6 Kasım 2011 Pazar

Özgürlük ve Dayanışma Partisi'ne yakınlığıyla bilinen SANSÜRCÜ gazete BİRGün'ün tiyatrodan anlamayan yazarı Ahmet Meriç Şenyüz yine çalakalem yazıyor!

Tiyatro oyununu Zerdüşt ayini sandılar


Ahmet Meriç Şenyüz
5 Kasım 2011


Saadet Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Milli Gazete dünkü manşetinde skandal bir habere imza attı. Milli Gazete, Kandil’de yapılan bir tiyatro gösterisini ‘Zerdüşt ayini’ sanarak manşetine taşıdı. Haberi, aralarında Sabah gazetesi ve Samanyolu Haber’in de yer aldığı bütün yandaş siteler de ciddiye alarak yayımladı. Oysa, fotoğraflar PKK’lilerin Kandil’de sıklıkla düzenlediği tiyatro gösterilerinden birine ait.

HİÇ Mİ TİYATRO OYUNU İZLEMEDİNİZ?

Mustafa Kılıç imzalı haber; “Milli Gazete’nin ulaştığı ayin fotoğraflarında terör örgütü militanları Öcalan fotoğrafı altında ateşe secde edip, sembolik krala tapıyor” üst başlığıyla sunuldu. Oysa, sembolik krala tapıldığının delili olarak konan fotoğrafta, bunun bir tiyatro oyunu ve arkadakinin de bir dekor olduğu hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlaşılıyor. PKK’lilerin eğitim kamplarında sıklıkla tiyatro gösterileri düzenledikleri bir sır değil. Dileyen okurlarımız YouTube ve benzeri video paylaşım sitelerinde, “gerilla tiyatrosu” şeklinde arama yaptırarak Kandil’deki tiyatro gösterilerinin videolarına ulaşabilir. Ancak haberi hazırlayanlar ya da bu haberi hiç kuşku duymadan internet sitelerine taşıyanlar, hayatlarında tiyatro oyunu görmemiş olacaklar ki bir tiyatro mizanseninden olduğu apaçık bu fotoğrafları ‘ayin’ zannedebiliyorlar(!).

BİLMEZLİKTEN GELEREK HABER YAZMAK

Aslında meselenin, tiyatro oyunun yanlış anlamakla ilgisinin bulunmadığı, haberi hazırlayanların ‘gerilla tiyatrosu’ndan bal gibi haberdar oldukları, okumaya devam ettikçe ortaya çıkıyor: “Örgüte katılan gençleri, yetiştiği sosyo-kültürel yapıdan ve dini inançlarından arındırmaya çalışan örgüt, ilk önce, tiyatro ve kısa piyeslerle gençlerin zihinlerini yıkamaya başlıyor. Hazırlanan piyesler daha çok mağaralar da oynanıyor. Mağaraya kurulan bir sahnede sözde tanrı kral bulunuyor. Mabed olarak kabul edilen saray figürünün önünde bulunan kişiye tanrı kral sıfatını yükleyen militanlar, bu figür üzerinden, suratlarına yaptıkları makyajlarla, canlandırma yapıyorlar. Canlandırma yapılan piyeslerde kullanılan giysiler ve figürler, piyeslerde M.Ö. çağlara yani pagan dönemine ait konuların işlendiğini gösteriyor.” Tabii bu satırları haber diye yazanlar, klasik tiyatronun en önemli eserlerinin M.Ö’deki çağları konu olduğunu bilmezlikten geliyor. Üstelik “gerilla tiyatrosu” yazıp google’de aratarak ‘pagan dönemlerle’ falan hiçbir alakası olmayan bir sürü tiyatro oyununun görüntüsüne ulaşılacağını bildikleri halde…

ZERDÜŞT AYİNİNDE ATEŞE SECDE YOK

Haberden çok korku filmi metnini andıran dehşet verici ‘yazı’ şu ifadelerle sürüyor: “Örgüt üyeleri belirlenen dönemlerde Abdullah Öcalan'ın resimlerinin bulunduğu alanlarda bir araya gelerek ibadet yapıyor. Düz bir alana yakılan ateşin etrafında kırmızı, sarı ve yeşil renkli kıyafetlerle yapılan sapkın ayine ateşin etrafını saran diğer militanlar da katılıyor. Zerdüşt felsefesine birebir uyan ayinlerde bir önder etraftaki insanları ateşe davet ediyor.” Oysa, Zerdüşt ayinlerinde ateşin önünde secde etmek gibi bir ritüel bulunmuyor. Bakın tüm dinlerle ilgili verdiği güvenilir bilgilerle bu konuda kaynak kabul edilen BBC’nin online dinler katalogunda Zerdüştlükle ilgili hangi bilgiler veriliyor: “Zerdüştiler Batılı kültürlerde sanıldığı gibi ateşe tapmazlar. Zerdüştiler dünyada bulunan elementlerin saf olduğuna ve ateşin tanrının ışığı veya irfanı olduğuna inanırlar. Dini törenlere ya da ayinlere çok fazla önem vermeden, "iyi sözler, iyi düşünceler ve iyi hareketler" ilkelerine odaklanırlar. Zerdüştiler günde birkaç sefer dua ederler.” Özcesi, Zerdüştlerde bırakalım böyle sarılı, kırmızılı garip kostümler giyip ateş önünde secde etmeyi, klasik anlamda bir ‘ayin’ bile söz konusu değil. Biçimci bir din olmayan Zerdüştilikte, sık sık Tanrı’ya dua etmek esas, dua ederken özel bir kostüm giyilmesi söz konusu bile değil. Amaç, ‘sivil Cuma’ eylemleriyle siyasal İslamcıların elinden din kozunu almaya başlayan Kürt hareketini Zerdüşt ilan ederek itibarsızlaştırmak.

