Oyun'un notu: Star Gazetesi'ndeki yazıyı okunur hâle getirdik...
***
Devlet Tiyatroları'nda "süreli sözleşme" dönemi mi başlıyor?
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na, tiyatrocuların süreli sözleşmeli çalışabileceği, ikramiye ve teşvik konularının performansa göre belirleneceği, sanatçının çalıştığı zaman emeğinin karşılığını alabileceği sistem önerdiklerini belirterek, "Kabul edilirse, hem daha verimli olacak, hem de dışarıdaki genç sanatçılara kurum içinde çalışma imkanı sağlanacak ve de rekabet ortamı oluşacak." dedi.
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, "27 Mart Dünya Tiyatro Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, DT'nin, Türkiye'nin farklı bölgelerinde çok sayıda eseri sahnelemeye devam ettiğini söyledi. Türkiye'de son yıllarda tiyatroda ciddi bir yükseliş olduğunu, yurt dışından gelenlerin buna hem gıpta, hem de hayretle baktığını ve "Ne oldu da, sizde tiyatroya ilgi bu kadar arttı?" diye sorduklarını belirten Bilgin, seyircinin ilgisinin ve DT'nin Türkiye'nin her tarafına tiyatro götürme çabasının bu
yükselmeyi sağladığını ifade etti. Bilgin, geçen yıl gündemi meşgul eden DT'nin özelleştirilmesi tartışmalarıyla ilgili kendilerinin de
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bir öneri sunduklarına işâret etti. Bilgin, şunları söyledi:
"Bunu ne kadar söylersek söyleyelim; sanatçılar, devlet memuruymuş gibi algılanıyor. Biz, 'memur sanatçı' değiliz. Biz, 'sözleşmeli sanatçı' kavramının içinde, sadece memur haklarından yararlanıyoruz; ama memur değiliz. Şimdi bunu daha iyi anlatabileceğimiz, 'süreli sözleşmeli' çalışabileceğimiz, ikramiye ve teşvik konularının performansa göre, temsil başına, ki bütün dünyada bu böyledir, sanatçının çalıştığı zaman emeğinin karşılığını alabileceği bir sistem önerimiz oldu. İnşallah o meclisten çıkar. Bizim önerimiz kabul edilirse, o zaman, hem daha verimli olacak, hem de dışarıdaki genç sanatçılara çok daha rahatlıkla kurum içinde çalışma imkanı sağlanacak ve de rekabet ortamı oluşacak. Bu üzerimize sinmiş 'memur sanatçı' kavramından da kurtulmuş olacağız."
"En büyük şikâyet, bilet bulamamaktan geliyor."
Yıllardır bazı yasal değişiklikler yapılması gerektiğini ifade ettiklerini anlatan Bilgin, "Günümüzün şartlarına uyan, daha hareketliliği sağlayacak, daha her kesimden insanın yararlanabileceği ve bugünün şartlarına uyan bir yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğunu çok uzun yıllardır söylüyoruz. Umarım bu dönem, o da yapılır ve haksız tartışmalar, az bilerek çok konuşmalar ortadan kalkar. DT'nin dünyadaki benzerlerinden en büyük farkı, halkla daha çok buluşması." diye konuştu. Halkın tiyatroya ilgisinin yüksekliğine dikkat çeken Bilgin, "Yoksa oyunlardaki doluluk oranımız yüzde 100'lere yakın. En büyük şikâyet, bilet bulamamaktan geliyor. Her zaman öyleydi. Yalnız DT için de değil, bütün tiyatrolara son yıllarda yoğun bir ilgi var." ifadesini kullandı. Bilgin, herkesin kabullenebileceği, herkesin ortak noktada buluşabileceği bir düzenlemenin yapılmasını umut ettiklerini belirterek, "'Ben yaptım oldu' ile çıkan yasalar zâten bir sonuç vermez. Sanatçı ne kadar şöhretli olursa olsun, ne kadar filmlerde oynarsa oynasın, tiyatrodan kopamaz. Çünkü asıl var olduğu, tatmin olduğu alan tiyatrodur. Farklı bir sistem uygulanırsa, yine de tiyatro yaparız. ama bu çatı altında olmaz da, başka çatı altında olur." dedi.
"Sanat farklılıkları kabullenmektir."
Çözüm sürecini de değerlendiren DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, sanatın her zaman barıştan yana olduğunu dile getirerek, sanatın özünde ayrışmanın ortadan kalkması, farklılıkları kabullenmek ve empati bulunduğunu söyledi. Bilgin, "Onun için her perde açtığımızda, bu barış çağrısı vardır, birbirini anlama, tanıma, farklılıklar içinde birlikte yaşama çağrısı vardır. Tiyatro, her zaman bunu yapıyor. Ama şimdi, daha çok dikkat çekiyor olabilir." diye konuştu. DT çatısı altında Kürt yazarların eserlerinin, Kürtçe müziklerin kullanıldığına işâret eden Bilgin, Diyarbakır ve Van'da Kürtçe sahnelenen her iki oyuna da halkın yoğun ilgi gösterdiğini vurguladı. Bilgin, "Bizim toprağımıza ait olan hangi zenginlik varsa, sahnemiz için kazançtır. Ne reddedebiliriz, ne inkar edebiliriz, ne yokmuş gibi davranabiliriz. Bunlar bizim zenginliklerimiz." dedi.
Turneler ve festivaller
Bilgin, sezonun kapanışından hemen sonra, 20 Mayıs'ta, yaklaşık bir ay sürecek kapsamlı bir yaz turnesi planladıkları bilgisini verdi. Turnenin tüm illeri kapsadığını vurgulayan Bilgin, turnede seyircinin beğenisini kazanan büyük oyunlara ve yerli eserlere ağırlık verileceğini kaydetti. Bilgin, Dünya Tiyatro Günü ile DT'de festival döneminin de başlayacağını hatırlatarak, sırasıyla Adana, Konya, Ankara, Trabzon ve Antalya'daki uluslararası festivallerle Türkiye'de 44 ülkeden yaklaşık 2 bin sanatçının sahne alacağını belirtti.
(Kaynak: STAR)
***
Ayrıca bakınız:
Bize dört gün önce gelen "Mem û Zin" haberini şimdi yayınlıyoruz!
Boynukara'nın asparagas tiyatroya karşı çıkmasını destekliyoruz!
"CHP’li Tanrıkulu, Van Devlet Tiyatrosu tarafından sergilenen Mem û Zin adlı oyunda yazardan habersiz değişiklik yapıldığı iddiasını Kültür ve Turizm Bakanı Günay’a sordu. Oyunun yazarı ise eserinin değiştirildiğini belirterek Devlet Tiyatroları hakkında dava açtı." sözleri somut olarak orta yerde savrulup dururken, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) Yönetim Kurulu nasıl bir davranış geliştirip, nasıl bir tepki gösterdi? Çok, ama çok merak ediyoruz!!!
Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" okunmak için bekliyor!
Sosyalist OYUN Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Bulunmaz Tiyatro - İstanbul Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın da üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Sendikası, bize bir e-posta atıp, Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn Davası"na bizden iki hafta sonra da olsa sahip çıkarken, daha henüz LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) bize herhangi bir "Mem û Zîn Davası" e-postası atmayı kesinlikle düşünmedi bile!
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, işine geldiği zaman Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn Davası" genişlesin diye bu oyuna ödül veriyor; işine gelmediği zaman, yani K. Lemi Bilgin'in elindeki musluğun "tıs"layabileceğini varsayarak, Cuma Boynukara'nın yazarlık namusunu korumak için açtığı "Mem û Zîn Davası"nın kıyısına bile kesinlikle yanaşmıyor!
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) Denetim Kurulu Üyesi Erbil Göktaş'ın yönetimindeki Yeni Tiyatro Dergisi, OYÇED Denetim Kurulu Başkanı Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn Davası"na sahip çıkacak mı ve/ya bu derginin İnternet sitesi yenitiyatrodergisi.com, "Mem û Zîn Davası"nı haber yapıp kendi davası gibi sahiplendi mi, yoksa Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgin ile papaz olurum kaygısıyla bu haberi kesinlikle görmezden mi gelecek?
OYÇED Denetim Kurulu Başkanı Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" oyununun davalık olduğunu siirttenöte.com sitesi bile haber yaparken, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) ile oyun yazarlarının hemen hemen hiçbiri asla ve kesinlikle ipine takmayı düşünmüyor!
"Mem û Zîn" oyunuyla ilgili çok uzaktan çok değişik bir ses geldi!
Radikal Gazetesi, Cuma Boynukara'nın DT'de oynanan davalık "Mem û Zîn" oyununu haber yapayım derken Işıl Kasapoğlu'nun "asparagas tiyatro" anlayışını da haberine kenar süsü yapmış!
DT, Cuma Boynukara'nın Çok Geç Olmadan'ını da yasaklamıştı!
"Mem û Zîn" oyunu için DT'ye dava açan Cuma Boynukara'nın "Çok Geç Olmadan" oyununun perdesi açılır açılmaz kapanmıştı!
PEN Türkiye Merkezi'nin göndermiş olduğu e-postayı sunuyoruz!
Oyun yazarı Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" oyununun K. Lemi Bilgin yönetimindeki T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Van Devlet Tiyatrosu tarafından "asparagas tiyatro" hâline getirildiği ve bu nedenle Cuma Boynukara'nın "davacı", Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün "davalı" olduğu süreçte, Türkiye Yazarlar Sendikası ile Pen Yazarlar Derneği'nin kınama mesajları yayınladığı hâlde, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Başkanı Nazif Uslu neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara, yazdığı "Mem û Zîn" oyununun "asparagas tiyatro" hâline getirilmesi nedeniyle K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları hakkında "ŞİKÂYETÇİ ve DAVACI" olup, DT'yi mahkemeye verirken, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği İkinci Başkanı M. Ümit Görgülü neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" oyunu K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları tarafından "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın DT'den "davacı" olduğu bir süreçte LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Genel Sekreteri ve Saymanı Erhan Özçelik neden sessiz kalıyor?
Yirmiyi aşkın oyuna imza atmış oyun yazarı Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" adlı oyun, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu bir süreçte, T.C. Yüksek Öğretim Kurulu Bursa Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölüm Başkanı ve LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi LİNÇÇİ Prof. Dr. Nurhan Tekerek neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn" adlı oyunu, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu bir süreçte, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Özek neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn" adlı oyunu, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu bir süreçte, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Örgel neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn" adlı oyunu, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu süreçte, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Ustaoğlu neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın oyunu asparagaslaştırılırken OYÇED sustu!
Yazarı Cuma Boynukara ile herhangi bir sözleşme yapılmadan, yani korsan bir biçimde oynanan "Mem û Zîn" oyununu izleyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın neden bu kadar çok duygulanıp, gözyaşlarına neden hâkim olamadığını bir türlü anlayamadık!
LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği üyeleri, Devlet Tiyatroları rejisörleri ile teliflerini paylaştıkları için mi Cuma Boynukara'nın DT'ye karşı açtığı "davayı" sahiplenemiyorlar?
"Theope" yazarı ve "Ölüleri Gömün" çevirmeni Coşkun Büktel'e hiçbir yönetmenin rüşvet teklif etme cesareti, gücü, isteği, niyeti kesinlikle olamayacağı için, Coşkun Büktel, Cuma Boynukara'nın tiyatro yönetmenlerine yönelik olarak Zaman Gazetesi'nde dile getirdiği "REJİSÖRLE, TELİFİ PAYLAŞACAKSIN!" suçlamasına, kendi oyun yazarlığı açısından gayet anlaşılır bir açıklık getirdi!
Tiyatro dergileri, Devlet Tiyatroları'ndan reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) aldıkları için mi "Mem û Zîn" yazarı Cuma Boynukara'nın Devlet Tiyatroları'na karşı açtığı "davayı" sahiplenemiyorlar?
"Theope" oyunu İstanbul Şehir Tiyatroları'nda ve "Ölüleri Gömün" çevirisi İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda oynanan Coşkun Büktel, Cuma Boynukara'nın suçlamasını gayet net bir dille gündeme getirip diğer oyun yazarlarının da açıklama yapmasını özendiriyor!
Cuma Boynukara, 25/12/2012'de Bulunmaz Tiyatro'yu ziyaret etti!
Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu, kendisine ait reklâm kulelerini ticarî kuruluşların inisiyatifine teslim etmekten zevk alırken, "Çirkin" adlı oyuna karalama yapıldığını belirtmesine karşın, bu karalamayı kimin yaptığını kesinlikle dile getirmiyor!!!...
Boynukara, "Çok Geç Olmadan'da son perde" yazısında demiş ki:
Oyun yazma makinesi Cuma Boynukara, yepyeni bir oyun yazıyor!
Cuma Boynukara'nın ÇOK GEÇ OLMADAN oyunu iyice okunmalı!
Bakalım Cuma Boynukara'nın yazarlık hakkını kimler savunacak?
Kültür Bakanlığı Çanağı'na bakarak kör olan tiyatro siteleri, "Cuma Boynukara'nın suç duyurusu"nu görmezken, "Cumhuriyet" gördü...
Devlet Tiyatroları'ndan çanak yalamak isteyenler susuyorlar hâlâ!
***
Devlet Tiyatroları'nda "süreli sözleşme" dönemi mi başlıyor?
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na, tiyatrocuların süreli sözleşmeli çalışabileceği, ikramiye ve teşvik konularının performansa göre belirleneceği, sanatçının çalıştığı zaman emeğinin karşılığını alabileceği sistem önerdiklerini belirterek, "Kabul edilirse, hem daha verimli olacak, hem de dışarıdaki genç sanatçılara kurum içinde çalışma imkanı sağlanacak ve de rekabet ortamı oluşacak." dedi.
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, "27 Mart Dünya Tiyatro Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, DT'nin, Türkiye'nin farklı bölgelerinde çok sayıda eseri sahnelemeye devam ettiğini söyledi. Türkiye'de son yıllarda tiyatroda ciddi bir yükseliş olduğunu, yurt dışından gelenlerin buna hem gıpta, hem de hayretle baktığını ve "Ne oldu da, sizde tiyatroya ilgi bu kadar arttı?" diye sorduklarını belirten Bilgin, seyircinin ilgisinin ve DT'nin Türkiye'nin her tarafına tiyatro götürme çabasının bu
yükselmeyi sağladığını ifade etti. Bilgin, geçen yıl gündemi meşgul eden DT'nin özelleştirilmesi tartışmalarıyla ilgili kendilerinin de
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bir öneri sunduklarına işâret etti. Bilgin, şunları söyledi:
"Bunu ne kadar söylersek söyleyelim; sanatçılar, devlet memuruymuş gibi algılanıyor. Biz, 'memur sanatçı' değiliz. Biz, 'sözleşmeli sanatçı' kavramının içinde, sadece memur haklarından yararlanıyoruz; ama memur değiliz. Şimdi bunu daha iyi anlatabileceğimiz, 'süreli sözleşmeli' çalışabileceğimiz, ikramiye ve teşvik konularının performansa göre, temsil başına, ki bütün dünyada bu böyledir, sanatçının çalıştığı zaman emeğinin karşılığını alabileceği bir sistem önerimiz oldu. İnşallah o meclisten çıkar. Bizim önerimiz kabul edilirse, o zaman, hem daha verimli olacak, hem de dışarıdaki genç sanatçılara çok daha rahatlıkla kurum içinde çalışma imkanı sağlanacak ve de rekabet ortamı oluşacak. Bu üzerimize sinmiş 'memur sanatçı' kavramından da kurtulmuş olacağız."
"En büyük şikâyet, bilet bulamamaktan geliyor."
Yıllardır bazı yasal değişiklikler yapılması gerektiğini ifade ettiklerini anlatan Bilgin, "Günümüzün şartlarına uyan, daha hareketliliği sağlayacak, daha her kesimden insanın yararlanabileceği ve bugünün şartlarına uyan bir yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğunu çok uzun yıllardır söylüyoruz. Umarım bu dönem, o da yapılır ve haksız tartışmalar, az bilerek çok konuşmalar ortadan kalkar. DT'nin dünyadaki benzerlerinden en büyük farkı, halkla daha çok buluşması." diye konuştu. Halkın tiyatroya ilgisinin yüksekliğine dikkat çeken Bilgin, "Yoksa oyunlardaki doluluk oranımız yüzde 100'lere yakın. En büyük şikâyet, bilet bulamamaktan geliyor. Her zaman öyleydi. Yalnız DT için de değil, bütün tiyatrolara son yıllarda yoğun bir ilgi var." ifadesini kullandı. Bilgin, herkesin kabullenebileceği, herkesin ortak noktada buluşabileceği bir düzenlemenin yapılmasını umut ettiklerini belirterek, "'Ben yaptım oldu' ile çıkan yasalar zâten bir sonuç vermez. Sanatçı ne kadar şöhretli olursa olsun, ne kadar filmlerde oynarsa oynasın, tiyatrodan kopamaz. Çünkü asıl var olduğu, tatmin olduğu alan tiyatrodur. Farklı bir sistem uygulanırsa, yine de tiyatro yaparız. ama bu çatı altında olmaz da, başka çatı altında olur." dedi.
