10 Haziran 2011 Cuma

Oğuzcan Önver, Erbil Göktaş'a çok ciddi bir soru soruyor!


Erbil Göktaş'ın iddialarına belgeli yanıt... oguzcanonver
Erbil Göktaş, hiç mi utanmıyorsun?!


Oğuzcan Önver
10 Haziran 2011


***


Güncelleme: 11 Haziran 2011 saat 00.44'de Erbil Göktaş telefon edip "Bütün bu hedeflerimize aşama aşama ilerlemek ve ulaşmak ve Milli Hükümet Programı’nı hayata geçirmek üzere, bütün halk önderlerimizi ve aydınlarımızı İşçi Partisi’ne üye olmaya çağırıyoruz. sözlerini de içeren çağrıya imza vermesine karşın, kendisi, hiçbir zaman için İşçi Partisi'ne üye olmadığını belirtti!


***


"İnsanların en alçağı, haksız yere başkalarına hakaret edendir." Hz. Ali


"Bizim, sizin karanlık derslerinize ihtiyacımız yok!" başlıklı yazımdan sonra, Erbil Göktaş’ın ezberi oldukça bozulmuş olmalı ki; hemen bana hakaretler içeren bir yazı kaleme almış. Erbil, oldukça sinirlenmiş, kızmış, bocalamış. Burjuva aydınının yaşadığı sıkıntıları yaşamış.

‘‘Köpek’’ imgem için özür dileyerek soruyorum; alacağı kararları, rektörünün iki dudağı arasında olan bir doçent doktordan daha fazla ne beklenebilirdi ki?

Ben, lisede okuyan bir gencim. İleride okuyabileceğim üniversiteler arasında Kocaeli Üniversitesi de vardı. Ancak, Erbil Göktaş’ın bana savurduğu haksız hakaretlerden
sonra, bu üniversitede okumayı asla ve kesinlikle düşünmüyorum. Erbil Göktaş gibi bir adama eğitim verdirten bir okulda asla yer almam. Çünkü en hafif deyimiyle, Erbil yalan söylüyor!

Erbil Göktaş, daha dün (9 Haziran 2011) demişti ki:

"Ama ben, İşçi Partisi'ne üye falan olmadım, Ankara’ya falan gidip de partiye katılmadım; sadece Emperyalizm’e karşı projeleri için destek verdim ve 'destek verenler' olarak adım yazılmıştır; bunu bile yanlış okumuşsunuz ya, helal olsun size…"

Ben, belgelerle konuşurum. Yukarıda yayınladığım videonun, bir de linkini sunmuş olayım:
"Erbil Göktaş'ın iddialarına belgeli yanıt..."

Kocaeli Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'na sesleniyorum; Erbil’e sahip olun; ona destek verin, onu yalnız bırakmayın. Bu adamın sağı solu belli olmaz. Gerçi sağını bize belli etti, ama yine de siz temkinli olun. Sakın bu adamı profesör falan yapmayın. Çünkü bu adam, 18 yaşındaki genç bir yazarın kendisini eleştirmesine bile tahammülü olmayan, 18 yaşındaki genç bir yazara hakaretler savuran zavallı bir küçük burjuva.


"Düşene vurulmaz!" diye bir söz vardır; ben de, düşmüş Erbil’e daha fazla "vurmak" istemem. Nasılsa, okuyucular ve Erbil’in öğrencileri gerçekleri görmüştür. Erbil Göktaş, şimdiden sokağa nasıl çıkacağını, öğrencilerinin karşısında utanmadan nasıl ders vereceğini düşünsün. Hilmi Bulunmaz’ın vereceği cevabı düşünsün. Ben, Göktaş’a daha fazla zaman ayırmak istemiyorum. Ben de ona, onun tavrıyla; "Erbil de kimmiş ki, ben onu muhatap alacağım?" diyorum. Ayrıca, Erbil’le dalga geçtiğimiz gayet güzel bir radyo programı yaptık. Mülksüzler Radyo’da izlemenizi tavsiye ederim!
(Bakınız: "Oğuzcan Önver, Mesut Alptekin'le Erbil Göktaş'ı konuşuyor!")