14 Mayıs 2011 Cumartesi

Ayşenil Şamlıoğlu ve Tolga Yeter’e çok açık mektup!

Oğuzcan Önver
Oyun Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
14 Mayıs 2011



Ben, tiyatroyla iki senedir çok yakından ilgilenen, tiyatro oyunları yazan, Bulunmaz Tiyatro'da oyunculuk çalışmalarına katılan genç bir yazarım. Sizin tükenmiş tiyatrolarınızdan reklâm (sus payı parası) almadığımız için, beni ve Genel Yayın Yönetmeni olduğum OYUN Dergisi'ni "tanımamanız" çok doğal. Ancak, sizin kokuşmuş tiyatrolarınıza yönelttiğimiz sert ve gerçekçi eleştirilerimiz nedeniyle, bizi asla ve kesinlikle unutamayacaksınız. Size yönelttiğimiz bu sert ve gerçekçi eleştiriler, anlaşılan, sizi çok sinirlendirmiş olmalı ki, sizin tiyatro anlayışınıza bağlı ve bağımlı olarak soluk almaya çalışan Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nin resmî görevlileri (tiyatro amiri, tiyatronun güvenlik görevlisi, kendisini GENÇ GÜNLER etkinliğinin tek sorumlusu sanan tiyatro sorumsuzu ukala genç), sizin sinirlenmişliğinizin rüzgârıyla, benim üzerime hunharca saldırabiliyorlar. Tolga Yeter’in yöneticisi olduğu GENÇ GÜNLER sorumlusu genç, beni; "Senin ağzını burnunu kırarım!" diyerek tehdit etme cüretini kendinde bulabiliyor; tiyatro amiri bana; "Terbiyesiz adam" diyerek hakaret edip, aslında kendisinin "terbiyesiz adam" olduğunu resmen kanıtlayabiliyor. Kimliği belirsiz bu üç kişi, (şayet halkın bize desteği olmasaydı) bizi oracıkta LİNÇ edebilirdi. Ayşenil Şamlıoğlu ve Tolga Yeter; kimliği belirsiz bu üç kişinin bana yaptığı fiziki/psikolojik saldırıyı ve benim nasıl darp edildiğimi, Internet ortamında yayınladığımız videolardan izleyebilirsiniz. Belgeler, asla yalan söylemezler. Ama, sizin amiriniz, tuttuğu tutanakta (bizim hiçbir görüşümüzü almadığı için) yalan söyleyebilir. Gerçekleri, sadece gerçekleri görmek isteyen gözlere sahip kişiler için, videolarda “her şey” çok net bir biçimde anlaşılıyor. (Sizin tiyatro amirinzin bize telefonda söylediği gibi) Ben, içeri girmeye çalışmıyorum; sizin güvenlik görevliniz, amirinden aldığı emirle, beni içeriye doğru, âdeta zorlayarak itekliyor. Salonun içinde, tiyatro amiri, elimde tuttuğum dergilere saldırıp, onları yırtmaya teşebbüs ediyor. Ve bu tiyatro amiri, hiç mi hiç utanmadan benim onlara hakaret ettiğimi zırvalayabiliyor. Bu saldırının nedeni, videolarda da belirttiği gibi, "Şehir Tiyatroları'na aykırı yazılar var orada!", yani size yaptığımız eleştirilerdir. Bu eleştiriler, o kadar güçlüdür ki; bizim sürekli olarak kaleme aldığımız “Shakespeare yazıları”mız sonrası, "Shakespeare'le Savaş" adlı oyun etkinlik programında yer almasına rağmen, o etkinlik programından çıkartılıp sahnelenmemiştir.

Siz kendinizi, padişah kızı, sadrazam torunu yada tiyatroda sakız çiğneme özgürlüğünü kimselere kaptırmayan başbakan kızı falan mı sanıyorsunuz? Sizi eleştirme özgürlüğümüz yok mu? Bu ülkede, bu ülkenin tiyatrolarında düşünce özgürlüğü yok mu? Siz hiç zahmet etmeyin, bu soruma cevabı yine sizin GENÇ GÜNLER sorumlunuz genç veriyor: "Olamaz kardeşim olamaz! Resmi kurum burası!" Yani resmi kurumları eleştirme hakkımız yokmuş, öyle mi? Ve eğer, bu eleştiriyi yaparsak, siz, bizi darp edersiniz, öyle mi? Bizim kimseden korkumuz yok; o yüzden istediğimiz kurumu eleştirebiliriz. Bu kurum, devlet de olabilir, Devlet Tiyatroları da, Başbakan da, Danıştay da, Sayıştay da... Siz, bize, sanatçılara, asla karışamazsınız. Siz, tiyatro sanatçısı mısınız, yoksa tiyatro mafyası mısınız? Şehir Tiyatroları, mafya düzeniyle mi yönetiliyor? Bu tiyatro amiri, bu GENÇ GÜNLER sorumlusu kendini bir bok sanan genç, görevlerine hâlâ devam etmekte midir? Bu konu hakkında bir soruşturma başlatılmayacak mı? Bize karşı işlenmiş suçtan ötürü, yazılı bir özür dilenmeyecek mi? Sizin hiç vicdanınız yok mu? Geceleri yastığa başınızı koyduğunuzda, kâbuslarınız ve vicdanınızın çığlıkları, toplumsal sicilinize işlenen bu lekeyi ruhunuzdan silene kadar, umarım peşinizi bırakmaz! Siz, Ayşenil Şamlıoğlu ve siz, Tolga Yeter, bu skandaldan sonra, o koltuklarda oturmaya devam edecek misiniz? Yoksa, istifa etmeyi, aklınızın ucundan da olsa, geçiriyor musunuz? Şimdilik, kibarca söylüyoruz; lütfen, İSTİFA EDİNİZ!

Sayıştay eski Başkanı Servet Şamlıoğlu'nun kızı olarak, siz Ayşenil Şamlıoğlu, babanızdan hukuk ve etik bağlamında, henüz 18 yaşına bile girmemiş, yani "rüştünü ispat etmemiş" genç bir yazara fiziki şiddette bulunmamak gerektiğini öğrenemediniz mi? Ki, 18 yaşını bile bitirmiş olsa, bir tiyatro sanatçısının, kendisini tiyatrocu sanan kimliği belirsiz kişiler tarafından darp edilmesi, bağışlanabilir bir tutum değildir. Bunu, bana, bize değil, kime yaparlarsa yapsınlar, sonuna kadar karşı çıkarız.

Ben, bundan sonra herhangi bir Şehir Tiyatroları oyununa gittiğimde, kendimi nasıl güvende hissedebilirim? Benim, tekrardan darp edilmeyeceğimi, tiyatro görevlileriniz tarafından tekrardan hakaretlere uğramayacağımı garanti edebiliyor musunuz? Siz, Tolga Yeter, sizin sorumluluğunuzdaki GENÇ GÜNLER’de, bir gence, bir genç tiyatrocuya yapılan bu saldırıyı, nasıl içinize sindirebiliyorsunuz?

Önce, gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’e baskılar/gözaltılar geldi. Sonra, Grup Yorum’un türküleri susturulmak istendi. Şimdi de, OYUN Dergisi'nin, hem de ücretsiz dağıtımı sırasında, bu derginin genel yayın yönetmeni, Şehir Tiyatroları görevlileri tarafından darp edildi. Söylesenize sırada ne var?

İlk romanım TUTKAL’ın son sözünde şöyle bir söz etmiştim:

"Yürekli insanlar için umutlu olmaktan ve direnmekten başka bir yol yoktur!"

Direnmeye devam edeceğiz! Çünkü haklıyız!! Siz, Ayşenil Şamlıoğlu ve siz, Tolga Yeter, bu skandaldan sonra, o koltuklarda oturmaya devam edecek misiniz? Şimdilik kibarca söylüyoruz; lütfen, İSTİFA EDİNİZ!

(Kaynak: Oğuzcan Önver)