27 Eylül 2010 Pazartesi

SANSÜRCÜ BİRGün gazetesinin LİNÇÇİ yazarı Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, YAVŞAK sözcüğünün yozlaştırılmasına kendi çapında katkıda bulunmak için çabalıyor

SANSÜRCÜ BİRGün'ün LİNÇÇİ yazarı Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel


***


Ortaya bir YAVŞAK sözcüğü atıp, bu YAVŞAK sözcüğünün kimleri kapsadığını belirtmemek (öznesiz tümce kurmak), YAVŞAK olmanın alamet-i farikası, müseccel markası, tescilli markasıdır!

12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman'a "Emek Ödülü" veren Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'tan (TAKSAV) "Onur Ödülü" alan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, öznesiz tümce kurup, bu tümcenin içerisine yerleştirdiği YAVŞAK sözcüğünü kimliksiz bırakarak, kendi YAVŞAK olma hâlini tescil etmiş bulunuyor!!

LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in çizdiği haritayı önüne koyup üzerinde YAVŞAK yazan dağların yamaçlarında gezinmesine karşın, o da, aynen LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer ustası gibi davranarak, öznesiz tümce kuruyor. 3'ün 1'ini nereye yerleştirdiğini belirtmemekle birlikte, sürekli olarak 2 rakamıyla oyun oynayan LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr.Adnan Tönel, YAVŞAK sözcüğünün ipine tutunarak, LİNÇÇİ sıfatının yanında bir de YAVŞAK sıfatını edinmek için, âdeta ısrarcı bir tezgâhtar gibi ukalalık yapıyor!!!

Türkçe özürlü, ifade kabızlı, LİNÇ sabıkalı, YAVŞAK gizilgüçlü, LİNÇÇİ Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel'in insana ağlama duygusu veren yazısını okuyunuz... (HB)


***


HALUK BİLGİNER, NE BİLİYORSAN AÇIKLA


Adnan Tönel
adnantonel@gmail.com
26 Eylül 2010


Haluk Bilginer, geçtiğimiz günlerde 46 dergisine verdiği röportajda, "Babam öldü ama hâlâ sahneye çıkarım yavşaklığına inanmam. Babam ölürse ben sahneye çıkmam, k.çımı yesin herkes" demiş ve bu sözler tiyatro dünyasını karıştırmıştı.

Doğrusu, hayranlıkla Haluk Bilginer’in bu çıkışına kilitlendim şu günlerde. Bırakın yüksek sesle konuşmaya devam etsin, bildiklerini açıklasın Haluk Bilginer. Üstelik pek çoğumuzun oyuncu hakları konusunda sessizliğe gömüldüğümüz bir zamanda bu sessizliğe inat, ne zamandır mücadelesini verdiği kariyerinin haklı yüksek irtifasında yani yarattığı kozmik alanında döktüreceği bir zaman ve uzamda, Türk Tiyatrosu üstüne keskin tahlillerde bulunuyor. O bizden biri ve düne kadar saygı duyduğumuz ve hâlâ duymaya mecbur olduğumuz kimliğiyle sahnedeyken hâlâ.

Çok önemli bulduğum ve çok ciddi olan bu genelleme iddialarını ne kadar özele, yani tek tek isimlere getirebilirsek, çekebilirsek ve tartışmaktan korkmazsak, kazananın mağdurlar, kaybedenin bu kez mağrurlar olacağını çok iyi bilelim. Bugüne kadar sanatçıları tüketen sistemin mağlubiyeti ve sosyal vicdanın zaferi için bu mavraya tüm tiyatro camiasının; oyuncularının, eğitimcilerinin, öğrencilerinin, yazarlarının, dramaturglarının, heveslilerinin ortak olması lazım çünkü tiyatro mesleğinin buna çok ihtiyacı var. Dahası, bu tartışmayı kartopu etkisi gibi büyütebilirsek kazanan Türk Tiyatrosu, oyuncusu, yönetmeni, yazarı, dramaturgu, eğitimcisi olacaktır.

Ancak ne zaman ki, bu iddialara konu olan düşünce balonları, genellemenin yani geniş açılı eleştirinin hava sahasından hızla geçerek kısa parkurlu bir piste iniş yapacak, yani iddiaya mazhar olan aktörlerimiz, tiyatro adamlarımızın isimleri ortaya atılacak; işte o zaman hep birlikte 'Tiyatronun Tahsilatçıları' diyebileceğimiz gerçek kırk haramileri, haramzadeleri görebilecek ve kendi mesleğimize örgütlü bir şekilde sahip çıkabileceğiz.

Öyleyse buradan tüm tiyatrocuları, eteklerindeki taşları dökmeye çağırıyoruz. Kimdir bu, Haluk Bilginer'in sözünü ettiği, tiyatronun üstüne çöreklenmiş yavşaklar tayfası. Yaşı kemale ermiş olan ve şu anda kendi tiyatrosu olan ya da bir şehir ya da kamu tiyatrosunda Genel Sanat Yönetmenliği yapan, seslendirme dublaj reklam piyasasına hâkim, dizi piyasasında adı geçen, üniversitelerde oyunculuk dersleri veren popüler tiyatrocularımız mı? Alanı daraltınca içlerinde yavşak diyebileceğimiz kişiler devlet tiyatrosundan mı yoksa? Yoksa dizi piyasasını ele geçirenler içinden mi arayacağız onları? Şu meşhur stand-up eğlendiricileri olmasın ? Ya da kumpanyacılar, ikililer, komikler, market zincirleri olanlar mı?

Aslında, herkes çevresindeki boşboğaz 2, internetten hakaretler yağdıran 2, iş yapmadan para kazanan 2, bankamatik aktörü 2, karısını da tiyatro öğretmeni yapan 2, kızını sinema sanatçısı yapan 2 ve kötü diksiyonuyla ayakta duran 2 tiyatro heveskârının adını söylese operasyon tamamlanacak aslında. Tiyatroya ihanet edenlerin yukarıda saydıklarımız kadar kolayca çevremizden sayabileceklerimiz olduğunu aslında herkes biliyor, ancak biz onların adını söylemeye bulundukları popülarite gereği çekindiğimizden, böylece onların hükümranlığı yıllarca kabul görmüşlüklerinden olacak şanla şöhretle devam ediyor.

Haluk Bilginer’in reklama hiç ihtiyacı yok. O, kendi gündemini değiştirmek için böyle bir açıklama yapma gereği hissetmeyeceğine göre, Haluk Bilginer’in bu sivri dilli çıkışlarını tartışmaya devam etmeliyiz. Yoksa daha ilk günden Bilginer'i eleştiri cevapları ile bunaltan yani anında savunmaya geçen kimi tiyatrocularımız mı kastediliyor da biz alımlayamıyoruz olan biteni? Bilginer’in başından beri isimsiz geçtiği, eleştirdiği gerçek isimler bu tepkimelerde bulunanlar olmasın sakın? Eğer öyleyse hemen ilk işimiz, bu son 'yavşaklar' çıkışından sonra Haluk Bilginer’i kimler eleştiri bombardımanına tutmuş onları bulup kırmızı koltuğa oturtalım ve güzel güzel tartışalım.

(Kaynak: BİRGün)


***


Ayrıca bakınız:

Özen Yula, Mimesisçe'ye çevrildi: "Özlem Yula"

Züccaciyeciye giren kudurmuş fil gibi hareket eden LİNÇÇİLER, tiyatronun her alanının içerisine sıçıp, bu sanatın hızla bok kokmasına neden oluyorlar!

Amerikalı zât-ı muhteremler tarafından kurulmuş Boğaziçi Üniversitesi'nin "yetiştirmesi" zât-ı muhteremlerin yönettiği LİNÇÇİ Mimesis, yazı yazamıyor!

TESTOSTERON'U "TESTESTERON", SHAKESPEARE'İ "SHAKSPEARE" SANAN LİNÇÇİ OYUN ATÖLYESİ, İSTANBUL DEVLET TİYATROSU'NU "İSTANBUL DEVLET TİYATROLARI" SANIYOR

Shakespeare'in beşinci harfi "e"yi çalıp Testosteron'un beşinci harfi "o"yu imha ederek onun yerine monte eden LİNÇÇİ Kemal Aydoğan, umutsuz bir vaka!

Kültür Bakanlığı çanağı yalamaktan dili aşınan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin LİNÇÇİ yönetmeni Kemal Aydoğan, Devlet Tiyatroları'nın kasasına da göz dikti!


***


Bir LİNÇÇİ tiyatronun patronu, bir başka LİNÇÇİ tiyatronun patronunu eleştirir gibi yaparak piyasasını artırmaya çalışan meta rolüyle sahneye çıkıyor!

Zaman gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan tiyatrocuları haksız bir şekilde suçlayan Haluk Bilginer'in asistini gole çevirme fırsatını kaçırmadı

Okunmaması gereken bir LİNÇÇİ!

"Yavşak"ların sayısı giderek artıyor!...

Dil bilincinden yoksun yavşak tiyatroculara dilbilgisi dersleri veren sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın yardımına koşan var: Prof. Dr. Kerem Doksat!

Estetik bilinçten yoksun LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, sentetik tartışmaların vücuda gelmesi için, kendini heba etmeye razı oluyor!

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, yavşaklığa devam ediyor hâlâ!

"Kırk yıllık" testosteron, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarının en azılılarından, yazı yazma özürlü Ahmet Ertuğrul Timur sayesinde, "testesteron" oldu!

Ertuğrul Timur, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarının en azılılarından biri olmasına karşın, proleter olduğu için, Haluk Bilginer'in yavşaklığını gördü!

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı çanağının 63.000 TL'lik bölümünü yalayan Haluk Bilginer / Oyun Atölyesi yapımı TESTOSTERON

LİNÇÇİ Mitos-Boyut'un yayınlayıp, Ertuğrul Günay'ın 63.000 TL sadaka verdiği LİNÇÇİ Oyun Atölyesi oyunu Testosteron'dan sadece tadımlık birkaç örnek!

Tiyatrocunun düşkünü, geyik yapar yaz günü!

Boyundan çok büyük demeçler vermeye yeltenen LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, oyun diye halka yavşakça hazırlanmış gösteriler sunuyor!

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, LİNÇ KAMPANYASI içerisindeki iftira metnine imza atma sorumluluğunu taşırken, şimdi de yavşaklaşıyor!

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in genellemeci ve yavşak tavrı, genellemeci ve yavşak tavırlarla sürüp oyunculuk kavramını kirletiyor!

12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman'ın "Emek Ödülü" aldığı TAKSAV'dan "Onur Ödülü" almaya utanmayan Haluk Bilginer, "kıçını yediriyor"!...

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu ve televizyon dizileri müdavimi Haluk Bilginer, LİNÇ KAMPANYASI metnini ve senaryoları hiç okumadan mı karar veriyor?

Benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Kültür Bakanlığı'nın çanağını yalamaya mahkûm Oyun Atölyesi, yediği çanağa sıçıyor!

3.5 yıl önce, Bulunmaz'la Büktel'i kastederek; "Benim için artık bu kişiler yoktur." diyen M. Demirkanlı'nın, Bulunmaz'la Büktel'den başka konusu yok!

Devlet Tiyatroları'nda emekçilik yapanlara sesleniyorum; benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını Kültür Bakanlığı çanağını yalayanlara yedirme!

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu YAVŞAK Haluk Bilginer'in kıçına üşüşen kargalardan biri olmaya niyetlenmeyen Melih Anık'tan alçakgönüllü bir eleştiri

LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu YAVŞAK Haluk Bilginer'i nesnel ölçütlere göre eleştirme gayreti içerisine giren Melih Anık hakkında yapılan yorumlar!


***


LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi