5 Ekim 2010 Salı

Lemi Bilgin ve Ayşenil Şamlıoğlu'nun reklâm (avanta, sadaka) vererek beslediği "yalan makinesi" Mustafa Demirkanlı, yalan söylemeye devam ediyor hâlâ!

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu'nun verdiği reklâm (avanta, sadaka) ile ayakta durmaya çalışan "yalan makinesi", LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı


***


VAZİYETNAME

Süte su katarak satan sütçü, inandırıcılığını koruyabilmek için, su miktarını, süt miktarından az tutarak, hilesini gizleme ihtiyacı hisseder. Ancak, Mustafa Demirkanlı, yazılarına o kadar çok yalan katıyor ki, yalan miktarının altında görünmez hâle gelen yazılarının hiçbir inandırıcılığı kalmıyor!

Hilmi Bulunmaz


***


"Yalan makinesi" Mustafa Demirkanlı, o kadar hızla yalan üretiyor ki, onun yalanlarını, değil deşifre etmeye, bu yalanları okumaya bile zor zaman bulabiliyorum. Demirkanlı'nın yüzünün astarı, "yalan söyleme hastalığı" ("Pinokyomani") nedeniyle, köseleye döndüğü için, ona nasıl bir eleştiri getirsek, hangi model bir Limousine versek hiç hayır etmiyor. Onlarca, yüzlerce, binlerce yalan üretebilecek kadar hızla, hem de şimşek hızıyla "çalışan" Mustafa Demirkanlı, şimdi de kendisine bir yalancı birader edindi: Kemal Demirkanlı.

Mustafa Demirkanlı ile Kemal Demirkanlı adlarını birleştirip, bir tek kişide topladığımızda, ortaya çok ilginç bir sonuç çıkıyor: Mustafa Kemal Demirkanlı!

Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, her türden insanî ilişkileri, "Batı Medeniyeti" denilen "tek dişi kalmış canavar"a teslim eden Mustafa Kemal, yayıncılıkta bir başka aşamaya geldi:

Şebeke hâlinde yalan söylemek!

Pek yakında, Mustafa Kemal, kendisine bir İsmet, bir Fevzi, bir Kâzım... adlı yalancı arkadaşlar edinirse, kapitalizm, daha hızlı bir biçimde muhafaza ve müdafaa edilir.

Ne de olsa Mustafa Kemal'in arkasında Lemi Bilgin ve Ayşenil Şamlıoğlu var. Lemi ve Ayşenil'den aldığı cesaretle, "bendini çiğneyip aşan" Mustafa Kemal, aşağıda iddia ettiği şu sözleri kanıtlarsa, kendisine istediği sayıda Limousine verecek ve her gün Taksim Meydanı'na çıkıp günde beş vakit "orrrospu çocuğuyum" diye bağıracağım.

Eğer...

Mustafa Kemal, yukarıdaki iddiasını kanıtlayamazsa, ben, Mustafa Kemal'den hiçbir şey istemiyorum. Sadece aynaya baksın yeter!... (HB)


***


"Yalan makinesi" Mustafa Demirkanlı diyor ki:


Hilmi Bulunmaz’ın Yeni Tiyatro Dergisi tanıtım yazısından…

"Bulunmaz Tiyatro'nun her sayı reklâm verip, her sayı beş tane satın aldığı ve Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz tarafından "Türkiye'nin en saygın ve en yaygın tiyatro dergisi" olarak onurlandırılan Yeni Tiyatro'nun yirmi ikinci sayısı huzurlarınızda!"

Not: Yıllar önce, Nurullah Tuncer'in ilk Genel Sanat Yönetmenliği döneminde yardımcısı Kemal Kocatürk, yayınımızdan rahatsız olmuş, derginin satışını ve ilanları engellemek için: "Kim patron herkes görecek!" demişti. Dergi’nin Şehir Tiyatroları gişelerindeki satışını durdurmuştu, biz de ta ki Kemal Kocatürk görevden ayrılana kadar gelen ilanları almamıştık…

Benzerini, Rahmi Dilligil yapmıştı, her ay üç bin Dergi satın almayı önermişti, ona da "pardon" demiş, geri çevirmiştik, iyi ki de demişiz.

20 yıldır hiç kimse dergimize verdiği ya da vereceği reklamdan dolayı bizden bir istekte bulunmadı, herhangi bir yaptırım ya da zorlamaya kalkışmadı, bizi reklam verdiği için yazılarıyla rencide edemedi, reklam vermenin karşılığında bizden istekte bulunan tek örnek Hilmi Bulunmaz’dır.

Yaklaşık 20 yıl önce, -kardeşim Kemal Demirkanlı (sanırım derginin 3. veya 4. sayısı içindi) Bulunmaz’dan ilan istemişti. Bulunmaz da ilan isteğine karşı bir istekle; Dergi’de söyleşi talep etmişti, unuttuk gitti- iyi ki de öyle yapmışız. (Eminim ki, Bulunmaz hatırlayacaktır ama "ispatla diyerek", beni "yalancı" diye lanse edecektir, arkadaşları tabii ki ona inanacaktır ama ya vicdanı?)

Şimdi, Erbil Göktaş’ın deyimiyle: "Üç kuruşluk ilan parası ve her ay aldığı 5 adet dergi" için, bir meslektaşımı bu kadar afişe etmesi, aşağılaması, okurları karşısında yanlış algılamaya neden olacak ifadeleri kanıma dokundu, üzüldüm…

M.D. (Oyun'un notu: M=Mustafa, D=Demirkanlı)

(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)


***


Ayrıca tıklayınız: Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz, "ölü sevici" ve"Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Mustafa Demirkanlı'nın kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışıyor!!

Ertuğrul Günay, Lemi Bilgin, Ayşenil Şamlıoğlu tarafından reklâmla beslenen "Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu"nun iftirasına karşı belge sunuyoruz!


Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Bir
YENİ YAZARIMIZ: MUSTAFA DEMİRKANLI

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: İki
DEMİRKANLI İKİNCİ YAZISIYLA DERGİMİZDE

Demirkanlı'nın Birli Çamaşırları Serisi: Üç
DEMİRKANLI ÖLÜNÜN ARKASINDAN YAZIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dört
DEMİRKANLI İŞBAŞINDA

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Beş
DEMİRKANLI TEMİZ OLMAYA ÇAĞIRIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Altı
DEMİRKANLI KİŞİLERLE UĞRAŞIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Yedi
DEMİRKANLI KİŞİLERLE UĞRAŞIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Sekiz

DEMİRKANLI TİYATROYU ZEHİRLİYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dokuz
DEMİRKANLI PANELİZME BEL BAĞLAMIŞ

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: On

DEMİRKANLI YALANLARINI SÜRDÜRÜYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: On Bir
YALANI YALANLA ÖRTMEK

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: On İki
COŞKUN BÜKTEL BULAŞMA, İŞİNE BAK!



***


LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi