Talat S. Halman’a Verilen Emek Ödülü
ve
TAKSAV Tartışmaları
Ömer F. Kurhan
29 Aralık 2008
Uzun zamandır, 13. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nin Talat S. Halman’a verilen emek ödülü nedeniyle karşı karşıya kaldığı eleştiri ve protestolar hakkında yazmak istiyordum. “Brecht’i Anma Gecesi “ vesilesiyle Esatoğlu paraziti bir kez daha İATP-G gündemine girdiği için, bir gecikme yaşandı. Bu konuyu daha sonra başka bir yazıda ele almak üzere, nihayet şu Halman’a verilen ödül hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Halman aslında çok bildik ve tiyatro camiasının yakından tanıdığı popüler bir isim değil. Ödülün ona verilmesi doğru mu değil mi tartışmaları sırasında, Halman hakkında internet üzerinden bazı ayrıntı içeren bilgilere ulaşmayı ümit etmiştim. Ama nihayetinde çok az bilgiye ulaşabildim. Kendisiyle yapılan söyleşilerden oluşan “Aklın Yolu Bindir” adlı kitabına ulaşamadım. Sorup soruşturduğum birkaç kitapçı kitabın baskısının tükendiğini ve bulmamın çok kolay olmadığını söylediler. Ben de nihayetinde epeyce eksik bir bilgiyle ve bu bilgi eksikliğini de önemli bir veri kabul ederek yazmaya karar verdim.
Hilmi Bulunmaz’ın ve birçok tiyatro topluluğunun itirazı ya da protestosu, Halman’ın 12 Mart döneminde bakanlık yapmış olmasından kaynaklanıyor. Nasıl akıl yürütüldüğü gayet açık: Madem ki faşist bir rejimin bakanlığını yapmış, en azından demokratlık iddiasındaki bir festival komitesinin onu ödüllendirmesi kabul edilemez.
İlk bakışta gayet sağlam bir akıl yürütme varmış gibi görünüyor. Buna karşılık Yener Aksu, Festival Komitesi adına konuya açıklık getirmek isterken iki tespitte bulunuyor. Halman’ın 12 Mart sürecinde 1. Erim hükümetinde Kültür Bakanı olarak görev yaptığını doğrulamakla birlikte, reformcu bir hükümet olma iddiasıyla kurulan 1. Erim hükümetinin istifalarla dağıldığını ve istifa edenler arasında Halman’ın da yer aldığını hatırlatıyor. Yani, kendisini 12 Mart faşizmine adamış bir kültür insanı olarak kabul edilemeyeceğini ima ediyor. Ayrıca, her şeye rağmen bir hata olarak kabul edilebilecek bakanlığı nedeniyle, o insanı ömür boyu mahkûm etmenin doğru olmayacağını belirtiyor. [1]
Yener Aksu’nun Halman hakkında hatırlatma yaparken yanıldığı doğrudur ve bu yanılgı daha sonra Hilmi Bulunmaz tarafından gösterilecektir. [2] Yanıldığını ben de biliyordum, fakat benim kaynağım ulaşamadığım Halman’ın kitabı değil, yayımlanacak bu kitabı vesilesiyle Tempo dergisinde yapılmış bir haber. [3] Halman 1. Erim hükümetinden istifa edenler arasında yer almamış, fakat Kültür Bakanlığı lağvedildiği için 2. Erim hükümetinde yer alması imkânsız hale gelmiş. Halman’la ilgili “Erim hükümetini bir de ondan dinleyin” haberini yapan Tempo dergisi şu bilgileri veriyor:
“Halman, istifa ederek Nihat Erim hükümetinin düşmesine neden olan 13 bakan içinde olmadığını belirtiyor ve ‘Ben devletten bu şekilde istifa edilmez diye düşünüyordum’ diyor. Daha sonra Başbakan Nihat Erim istifa ediyor ve yeniden hükümet kurma görevi alıyor. Yeni hükümeti kurarken de Talat Halman'ı devreden çıkarmak için Kültür Bakanlığı’nı lağvediyor.”
Bu alıntıdan da anlaşılabileceği gibi, Yener Aksu’nun hatırlatma yaparken yanılması aslında ters bir sonuç doğurmuyor. Habere göre, Halman istifa etmediği için, Kültür Bakanlığı lağvedilerek tasfiye ediliyor (devreden çıkarılıyor). Dolayısıyla, Halman’ın 12 Mart faşizmine adanmış bir tutum içinde olup olmadığı hayli tartışmalı olmayı sürdürüyor.
Şahsen ben Halman 12 Mart döneminde tam ne yapmış, bir kültür insanı olarak özellikle Denizlerin idamı karşısında tutumu ne olmuş hâlâ bilmiyorum. 12 Mart karışık ve art arda bir dizi ara rejim hükümetinin kurulduğu, TBMM’nin kendi içinde oldukça tutarsız ve Denizlerin idamında görülebileceği gibi faşizme doğrudan yardım ve yataklık edecek şekilde davranabildiği bir dönemdir. Örneğin bugünlerde, meğersem Denizlerin idamında CHP’li milletvekilleri de rol oynamış ya da İsmet Paşa Denizlerin idamını engellemeye çalışırken aslında gurup kararı alma düzeyinde bir direniş göstermemiş gibi iddialar ortaya atılıyor. Devrimci kesimler de, Denizlerin idamını üzüntü ve öfkeyle anarken, olgusal bir hafızanın oluşması konusunda yeterli çabayı ortaya koyabilmiş değil. Bu nedenle, “Sahi şu Halman kimdi, neler yapmıştı?” sorusunu kolayca erişilebilir kaynaklara dayanarak hemen yanıtlayamıyoruz.
Eldeki sınırlı bilgiyle yetindiğimizde, 12 Mart faşizmine hizmet etmeyi kafaya takmış entelektüel bir bürokratla karşı karşıya olduğumuz sonucu çıkartılabilir miyiz? Tempo dergisinin haberine göre, 12 Mart rejiminin tasfiye etme ihtiyacı duyduğu bir kültür insanıyla karşı karşıyayız. Yanlış anlamıyorsam, Yener Aksu’nun ima ettiği de bu zaten: Her şeye rağmen Halman’ın bir hata yapmış olduğu söylenebilir, ama bu ödül verilir mi verilmez mi düzeyinde abartılacak bir konu değildir.
Festival Komitesi’nin emek ödülünü Halman’a vermesinin protesto mu edileceği ya da eleştirilmesi mi gerektiği, bulanık sularda yüzerek verilebilecek bir karar olabilir mi? Olabilir, ama o zaman bu yaklaşımın en azından kendisini tashihe açık tutması gerekir. Aynı şey ortada gerçekten protesto edilecek bir durum var mı sorusunu net bir şekilde yanıtlayamayanlar için de geçerlidir.
Fakat, ortak bir protesto tavrına yönelip kamuoyunu tavır almaya zorlarken, Halman aynı zamanda 12 Mart döneminde kültür bakanlığı yapmış bir bürokrattır; öyleyse ödül ona verilmemeliydi demek, haksızlığa yol açacak şekilde Festival Komitesi’nin iradesini tanımama riskini içerir. Bu noktada, ödülün verilmesini bir şekilde protesto eden tiyatro çevreleri, protesto gerekçeleri hakkında kamuoyunu aydınlatmakla yükümlüdür.
Bu konuda Hilmi Bulunmaz bir çaba içine girmiş ve Halman’la yapılan söyleşilerin derlendiği “Aklın Yolu Bindir” adlı kitaba dayanarak 12 Mart döneminde Halman’ın 1. Erim hükümetinden istifa etmediğini, hatta istifa etmemekte direndiğini göstermiştir. Verilen ödülü daha önce çeviri sanatı bakımından sorunsallaştırmayı tercih eden Coşkun Büktel, Hilmi Bulunmaz’ın verdiği bu bilgiden hareketle, Yener Aksu’nun yalan söylediği sonucuna ulaşılabileceğini söylemiştir. [4]
Benim bu konudaki görüşüm yukarıda özetlediğim gibidir. Yener Aksu’nun verdiği yanlış bilgi yalan ya da kasıtlı yanlış bilgilendirmeye hizmet edemez, çünkü istifa etmemekte direnen Halman’ın Kültür Bakanlığı lağvedilerek devreden çıkarılması 12 Mart faşizmine hizmet etmekte beis görmeyen bir kültür insanı olduğunu göstermez. Hatta spekülatif bir tutumla aksi bile iddia edilebilir: Talat S. Halman doğrudan istifa etmek yerine direnmeyi tercih etti ve 12 Mart rejimi onu tasfiye etmek için Kültür Bakanlığını lağvetmek zorunda kaldı.
Spekülasyona prim verilmeyecekse, 12 Mart rejimi ile Halman ilişkisi daha net bir tarihsel veri kümesine bakılarak değerlendirilmeli ve ona göre bir sonuca ulaşılmalıdır. Ne Tempo dergisinin haberi ne de Hilmi Bulunmaz’ın “Aklın Yolu Bindir” kitabından yaptığı alıntı, 12 Mart – Halman ilişkisine bir açıklık getiremiyor. Yener Aksu’nun yalan söylediği de söylenemez. Bir olayın yanlış hatırlanması başka, yanlış hatırlamanın mantıken ters bir sonuca yol açması başkadır. Yalan ya da yanlış bilgilendirme iddiaları, yanlış bilgi ters sonuçlar doğuruyorsa ortaya atılabilir.
Festival Komitesi’nin verdiği ödülle ilgili tartışmanın ikinci bir boyutu TAKSAV’la ilgilidir. TAKSAV’ın verilen ödülden sorumlu kurum olarak değerlendirilmesi ne kadar doğru? Başka bir deyişle, festival ile TAKSAV arasındaki ilişki gerçekten de TAKSAV’ın “Bu festivalin sahibi benim” diyebileceği bir biçim ve içeriğe mi sahip?
Öyle olduğu söylenemez. TAKSAV’ın festival organizasyonunda aktif bir kurum olduğunu ve olanaklarını seferber ettiğini söylemek mümkün. Fakat, TAKSAV’ın ve özelde Yener Aksu’nun yapmaya çalıştığı, Ankara’da devlet tiyatrolarından akademik kurumlara bir koordinasyon yapısı inşa ederek kapsamlı bir tiyatro festivali düzenlemek. Nihayetinde bu koordinasyon yapısını temsil eden kurum da TAKSAV değil, Festival Komitesi. Dolayısıyla verilen ödülden özel olarak ve tek başına TAKSAV değil, bu koordinasyon yapısı sorumludur. Ayrıca, söz konusu ödül olduğunda bir danışma kurulu da devreye girmekte ve ödülün kime verileceği konusunda etkili, belki de belirleyici bir rol üstlenmektedir.
Bu değerlendirmeyi yapmamın nedeni, ödülün Halman’a verilmesini protesto eden, daha sonra kendi aralarında fikir ayrılığı yaşayan topluluklar arasında yaşanan tartışmada, festivalin yapısı hakkında yaşanan / yaşatılan kafa karışıklığıdır. “TAKSAV = Festival İradesi” algılamasına yol açmak doğru değildir. Basit bir örnek vermek gerekirse, Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sahnelerini festivale açması TAKSAV’ın emrinde olduğunu göstermez. Aksine Ankara Devlet Tiyatrosu’nun iradesinin de festivale damgasını vurduğunu gösterir.
Ankara Tiyatro Festivali’nin kurumsal yapısını ve evrimini indirgemeci bir bakış açısıyla değerlendirmek, yansıtmacı ve statik değerlendirmelere yol açmaktadır. Oysa benim gözlemlerime göre, Ankara Tiyatro Festivali örneğin İstanbul Tiyatro Festivali ile karşılaştırıldığında, oldukça dinamik, çok daha Türkiyeli ve çok daha katılımcı bir yapıya sahiptir.
Festival sürecinde bir yığın çelişkinin yaşandığına kuşku yoktur. Örneğin ödül tartışmasının festival kapsamındaki “Tiyatroların Örgütlenmesi” paneline taşınması ve panelde tarafların görüşlerini dile getirebilmesi çelişkili bir ortama işaret eder; ama bu çelişkili ortam yüzünden festivale gölge düştüğünü kim iddia edebilir? Katılımcıların ve hatta festivali protesto edip katılmayanların eleştirilerine açık davranan, bunun da ötesinde tartışılmasına zemin hazırlayan bir festival yapısı olumsuzdur denilebilir mi?
Kaldı ki, ödül tartışması, Halman’a ödül verilmesini protesto edenler arasında yer alan ve panelde mesajı okunan Özgür Başkaya’nın da içinde yer aldığı başka bir festival komitesinin sansürcü ya da ifade özgürlüğünü engelleyen bir tutum geliştirdiği iddiasının ortaya atılmasına vesile olmuştur. Bir kez demokratik ve çelişkilerin ifade edilmesine izin veren ortamların kurulmasına izin verildiğinde, sürprizlerle karşılaşmak sürpriz olmaktan çıkabiliyor. Ankara Tiyatro Festivali’ni kendi kulvarında başarılı ve ayırt edici kılan da bu.
