21 Nisan 2007 Cumartesi

DEMİRKANLI TİYATROYU ZEHİRLİYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Sekiz

Mustafa Demirkanlı; tiyatroyu sevmediği halde, bu alandan beslendiği için, yazmak zorunda kalıyor...

Mustafa Demirkanlı; tiyatroyu bilmediği halde, bu alanın cehaletinden yararlanarak, biliyormuş gibi yapıyor...

Mustafa Demirkanlı; tiyatrodan anlamadığı halde, tiyatroyu ekmek kapısı olarak görenlerin bilgisizliğinin garantisiyle, tiyatro sanatının kirlenmesi için elinden geleni yapıyor...

Mustafa Demirkanlı; çürüyen, küflenen, intihar edip ceset haline gelen tiyatronun, bu hale gelmesinin nedenlerinden biri...

Mustafa Demirkanlı; finans kapitalin çanağından beslenirken, bu duruma karşı çıkan tiyatro sanatçılarının da, aynı çanağı yalamasını istiyor...

Mustafa Demirkanlı; "Devlet Sadakası", "Efes Pilsen Harçlığı", "AKBANK Çanağı", "İsviçre Hastanesi Kıyağı"... ile beslenen tiyatroya tepki gösterdiğimiz için bize çok kızıyor...

Mustafa Demirkanlı; kendini Sıkıyönetim Komutanı olarak gördüğünden, şimdiye dek yaptığı şantajlardan korkan insanlardan aldığı cesaretle, bizim de sineceğimizi sanarak, aldanıyor...

Peki Mustafa Demirkanlı, bizim için neler saçmalıyor...

Görelim...

Demirkanlı'dan "Saçma Sözler":

H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel (2 ve son)


BANAL YALANCI İLE SANAL DİYALOG
(Demirkanlı, Büktel, Bulunmaz - OYUN)


Demirkanlı - H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel (1) yazımdan sonra şu oldu. Bulunmaz, Mehmet Akan ve Lale Oraloğlu için yazmış olduğu lanet yazıları tekrar ana sayfasına taşıdı. Arsızlığın ve utanmazlığın bu kadarı olurdu ve oldu. Diğeri (sanırız Coşkun Büktel - OYUN) ise bu konularda, Bulunmaz’ı sessiz kalarak onaylamaya devam etti.

Bulunmaz - Yalan söyleyen Demirkanlı, durumu saptırmaya çalıştı ve yüzüne gözüne bulaştırıp, geri çekildi: Ana sayfadan verdiği, bizimle ilgili şantaj/montaj/sabotaj/kolaj... içeren haberi, bizden tokadı yer yemez, kemiğini saklayan köpek gibi, arka sayfalara ihraç etti...

Demirkanlı - Vazgeçtim, ölen kişilerin arkasından, hatta ölüm döşeğindeyken, dizilerde oynadı diye bu kadar arsızca ve utanmadan yazan ve bunu halen övünçle, sıkılmadan ana sayfasına koyan birine herhangi bir şey söylemenin ve adam yerine koyup eleştirmenin, hatta küfretmenin bile anlamsızlığını gördüm ve vazgeçtim... (Bkz.: DEMİRKANLI ÖLÜNÜN ARKASINDAN YAZIYOR; http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanlnn-bir-lnn-arkasndan-yazdklar.html)

Bulunmaz - Daha önce bize; ANA AVRAT KÜFREDEN (Bkz.:http://www.tiyatrodergisi.com.tr/public/default.aspx?nid=3269) Demirkanlı, onunla aynı ağzı konuşmayıp, sosyalist ahlakın gerektirdiği gibi konuştuğumuzu gördüğünde, kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp, ait olduğu finans kapitalin kulübesine yöneldi ve "AKBANK Çanağı"nı yalamayı sürdürdü/sürdürüyor...

Demirkanlı - ...yazımın rezilliklerini uzun uzun anlattığım devamı yok... Biri arsızlığına devam ederken, diğeri (Büktel) tüm bunları yok sayarak onayladığını ifade etmekte. Benim için artık bu kişiler yoktur. Onlar; Hilmi Bulunmaz-Coşkun Büktel ikilisi bizlere öldükten sonra arkamızdan ya da yaşarken küfretmeye devam edebilir, dilediklerince. Ama ben görmeyeceğim, çünkü artık asla bu lanetlilerin sitelerinde işim olmayacak.

Bulunmaz - Her zaman ne yapıyorsa, aynını yapıyor Demirkanlı... Bizden önce (Bulunmaz ve Büktel'in eleştirilerinden önce) dilediği gibi şantaj/montaj/sabotaj/kolaj... haberlerle tiyatro kamuoyunu sindiren, sindiremediklerini koltuğunun altına alan (Ahmet Leventoğlu, Üstün Akmen, Orhan Alkaya... gibi) Demirkanlı, devrimci bir dirençle karşılaşınca paralize oldu, ne yapacağını bilemez duruma düştü...

Demirkanlı - Açıklayacağım dediklerimi, okurlara kısaca aktarıp, bu insanlık dışı tavırlarla daha fazla ilgilenmeyeceğim.

Bulunmaz - Sıkıysa ilgilen de yanıtını verelim!!!















Demirkanlı - Büktel için, kendisini pohpohlayan bir yayıncının Hacker'lık yapmasında hiç bir ahlaki sorun yoktur. Bu skandal değildir.

Bulunmaz - Bizim yazdığımız ve arkasında durduğumuz yazılardan; belge oluşturduğu yanılsamasıyla iğrenç bir şantaj/montaj/sabotaj/kolaj... tezgahı kurmak isteyen Demirkanlı, her zaman olduğu gibi, gerçekler su yüzüne çıkınca, oyunda hile yapan yaramaz çocuk gibi, hem ağlıyor ve hem de kaçıyor... Bizimle uğraşırken, neden Coşkun Büktel'i işin içine sokuyor?

Bunu anlamak pek zor olmasa gerek; daha önce, defalarca Büktel'ten "yazınsal dayak" yiyen Demirkanlı, "Büktel'in Aşil Topuğu" olarak algıladığı H. Hilmi Bulunmaz üzerinden saldırı düzenlemek istiyor...

Oysa, yine aldanıyor; Bulunmaz, bir bireydir ve kavgasını tek başına sürdürebilecek donanıma sahiptir...Vesayete gereksinim duymaz... Şantaj e-postalarına papuç bırakmaz...

Demirkanlı - Burak Caney isimli (takma isim olduğunu sandığım) biri, bir süre önce Perde Arkası diye bir site kurup, bu ikiliyle, onların anlayacağı dilden ama berbat bir dil ve üslupla yayın yaptı.

Bulunmaz - Evet, Demirkanlı Perde Önü'nde banal yayın yaparken, Burak Caney adlı Internet Teröristi de Perde Arkası'nda sanal yayın yaptı ve Bulunmaz'ın sosyalist kimliğine saldırı düzenleyerek; "Devlet Sadakası", "Efes Pilsen Harçlığı", "AKBANK Çanağı" "İsviçre Hastanesi Kıyağı"... gereksinmediğinden, adeta imha etmek istedi...

Demirkanlı - Bilmiyorum ama, sanırım Hilmi Bulunmaz’ın çok önceden tanıdığı ve aralarında bir husumet olduğunu sanıyorum, çok iyi tanıdığına göre.

Bulunmaz - Senin bilmediğin beş vakit namaz... Hoş Devlet Tiyatroları'ndan reklam sözü alsan, namaza da başlarsın ya!!! Sen herşeyi bilirsin... Bilmesen de, biliyormuş gibi yaparsın... Biliyormuş gibi yapmanı yemezlerse; şantaj/montaj/sabotaj/kolaj... yaparsın, olur biter!!!


Demirkanlı - Ara sıra bakardım. Sonra site hacklendi. Siteyi H. Hilmi Bulunmaz kendilerinin hacklediğini açıkladı. Kendi abukluklarını yayımlamadığımız için bizi sansürcü diye suçlayan Büktel ise, görmedi-duymadı. Hiç sesini bile çıkartmadı. Oysa, Bulunmaz’ın sitesini satır satır okuduğunu ve sürekli alıntılar yaparak, ne kadar dürüst bir yayıncı olduğunu anlatıp dururdu. Bir anlamda, yayınevi-matbaa eşkıyalarca basıldı, üretim araçları yakıldı, yıkıldı ama Coşkun Büktel’den arkadaşına bir tek tepki gelmedi, sessizce onayladı yani. İşte, Büktel’in hackerlarla kol kolalığının belgesi.

Bulunmaz - Gerçekten "Oha filan oldum yani!!!" Gerçekten (Demirkanlı ağzıyla konuştuğum için okurlardan özür dilerim) çüüüş yani!!! Belgeni sevsinler... Tam bir şantaj/montaj/sabotaj/kolaj... komutanı gibi davranıyor Demirkanlı!!!

Demirkanlı - Birini susturmak için sitesini basıp hacklemek kadar, buna sessiz kalmak da ahlaksızlıktır. Bu ahlaksızlara da bu konuda daha fazla söylenecek söz bulamıyorum.

Bulunmaz - Tam bir yavuz hırsız durumu... Kültür ve Turizm Bakanları'na şantaj mektubu yazacak denli gözü dönmüş olan Demirkanlı(http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanl-ibanda.html), Büktel'in deyimiyle tam bir "yalan makinesi"... Adam, tek tek yalan söylemekten yorulduğundan, işi makineleştirerek Sanayi Devrimi'ne katkıda bulunuyor...

Demirkanlı - Büktel için, kendisini pohpohlayan bir yayıncının okuru kandırmak için sitesindeki sayacı manüel olarak ayarlamasının da bir sakıncası yoktur. Bu skandal değildir.

Bulunmaz - Aziz Nesin yaşasaydı, bu tümceden beş tane gülmece öyküsü çıkarırdı...

Demirkanlı - http://bulunmaztiyatro.com/ sitesindeki sayacı manüel olarak ayarlamışlardı Bulunmazlar.

Bulunmaz - Sanki Amerika - Sovyetler arasındaki nükleer silahları anlatan bir film senaryosu yazıyor Demirkanlı...

Demirkanlı - Sürekli olarak 17 üye online görünüyordu, bunu bir e-posta ile Coşkun Büktel’e iletmiştim.

Bulunmaz - İyi halt ettin... Ben senin yerinde olsam Sıkıyönetim Komutanlığı'na iletirdim!!!

Demirkanlı - Bu adam epey sahtekârlık yapıyor, DİKKAT et, demiştim.

Bulunmaz - Bir de HAZIROL çekseydin!!!

Demirkanlı - Ve şunu da eklemiştim, zaman zaman bak, gecenin her saatinde kontrol et, rakamın değişmeyeceğini göreceksin, buna ikna olana kadar da haber verme.

Bulunmaz - Tam bir şantaj/montaj/sabotaj/kolaj... mantığı!!!

Demirkanlı - Oysa, o anında telefon ile haber verdiği gibi, şu yanıtla da görüşlerini aktardı.

Bulunmaz - Büktel, ilkeli davrandığı için suçlanıyor!!!“

Büktel - …Hilmi Bulunmaz'la ilgili yazdıklarının dayanağı ve ciddiyeti olsaydı, onları sitende yayınlamış olurdun. Okurlara da yararı olurdu. Ama dedikodunun okurlara yararı olmaz, tabii... Yazdıkların yayınlanmaya değmez dedikodular değilse, Bulunmaz'dan cevap almayı göze alarak, yayınla onları. Sen yayınlarsan, bir an bile tereddüt etmeden, senden aktarma yaptığımı belirterek ben de hemen yayınlarım. Bulunmaz acaba kızar mı diye bir an bile düşünmem. Zaten bana kızmaz. Ama sanırım, sana çok kızar

Bulunmaz - Bana çok sert eleştiriler getirmesine karşın, Büktel'e kızmıyorum... Biliyorum ki, Büktel eleştiri yapıyor; sözcüğün içerdiği evrensel kavram neyse, öyle davranıyor... Ama Demirkanlı'ya çok kızıyorum; çünkü sürekli olarak yalan söylüyor...

Büktel - Bu arada, evet, Feridun Çetinkaya benim ricam üzerine Bulunmaz’ın sitesine baktı ve 14 rakamının sabit olduğunu gördü. Ama bu rakam 144 değil de, 14 olduğuna göre, ne demek istediğini anlayabilmiş değiliz.”

Bulunmaz - Ben de anlamış değilim komutanım!!!

Demirkanlı - ...diyerek bu tür yalanların Bulunmaz-Büktel ilişkisi için önemli olmadığını aktarmış oldu. Sonrasında Bulunmazların sitesindeki sayaç bazı günler 17, bazı günler 13 olarak okurları kandırmaya devam etti, ediyor. Ama bunlar Büktel’i ilgilendirmez.

Bulunmaz - Mübarek sayaç, sürekli aynı rakamda durduğunda eleştiriye uğruyor ve değiştiğinde de eleştiriye uğruyor... Demirkanlı, insanları eleştirirken inandırıcı olamadığından, şimdi de sayaçları eleştirmeye başladı!!!

Demirkanlı - Büktel için, kendisini pohpohlayan bir yayıncının ölüm döşeğindeki insanlara küfretmesinin de bir önemi yoktur. Bu skandal değildir.

Bulunmaz - ANA AVRAT KÜFREDEN Demirkanlı, yazılarımızda küfre yer vermediğimiz halde; şantaj,montaj, sabotaj, kolaj... yapmayı sürdürüyor...

Demirkanlı - Girişte aktardım, gerçekten artık bu konuda tek laf etmeyi istemiyorum. İğreniyorum çünkü.

Bulunmaz - Ben de Demirkanlı'nın yalancılığından iğreniyorum!!!

Demirkanlı - Bulunmaz, “Oyun” dergisi çıkartırken, bizleri, oturduğu yerden yayın yapılmaz diye eleştirip, Türkiye’nin çeşitli illerinde dergi büroları açtıkları yalanını en iyi Coşkun Büktel biliyordu. Onlar, dergi için açılan bürolar değil H. Hilmi Bulunmaz’ın altın ticareti yaptığı şirket bürolarıydı.

Bulunmaz - Dünyada bir tane H. Hilmi Bulunmaz var... O da sosyalizm savaşımı veriyor... Elinde var olan tüm değerleri sosyalizm için kullanıyor... İki tane yada daha fazla H. Hilmi Bulunmaz yok!!! Kendisine, ailesine, şirketine, partisine, ülkesine, dünyasına... ait tüm değerleri sosyalizmin hizmetine sunuyor... AKBANK'ın hizmetine değil...

Demirkanlı - O illerin bir kısmında amatör tiyatro bile bulmak pek olanaklı değildi ama olsun zengin göstersin yeterdi mesele.

Bulunmaz - O illerin bir kısmında tiyatro yoksa, bu Demirkanlı gibi sanat düşmanı insanların ayıbıdır... Biz oralarda da tiyatro kuracağız...

Demirkanlı - Bu yalan ise Hilmi Bulunmaz’ın yalanı olduğu için Büktel’i hiç ama hiç ilgilendirmedi. En küçük açık karşısında onlarca sayfa yazan Büktel kör, sağır ve dilsizdi artık. Mesele Theope olmadığı sürece.

Bulunmaz - Tam yukarıdaki sözleri ederken, sanırız Demirkanlı aynaya bakma cesaretinin kurbanı olmuş...

Demirkanlı - Daha fazla uzatmayacağım. Her ikisini de Türk tabiplerine havale ediyorum.

Bulunmaz - Türk tabiplerine havale edilmekten onur duyarız... Demirkanlı da İsviçre Hastanesi'nin tabiplerine teslim eder kendini, olur biter!!!

MustafaDemirkanlı 18.04.2007

Bulunmaz - İnsan olan, erkek olan, delikanlı olan, dürüst olan, ilkeli olan... sözünde durur!!! Yukarıdaki sözü Demirkanlı verdi!!! ("Daha fazla uzatmayacağım." - Demirkanlı) Yukarıdaki tarihi Demirkanlı yazdı!!!("18.04.2007" - Demirkanlı) Sözünden dönerse pişman edeceğiz... Söylediği her sözün altında kalacak... Söylediği her yalan için, binlerce doğruyla bunaltacağız Demirkanlı'yı!!!

Bizce Demirkanlı; pisliğini örten kedi gibi, kemiğini yalayan köpek gibi susup oturmalı ve "Devlet Sadakası", "Efes Pilsen Harçlığı", "AKBANK Çanağı", "İsviçre Hastanesi Kıyağı" ile ilgili konulara kafa yormalı...

İrdelediğimiz yazının kaynağı: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/public/default.aspx?nid=3272

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Bir
YENİ YAZARIMIZ: MUSTAFA DEMİRKANLI
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/yeni-yazarmz-mustafa-demirkanl_18.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: İki
DEMİRKANLI İKİNCİ YAZISIYLA DERGİMİZDE
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/mustafa-demirkanl-ikinci-yazsyla.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Üç
DEMİRKANLI ÖLÜNÜN ARKASINDAN YAZIYOR
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanlnn-bir-lnn-arkasndan-yazdklar.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dört
DEMİRKANLI İŞBAŞINDA
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanl-ibanda.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Beş
DEMİRKANLI TEMİZ OLMAYA ÇAĞIRIYOR
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanl-temiz-olmaya-aryor.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Altı
DEMİRKANLI ANA AVRAT KÜFREDİYOR
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanl-ana-avrat-svyor.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Yedi
DEMİRKANLI KİŞİLERLE UĞRAŞIYOR
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanli-kiilerle-uraiyor.html

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Sekiz
DEMİRKANLI TİYATROYU ZEHİRLİYOR
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/04/demirkanli-tiyatroyu-zehirliyor.html