4 Temmuz 2010 Pazar

İçinde SANSÜRCÜ ve LİNÇÇİ kişilerin cirit attığı BİRGün, basit bir haberi bile yazmaktan yoksun, yazınsal kısırlık yaşayanların çiftliği görünümünde!

Oyun'un notu: Aşağıdaki yazıyı, SANSÜRCÜ Ali Şimşek, LİNÇÇİ Adnan Tönel ve LİNÇÇİ Yaşam Kaya'nın gazetesi BİRGün'den alarak olduğu gibi yayınladık. Ancak, yazıdaki bariz yazım yanlışlarını kırmızı renkle belirtip, doğrularını yeşil harflerle biz yazdık!


***


ÖZGÜR TİYATRO ‘HAKİKAT’ YOLCULUĞUNDA…


Özgür Tiyatro, altı yüzyıl önce Anadolu topraklarında eşitlikçi ve özgürlükçü düşünceyi teorize eden ve müridleriyle beraber bunu gerçekleme (gerçekleştirme) mücadelesine giren Bedreddin’in hikâyesiyle beraber çıkmış ‘cehaletten hakikat’e giden yolculuğa…

Öz kardeşi Musa’yı ok kirişiyle boğup, yani bir altın leğende kardeşkanıyla (kardeş kanıyla) abdest alan Çelebi Mehmet tarafından İznik’e sürgüne gönderilen, burada yazdığı ‘teshil’ini (sadeleştirme) Anadolu’yu karış karış gezip anlatan Bedreddin, öğretisinin temeline ‘insan’ı yerleştirmişti. Dukas’ın deyimiyle “kadınlar müstesna olmak üzere erzak, melbûsat (giyim, kuşam), mevaşi (ehli hayvan) ve arazi gibi şeylerin kâffesinin (bütününün) umumun mâli müştereki addedilmesini tavsiye eden âdi Türk köylüsü” yaptığı yolculuk sırasında Aydın’ın Nazar köyünde Börklüce Mustafa ve Bursa’nın Sürme köyünde Torlak Kemal ile tanışır. Havanın durgunluğuna bakmadan deryayı uyandırmaya ve ‘milletlerin ve mezheplerin kanunlarını iptal etmek’ için ‘zuhur (baş gösterme) ve huruç (ayaklanma)’ eylemeye karar verirler.

Börklüce Karaburun’da, Torlak ise Manisa’da işkencelerden geçirilip idam edilirler. Osmanlı’ya göre ‘malı haram ama kanı helal’ olan Bedreddin ise kendi idam fermanını verir. ‘Bu kerre’ mağlubiyeti kabul eden Bedreddin Serez’de basar kendi bağrına mührü. Yenildiler ama insanlığa Bedreddin’in ‘sözüyle, bakışıyla, soluğuyla’ aramızdan vücut bulacağı umudunu serpiştirdiler.

SEYİRCİ OYUNUN İÇİNDE

1994 yılından beri estetik kaygıları göz ardı etmeden politik tiyatro yaptığını söyleyen Özgür Tiyatro, Anadolu’nun Bedreddin’le kesişen hikâyesini evrensel bir yaklaşımla anlatıyor.

Stilize ve gerçekçi olmayan bir dekorla ‘Hakikat’, ağaca asılı beyaz bir gömlek ile karşılıyor ve oyuna hazırlıyor seyircisini salona girerken. Bu gömleğin dikişsiz ak libaslı köylüler ve Şeyh’in Serez’de ağaca asılı çırılçıplak bedeni olduğunu oyunun sonunda anlıyoruz. Daha da yaratıcı olanı ise alışılagelmiş çerçeve sahnenin ötesini geçip seyir yerine doğru uzanan bir yükselti. Anlattığı yolculuk hikâyesini, klasik çerçeve sahne-seyir yeri ayrımını ortadan kaldırıp seyirciyi oyunun içine çekerek pekiştirmiş Özgür Tiyatro.

Oyun her ne kadar tek kişilik gibi görünse de tıpkı oyuncu gibi dikişsiz ak libaslı 3 müzisyen hem canlı müzik ile hem de zaman zaman oyuna dâhil olmaları ile izleyicinin sıkılabilme olasılığı gibi tek kişilik oyunların kaçınılmaz handikapını önemli ölçüde ortadan kaldırılmış. Özgür Tiyatro’nun bizzat bestelediği müzik ile beraber tasarlanan koreografi ve ışık rejisiyle oyunun atmosferi oluşturulmuş ve mevcut reji içinde eritilmiş.

Böylesine tarihsel bir olguyu sanatın büyülü dilini ustaca kullanarak anlatan Nâzım Hikmet’in Şeyh Bedreddin Destanı’nı oyunlaştıran Özgür Tiyatro; “bize düşen Anadolu’daki topraksız insanın ve insansız toprağın feryadını anlatan bu yolculuk hikâyesiyle bu coğrafyanın hafızasını tazelemektir” diyor

Web: www.ozgurtiyatro.org
Tel: 05055863249 (Özgür Başkaya)

Hakikat

Yazan: Nâzım Hikmet
Oyunlaştıran: Özgür Tiyatro
Yöneten: Özgür Başkaya
Yönetmen Yardımcısı: Ömürhan Soysal
Dekor: Tamer Gören
Müzik: Hakan Arslan-Özgür Doğan
Işık: Osman Koçak
Oynayanlar:
Ozan Yaver
Özgür Doğan
Hakan Arslan
Özgür Başkaya

(Kaynak: BİRGün)


***


* Yukarıda duyurusunu yaptığımız "Hakikat (Şeyh Bedreddin Destanı)" oyunu için, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan 8000 TL alınmıştır. Bizim tercümemize göre, bunun adı; Kültür Bakanlığı çanağı yalamaktır. Özgür Tiyatro'nun birçok etkinliğini benimsememize karşın, çifte standart uygulayıp, "patenti bize ait olan" Kültür Bakanlığı çanağı damgasını vurmamazlık edemeyiz. Ne demişler; dostluk başka, alışveriş başka!


***


Ayrıca bakınız:

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi