayırı"

24 Kasım 2013 Pazar

Bengi Günay'ın Melih Anık'a yönelttiği sözler "hakaret ve iftira" içeriyor!

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin eskimiş sahne tasarımcısı 
Bengi Günay, Melih Anık'a yönelttiği "HAKARET VE İFTİRA" sözlerinin onda birini bana yöneltmiş olsaydı, şu ânda kendisine hem "KAMU DÂVÂSI" ve hem de "MANEVÎ TAZMİNAT DÂVÂSI" açar, 200.000,00 TL'lik dâvâyı kazanır ve parayı emekçi halka ve tüyü bitmemiş yetime çatır çatır dağıtırdım!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Bengi Günay
1 Ocak 2009 

Mert Demirel size binlerce teşekkür ederiz. Melih Anık'ın açık açık söylemeye cesaret edemediği şeyi siz bir paragrafta özetleyivermişsiniz. Melih Anık'ın kıvrandığı, bir o yana bir bu yana salınıp da gerçek kimliğinin ifşa etmeyi beceremediği o içinize dert olmuş şeyi Kemal Aydoğan'ı pek güzel tarif etmişsin. Hayat lunapark gibi, soytarısı da var, şarlatanı da var dalkavuğu da var. Melih Anık kılığını değiştirir birden Mert Demirel olur, husumet yazısı tiyatro eleştirisine dönüşür, klik dedikoduları "nutku tutulan" yazı malzemesine dönüştürülür. Teşekkür ederiz Mert Demirel, binlerce teşekkür, yüz binlerce teşekkür. Aslını beyan eden bu netlikte bir başka yazı olamazdı bu konuda galiba. Şarlatanlar kulübesininin o bir oda zavallı mekanını bize gösterdiğiniz için teşekkürler Mert Demirel. Sizi seyretmek "Testosteron" oyununu izlemekten çok daha eğlenceliymiş. Siz bayağı Şarlatanlar Kumpanyası kurmuşsunuz, o kimlikten o kimliğe turne yapan. Bize bu eğlenceyi, bu seyri, bu farkındalığı yarattığınız için size M., size M. ve size M. yani bu sayfada maharetlerini sergileyen tüm siz M.lere sonsuz teşekkür ederiz. Haydi bakalım sahne! Oyun başlıyor.

Bengi Günay
Sahne tasarımcısı

(Kaynak: Tiyatro Dünyası)

22 Kasım 2013 Cuma

Meta estetiğine secde edenlerin filmi "ERKEK TARAFI"nı izlemiyoruz!...

Türkiye'de film izlemek hiç hoşuma gitmediği gibi "ERKEK TARAFI" benzeri halk karşıtı filmleri asla izlemiyorum! "Testosteron" adlı oyunu izleyip okuduğumda, bu oyunun insan doğasına aykırı yapısı olduğunu ve baştan aşağı küfürlerle bezenmişliğini fark etmiştim! LİNÇÇİ Oyun Atölyesi yapımı bu oyun, insan beynini iki bacak arasına indirgemiş bir oyun olduğu için, izler izlemez eleştirilerime muhatap olmuştu... Şimdi, bunca zaman sonra, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin yumurtasından çıkan civciv Moda Sahnesi oyuncularının da içinde bulunduğu acemi ordusu, "Testosteron" oyunundan bir film çıkarmışlar! Oyununa bak filmini al? 

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

6 Kasım 2013 Çarşamba

'Temiz Tiyatro' palavrasıyla İFTİRA atan Genco Erkal nasıl konuşabilir?


Genco Erkal Behzat Ç izledim. Seyirci bir tek küfürlere güldü. Inanır mısınız a..na ko....m dedikçe en çok gülen genç kızlardı. Ne iştir bu çözemedim Küfürün müşteri getirdiğini bilip kullanan filmcilere mi kızayım, genç kızların tepkilerine mi üzüleyim? Bu küfürler de kadına saldırı dimi?

Melih AnıkGenco Erkal Behzat Ç. filmindeki küfürlere en çok kadınların güldüklerinden yakınmış. Kemal Aydoğan'ın Testosteron'u için ben de itiraz ettim KA'nın arkadaşlarından okumadığım hakaret kalmadı. KA bir de "kadınlar matinesi" yaptı. 2 seans  sürdürebildi. Şimdi o ekip Moda Sahnesi'nde bir arada.. O gün susanlar ya da o hakaretlere katılmak için koşturanlar bugün Moda Sahnesi'nin alkışçıları... Bazıları da "temiz tiyatro" iddiasında.. Gülünç...

Hilmi Bulunmaz - Ben, küfrün her türlüsüne karşı çıkabilen bir kişi olarak, somut kişilere karşı küfür kastıyla hareket etmeyerek, sanal kişi olmanın verdiği "özgürlük" olanağından yararlanıp, bana pustluk yapan Burak Caney'e "OROSPU ÇOCUĞU" demiştim. Asla pişman değilim. Burak Caney'e "OROSPU ÇOCUĞU" demeye devam ediyorum hâlâ! 

Ben küfrün her türlüsüne karşı çıkabilen bir kişi olduğum için LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin sahibi, Kemal Aydoğan'ın eski patronu Nihat Haluk Bilginer'in "Oyuncuların çoğu YAVŞAKtır genellikle..." küfrüne karşı çıkmıştım... Tüm oyunculara "YAVŞAK" diyen Bilginer'e "YAVŞAK" dediğim için iki yıl hapisle yargılanıp, paraya dönüştürülmeyen hapis cezası aldım. Tüm opera oyuncularına, tüm sinema oyuncularına, tüm televizyon oyuncularına, tüm tiyatro oyuncularına "YAVŞAK" diyerek küfreden bir karakter karşısında susarak oturacak kadar ahlâk yoksunu biri olmadığım için susmak yerine iki yıl hapsi göze aldım. Yine alırım... 

LİNÇÇİ Kemal Aydoğan'ın yönettiği "Testosteron" oyununu izlerken, 
"AMINA KOYAYIM, AMINA KOYAYIM, AMINA KOYAYIM" sözlerinden nefret ettiğim için bu iğrenç oyunu oynayan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'ni, "hayat boyu" hedef tahtasının "12" yazan kırmızı noktasına yerleştirerek, sürekli olarak oraya vurmaya başladım. Pişman değilim... 

Bütün bunlar oluyorken, Genco Erkal hangi cephede yer aldı? Büktel'le bana karşı düzenlenmiş "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" örgütü içinde yer aldı... Bu örgütün ruhanî liderliğini yaptı. Peki, şimdi ne yapıyor? Küfürden yakınıyor. İnandırıcı mı?... Asla ve kesinlikle inandırıcı değil... Genco Erkal, şimdi sanatsal mevta oldu...

***

Ayrıca bakınız:

63.000 TL 'çanak yalayan' LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin oyunu çok küfürlü!

23 Eylül 2013 Pazartesi

TEB KAŞELİ İFTİRA MÜTALÂACISI Üstün Akmen, testosterona takmış!

Üstün Akmen TİYATRO ELEŞTİRİSİ CİNSLER ARASI İLİŞKİLERDE SOSYOLOJİK BİR DERS: "TESTOSTERON" 
www.tiyatronline.com/yazarlar/21/ustun-akmen-ucuncu-zil

Hilmi Bulunmaz - Bugün farkına vardım; "TEB KAŞELİ İFTİRA MÜTALÂASI", sadece İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı'na sunulmamış, aynı zamanda, oradan önce, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı'na sunulmuş... Oysa, "6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU" gereği, dâvâcı LİNÇÇİ Ömer Faruk Kurhan, "TEB KAŞELİ İFTİRA MÜTALÂASI" metnini bana da postalamak zorundaydı. Benim anımsadığıma, benim bilgidiğime göre, "TEB KAŞELİ İFTİRA MÜTALÂASI" bana gelmedi... Bu nedenle, aynı suçlamayla İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde "BERAAT" etmeme karşın İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde mahkûm oldum. Anladığım kadarıyla, bu iğrençliğin müsebbibi "İFTİRACI VE LİNÇÇİ" Üstün Akmen. İki elim yakasından asla düşmeyecek!... Her şeye (olağanüstü küçük bir olasılık olmasına) karşın, "TEB KAŞELİ İFTİRA MÜTALÂASI" bana ulaştıysa, taraflardan özür dilerim. Ne var ki, birkaç gün sonra, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı ile görüşerek, bu durumu netleştireceğim!... Bundan sonraki hukukî mücadelemin ne kadar sertleşeceğini ben bile tahmin edemiyorum!...

20 Eylül 2013 Cuma

habervaktim tiyatro sözcüğünü olumsuz haberlerine manşet yapabiliyor!

Biz, tiyatro sözcüğünün içerdiği güncel kavramın olumsuz bir biçimde anılabileceğini bilsek de, tiyatro esnafı tarafından örselenen bu sanatın yıpranmaması için, elimizden gelen her türlü mücadeleyi verebiliyoruz. 

Biz, sadece gücümüzün yetebileceğini sandığımız herhangi bir gazeteyi değil de, bütün gazeteleri eleştirme hakkına sahibiz. Örnekse, LİNÇÇİ Orhan Aydın, gücünün BİRGün Gazetesi'ne yetebileceği hesabıyla, bu gazeteye yüklenirken, son birkaç gündür de tiyatro sözcüğünü olumsuz haberlerine manşet yapabilen Yeni Akit Gazetesi, bu gazetenin İnternet devamı www.habervaktim.com sitesine karşı çıtını bile hiç çıkaramıyor.


Biz, SANSÜRCÜ BİRGün Gazetesi'ne karşı çıktığımız gibi, Yeni Akit Gazetesi'ne de, tiyatro sözcüğünü olumsuz haberlerine manşet yapma alışkanlığını sürdürdüğü müddetçe ciddî eleştirilerimizi gündemden hiç eksik etmeyeceğiz. Biz, korkak politika yerine, yiğit politika yapıyoruz...


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***

Ayrıca bakınız:

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin Piçi Moda Sahnesi'nin yeni altı ince tweet'i!...

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin "komünist"i LİNÇÇİ Orhan bin kez küfür etmiş!


LİNÇÇİ Orhan Aydın, Bulunmaz'ı SANSÜR eden BİRGün'e de sardırdı!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz şu başlık nedeniyle Yeni Akit'i kınadı

BİRGün'e sardıran LİNÇÇİ Orhan Aydın, Yeni Akit'e de sardıracak mı?!

Toplumu kirleten Testosteron saçmalığı zehir saçmayı sürdürüyor hâlâ!

19 Eylül 2013 Perşembe

Toplumu kirleten Testosteron saçmalığı zehir saçmayı sürdürüyor hâlâ!

Orhan AydınSezonun ilk buluşması...TESTOSTERON  hazır..ilk oyunlar 30 Eylül İZMİR 1 Ekim MUĞLA 2 Ekim FETHİYE.. pic.twitter.com/CO9sLyXVaF

Hilmi Bulunmaz - LİNÇÇİ Orhancığım, sen nasıl bir komünistsin?! "Testosteron" oyununu ilk sahneye koyanın LİNÇÇİ Kemal Aydoğan olduğunu biliyorsun... Bu oyunun oynanması için ondan izin alındı mı? Sen, hiçbir bilimsel temele dayandırmadan üfürdüğün yazılarla, sözüm ona kapitalizme saldırıp duruyorken, "Oyuncuların çoğu YAVŞAKtır genellikle..." kem sözüyle ünlü bir patronun yanında çalışmaktan çok mu memnunsun? Sosyalist bir sanatçıyı 2 yıl hapiste çürütmek isteyen kapitalist bir Shakespeare Çocuğu olan Nihat Haluk Bilginer'den maaş almak nasıl bir duygu? Komünist toplumu patronlarla mı kuracaksın?!

1 Ağustos 2013 Perşembe

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nde boğazına kılçık kaçan Moda Sahnesi tıksırdı

Kemal Aydoğan ‏- Erkek tarafı nam- ı diğer Testosteron. pic.twitter.com/nQ5qYyScI3

Mehmet Bozkır- Filmin de bir versiyonu daha çıkmasa bari..

Kemal Aydoğan ‏- Artık burada dursa dursa iyi olur degil mi:-)

Orhan Soylu ‏- Sahnede Kemal Aydoğan, perdede İlksen Başarır. Daha da türevleri türeyemez bence. Orada durur. Durmalı. Kadrodan bahsetmedim bile.

16 Mayıs 2013 Perşembe

Biz korsan olmadığımız için Melih Anık'ın yazısını 150 sözcükle sunduk

Oyun'un notu: Tiyatro yazarı Melih Anık, yazılarından yalnızca 150 sözcüklük bir alıntı yapılabilmesine izin verdiği için, 150'nci sözcükten sonrasını okumak isteyen okurlarımız, en aşağıdaki linki tıklayabilirler!

***

Üstün Akmen'in Zorlama Açıklaması ve LİONS Tiyatro Ödülleri (2)

Melih Anık
16 Mayıs 2013

Biri bana "twitter"dan şöyle yazmış:

"Sumru Yavrucuk'a olan anlaşılmaz meyliniz Üstün Akmen'in yazısını hiç anlamamanıza daha doğrusu anlamazlıktan gelmenize sebep olmuş. Özellikle görmezden gelinen iyi oyunculara da şans verilmek istenmiş. Sumru tek iyi oyuncu değil anlayacağınız. Bir tiyatrocu olarak bunu sizin daha iyi bilmeniz gerekirdi."

Anladım ki "anlatamamışım". Ben bazen "terbiyeli olmak" adına öyle derim. Oysa görmezden gelen, anlamak istemeyen bazıları  daha ağır sözleri hak ediyor doğrusu. Benim günlerdir "Sumru Yavrucuk Olayı" diye anlatmaya çalıştığım olay, Sumru Yavrucuk’un kişiliği, oyunu, oyunculuğu ile ilgili değil. Bu nedenle bir "Sumru Yavrucuk meyli"nden bahsedilemez. Ülkemde "Sumru Yavrucuk kadar iyi oyuncular var" ne mutlu ki. Ben "tiyatrocu" sayılmam. Şu "Üstün Akmen'i hiç anlamamak daha doğrusu anlamazlıktan gelme" meselesi var ya işte orada duralım.

Üstün Akmen "zorunlu bir açıklama" yaptı. Aslını isterseniz bir yazı yazacaktı. "Zorlandığı" açıklamasında  üstü kapalı olarak bana ve  Nedim Saban'a "ortak olarak paylaşılmak üzere" hakaretler etti. "Cahil, terbiyesiz ve ahlâksız" dedi. (Herkes öyle anladı.

(Kaynak: Dokunuş)

***

Ayrıca bakınız:


Bütün yazdıklarını okuduğumuz, bütün yazılarına ilgi duyduğumuz ve hemen hemen bütün yazılarını yayınladığımız yazar Melih Anık'ın yeni yazılarını Melih Anık'ın yazarlık hakkına gösterdiğimiz duyarlılık nedeniyle, bundan böyle, olduğu gibi yayınlamayacağız!

Yazar Melih Anık tiyatro lunaparkındaki dönme dolapları sezdiriyor

Yeni yönetmeliği unutup sezona başlayan 2012 model Engin Alkan

Melih Anık, doğru bildikleri doğrultusunda doğru sözler söylüyor!

MeliAnık eleştirilerini nesnel ölçütlere yaslanarak yapmak istiyor!

Tuncay Özinel, hem LİNÇÇİ ve hem de pespaye oyunlar yazıyor!

Bağımsız tiyatro yazarı Melih Anık, eski LİNÇÇİ, yeni KORSAN Bilal Akar için, kendi doğrularına dayanarak diyor ki: "Bilal Akar yazılarını beğenerek okuduğum bir yazar. Yazıyı okuyunca gördüm ki Bilal, düzgün Türkçesi ve ifadesi ile düzeyli bir cevap yazmış ve saptadığım hususlarla ilgili olarak beni doğruluyordu."


Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, gayet net, oldukça önemli tiyatral tespitler içeren Melih Anık'ın aşağıdaki yazısını yeniden okuyunca aynen şöyle söyledi: "Tiyatro izleyicisine entelektüel mobbing uygulayan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin ipliğini pazara çıkaran önemli kişilerinden biri de Melih Anık olduğunu bildiğim için, 'Testosteron - Bir Yoruma Cevap - Bengi Günay' yazısını iki yıl sonra yeniden gündeme getirdik!"

Tiyatrodan hiçbir çıkar gözetmeyen Anık "Ölüleri Gömün"ü yazdı!

1990 - 91 tiyatro mevsiminde Ali Taygun yönetiminde İstanbul Şehir Tiyatroları'nda oynanmış "Theope" adlı oyunla "Yönetmen Tiyatrosu'na Karşı" (asparagas tiyatroya karşı) eleştiri kitabının (da) yazarı Coşkun Büktel, çevirisini yaptığı ve İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Şakir Gürzumar tarafından yönetilip, yaklaşık olarak üç yıldır oynanan "Ölüleri Gömün" oyununu "Düşünceler" adlı İnternet sitesinde iki yıl önce eleştiren Melih Anık'ı, "facebook bataklığı"nda iki yıl sonra eleştirmekle birlikte yanıtladı da!

LİNÇÇİ kişilerden uzak duran Melih Anık'ın düşündürücü sohbeti!

Gayet sabırlı bir karaktere sahip olan tiyatro yazarı Melih Anık, timsah terbiyecisi olsaydı, şimdiye dek bütün timsahları terbiye edebilecek bir başarıya imza atacak güce sahip olabilirdi; ancak, Türk tiyatrosundaki cahilleri terbiye etmekte çok çok zorlanıyor!

Yazar Melih Anık, tiyatro dünyasına diplomatik bir dil kazandırıyor!

LİNÇÇİ tiyatro eleştirmenleri kabız olurken Melih Anık hep yazıyor!

Biz, Melih Anık'ın yazılarının, kendisinin isteği doğrultusunda 150 sözcüklük bölümünü yayınlarken, "Samimi ol ciğerimi ye" başlıklı "site", Anık'ın bugün (28 Kasım 2012) yazdığı "Tiyatro 'Deneme Tahtası' Değildir" başlıklı yazısını aynen olduğu gibi yayınlamış!

Anık, kendisine yıllar önce hakaret etmek için "BİR ZAMANLAR OYUN ATÖLYESİ'NİN 'TETİKÇİSİ' OLAN" Fırat Tanış'ı unutmadı!


Melih Anık, hatır gönül için değil, tiyatro ölçütleriyle yazı yazıyor!

Melih Anık, hatır gönül için değil, tiyatro ölçütleriyle yazı yazıyor! 


Melih Anık, adlarını anıp Kemâl Başar'la Erbil Göktaş'a ders verdi!


Melih Anık, örgütçü değil, bildirici İŞTİSAN'a gündüz dersleri verdi!

Melih Anık, yıkama-yağlama yerine nesnel değerlendirme yapıyor!


Hakaret, LİNÇ ve küfrün estiği tiyatroda Melih Anık özür bekliyor...

Melih Anık'a HAKARET eden Dilek, LİNÇÇİ Dilek TEKİNTAŞ mı?!


Melih Anık LİNÇÇİ Dilek Tekintaş'ı eleştirirken samimî davranıyor!

LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... editörü SANSÜRCÜ BİRGün yazarı Saban...

Erbil Göktaş, Feridun Çetinkaya, Üstün Akmen, Anık'a yanıt veremedi!


LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Melih Anık'ın yapıtına korsanca el koymuş...

9 Mayıs 2013 Perşembe

Melih Anık, "Testosteron"u eleştirdiği için bir dayak yemediği kalmıştı!...

Melih AnıkBugünlerde mesleki bir merakla Moda Sahnesi'nin fizibilite raporunu incelemek istiyorum. Bir milyon harcandığı söyleniyor da..

Barış Yaman - Melih Bey, sizi bilgilendirmek için tiyatromuza davet ediyoruz. Bilgilendikten sonra belki bir yardımınız dokunur. (gişe Barış)


***


Oyun'un notu: Oyun Atölyesi'nin düzeysiz oyunu "Testosteron"u eleştirdiği için âdeta LİNÇ edilmek istenen Melih Anık'a, o zamanlar Oyun Atölyesi'nde gişecilik yapan Barış Yaman, yumuşak davranmıştı:


Barış Yaman
Gişe Sorumlusu
29 Aralık 2008

Melih Anık seni çok seviyorum... Duyuyor musun? Melih Anık aslında iyi de çevresi kötü...

(Kaynak: Tiyatro Dünyası)

14 Nisan 2013 Pazar

Berfin Yayınları Sahibi İsmet Arslan yönetimindeki kültür dergisi Berfin Bahar, mütevazı (alçak gönüllü) yapısını, mütevazi (birbirine paralel olan) olmadan, kapitalizmle uzlaşmamaya gayret ederek sürdürüyor!...

İçeriğinin tümüne kefil olmasam, şiirlerinin çoğunu beğenmesem de, (yöneticisi İsmet Arslan'ın inatçı kişiliğiyle yayınladığı) Berfin Bahar Dergisi'nin bunca yıldır yayınını sürdürmesine şapka çıkarıyorum!...

Tiyatro sanatına bîhaber olarak yaklaşan Berfin Bahar'da yayınlanmış tiyatro yazılarının hemen hemen hepsinden nefret ediyorum... Estetik bilinci gelişmemiş kişilerce yazılan tiyatro yazılarına zaman zaman yol vererek, "tiyatro kirliliği" oluşturan Berfin Bahar Kurucusu Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve de "her türlü hamalı" İsmet Arslan'la çok yakın olmamıza karşın, dergisinde yayınladığı dezestetik tiyatro yazıları nedeniyle, yumuşak tonda bile olsa tartışabiliyoruz hâlâ.


Derya Kızılaslan'ın yazıp, Berfin Bahar'da yayımladığı "Testosteron Oyunu" başlıklı yazının ne kadar estetik dışı olduğunu dile getirdiğim şu geliştirici yazıyı okuduğunuzda, İsmet Arslan'ın nasıl bir dezestetik çembere alındığını, nasıl çaresizliğe sürüklendiğini hemen anlarsınız:


Berfin Bahar tiyatrodan hiç anlamayan Derya Kızılaslan'a yazı yazdırdı!


Ben, yukarıda linkini verdiğim bu geliştirici yazıyı yazıp, yayımladıktan bir ay sonra, Derya Kızılaslan bana telefon ederek, olmadık hakaretler, olmadık iftiralar, olmadık tehditlerde bulundu. Bunları burada yazmak istemememin birincil nedeni, onlarca ilginç davayla uğraşırken, bir de, tiyatrodan hiç anlamayan Derya Kızılaslan'la papaz olmamak isteğidir.

Bütün çaresizliklerine, bütün dezestetik yapısına, bütün siyasal içerik olarak anlaşmazlıklarımıza karşın, Berfin Bahar'ın bunca yıldır sürekli olarak yayınlanıyor olması bile, gayet büyük bir yayıncılık başarısıdır!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

6 Nisan 2013 Cumartesi

Yeni Tiyatro'nun 48. sayısını 6 Nisan 2013 Cumartesi elimize alabildik!

Oyun'un notu: "Haber"deki yazım yanlışlarını biz düzelttik...

***

YENİ TİYATRO DERGİSİ NİSAN 2013, 48. SAYISI "ÇOK DOLU" OLARAK ÇIKTI VE SATIŞ NOKTALARINA DAĞITILDI!... ARMAĞAN OLARAK DA BİR OYUN KİTABI VERİLİYOR.

Yeni Tiyatro Dergisi'nin Nisan sayısı yine "çok dolu", yine 72 sayfa olarak yayınlandı ve seçkin kitapçılarla belli noktalardaki gazete bayilerine dağıtıldı. Erbil Göktaş, "sunuş" yazısında Türkiye Tiyatrosu'nun genel bir görünümünü çizerek, bu ortamdaki Yeni Tiyatro Dergisi'nin "işlevini" ve karşılaştığı zorlukları sorguluyor. Her şeye karşın Mayıs ayının üçüncü haftasında Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri Töreni'ni gerçekleştireceklerini muştuluyor. Yeni Tiyatro'nun Nisan sayısında ITI (Uluslararası Tiyatro Enstitüsü)tarafından Şubat ayı içerisinde "servis" edilmesi gereken "27 Mart Dünya Tiyatro Günü" bildirilerinin Mart ayında duyurulmasından dolayı doğal olarak "geç" yer verildiğini görüyoruz. Yeni Tiyatro'nun "galalardan" ve "tiyatroman" bölümlerinden sonra bu kez 27 Mart kutlamalarının İstiklal Caddesi'nde yapılmasından dolayı, "alanlardan" diye bir bölüm açıldığını görüyoruz. Sahnelerin, salonların yanı sıra alanlarda da kutlanan 27 Mart'ın "tiyatro öldü" pasifizmine boğulmuş karamsar tiyatrocularla, tiyatroyu "yok hükmünde" değerlendirip baskı altına almaya çalışanları sarsıcı bir "coşkuyla" umut verici özellikleriyle yansıtıldığını görüyoruz.

Bu sayıda "çarpıcı", ilginç ve keyifli söyleşilerin de sürdüğünü görüyoruz: Sema Göktaş, Kadriye Kenter'le başta Bakırköy Belediye Tiyatrosu olmak üzere, tiyatroların çeşitli sorunlarından da konuşarak "doyurucu" bir söyleşi gerçekleştiriyor. Filiz Tanya, Ankara'nın Kayıp Sahneleri'nden sonra bu kez Ankara'nın kadim sahnesi AST'ı (Ankara Sanat Tiyatrosu) selamlıyor ve onun yeniden doğuşu dolayısıyla, bu "başarıda" payı olanlarla bir söyleşi gerçekleştiriyor. Okday Korunan, Oyuncuya Notlar'ın 22.sinde bu sezon "Yağmur Durduğunda" oyununda önemli bir oyunculuk sergilemiş olan Rüçhan Çalışkur'la söyleşiyor. Avaşin Yorulmaz ise "Kürt Tiyatrosu mu, Kürtçe Tiyatro mu?" başlıklı söyleşisinde, bu kez Batman Şehir Tiyatrosu oyuncularıyla söyleşerek, gündemi "tiyatral" açıdan değerlendirilmesine katkıda bulunuyor. Kadir Akbulut ve Simge Terim "oyun sohbetleri" dizisinin ilk durağı olarak Seyyar Sahne'nin Oğuz Atay'dan sahnelediği "Tehlikeli Oyunları" değerlendiriyor. 

Mehmet Esatoğlu "acının tutanakçısı" gibi bu kez de Metin Serezli'nin ardından, Serezli'yi değerlendiriyor. Yeni Tiyatro'nun Nisan sayısında biri kitap eleştirisi olmak üzere 10 eleştiri yer alıyor. Tülay Yıldız Akgül, Dokuz Eylül Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncay'ın "Sahneye Bakmak" dizisinin 3. kitabını masaya yatırıyor. Mehmet Konuk, Tiyatro Fora'nın "Portakal Çiçeği Suyu"nu değerlendiriyor. Yağmur Yağmur, Vasıf Öngören'in "Zengin Mutfağı"nın İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları'nda Aslı Öngören tarafından sahnelenmesini ele alıyor. Didem Uslu, Moira Buffini'nin İstanbul DT'de sahnelenen "Sessizlik" oyununa ilginç yaklaşımlarda bulunuyor. 

Birgül Yeşiloğlu Güler, Bursa DT'de sahnelenen Özen Yula’nın "Rahvan Giden Atlılar"ını eleştiriyor. Banu Çakmak, yine İstanbul DT'de sahnelenen "Kurban" adlı oyununun "ayrıntılı" eleştirisini yapıyor. M. Taner Çelik, "uzun eleştiri"sinde İzmir DT'de sahnelenen "Keçiler Adası"nı masaya yatırırken, Yetkin Yüksel, Oyun Atölyesi'nde Celal Kadri Kınoğlu tarafından "yeniden" sahnelenen "Testosteron"a odaklanıyor. Yelda Özdeş, İstanbul DT'nin yeni oyunu "Inishmorelu Yüzbaşı" oyununu "Terörün Kara Mizahı" başlığıyla değerlendiriyor. Edebiyatımızın seçkin isimlerinden Meliha Akay ise, Renan Bilek'i, "Tek Kişilik Ordu" tanımlamasıyla ele alıyor. 

Yeni Tiyatro Dergisi Nisan 2013, 48. Sayı konu başlıkları şunlardan oluşuyor:    

sunuş / 2
Erbil Göktaş

bildiri / 3
27 Mart Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildiri
Dario Fo

bildiri / 4
27 Mart Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildiri
Göksel Kortay

alanlardan / 5
Galatasaray’da, İstiklal’de 27 Mart Kutlamaları

 söyleşi / 8
Başkentin Kadim Sahnesi: Ankara Sanat Tiyatrosu (AST)
Filiz Tanya

söyleşi / 14
...Kadriye Kenter İle Söyleşi
Sema Göktaş

eleştiri / 21
...Sessizlik'te Sessizliğin Dili
Didem Uslu

eleştiri  / 24
Portakal Çiçeği Suyu
Mehmet Konuk

eleştiri  / 27
Zengin Mutfağı
Yağmur Yağmur

uğurlama  / 30
...Metin Serezli 
Mehmet Esatoğlu

eleştiri  / 38
Rahvan Giden Atlılar
Birgül Yeşiloğlu Güler

deneme  / 41
Oyuncuya Notlar: XXII
Rüçhan Çalışkur’la Söyleşi
Okday Korunan

eleştiri  / 45
Keçiler Adası
M. Taner Çelik

oyun sohbetleri  / 52 
Seyyar Sahne'den Tehlikeli Oyunlar
Kadir Akbulut - Simge Terim

eleştiri  / 55
Sahnedeki Tek Kişilik Ordu: Renan Bilek
Meliha Akay

eleştiri  / 57
“Inishmorelu Yüzbaşı” ve Terörün Kara Mizahı
Yelda Özdeş

eleştiri / 61
“Testosteron” Erkeklik Hormonu
Yetkin Yüksel

söyleşi  / 64
Kürt Tiyatrosu mu? Kürtçe Tiyatro mu?
Avaşin Yorulmaz

eleştiri / 68
Seyirciyi Kurban Eden Bir Oyun
Banu Çakmak

kitap - eleştiri / 71
...Sahneye Bakmak 3
Tülay Yıldız Akgül

Yayın kurulunda Doç. Dr. Sema Göktaş, Yrd. Doç Dr. Erbil Göktaş, Geleneksel Türk Tiyatrosu ustalarından Alpay Ekler, oyun yazarı Oktay Emre ve Turgay Yıldıran, Devlet Tiyatrosu oyuncusu Okday Korunan'ın bulunduğu Yeni Tiyatro Dergisi'nin hakemliğini ise, Prof. Dr. Semih Çelenk, Prof. Dr. A. Didem Uslu, Doç. Dr. Sema Göktaş, Yrd. Doç. Dr. Gül Ayşe Temeltaş, Yrd. Doç. Dr. Handan Karaadam, Yrd. Doç.  Dr. Bünyamin Aydemir üstlenmiştir.

Yeni Tiyatro Dergisi bugüne kadar 32 oyun kitabını okurlarına ücretsiz armağan etmiştir. Şimdiye kadar onbinlerce kitap dağıtan ve tüm baskıları tükenen oyun kitaplarının 2. baskısını yapmaya başlayan Yeni Tiyatro Dergisi'nin bu "ilk girişimi" Sam Shepard'ın "Aşk Delisi"nden sonra, Mayıs ayında vereceği Neil Simon'un "Ben Sinema Artisti Olmak İstiyorum" adlı oyunu olacak. 2013'de 41 kente ve "1500 Abone"ye ulaşmayı hedefleyen Yeni Tiyatro Dergisi, okurlarından, abonelerinden ve destekçilerinden, altı yıldır gösterdikleri ilgiyi bu yıl da sürdürmelerini rica ediyor.

Yeni Tiyatro Dergisi satış yerleri:

İstanbul; Mephisto Kitabevi (Beyoğlu İstiklal Caddesi ve Kadıköy), Beyoğlu Pandora Kitabevi, Beyoğlu Simurg (ANA) Kitabevi, Tünel Robinson Crouse Kitabevi, Mis Sokak Semerkant Kitabevi,  Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Kadıköy Seyhan Müzik, Kadıköy Penguen Kitabevi, Kadıköy İmge Kitabevi, Kadıköy İskelesi Karşısı Konservatuvar Önü Gazete Bayisi,  Kadıköy-Beşiktaş İskelesi Karşısı Gazete Bayisi, Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrosu Basın ve Halkla İlişkiler. Kitapsan (Ankara Cad. F.Kerim Gökay İşhanı No:31/4-5 Cağaloğlu), Eminönü Çemberlitaş Bulunmaz Tiyatro. Üsküdar İskelesi Kurt Gazete Bayisi. Üsküdar Bağlarbaşı Gazete Bayisi, Mecidiyeköy Tiyatro Karnaval Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Sahnesi (Cevahir AVM yanı, Ortaklar Caddesi, Bahçeler Sokak, No: 20, Efe Han giriş katı), ALTKAT Sanat, (Moda caddesi, Huzur Palas Pasajı Alt Katı, No: 35/5 Kadıköy) 

Ankara; Dost Yayınları ve Kitabevi, Turhan Kitabevi ve İmge Kitabevi.

Kocaeli; Kocaeli B. B. Şehir Tiyatrosu Gişesi, Çağdaş Kitabevi, Belsa Fırat Kitabevi; Hereke Gazete Bayisi (Mehmet Cengiz); Dafne Kültür Merkezi (Alternaiv Kültür Merkezi: 50. Yıl İÖO Karşısı İZMİT) 

İzmir; KİTAPSAN (Kıbrıs Şehitleri Cd., No:18, Alsancak), KİTAPSAN (Saray İşhanı Konak), Kemeraltı Duvar Kitabevi (853 Sk., No: 13, P. 10), Karşıyaka PAN Kitabevi (Çarşı Tiyatro Sokağı), Menemen Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler, Bornova BTA Sahnesi (Dumlupınar Cad. No: 42/A Özkanlar BORNOVA-İZMİR)  TEL: 0 232 347 36 26, Baki Kurt (GSM: 0 534 224 41 16) 

Kayseri; Av. Hülya Göktaş. Türkay İş Merkezi, Kat: 5, No: 34, Hukuk Bürosu, Kocasinan-Kayseri

Sakarya; Xir Kitabevi, Değişim Kitabevi.

Bursa; Heykel Sönmez İş Sarayı Girişi Bursa Kitapçısı, Bursa DT Gişesi.

Erzurum; Atatürk Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölümü, Kitap Sarayı.

Trabzon; Özlem Şahin, Şehir Tiyatrosu, Trabzon DT Gişesi.

Gaziantep; İhsan Ata, Seyir Tiyatrosu Oyuncuları; 

Hatay; Vejdi Koçak, Antakya Belediyesi Şehir Tiyatrosu.

Eskişehir; Adımlar Kitabevi.

Amasya; Öğr. Gör. Alattin Özgen, Amasya Üniversitesi, Meslek Yüksek Okulu.

Niğde; Öğr. Gör. Lokman Zor, Niğde Üniversitesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü.

Ordu; Öğr. Gör. Yasin Akyüz, Ordu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı.

Diyarbakır; Uğur Çınar, Devlet Tiyatrosu, Kültür Sarayı, Yenişehir. 

Ağrı; Zübeyr Cinisli, İbrahim Çeçen Üniversitesi, Eğitim Fakültesi.

Edirne ve Tekirdağ; Erdoğan Eğmen, Edirne Halk Eğitimi Merkezi.

Mersin; Kitapsan, Kültür Merkezi Yanı, No:52/A 1-2-3 Merkez
Adana; Kitapsan, Huzurevleri Mah. 80.Yıl Bul. No:18 Çukurova

Konya;   Kitapsan, M1 Tepe Real Alış-Veriş Merkezi No:55-58 

***

Ayrıca bakınız:

Yeni Tiyatro Dergisi, 6 Nisan 2013 Cumartesi günü elimize verildi!