LİNÇÇİ ve pespaye yayın Tiyatro... Tiyatro... Dergisi ile LİNÇÇİ ve pespaye yayın tiyatrodergisi.com.tr sitesi yöneticisi LİNÇÇİ ve pespaye yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı, bir Kırım Kongo Kenesi gibi Türkiye tiyatrosunun kanını emiyor. Türkiye tiyatrosunun kanını son damlasına kadar emmeye kararlı bir davranış geliştiren Demirkanlı, bu eylemini gerçekleştirebilmek için, tam 1100(?) koltuk değneğine ihtiyaç duyuyor! Prof. Dr. Özdemir Nutku, Prof. Dr. Hülya Nutku, Prof. Dr. Hasan Anamur, Prof. Dr. Hasan Erkek, Prof. Dr. Yusuf Eradam, Prof. Dr. Nurhan Tekerek gibi tiyatro profesörlerinden destek almadan, bu tiyatro profesörlerini birer koltuk değneği olarak kullanmadan tuvalete bile gidebilecek cesarete sahip olamayan LİNÇÇİ ve pespaye yayın Tiyatro... Tiyatro... Dergisi ile LİNÇÇİ ve pespaye yayın tiyatrodergisi.com.tr sitesi yöneticisi LİNÇÇİ ve pespaye yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı, aşağıda okuyacağınız dezenformatif yazısında, işinin uzmanı Kâzım Şimşek'ten aldığımız bilgilendirici ve tamamıyla belgelere dayalı yazısından rahatsızlık duyup, dengesini iyice kaybederek zırvalamaya başlıyor!!!
***
LİNÇÇİ ve pespaye yayın Tiyatro... Tiyatro... Dergisi ile LİNÇÇİ ve pespaye yayın tiyatrodergisi.com.tr sitesi yöneticisi LİNÇÇİ ve pespaye yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın "Kazım, Bulunmaz’a Söyleme! O, Anlattıklarını Sahi Sanmaya Devam Etsin…" başlıklı dezenformatif yazısını okumadan önce, enformatif nitelikteki şu yazıyı mutlaka okuyunuz:
Elektronik mühendisi ve tiyatrocu Kâzım Şimşek, LİNÇÇİ yayıncı ve "yalan makinesi" Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın yeni bir yalanını daha "yakaladı"!...
***
Kazım, Bulunmaz’a Söyleme! O, Anlattıklarını Sahi Sanmaya Devam Etsin…
Hilmi Bulunmaz verecek cevap bulamayınca her zaman olduğu gibi koltuk değneğine ihtiyaç duyuyor. Bu kez de sitesinin sahte okurlarını açıklamak için Kazım Şimşek’in yazıp onu savunması gerekti.
Kazım Şimşek’in yazısının başına nedense bu yazıda hatırlayıverdiği “Elektronik Mühendisi” vasfını ekleyivermiş. Yaratmaya çalıştığı hava bakın bu arkadaş bu konunun uzmanıdır ve bu yazı bir bilirkişi raporu gibidir izlenimi yaratmak.
Yani burada bile bir göz boyama, bir kapitalist İMAJ makyajı var. Kazım Şimşek elektronikçidir ama hangi alanda? Bilgisayar tabi ki içerisinde bulunan parçalardan dolayı elektronik bir cihazdır ama bu bilgisayarın sadece hardware yani DONANIMSAL, yani kullanılan parçalar kısmıdır. Oysa bu söz konusu tartışılan konu hardware ile uzaktan yakından ilgisi olmayan software alanıdır yani YAZILIMSAL yanıdır. Benzetme yaparsak bir elektronikçi televizyonun içinde kullanılan parçaları iyi bilir. Rengi hangi parça çoğaltır, ses kartı hangisidir, sinyali görüntüye ne çevirir, bunları bilir. Ama bir elektronikçiye “Sen bu işten anlıyorsun hangi dizi daha fazla tutar, şu dizinin reytingi konusunda ne düşünüyorsun? Belgeseller mi daha çok ilgi görüyor, tartışma programları mı?” diye sorulmaz.
Bu anlamda Kazım Şimşek’in elektronikçiliğinin bu yazıyla bir ilgisi elbette yoktur. Zaten olması da gerekmiyor. Çünkü yazdığımız şeyleri ya da onun yazdığı şeyleri anlamak için elektronikçi de, yazılımcı da olmak gerekmiyor. Artık bu gibi konuları çocuklar bile biliyor. Ben sadece başka zaman pek hatırlanmazken bu yazının başlığında Elektronik Mühendisi sıfatı kullanan Bulunmaz’ın kapitalist yaklaşımla imaj-maker çabasına dikkat çekmiş olayım.
O halde gelelim şimdi asıl konumuza.
