28 Kasım 2012 Çarşamba

LİNÇÇİ tiyatro eleştirmenleri kabız olurken Melih Anık hep yazıyor!

Oyun'un notu: Yazar Melih Anık, yazılarından en çok 150 sözcüklük alıntı yapılmasına izin verdiği için, 150'inci sözcükten sonrasını okumak isteyenler, en aşağıdaki linki tıklayabilirler!

***

Tiyatro "Deneme Tahtası" Değildir

Son zamanlarda sahnelenmiş bazı oyunlarda seyircinin "oturmadığı" oyunlardan söz ediliyor. Seyircinin "oyunun bir parçası" yapıldığı bu oyunlarda seyirci ayakta durarak, mekân değiştirerek, zaman zaman eziyet çektirilerek oyun seyrediyormuş. Bunlar "galiba artık tiyatronun ölmediğini kanıtlamak için" bulunan bir yolmuş, "ilgiyi ayakta tutmayı başarıyor"muş.

Tiyatro "âlem"inden bilgisi olanlar kimin, neyi, nasıl ve niçin yaptığını biliyor da yazıları nedeniyle kendisi "bir âlem" olanlar ise kişiliklerini yazıya döküyor, "âlem" yazılar yazıyor.

Bu "âlem" yazara göre "tiyatronun ölmediği kanıtlanıyormuş". Bunu yapan tiyatrocu ise tiyatroya, biz ona "tiyatrocu" demişsek bize yazık! Tiyatronun kendisini kanıtlamaya ihtiyacı var mı?! Elbette çok kişi seyretsin, oyun, piyes, gösteri, dizi, film, belgesel vs. nedir, ne değildir anlasın isterim. Tiyatro hep vardır, var olacaktır. Bir an için tiyatronun olmadığını bir düşünün, "tiyatro yapma", "tiyatroya çevirdin", "burası tiyatro mu?", "tiyatroya git sen", "tiyatrocu mu olacaksın sen", "hayatım tiyatro" diyebilir misiniz? Kendinizi anlatabilmek için bile "tiyatro"ya ihtiyacınız var. Aslında SİZİ tiyatro anlatıyor ama SİZ henüz görmüyorsunuz, torunlarınız görecek "dedelerini"!

(Kaynak: Dokunuş)

***

Ayrıca bakınız:

Bütün yazdıklarını okuduğumuz, bütün yazılarına ilgi duyduğumuz ve hemen hemen bütün yazılarını yayınladığımız yazar Melih Anık'ın yeni yazılarını Melih Anık'ın yazarlık hakkına gösterdiğimiz duyarlılık nedeniyle, bundan böyle, olduğu gibi yayınlamayacağız!

Yazar Melih Anık tiyatro lunaparkındaki dönme dolapları sezdiriyor

Yeni yönetmeliği unutup sezona başlayan 2012 model Engin Alkan

Melih Anık, doğru bildikleri doğrultusunda doğru sözler söylüyor!

MeliAnık eleştirilerini nesnel ölçütlere yaslanarak yapmak istiyor!

Tuncay Özinel, hem LİNÇÇİ ve hem de pespaye oyunlar yazıyor!

Bağımsız tiyatro yazarı Melih Anık, eski LİNÇÇİ, yeni KORSAN Bilal Akar için, kendi doğrularına dayanarak diyoki: "Bilal Akar yazılarını beğenerek okuduğum bir yazar. Yazıyı okuyunca gördüm ki Bilal, düzgün Türkçesi ve ifadesi ile düzeyli bir cevap yazmış ve saptadığım hususlarla ilgili olarak beni doğruluyordu."

Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, gayet net, oldukça önemli tiyatral tespitler içeren Melih Anık'ın aşağıdaki yazısını yeniden okuyunca aynen şöyle söyledi: "Tiyatro izleyicisine entelektüel mobbing uygulayan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin ipliğini pazara çıkaran önemli kişilerinden biri de Melih Anık olduğunu bildiğim için, 'Testosteron - Bir Yoruma Cevap - Bengi Günay' yazısını iki yıl sonra yeniden gündeme getirdik!"

Tiyatrodan hiçbir çıkar gözetmeyen Anık "Ölüleri Gömün"ü yazdı!

1990 - 91 tiyatro mevsiminde Ali Taygun yönetiminde İstanbul Şehir Tiyatroları'nda oynanmış "Theope" adlı oyunla "Yönetmen Tiyatrosu'na Karşı" (asparagas tiyatroya karşı) eleştiri kitabının (da) yazarı Coşkun Büktel, çevirisini yaptığı ve İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Şakir Gürzumar tarafından yönetilip, yaklaşık olarak üç yıldır oynanan "Ölüleri Gömün" oyununu "Düşünceler" adlı İnternet sitesinde iki yıl önce eleştiren Melih Anık'ı, "facebook bataklığı"nda iki yıl sonra eleştirmekle birlikte yanıtladı da!

LİNÇÇİ kişilerden uzak duran Melih Anık'ın düşündürücü sohbeti!

Gayet sabırlı bir karaktere sahip olan tiyatro yazarı Melih Anık, timsah terbiyecisi olsaydı, şimdiye dek bütün timsahları terbiye edebilecek bir başarıya imza atacak güce sahip olabilirdi; ancak, Türk tiyatrosundaki cahilleri terbiye etmekte çok çok zorlanıyor!

Yazar Melih Anık, tiyatro dünyasına diplomatik bir dil kazandırıyor!