30 Nisan 2010 Cuma

Yarın 1 Mayıs İşçi ve Tiyatro Bayramı! habervaktim.com'un "7 askerin, Mehmetçik katili kadar kıymeti yok mu?" yazısını YORUMSUZ olarak yayınlıyoruz!

7 askerin, Mehmetçik katili kadar kıymeti yok mu?


Turgay Yener

yenerturgay@gmail.com
30 Nisan 2010



Milliyet Gazetesi’nin fitili ateşlemesiyle önce bütün Doğan Grubu, sonra NTV dahil çok sayıda televizyon kanalı mahkum Güler Zere için kampanya başlatmıştı. Güler Zere'nin hasta olduğu ve Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesi gerektiği günlerce işlendi. Haber, duyguları sömüren bir tarz ve Güler Zere’nin görüntüleri eşliğinde ele alındı. Güler Zere’nin ailesinin tüm fertlerine medyada yer verildi ve açıklamalarıyla birbirinden toplumda adeta bir "acıma hissi" uyandırılmaya çalışıldı.

Güler Zere hastaydı ve bu haberler insani açıdan anlaşılabilirdi.

Hürriyet’in ağır topu M. Yakup Yılmaz 6 Temmuz 2009 tarihli yazısında, bu ülkede Başbakanlık görevinde bulunmuş bir ismi, "Güler Zere" adlı "terörist"le karşılaştırabilme cüretinde bulunarak, aynen şöyle diyordu: "Necmettin Erbakan gibi Cumhurbaşkanı bir tanıdığı yok Zere’nin. Ergenekon tutuklamalarında olduğu gibi kamuoyunun gözü de üzerinde değil."

Peki ama Güler Zere kimdi?

Zere, 1992’de DHKP/C terör örgütünün Tunceli kırsal alanında faaliyet göstermeye başladı. 5 Nisan 1994’te Tunceli Pertek kırsalında 3 askerin şehit edilmesi ve 9 Eylül 1994’te Tunceli Çemişgezek Ulukale köyünün basılarak 7 vatandaşın öldürülmesi eylemlerine katıldı.

3 Askerin şehit edilmesi ve 7 vatandaşın öldürülmesi eylemlerinin içinde yeralan bir isimdi Güler Zere… Belki de onun çektiği tetikten çıkan bir kurşun devirdi bir Mehmetçiği ya da vatandaşı yere…

Peki asker katili Güler Zere için kampanya düzenleyen bu çevreler, 7 askerin TSK mayını sonucu hayatlarını kaybetmeleri karşısında ne yaptı?

Hürriyet Gazetesi hariç diğerleri neredeyse haberi görmediler. Bir şekilde görenler ise haberi öyle bir dille kaleme almışlardı ki, 7 askeri şehit eden mayının TSK tarafından döşendiği anlaşılmıyordu bile.

Ve hepsi bir noktanın üstünü özenle kapatmışlardı; Sözkonusu mayının TSK tarafından döşendiğinin üstünün kapatılması gerçeğini. Olayı Genelkurmay "PKK’nın döşediği mayın" şeklinde açıkladı. Olayla ilgili GES Komutanlığının ses kayıtları ortaya çıkmasına rağmen, Genelkurmay kılını kıpırdatmadı. Ne ses kaydındaki 4 üst düzey subayla ilgili soruşturma açıldı, ne de askeri yargı harekete geçti. Bütün raporlar PKK mayını şeklinde tanzim edildi ve dosya kapatıldı. Genelkurmay kendi mensubu 7 askerin, kendi mayınıyla paramparça olmasının üstünü kapattı.

Bütün medya bunu seyretti. Yandaş gazeteler dahil Habertürk hariç hiçbir gazete olayın vahametini ortaya koyan ses kaydına yer vermedi. Habertürk de haberi, ses kaydını yayınlayan internet sitesine yüklenerek vermişti.

Olayın devamında TSK’nın patlamayı örtbas etmesini de seyretti medya. Şimdi de sivil yargının mayının TSK’ya ait olduğunu kriminal raporla ortaya çıkarması sonrası ikinci bir örtbas yapıyor medya.

Mayının patlamasından daha vahim olan, TSK’nın bu dehşet olayın üstünü kapatmasıdır. Bu silsile halinde kamuoyunun gözünün önünde cereyan etmiş, ses kayıtları ortaya çıkmış bir örtbas olayıdır.

Genelkurmay Başkanı dahil herkes o mayının TSK tarafından döşendiğinin ses kaydını dinledi. Ne Başbuğ harekete geçti ne de sürekli "bağımsız ve çok iyi çalıştığı"nı iddia ettiği askeri yargı.

Hiçbir köşe yazarı bu dehşet olayın akıbetini sormadı?

Asker katili Güler Zere için duygusal destanlar döken, insanlıktan dem vuran yazarlar ve sivil toplum örgütleri üç maymunu oynadı. Şehit yakınları yalnız kaldı ve davalarını yalnız açtılar.

Şimdi gözler kriminal rapor sonrası askeri yargıda, içinde generallerin bulunduğu bu ihmaller zinciri hakkında ne yapacağında?

Ve daha önemlisi, bütün kamuoyunun gözü önünde yapılan bu örtbas, “PKK mayını” şeklindeki düzmece raporları tanzim edenlerden hesap sorulup sorulmayacağında.

Asker katili Güler Zere için kampanya düzenleyenler; 7 askerin canı için söyleyecek kelimeniz yok mu?

Yok mu Sedat Ergin, Yok mu İsmet Berkan, yok mu Erdal Şafak, yok mu Bekir Coşkun, yok mu Uğur Dündar, yok mu Birand, yok mu Erdoğan Aktaş, yok mu İsmail Küçükkaya, Tayfun Devecioğlu ve diğerleri….

Hergün şehit edebiyatı yapan ve eline bir paket sigara tutuşturulduğunda katil olabilecek atıl durumdakileri gaza getiren Yılmaz Özdil, Tercüman ve Sözcü…. Sizin söyleyeceğiniz tek cümleniz yok mu?

(Kaynak: habervaktim.com)


***


Ayrıca bakınız:

Yarın 1 Mayıs İşçi ve Tiyatro Bayramı! zaman.com.tr'deki "Kızımı örgütünüz kaçırdı, bana evladımı verin" başlıklı haberi YORUMSUZ olarak yayınlıyoruz!

LİNÇÇİLERin de LİNÇ edilmesine karşıyız!

LİNÇÇİ Altıdan Sonra Tiyatro'nun salonunda!

Vakit gazetesinin provokatif bir haberle hedef gösterdiği "Yala Ama Yutma" ekibi sağduyu çağrısı yaptı

LİNÇÇİliğin özeleştirisini vermeyen Akmen'den

Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek için sert davranan Altıdan Sonra Tiyatro, gericiliğe karşı ılıman davranıyor

LİNÇÇİ de olsa, doğruya yakın şeyler yazıyor!

LİNÇÇİLERİN hiçbir projesine destek vermeyin!

LİNÇÇİLERİ biliyoruz... LİNÇÇİLERİN farkındayız... LİNÇÇİLERLE BİRLİKTE değiliz!

Kendini tiyatro komiseri sanan LİNÇÇİ ve yaşam cahili Yaşam Kaya, hiçbir siyasal, tiyatral ve yazınsal yetkinliği olmamasına karşın hâlâ ahkâm kesiyor

ŞİMDİ İSTANBUL İÇİN MÜHÜR VAKTİ Mİ?!

LİNÇ CEPHESİ'NDE YENİ BİR ŞEY YOK; yelkenler suya indi, kol kırıldı yen içinde kaldı, ağaç yaşken eğildi; susmaya, teslimiyete, çivi çaktırmaya devam!

SANAL ÂLEMDE KINAYAN KINAYANA!

