26 Haziran 2011 Pazar

Anti-akademisyen Mesut Alptekin, yeni bir yazı yazmaya başladı!

Ben, casus değilim! Hilmi Bulunmaz da, casus kullanacak kadar alçak biri değildir!!!


Mesut Alptekin
22 Haziran 2011



Ben, benim kaleme aldığım "'Düşünce özgürlüğüne yapılmış yoğun bir saldırı!' (mı?)" başlıklı yazımı, Erbil Göktaş’ı konu ettiği için, Erbil Göktaş’ın burnuyla gözlerinin arasına dek dayayınca, Erbil Göktaş da, benim anti-akademisyen olduğuma hiç aldırmayarak, baştan aşağı akademik bir tutum içeren bir yazı kaleme almak zorunda kaldı:

"GECE DERSLERİ YENİDEN (MESUT ALPTEKİN İÇİN)"

Akademisyen sıfatına da sahip olan Erbil Göktaş’ın, yanıt niteliğindeki bu yazısını okumak, insana müthiş derecede bir şaşkınlık veriyor. Acımasız, buyurgan, coşkun, ders verici, fevri, ibretâmiz… duygular içeren bu yazı, okuyan kişinin dünyasında düşünsel yarılmalara neden oluyor…

Akademisyen Erbil Göktaş’ın, benim gibi bir anti-akademisyene "Gece Dersi" vermeye çalışması, bir akademik ukalâlık yapması sonucu, sanatçı arkadaşım Oğuzcan Önver, benden atik davranıp, "Bizim, sizin karanlık derslerinize ihtiyacımız yok!" başlığı altında, Erbil Göktaş’a, yanıt sayılabilecek bir saldırıda bulundu.

Oysa Erbil Göktaş'a, öncelikle ben yanıt vermek isterdim. Ancak, benim, aynı zamanda işçi olmam nedeniyle zamanım kısıtlı olduğu için, Oğuzcan’a, benim sıramı aldığından kızdığımı asla söyleyemem. Hattâ, benim soluk almamı sağladığı için, Oğuzcan’a bir teşekkür borcum var.

Erbil Göktaş’ın: "…binmiş bir külüstür kamyona, şehir içinde basıyor gaza, ‘devirmediği’, ezmediği kimse kalmamış" dediği Oğuzcan Önver’in haklı olarak kaleme aldığı bu "saldırı" yazısını yayımlamasının hemen ardından, Erbil Göktaş, düşüncelerinden çok duygularının ağır bastığı bir yazı kaleme aldı:

"GECEYARISI DERSLERİ: (HİLMİ BULUNMAZ’I KINAMAK!) OĞUZCAN ÖNVER, TARTIŞMA ADABI VE 'KARANLIK BİR SÖYLEM'E DAİR…"

Erbil Göktaş, genlerine dek işlemiş, âdeta vücudunun iç organlarını örten derisinin yerine geçmiş akademisyenliğini, bu yazısında da, çok net bir biçimde okurlara göstererek, hem okurlara ve hem de bize "ders" vermeye çalışmasıyla akademik ukalâlık sınırlarını iyice zorlamış!

Ben, benim kaleme aldığım "EGS Sonuçları (Erbil Göktaş Sınav Sonuçları)" başlığı altındaki yazımda, Erbil Göktaş’ın bana verdiği akademik dersin sonuçlarını, anti-akademik bir bağlamda açıklamamın ardından, Oğuzcan Önver, "Erbil Göktaş’ın, İşçi Partisi’ne katılımcı olduğunu kanıtlayan belge!"yi gözler önüne serdi. Oğuzcan'ın, bu belgeyi yayınlamasının hemen ardından, "Erbil Göktaş, hiç mi utanmıyorsun ?!" başlıklı bir yazıyla bu konunun üzerine gitti.

Polemik fırtınası sürerken, ben de, "SANSÜR" başlığıyla, Erbil Göktaş’ın bana facebook'ta uyguladığı sansürü vurgulayan bir belgeyi gündeme getirdip, hemen ardından "Bir sansüre bilimsel kılıf hazırlama telaşı yada çuvala sığmayan mızrak" başlıklı yazımla polemiğimize neden olan konuyu biraz daha irdeledim.

Oysa, bu polemik nereden çıkmıştı? Ayşenil’in adamlarının bizi darp etmesi, bizi taciz etmesi, bizi tedirgin etmesi, bize somut fiziksel saldırıda bulunmasından çıkmıştı. Ancak, bu polemik, öyle bir sürece girdi ki, biz, inat edip, bu darp, taciz, tedirginlik, fiziksel saldırı yaşanmışlığını gündeme getirmesek, âdeta bu süreç unutulup gidecek!!!

Neyse…

Akademisyen ruhunu vücudunun her santimetrekaresine yerleştirmiş Erbil Göktaş’ın, "GECEYARISI DERSLERİ: (HİLMİ BULUNMAZ’I KINAMAK!) OĞUZCAN ÖNVER, TARTIŞMA ADABI VE 'KARANLIK BİR SÖYLEM’E DAİR…" başlıklı yazısını yanıtlamak amacıyla yola çıkan Hilmi Bulunmaz, "Yazar mısın, sabaha mı bırakırsın?" adlı bir “polemik oyun” yazarak, polemik süreci, derli toplu bir hâle getirdi.

Erbil Göktaş’ın akademik ukalâlık yapmaktan hiç usanmamasına karşın, bizim, onun “ruh köreltici karanlık derslerine” ihtiyacımız olmadığını bir kez daha belirtmekte yarar var.

Erbil Göktaş, bizim mücadeleci tavrımızı hâlâ anlayamaması sonucunda, klavyedeki tuşlara rasgele basarak yazdığı "YENİ GECE DERSLERİ (HİLMİ BULUNMAZ VE HEMPALARI İÇİN) BEYKOZLU ŞÖVALYE HİLMİ BULUNMAZ’IN OYUNU İÇİN TİRAT!..." başlıklı bir yazı daha kaleme almıştır. Tamamıyla savruk ve mantıksızlık deryası bu yazı, tarafımdan ağır ağır, kısık ateşte hazırlanmaya başlamıştır…


***


Ayrıca bakınız:

Ayşenil Şamlıoğlu'nun adamları tarafından taciz edilen Sosyalist OYUN Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz can Önver'in yaşadığı zor anların görüntüleri!

Ayşenil Şamlıoğlu ve Tolga Yeter’e çok açık mektup!

Ayşenil Şamlıoğlu'nun yönetimindeki Şehir Tiyatroları, Bulunmaz Tiyatro sanatçılarına saldırı düzenledi!

Ayşenil'in suçu ne?

BÜKTEL'İN ÖLÜMÜ!

"Düşünce özgürlüğüne yapılmış yoğun bir saldırı" (mı?)

GECE DERSLERİ YENİDEN (MESUT ALPTEKİN İÇİN)

Bizim, sizin karanlık derslerinize ihtiyacımız yok!

GECEYARISI DERSLERİ: (HİLMİ BULUNMAZ'I KINAMAK!)

EGS Sonuçları (Erbil Göktaş Sınav Sonuçları)


Erbil Göktaş'ın, İşçi Partisi'ne katılımcı olduğunu kanıtlayan belge!


Erbil Göktaş, hiç mi utanmıyorsun?!


SANSÜR!

Bulunmaz, sadece LİNÇÇİ alçakları değil, LİNÇÇİ olma alçaklığında bulunmayan Yeni Tiyatro'yu da eleştiriyor!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Erbil Göktaş'a ve diğerlerine yanıt veriyor!

Sosyalist OYUN Dergisi editörlerinden Mesut Alptekin, "sansürbasyonist" diye nitelediği Erbil Göktaş'ın, kendisini engellemesini içine sindiremiyor!!!

Erbil Göktaş, yanıt verdiği Mesut Alptekin'in yazısını yayınladı!


Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yrd. Doç. Dr. Erbil Göktaş'ın bu yazısını, hiç okumadan yayınladık; okuduktan sonra mutlaka yanıtlayacağız!