(Kaynak: BİRGün)


***


Ayrıca bakınız:

ALİ ŞİMŞEK'İN KÜLTÜR-SANAT EDİTÖRÜ OLDUĞU BİRGün GAZETESİ TARAFINDAN SANSÜRLENEN HİLMİ BULUNMAZ'IN YAZISINI MUTLAKA, AMA MUTLAKA OKUYUNUZ, OKUTUNUZ!!!

Adnan Tönel, saatini kirli tiyatro zamanına göre ayarlıyor!

Feridun Çetinkaya, SANSÜRCÜ BİRGün'ü değerlendiriyor!

Onur Caymaz, LİNÇÇİ M. Ş. Demirkanlı'yı destekleyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın da üyesi olduğu, AKP'nin "ANAYASA ÇORBASI"ndaki sineği gösteriyor!

Çorumlu yazar LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'a yanıt hakkı bile tanımayan Ali Şimşek'in gazetesi SANSÜRCÜ BİRGün'de yazdı!

LİNÇÇİ Adnan Tönel gibi zavallıları besleyen BİRGün gazetesi, sadece sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'a değil; işine gelmeyen herkese sansür uyguluyor

"Meta estetiği hizmetçisi" Sayın LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, SANSÜRCÜ BİRGün gazetesindeki köşesini tamamıyla kişisel çıkarları için kullanıyor!

Kendini tanıtıp satışını artırmak için Deniz Gezmiş'in adını bile kullanan BİRGün, tiyatro konusunda LİNÇÇİ Adnan Tönel'le LİNÇÇİ Yaşam Kaya'ya teslim

Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek için LİNÇ KAMPANYASI düzenleyenlerden Adnan Tönel'in peşini hiç bırakmıyoruz

Pek muhterem LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, tamamıyla kişisel çıkarları için yazı yazdığı SANSÜRCÜ gazete BİRGün'ü "facebook bataklığı"na düşürmüş!

Tiyatroda saflar netleşiyor; bir yanda Kültür Bakanlığı çanağı yalayan, Efes Pilsen tezgâhtarlığı yapan, Lions Ödülleri alanlar; diğer yanda BULUNMAZ!

SANSÜRCÜ BİRGün gazetesinde yazı yazmak için düşünce sahibi olmak gerekmez; geyik muhabbeti yapmak gerekir; LİNÇÇİ Adnan Tönel de zâten öyle yapıyor!

Felsefeden hiç anlamadığı için felsefesiz yazılar yazmayı sürdüren LİNÇÇİ ve "Shakespeare cahili" Yaşam Kaya, aşçı olsaydı "yumurtasız omlet" yapardı!

İçinde SANSÜRCÜ ve LİNÇÇİ kişilerin cirit attığı BİRGün, basit bir haberi bile yazmaktan yoksun, yazınsal kısırlık yaşayanların çiftliği görünümünde!

LİNÇÇİ Adnan Tönel, LİNÇÇİ Yaşam Kaya, SANSÜRCÜ Ali Şimşek gibi yazarlar(!)ın da yazı yazdığı BİRGün Gazetesi köşe yazarı Onur Caymaz'dan hoş bir şiir

Hiçbir zaman sosyalist olmadığı için, "sosyalistlikten istifa işlemi" başlatamayacak BİRGün, Taraf yazarı Ümit Kıvanç'ın kaleminin ucuna kadar düştü!

SANSÜRCÜ BİRGün gazetesinin LİNÇÇİ yazarı Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, YAVŞAK sözcüğünün yozlaştırılmasına kendi çapında katkıda bulunmak için çabalıyor

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Mimesis, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman'a "Emek Ödülü" veren TAKSAV'a "kutsallık" katıyor!

1100 tiyatro haininin imzasıyla hayatiyet bulan LİNÇ KAMPANYASI alçaklığı şımşek hızıyla silinirken, biz, LİNÇÇİ Tönel'in metnini koruma altına aldık!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın yanıt hakkını gasp edip SANSÜRCÜLÜK yapan BİRGün Gazetesi, şimdi de dolandırıcılık ve sahtekârlığa mı başladı?!...

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu ve Shakespeare çocuğu Nihat Haluk Bilginer, eleştiriye bile katlanamayıp, avukatı Süleyman Anıl'ı harekete geçiriyor!

SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de ilginç bir köşe yazısı!

SANSÜRCÜ BİRGün Gazetesi'nde LİNÇÇİ bir yazar: Yaşam Kaya!

SANSÜRCÜ gazete BİRGün, mikrofonun büyük kısmını LİNÇ KAMPANYASI imzacılarına tuttu!

LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, SANSÜRCÜ gazetede üfürüyor!

LİNÇÇİ Yaşam Kaya, SANSÜRCÜ BİRGün Gazetesi'nde üfürüyor!

LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı'nın SANSÜRCÜ BİRGün'deki yazıları!

SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de yazılar yazan(?!) LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, genç beyinleri durdurmak için, Yeni Yüzyıl Üniversitesi'ni kullanıyor!!!

SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de yazı yazan(?!) LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Yaşam Kaya, hiç utanıp sıkılmadan sansürden yakınma ayaklarına yatıyor!!!

LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel'in Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'a iftira attığı gazetesi SANSÜRCÜ BİRGün yanıt yollayan Asu Maro olunca yayınladı!

Elifi mertek sanan Millî Gazete yazarından çok garip bir yazı!