Kazım Şimşek de ustası gibi çarpıtmalar yapmaktadır. Çarpıtma o kadar çok ki hangisinden başlayacağımı bilemedim.
Önce Bulunmaz’ın bu konudaki habere koyduğu resimden başlayalım. Bu resim site istatistiklerini veriyor. Ama şimdiye kadar Bulunmaz’ın sitesinde girdiği yazılarda kullandığı resimlerin üzerine tıklandığında bu resimlerin orijinali ve orijinal büyükse tabi büyüğü açılırdı… Böylece resimdeki ayrıntılar görünürdü. Bu defa ilk kez nasıl olmuşsa bu istatistikleri gösteren resme tıklayınca büyük olarak gelmiyor da gidiyor ÇOOOK KELALAKA BİR ESKİ HABER AÇILIVERİYOR http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/04/petersburg-skandal.html ALLAH ALLAH NEDEN ACABA? YOKSA AYRINTILAR GÖRÜNSÜN İSTENMİYOR MU? BUNUN ALTINDAKİ HABERLERİN RESMİNE TIKLAYIN YOK BÖYLE BİR ŞEY SADECE BU YAZININ RESMİN DE BU VAR. O HALDE KASITLI OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİRİZ.
Neyse resmi masaüstüne kaydedip büyütürüz dedim ama bu kez de çözünürlüğü o kadar kötü ki büyütünce de okumak mümkün değil. Tabi okunan kısımlar da var oraya birazdan geleceğim şimdi şu aramalar konusuna gelelim
Her şey bir yana, Kazım’ın açıklamalarını da gerçek saysak bile önce asıl Hilmi Bulunmaz şu soruyu yanıtlasın
Diyelim ki sen sitenin dünyanın başka ülkelerinde de tiyatro meraklılarına hitap ettiğini, edeceğini düşünüyorsun o halde neden “TİYATRO” kelimesinin İngilizcesi, Arapçası, Çincesi vs yok? “OYUN” kelimesini bu dillerde koymayı düşündün de Tiyatro’yu neden düşünmedin? Tiyatro ile ilgili bilgi arayan önce oyun mu yazar tiyatro mu? Neden oyun??? Bunun yanıtını vermek için ne hardware’ci ne software’ci olmak gerekmiyor ve Kazım’a da başvurman gerekmiyor. Eğer bu sitenin logosuna sen kendi hür iradenle karar vermişsen bunun cevabı sende olmalı, başkasının eteğinin altına sığınman gerekmez.
Şimdi de gelelim Kazım kardeşimizin uyanıklığına. Kazım kardeş esnaf değil ama belli ki ona da esnaf uyanıklığı bulaşmış ustasından.
OYUN (يَل٦#39;هو / PLAY / GIOCO / играть / παίζω) kelimelerinin aranırsa ustasının sitesinin çoook altlarda çıkacağını ve dolaysıyla böyle bir uyanıklığın faydasını göremeyeceğini iddia ediyor. Ve örnek olarak da Türkçe “Oyun” kelimesini verip 21.564.456. sırada Hilmi Bulunmaz’ın sitesi çıkıyor diyor.
Neden iddiaları diğer tüm diller için söylerken örneği sadece Türkçe oyun için araştırdın Kazım? Elbette internetin dünyada en yaygın kullanıldığı ülkelerden biri olan Türkiye’de ve İngilizce gibi uluslararası kullanımı olan dilde Oyun yazınca milyonlarca site listelenecektir. İşte zaten senin ustanın uyanıklığı tam da burada başlıyor. Türkçesini zaten mecburen kullanıyor, İngilizce ise böyle uluslararası bir dili atlamamak için kullandı muhtemelen. Ama ondan sonraki dillere gelelim. Bunların her biri için arama yapıp baktın mı Hilmi Bulunmaz’ın sitesi oyun arayan bebelerin (ya da koca bebeklerin) karşısına kaçıncı sıralarda çıkıyor?
Hadi ben sana söyleyeyim de zahmete girme. Tümü daha ilk sayfada ve birinci, ikinci, üçüncü, beşinci gibi sıralarda çıkıyor…
İşte tam da bu nedenle Bulunmaz zaten bu dilleri tercih etmiş olmalı. O dillerde oyun sitesi az olabilir, O ülkelerin internet kullanıcıları az olabilir ama az da olsa o ülkelerin internet kullanıcıları da var ve oyun aradıklarında karşısında bunu bulacak ve tıklayacak. Ha yazılanları anlamazlarmış, oynamak, eğlenmek için oyun bulamazlarmış ve hemen kapatır başka seçeneği denerlermiş hiç önemli değil girilip çıkılması yetiyor Hilmi Bulunmaz’a. Çünkü kendini tatmin edecek ve yakın çevresini kandıracak.
Belge mi istiyorsun? Belgeler http://www.tiyatrodergisi.com.tr/ilgincfotokategori.php?hng=37 linkinde sıra sıra eklidir ve her bir dil için arama sonuçlarının Google’da ilk sayfalarıdır. Halep oradaysa Google burada ve isteyen OYUN (يَل٦#39;هو / PLAY / GIOCO / играть / παίζω) kelimelerini Google’da tek tek yazıp aratabilir…
ŞİMDİ GELELİM BİR BAŞKA KONUYA
Biz demedik ki sadece yabancılar giriyor ve sadece oyun kelimesi sayesinde giriliyor. Kazım Şimşek burada da Türkiye’den girişleri sıralamış. Tabi ki bu sitenin içinde Adnan Tönel, Ömer Faruk vb adlar geçiyorsa bu site de arama motorlarında bulunacak. Zaten Hilmi Bulunmaz’ın en çok gurur duyduğu konulardan biri bu. Bu kişilerin adlarını yazılarında bol bol zikredip böylece Google’da bu kişiler arandığında kendi bloğunun da bulunması ve bloğunu bir tehdit aracı gibi kullanabilmek...
Ama Kazım yazısına eklediği belge(!) yi ne kadar küçük koyarsa koysun bir rakamı gizlemeyi unutmuş ve kocaman sırıtıyor. Ne mi?
BU SİTEDEN HEMEN ÇIKMA ORANI %75,69
Rica etsek elektronikçi Kazım Şimşek Hilmi Bulunmaz’a ve bize bunun ne anlama geldiğini açıklar mı?
Lütfen ustasının yanında olduğu bir gün açıklasın da yüz ifadesini de görüp bize o güzel yazı diliyle aktarsın ya da hadi biz biraz ipucu verelim. Bu sitenin ziyaretçilerinin yüzde 75’i Google’da bir nedenle bu siteyi evet bulup giriyor ama… aradığı konuda hiçbir işe yaramayacağını anladığı için daha sitede saniyelerle sayılı zaman geçirmeden, 1 dakika bile geçirmeden geri çıkıyor!
Yani bu ne demek Kazımcığım? Bu siteye 160 kişi girdi diyorsan bunun 120 kişisi girdikten sonra bir dakika bile durmadan çıkıp gitti demek oluyor. Saniyelerle kısıtlı zamanda bir tek yazı bile okunmayacağını düşünürsek BU SİTENİN OKURU ASLINDA KAÇ KİŞİ? Reel anlamda ne kadar okunuyor sevgili Kazım? Günde kırk kişi var mı? Onları da parmakla sayalım istersen. 1- Hilmi Bulunmaz 2-Kazım Şimşek 3-Coşkun Büktel 4-Mustafa Demirkanlı (bu aralar) 5-6-7-…..Hilmi’nin yanına takılan gençler, dostları vesaire.
Konu karışmasın, derdimiz bloğun kaç kişi tarafından okunduğu değildi, “İzlenmeyen bir blog’ta yayın yapıyor ya büyük tirajlara ulaşsa ya paracıklarına kıyıp bir TV kanalı satın alsa, bu güçle birlikte hakaretleri hangi boyuta ulaşır acaba?” sorusuydu asıl olan, yoksa kim kimi kandırıyormuş, bununla mutlu oluyormuş bizi hiç ilgilendirmez.
Devam edelim…
Bakalım Kazım Şimşek’in okunmasın diye küçük konulan raporunda başka okunabilen neler var?
Sitede Geçirilen ortalama süre: 00:03:47
Yeni ziyaretler : % 68.2
Evet şimdi değerlendirelim. Ziyaretçilerin % 68,2’si yeni yani ilk kez girenlermiş. Yani, Hilmi’nin bloğuna günde ortalama 170 kişi giriyorsa bunun 115 kişisi ilk defa giriyor yani işte Google’da aratıp bir şey bulduğunu zannedip, örneğin Adnan Tönel’le ilgili bilgi var zannedip giren ama içi boş ifadeleri görüp daha 1 dakika dolmadan çıkan (senin yayınladığın raporla sabittir) kişiler ve tabi bu garip dillerde oyun aratıp buraya tıklayıp çıkanlar.
Sitede geçirilen ortalama süre de dikkat çekici. Ortalama süre sadece 00:03:37. Muhtemelen Hilmi Bulunmaz’ın kendi bilgisayarında bloğu gün boyu açıktır. Ona rağmen tüm girenlerin ortalaması 00:03.37 olduğuna göre varın diğer tesadüf ya da öylesine girenlerin ne kadar okuyup ne kadar bakıp çıktığını görün. Zaten tüm ziyaretçilerin yüzde yetmiş beşinin anında çıktığı sevgili Elektronik Mühendisi Kazım Şimşek’in sunduğu bilirkişi raporunda da aynıyla vaki belgeli değil midir?
Üzülüyorum tabi tüm oyuncağı bilgisayarda yaptığı bir blog olan bir adamın elindeki tek oyuncağını da böylece deşifre edip bir anlamda kırıp onu hayal kırıklığına uğratmaktan ama gerçekler de bu işte. Sıvamak için sürülen balçıklar gerçekleri sıvamıyor, tersine daha da güneşin yakıcı sıcağını çıkarıyor.
Aslında çok gereksiz bir konu ama Bulunmaz araştırmadan, bilmeden insanları karalamayı alışkanlık haline getirdiği için bu açıklamayı yapmak zorunlu kaldık, belki Kazım da bilmediği konularda ahkam kesmekten vazgeçer…
Esas konuyu saptırmak için de Bulunmaz’a altın kıymetinde bir can simidi oldu. Bu konuyu burada kapatalım ve esas konuya dönelim.
“Aşil topuğu” ve “insanlık dışı”… Bekliyoruz… Boşuna olduğunu bildiğimiz halde.
Not1: Meraklısına, detay bilgi…
TÜRKİYE DE GOOGLE DA TİYATRO YAZDIĞINIZDA BULUNMAZ’IN BLOĞU ORTADA BİLE YOK BELKİ BİNİNCİ SIRADA BİLE YOK AMA YUNANCA’DAN ARAPÇAYA İNTERNETTE OYUN ARAYANLAR EN BAŞTA BULUNMAZ’IN OYUN (?) SİTESİNİ BULABİLİYOR.
İŞTE LİNKLERİYLE SAYILAR
يَل٦#39;هو ‘yı google da arattığımızda tam 410.000 site bulundu ve bunun ilk sıralarında Hilmi Bulunmaz’ın oyun(?) bloğu var
http://www.google.com.tr/#hl=tr&source=hp&q=%D9%8A%D9%8E%D9%84%D9%92%D9%87%D9%88+&btnG=Google%27da+Ara&aq=f&aqi=&aql=&oq=&gs_rfai=&fp=96390720833545c7
GIOCO yı google da arattığımızda tam 11.300.000 sonuç bulundu. İlk on arasında Hilmi Bulunmaz’ın Oyun(?) bloğu var. Arada sıralama değişiyor ama ilk 30 da mutlaka var
http://www.google.com.tr/#hl=tr&q=GiOCO&aq=&aqi=g1g s1g6&aql=&oq=GiOCO&gs_rfai=&fp=96390720833545c7
играть yi google da aratınca 19.400.000 site listeleniyor ve bu 19 milyonu aşkın siteden ben aradığımda on birincisi Hilmi Bulunmaz’ın oyun(?) sitesi
παίζω yı Google da aratınca 1.740.000 site listelendi ve Hilmi Bulunmaz’ın oyun(?) bloğu bu iki milyona yakın sitenin en tepelerinde altıncı sırada
ALDATICI DİLLERDE OYUN DEĞİL DE YA TÜRKİYE’DE TİYATRO ARAYANLAR NELERİ BULUYOR? TIKLAYIP GÖRÜNÜZ.
http://www.google.com.tr/#hl=tr&q=tiyatro&aq=&aqi=g10&aql=&oq=tiyatro&gs_rfai=&fp=96390720833545c7
Not2: Bir sonraki yazının “Aşil topuğu” olduğunu duyurmuştum ama araya bilgiden yoksun bir yanıt gelince, zorunlu olarak arkadaşları aydınlatmak zorunda kaldık…
(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)
***
Ayrıca bakınız:
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Bir
YENİ YAZARIMIZ: MUSTAFA DEMİRKANLI
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: İki
DEMİRKANLI İKİNCİ YAZISIYLA DERGİMİZDE
Demirkanlı'nın Birli Çamaşırları Serisi: Üç
DEMİRKANLI ÖLÜNÜN ARKASINDAN YAZIYOR
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dört
DEMİRKANLI İŞBAŞINDA
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Beş
DEMİRKANLI TEMİZ OLMAYA ÇAĞIRIYOR
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Altı
DEMİRKANLI KİŞİLERLE UĞRAŞIYOR
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Yedi
DEMİRKANLI KİŞİLERLE UĞRAŞIYOR
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Sekiz
DEMİRKANLI TİYATROYU ZEHİRLİYOR
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: Dokuz
DEMİRKANLI PANELİZME BEL BAĞLAMIŞ
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: On
DEMİRKANLI YALANLARINI SÜRDÜRÜYOR
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: On Bir
YALANI YALANLA ÖRTMEK
Demirkanlı'nın Kirli Çamaşırları Serisi: On İki
COŞKUN BÜKTEL BULAŞMA, İŞİNE BAK!