Türkiye tiyatrosundaki zayıf halkaların kokusunu iyi alıp "Yala Ama Yutma"nın oynanmasını engelleyenlere katkıda bulunan habervaktim.com'dan bir inci!

"Yala Ama Yutma"nın tedavülden kalkması için elinden geleni yapan www.habervaktim.com sitesi, "Skandal" patenti vurduğu haberin manşetinde zırvalıyor!

"Yala Ama Yutma!" oyununun engellenmesi için elinden geleni ardına koymayan habervaktim.com, şimdi de muhafazakâr bisküvi firması ÜLKER'i "uyarıyor"!

"Yala Ama Yutma" adlı tiyatro oyununun engellenmesi için çaba harcayan habervaktim.com, "Eskişehirli" Yılmaz Büyükerşen'le ilgili bir haber yayınladı!

"Yala Ama Yutma" adlı tiyatro oyununun bertaraf olması için net bir taraf tutan habervaktim.com, aynı netlikteki tavrını A. Şadoğlu'nda da gösteriyor!

Bitaraf görünmek adına araf semalarında kanat çırpan Taraf gazetesinin bertaraf olmasına "katkı" sunan Mehmet A. Şadoğlu'nun yaptığı bir vücut çalımı!

"Yala Ama Yutma" tiyatro oyununun engellenmesi için "üzerine düşen rolü" lâyıkıyla yerine getiren habervaktim.com'dan Turhan Selçuk değerlendirmesi!

"Yala Ama Yutma" tiyatro oyununun engellenmesine "yardım ve yataklık eden" habervaktim.com, buradan aldığı cesaretle Stalin konusunda da ahkâm kesiyor

"Yala Ama Yutma" oyununun engellemesine çanak tutan habervaktim.com, LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... ve Sahne'yi besleyen Ertuğrul Günay'ı vitrine koydu!

Demek ki, sadece LİNÇ KAMPANYASI düzenleyen Demirkanlı'nın LİNÇÇİ Tiyatro Yalancıları Birliği'nde değil, diğer yayınlarda da yalancılık geçer akçeymiş

"Yala Ama Yutma" oyununun engellenmesine yataklık eden habervaktim.com'u engellemek isteyenleri, tıpkı Burak Caney'i lanetlediğimiz gibi lanetliyoruz!

Kapitalizm, iç çelişkilerini dışı vuruyor; yada yeşil sermayenin pembe sermayeyle yaşadığı sentetik sorunların ahlakî izdüşümlerinden bir gösterge!...

"Yala Ama Yutma" oyununun engellenmesi için yataklık yaparken "açıkça, mertçe, Türkçe" yazan habervaktim.com, "zor"u görünce öznesiz tümce kullanıyor!

"Tarihin yeniden yazıldığı bir süreçte tarihten sıfır çeken, tarih şuurunun 't'sinden yoksun bir kişi siyaseten kültür bakanı olmaya devam ediyor"muş!

habervaktim.com sitesi doğru mu söylüyor?

Yeşil (gerici) sermayeyle pembe (Kemalist) sermayenin uzlaşabilir çelişkilerinin uzlaşmaz çelişkilermiş gibi dayatıldığı bir süreçte önemli bir haber!

"Yala Ama Yutma" oyununun tedavülden kalkması için elindeki tüm "olanakları" kullanan yazım cahili habervaktim.com, 87 yıllık Rahşan'ı "Rahşen" yaptı!

"Yala Ama Yutma" oyununun buhar olup havaya karışması için tüm benliğini kullanan habervaktim.com, üniforma giydirdiği Mustafa Balbay'ı diline doladı!

"Yala Ama Yutma" oyununun tarihten silinmesi için, tüm olanaklarını kullanan habervaktim.com, Gülşen'i "sürmanşet" yaparak gönlündeki aslanı gösterdi!

"Yala Ama Yutma" oyununu hazırlayanların korkaklığından yararlanarak, bu oyunun engellenmesine yataklık eden habervaktim'in dilini eşek arısı soksun!


***


LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi