19 Nisan 2007 Perşembe

DEMİRKANLI ÖLÜNÜN ARKASINDAN YAZIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Üç

"(...) Ama, gerçekten Zeki Göker zehir akıtıyorsa, öldükten sonra hiç şansı kalmamıştı, ama bu ahlaksız (Hilmi Bulunmaz'ı kastediyor - OYUN), ölümü bekleyip ardından konuşacak, küfürler yağdıracak kadar insanlıktan nasibini almamış biri. Nasıl olsa, artık kendini savunamaz…diye düşünmüş olmalı… terbiyesiz."(Bakınız: H. Hilmi Bulunmaz ve CoşkunBüktel (1))diyen: Şantajcı, iftiracı, yalancı, göz korkutucu, tehdit edici, çamur atıcı, çarpıtmacı... Mustafa Demirkanlı, dergimizdeki yazılarını sürdürüyor...


Mustafa Demirkanlı


Acı Üzerine Acı

BİRGÜN YAZILARI / Mustafa Demirkanlı

Mehmet, Uğur Abi derken, bir sonraki gün Recep Bilginer’in ölüm haberi geldi Ankara’dan, iki tiyatrocu arkadaşımla yemek yerken masaya düşüverdi.

Ankara’ya ne yapmaya gitmiş bu sıcakta diye düşünürken, öğreniverdim ve hiç şaşırmadım:

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müfettişlerine ifade vermeye, şikâyette bulunmaya gitmiş...

Ben bildim bileli Tiyatro Yazarları Derneği Başkanı’dır, hiç bırakmadı başkanlığı.

Dernek seçimi ve Yönetim Kurulu mahkeme karıyla (sanırız "kararıyla" - OYUN) iptal edildi, yine de yasal yönetime devretmedi derneği, derneğin anahtarını ve defterlerini yanından hiç ayırmadı.

Oyunları oynanmıyor diye Cumhurbaşkanı’na bile şikâyet etti Devlet Tiyatroları’nı. Oyun yazarlığına çok zarar verdi ve gitti, anahtarlarıyla ve dernek defterleriyle birlikte.

Bana hem çok kızar hem de severdi. “Düşündüğünü yazıyorsun.” der ve eklerdi “biraz da iyi şeyler düşünsene” diye. “Ben, düşünmekten çok gördüğümü yazıyorum Abi” dediğimde de “gözlüklerini değiştir o zaman” der gülerdi, omzumu da sıvazlamayı ihmal etmezdi.

Recep Abi’nin bu rahatlığı, ölümünün ardından bunları yazmama cesaret verdi, başka şeyler yazsam ikiyüzlülük yapmış olurdum, sanırım o da istemezdi bunu.

İşte gitti Recep Abi’de, kalanlar da bir gün gideceğiz diye atmaya başlasalar adımlarını, küçük ikballer uğruna büyük zararlar vermeseler tiyatroya, sanata, hayata...

İmzasız mail’lerden, ikiyüzlülükten, kumpaslardan, intikam adına tiyatroya zarar vermekten vazgeçseler. Aynaya bakıp, kendilerini görseler.

83 yaşının yorgunluğuna rağmen, inatçılığını terk etmeyen adamı kendilerine kalkan edenler, yönlendirip, bu sıcaklarda kalp rahatsızlığını bile bile Ankaralara gönderenler, Recep Abi’nin ölümü karşısında hiç sorumluluk duydular mı, canları azıcık yandı mı acaba?

Hiç sanmıyorum.

Recep Bilginer’in adını kullanarak pis politikalarına devam ediyorlar hâlâ, isimsiz mail’lerle. Törende de timsah gözyaşları dökerek, pis politikalarını sürdürmeye devam edecekler.

Çünkü onların utanmaları, acımaları yok, onlar insan olmanın hemen hemen hiçbir değerine sahip değil... kemiksiz... sinirsiz... haliyle duygusuz yaratıklar.

Hiç değilse Recep Bilginer defnedilene kadar bekleseydiniz, bekleyemediniz.

mdemirkanli@tiyatrodergisi.com.tr

Tıkla: Acı Üzerine Acı

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Bir
YENİ YAZARIMIZ: MUSTAFA DEMİRKANLI

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: İki
DEMİRKANLI İKİNCİ YAZISIYLA DERGİMİZDE

Demirkanlı'nın Birli Çamaşırları Serisi: Üç
DEMİRKANLI ÖLÜNÜN ARKASINDAN YAZIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dört
DEMİRKANLI İŞBAŞINDA

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Beş
DEMİRKANLI TEMİZ OLMAYA ÇAĞIRIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Altı
DEMİRKANLI ANA AVRAT KÜFREDİYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Yedi
DEMİRKANLI KİŞİLERLE UĞRAŞIYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Sekiz
DEMİRKANLI TİYATROYU ZEHİRLİYOR

Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dokuz
DEMİRKANLI PANELİZME BEL BAĞLAMIŞ