Yeri gelmişken bir parantez açarak, sansür ya da ifade özgürlüğünün engellenmesi iddiası karşısında, Özgür Tiyatro’dan Özgür Başkaya’nın İATP-G sitesinde de yayımlanan “4. AYDIN TİYATRO-DRAMA GÜNLERİ–2008” [5] yazısının hiçbir şekilde olgusal bir yanıt içermediğini belirtmek gerekir. Bu da, Yenikapı Tiyatrosu’ndan Orçun Masatçı’nın olgusal ayrıntı içeren iddiasının doğru olduğu yolunda bir kanaate ulaşmayı kolaylaştırmaktadır. Başka bir deyişle, teatral ifade özgürlüğünün engellenmesi düzeyinde bir iddianın olguları öne çıkaran bir ciddiyet içinde yanıtlanması gerekir. Elbette aklımıza mukayyet olmak gibi bir ilkemiz varsa.
Bana göre genel olarak Halman’a verilen ödülle ilgili tartışmalarda iki olumlu çıkışın yaşandığı söylenebilir. Birincisi, çizgisini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, Hilmi Bulunmaz’ın devrimci hafızayı uyaran çıkışıdır. İkincisi, Festival Komitesi’nin ve özelde Yener Aksu’nun bu tartışmanın festival bünyesine de taşınmasını onaylayan demokratik ve özgüvene dayalı tavrıdır. Bu kıssadan çıkarılabilecek bir hisse de, diyalektiğin gayet iyi bir şey olduğudur.
NOTLAR:
[1] bkz. http://www.iatp-web.org/headline.asp?act=view&hid=196
[2] bkz. http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/12/taksavc-yener-aksu-yalan-sylyor.html
[3] bkz. http://www.tempodergisi.com.tr/eglence/kitap/01932/
[4] bkz. http://www.coskunbuktel.com/buktelhalmanskandal.htm
[5] bkz. http://www.iatp-web.org/headline.asp?act=view&hid=211
(Kaynak: istanbul alternatif tiyatrolar platformu - girişim)
***
Oyun'un notu: bakınız;
“Ankara Tiyatro Festivali Emek Ödülü 12 Martçı’ya”
“12 Mart 1971 v.s…”
“Nihat Erim’in Kültür Bakanı’na ödül verenler”
“12 Martçı’ya ödül verenler tam yol ileri”
"'12 Martçı'ya ödül'e karşı ses: Orhan Aydın"
"'12 Martçı'ya ödül'e karşı ses: Coşkun Büktel"
"'12 Martçı'ya ödül'e karşı ses: Özgür Tiyatro"
"Faşist Kültür Bakanı'na ödül veren festival"
"soL'dan 'evlere şenlik' haber"
"Özgür Başkaya, 'TAKSAV skandalı'nı tartışıyor"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 1"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 2"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 3"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 4"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 5"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 6"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 7"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 8"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 9"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 10"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 11"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 12"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 13"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 14"
"Talat Sait Halman'a ödül veren festivalden / 15"
"12 Martçı'ya ödül veren festivali Yenikapı açtı"
"Deniz Gezmiş fotoğrafının altındaki 12 Mart'çı"
"Büktel, 12 Mart artığının şiirsizliğini kanıtladı"
"atılım'dan Bulunmaz'sız Talat Halman haberi"
"12 Mart'çıya 'Emek Ödülü' AKP'li Günay'dan"
"ATB, faşizme (TAKSAV 'Emek Ödülü'ne) karşı"
"soL, 'Talat S. Halman skandalı'nda doğru yolda"
"TAKSAV, 12 Mart'çıya ödül verirken yalnız değil"
"12 Mart Faşizmi'nin gölgesine sığınan festival"
"Amatör Tiyatrolar Birliği, Tiyatro Net'te"
"Tiyatro ödülleri enflasyonu"
"Müzisyenlerden 12 Mart'çıya destek"
"12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talat S. Halman"
"Tiyatro dünyası bizden izleniyor"
"Fakir Baykurt Sahnesi'nden Burdur'a yürüyüş"
"'TAKSAV skandalı' döneminde İmge'den oyun"
"Günay Akarsu, 'Emek Ödülü'ne karşı çıkardı"
"BEKSAV, ezilenleri savunmayı sürdürüyor"
"TAKSAV, 'Emek Ödülü'ne tepkileri gizliyor"
"Bulunmaz'sız 'Talat Sait Halman skandalı'"
"Ankara'ya 12 Mart Faşizmi gölgesi vururken"
"'Talat Sait Halman skandalı' nedeniyle / 1"
"'Talat Sait Halman skandalı' nedeniyle / 2"
"Atak'ın uğradığı haksızlık coskunbuktel.com'da"
"Aydın, devlet yardımı=sus payı'na da değiniyor"
"Anti-faşist yazarın oyunu, faşizmin gölgesinde"
"Kadına şiddet uygulamak da sınıfsal zulümdür"
"Yakışır!"
"12 Mart Kültür Bakanı'nın gölgesindeki festival"
"Aydın, tiyatro kitapları tanıtmayı sürdürüyor"
"Ankara'da sadece 12 Mart'çıya ödül verilmiyor"
"Kapitalist tapınakta sosyalistleri ağırlamak(!)"
"12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı çalışıyor"
"Talat Halman gölgesindeki festival sona erdi / 1"
"Talat Halman gölgesindeki festival sona erdi / 2"
"Zeynep Oral, Talat Halman karanlığını gizliyor"
"Sadece gizli değil; ayrıca gizemli bir yazı!"
"Ödül kıskacına sığmayan anti-faşist sanatçı"
"TAKSAV'ın paşası Talat Sait Halman"
"Burjuvazi; eğitim, gıda ve sağlığı kirletiyor"
"Yakışmışlar!"
"Emekçilere; bilim, eğitim, estetik, kültür, sanat"
"12 Mart ve 12 Eylül Faşizmi devam ediyor!"
"Faşizmi estetize eden Muro'lar kınandı"
"Faşizmi estetize eden 'Kurtlar Vadisi' öldü mü?"
"Münevverler, pirlerinin birthday'ini kutladılar!"
"Orhan Aydın, belleği zayıf olanları uyarıyor"
"BÜKTEL, yine 'GÖR' DEDİ"
"12 Martçı'ya ödül verenlere destek mesajı!"
"TAKSAV'ın faşizme verdiği ödül tartışılıyor"
"Yenikapı'nın Yunan faşizmine karşı eylemi"
"BEKSAV, sanata sınıfsal yaklaşma gayretinde"
"'İnsanım' diyen bu sergiye duyarsız kalamaz"
"İzmir karanfilleri, Yunanistan ve Şili'ye gidecek"
"Seçimler yaklaşıyor: Açılış yapmak lazım!"
"TAKSAV'cı Yener Aksu yalan söylüyor!"
"Yalanla beslenen 'Emek Ödülü'ne tepki!"
"Ömer F. Kurhan, belleğini yitirmek istemiyor!"
"Orhan Aydın, kentsel talana dikkat çekiyor"
"12 Mart Faşizmi, 12 Eylül Faşizmi devam ediyor"
"Tiyatroda faşizmin sorgulanmasına katkı çabası"
"TAKSAV skandalı sürecinde Marksist Akademi"
"Sinemacılar da çanak yalamayı öğneniyor"
"Yunanistan direnirken, TAKSAV ödül veriyor"
"TAKSAV ödülüne ve Erbaş'ın cezasına karşıyız"
"Özdemir Nutku iftirası, Talat Sait Halman skandalı, 'Çığ' rezaleti, 'Ölüleri Gömün' pespayeliği: Otuz iki kısım tekmili birden"
"Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın (TAKSAV), 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talat Halman'a, 'Emek Ödülü' vermesine tepkiler sürüyor"
"TAKSAV'cı Ayşegül Yüksel, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talat Sait Halman'a verdikleri 'Emek Ödülü'nü savunuyor"
"Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talat Sait Halman'a 'Emek Ödülü' vermesine karşı çıkan tiyatro"
"Bazı insan kuzuya, bazı kuzu insana dönüşür!"
"'Talat S. Halman Kitabı' aklın yolu bindir / 1"
"'12 Martçı'ya ödül'e karşı ses: Orhan Kazbek"
"TAKSAV'sız (YALAN'sız) da tiyatro yapılabiliyor"
"Büktel, tiyatro dünyasında faşizme karşı çıkmak için, öncelikle 'Talat Halman skandalı'na karşı çıkmak gerektiğini belirtiyor"
"Aydın, sosyalizmin önündeki çöpleri gösteriyor!"
"Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'a 'Emek Ödülü' verdiği süreçte, tartışılan konuya dikkat!"
"Aşağıdaki TAKSAV'la ilgili yazı, harf harf, sözcük sözcük, tümce tümce, paragraf paragraf yanıtlanacak! (Hilmi Bulunmaz)"