6 Kasım 2011 Pazar

Yaşam Kaya, "kırk yıllık roman yazarı" Selim İleri'yi müzisyen sanıyor...

"Şark Dişçisi" tabuları yıkıyor!

Yaşam Kaya
6 Kasım 2011

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, yeni dönem tiyatro sezonunu Ermeni yazar Hagop Baronyan’ın yazdığı ‘Şark Dişçisi’ adlı oyunla sürdürüyor. Osmanlı’nın son dönemlerine doğru yaşayan, İstanbul’daki çok kültürlü yapıyı kusursuz aktaran, dönemi itibariyle korkusuzca toplumsal sorunlara değinen yazarın oyununu Şehir Tiyatroları’nın önemli yönetmenlerinden Engin Alkan sahneye koyuyor. Müzikal öğelerle süslenen yapıtın, bol hicivli komik konusunda Selim İleri'nin müziklerini dinliyoruz.

‘Şark Dişçisi’ müzikalinde, 19. yüzyıl Osmanlı’sında gezici bir tiyatro kumpanyası, Hagop Baronyan’ın bol iğneli komedisini; müzikli, danslı, gösterişli bir şölenle günümüz seyircisine sunuyor. İstanbul’daki Ermeniler arasında yaşanan; aldatma, aşk çıkmazları, sadakatsizlik, yalanlar, aslında Osmanlı toplumunun aile yaşantısının nasıl çöktüğünü tüm çıplaklığıyla bizlere göstermiş. Günümüz yaşamına da inceden göndermeler yapılan oyunda, para tutsağı insanların köhnemiş ilişkilerine tanıklık ediyoruz.

Engin Alkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın önemli rejisörlerinden. Yenilikçi düşünce yapısıyla, şimdiye dek yaptığı rejilerle beraber, cesaret edilemeyenleri bu oyunda sahnede gerçekleştiriyor. Seyirciyi oturduğu koltukta rahatsız eden Alkan, Hagop Baronyan gibi tarihin tozlu raflarında unutulmuş önemli bir yazarı güncel bir çalışmayla bizlerin önüne koyuyor. Oyununu titiz bir çalışmayla hazırlayan yönetmen, sahnedeki mizansenlerden hareket düzenine varana dek tüm detayları ince ince işlemiş. Kumpanyanın başarılı görüntüsü, oyunun gittikçe tırmanan yüksek temposu, oyuncuların canla başla konuya eğilmeleri ekibin başarısını bizlere kanıtlıyor.

KÜÇÜK MÜDAHALELER GEREK

Türkiye’de teatral alanda günden güne önemli değişimler yaşıyoruz. Çok değil, sadece on sene kadar önce Türkiye’de Ermeni bir yazarın oyununu sahneye koymaya kalksaydınız, tiyatronun içine kümelenmiş ‘beyaz Türk’ güruhunun saldırılarına uğrardınız. Fakat artık zaman hızla değişiyor. İçimizdeki kültürün değerleri ait oldukları yerlere getiriliyor. Modern, çağdaş Batı tiyatrosunu Ermeni cemaatinden öğrenen bir toplum olarak yıllarca onları hor gören düşünce yapılarıyla yetiştirildik. Fakat şimdi Engin Alkan gibi cesur yönetmenler sayesinde anlayışlar, fikirler değişiyor.

Türkiye’de müzikaller öyle kolay kolay sahnelerde izlenmiyor. Senede bir ya da iki defa müzikal oyunların yapıldığını düşünürsek, sahnede yapılan işin önemini anlarız. Selim Atakan’ın daha önce birçok müziği hakkında kritik yazan bir eleştirmen olarak ‘Şark Dişçisi’nde ciddi sorunlar olduğunu görüyorum. İnişli çıkışlı müzikler, duyguların yanlış aksettirilmesi, müziğin ritimsel sorunları ve tekrarlar beni fazlasıyla rahatsız etti. Aslına bakarsanız müziklerin biraz daha üzerinden gidilse ortaya çok iyi bir iş çıkacak. Oyunun belli noktalarında sadeleştirilmeye gidilse, ayrıca oyuncu mikrofonlarının sesi biraz daha açılsa gösteri daha iyi bir hale gelecek. Genel olarak konunun yapısı çok iyi dizayn edilmiş. Küçük bazı müdahalelerle ‘Şark Dişçisi’ mükemmel bütünlüğe dönüşür.

Selçuk Borak, Çağlar Çorumlu, Sevil Akı, Selin Türkmen, Ümit Daşdöğen, Sevinç Erbulak, Hüseyin Tuncel, Salih Bademci, Emrah Özertem, Tuğrul Arsever, Çiğdem Gürel, Senem Oluz, Özge O’Neill, Yasemin Güvenç, Reyhan Karasu, Murat Üzen, Serkan Bacak, Okan Patırer ve Y. Arda Alpkıray ‘Şark Dişçisi’nde sahneye çıkan isimler. Engin Alkan’ın yapmak istediğini muhteşem biçimde kavrayan bir ekiple karşı karşıyayız. Bedensel hareketler, ses tonları oyuncuların tamamında şahane. Komediyi net biçimde anlatacak bir ekip oluşturulmuş.

İstanbul Şehir Tiyatroları, böylesi iyi oyunlarla geçtiğimiz sezon yarattığı hayal kırıklıklarını unutturacağa benziyor. Kaliteli oyuncu kadroları doğru işlerde, doğru yerlerde kullanıldığı zaman ‘Şark Dişçisi’ gibi nice güzel oyunlar sahnelerdeki yerini alacaktır. Sezon içinde bu müzikali mutlaka izleyin.

Yaşam Kaya / yasam.kaya@gmail.com

(Kaynak: BİRGün)


***


Ayrıca bakınız:

Tiyatro sanatına hiçbir maddi çıkar beklemeden önemli katkılarda bulunan Melih Anık, hiçbir kurumun çanağını yalamadan hâlâ kuramsal tahkimat yapıyor!

ALİ ŞİMŞEK'İN KÜLTÜR-SANAT EDİTÖRÜ OLDUĞU BİRGün GAZETESİ TARAFINDAN SANSÜRLENEN HİLMİ BULUNMAZ'IN YAZISINI MUTLAKA, AMA MUTLAKA OKUYUNUZ, OKUTUNUZ!!!
Adnan Tönel, saatini kirli tiyatro zamanına göre ayarlıyor!
Feridun Çetinkaya, SANSÜRCÜ BİRGün'ü değerlendiriyor!
Onur Caymaz, LİNÇÇİ M. Ş. Demirkanlı'yı destekleyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın da üyesi olduğu, AKP'nin"ANAYASA ÇORBASI"ndaki sineği gösteriyor!
Çorumlu yazar LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'a yanıt hakkı bile tanımayan Ali Şimşek'in gazetesi SANSÜRCÜ BİRGün'de yazdı!
LİNÇÇİ Adnan Tönel gibi zavallıları besleyen BİRGün gazetesi, sadece sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'a değil; işine gelmeyen herkese sansür uyguluyor
"Meta estetiği hizmetçisi" Sayın LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, SANSÜRCÜ BİRGün gazetesindeki köşesini tamamıyla kişisel çıkarları için kullanıyor!
Kendini tanıtıp satışını artırmak için Deniz Gezmiş'in adını bile kullanan BİRGün, tiyatro konusunda LİNÇÇİ Adnan Tönel'le LİNÇÇİ Yaşam Kaya'ya teslim
Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek için LİNÇ KAMPANYASI düzenleyenlerden Adnan Tönel'in peşini hiç bırakmıyoruz
Pek muhterem LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, tamamıyla kişisel çıkarları için yazı yazdığı SANSÜRCÜ gazete BİRGün'ü "facebook bataklığı"na düşürmüş!
Tiyatroda saflar netleşiyor; bir yanda Kültür Bakanlığı çanağı yalayan, Efes Pilsen tezgâhtarlığı yapan, Lions Ödülleri alanlar; diğer yanda BULUNMAZ!
SANSÜRCÜ BİRGün gazetesinde yazı yazmak için düşünce sahibi olmak gerekmez; geyik muhabbeti yapmak gerekir; LİNÇÇİ Adnan Tönel de zâten öyle yapıyor!
Felsefeden hiç anlamadığı için felsefesiz yazılar yazmayı sürdüren LİNÇÇİ ve "Shakespeare cahili" Yaşam Kaya, aşçı olsaydı "yumurtasız omlet" yapardı!
İçinde SANSÜRCÜ ve LİNÇÇİ kişilerin cirit attığı BİRGün, basit bir haberi bile yazmaktan yoksun, yazınsal kısırlık yaşayanların çiftliği görünümünde!
LİNÇÇİ Adnan Tönel, LİNÇÇİ Yaşam Kaya, SANSÜRCÜAli Şimşek gibi yazarlar(!)ın da yazı yazdığı BİRGün Gazetesi köşe yazarı Onur Caymaz'dan hoş bir şiir
Hiçbir zaman sosyalist olmadığı için, "sosyalistlikten istifa işlemi" başlatamayacak BİRGün, Taraf yazarı Ümit Kıvanç'ın kaleminin ucuna kadar düştü!
SANSÜRCÜ BİRGün gazetesinin LİNÇÇİ yazarı Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, YAVŞAK sözcüğünün yozlaştırılmasına kendi çapında katkıda bulunmak için çabalıyor
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Mimesis, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman'a "Emek Ödülü" veren TAKSAV'a "kutsallık" katıyor!
1100 tiyatro haininin imzasıyla hayatiyet bulan LİNÇ KAMPANYASI alçaklığı şımşek hızıyla silinirken, biz, LİNÇÇİ Tönel'in metnini koruma altına aldık!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın yanıt hakkını gasp edip SANSÜRCÜLÜK yapan BİRGün Gazetesi, şimdi de dolandırıcılık ve sahtekârlığa mı başladı?!...
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu ve Shakespeare çocuğu Nihat Haluk Bilginer, eleştiriye bile katlanamayıp, avukatı Süleyman Anıl'ı harekete geçiriyor!
SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de ilginç bir köşe yazısı!
SANSÜRCÜ BİRGün Gazetesi'nde LİNÇÇİ bir yazar: Yaşam Kaya!
SANSÜRCÜ gazete BİRGün, mikrofonun büyük kısmını LİNÇ KAMPANYASI imzacılarına tuttu!
LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, SANSÜRCÜ gazetede üfürüyor!
LİNÇÇİ Yaşam Kaya, SANSÜRCÜ BİRGün Gazetesi'nde üfürüyor!
LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı'nın SANSÜRCÜ BİRGün'deki yazıları!
SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de yazılar yazan(?!) LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, genç beyinleri durdurmak için, Yeni Yüzyıl Üniversitesi'ni kullanıyor!!!
SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de yazı yazan(?!) LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Yaşam Kaya, hiç utanıp sıkılmadan sansürden yakınma ayaklarına yatıyor!!!
LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel'in Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'a iftira attığı gazetesi SANSÜRCÜ BİRGün yanıt yollayan Asu Maro olunca yayınladı!


Özgürlük ve Dayanışma Partisi'ne yakınlığıyla bilinen SANSÜRCÜ gazete BİRGün'ün tiyatrodan anlamayan yazarı Ahmet Meriç Şenyüz yine çalakalem yazıyor!