"Sanat farklılıkları kabullenmektir."
Çözüm sürecini de değerlendiren DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, sanatın her zaman barıştan yana olduğunu dile getirerek, sanatın özünde ayrışmanın ortadan kalkması, farklılıkları kabullenmek ve empati bulunduğunu söyledi. Bilgin, "Onun için her perde açtığımızda, bu barış çağrısı vardır, birbirini anlama, tanıma, farklılıklar içinde birlikte yaşama çağrısı vardır. Tiyatro, her zaman bunu yapıyor. Ama şimdi, daha çok dikkat çekiyor olabilir." diye konuştu. DT çatısı altında Kürt yazarların eserlerinin, Kürtçe müziklerin kullanıldığına işâret eden Bilgin, Diyarbakır ve Van'da Kürtçe sahnelenen her iki oyuna da halkın yoğun ilgi gösterdiğini vurguladı. Bilgin, "Bizim toprağımıza ait olan hangi zenginlik varsa, sahnemiz için kazançtır. Ne reddedebiliriz, ne inkar edebiliriz, ne yokmuş gibi davranabiliriz. Bunlar bizim zenginliklerimiz." dedi.
Turneler ve festivaller
Bilgin, sezonun kapanışından hemen sonra, 20 Mayıs'ta, yaklaşık bir ay sürecek kapsamlı bir yaz turnesi planladıkları bilgisini verdi. Turnenin tüm illeri kapsadığını vurgulayan Bilgin, turnede seyircinin beğenisini kazanan büyük oyunlara ve yerli eserlere ağırlık verileceğini kaydetti. Bilgin, Dünya Tiyatro Günü ile DT'de festival döneminin de başlayacağını hatırlatarak, sırasıyla Adana, Konya, Ankara, Trabzon ve Antalya'daki uluslararası festivallerle Türkiye'de 44 ülkeden yaklaşık 2 bin sanatçının sahne alacağını belirtti.
(Kaynak: STAR)
***
Ayrıca bakınız:
Bize dört gün önce gelen "Mem û Zin" haberini şimdi yayınlıyoruz!
Boynukara'nın asparagas tiyatroya karşı çıkmasını destekliyoruz!
"CHP’li Tanrıkulu, Van Devlet Tiyatrosu tarafından sergilenen Mem û Zin adlı oyunda yazardan habersiz değişiklik yapıldığı iddiasını Kültür ve Turizm Bakanı Günay’a sordu. Oyunun yazarı ise eserinin değiştirildiğini belirterek Devlet Tiyatroları hakkında dava açtı." sözleri somut olarak orta yerde savrulup dururken, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) Yönetim Kurulu nasıl bir davranış geliştirip, nasıl bir tepki gösterdi? Çok, ama çok merak ediyoruz!!!
Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" okunmak için bekliyor!
Sosyalist OYUN Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Bulunmaz Tiyatro - İstanbul Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın da üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Sendikası, bize bir e-posta atıp, Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn Davası"na bizden iki hafta sonra da olsa sahip çıkarken, daha henüz LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) bize herhangi bir "Mem û Zîn Davası" e-postası atmayı kesinlikle düşünmedi bile!
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, işine geldiği zaman Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn Davası" genişlesin diye bu oyuna ödül veriyor; işine gelmediği zaman, yani K. Lemi Bilgin'in elindeki musluğun "tıs"layabileceğini varsayarak, Cuma Boynukara'nın yazarlık namusunu korumak için açtığı "Mem û Zîn Davası"nın kıyısına bile kesinlikle yanaşmıyor!
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) Denetim Kurulu Üyesi Erbil Göktaş'ın yönetimindeki Yeni Tiyatro Dergisi, OYÇED Denetim Kurulu Başkanı Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn Davası"na sahip çıkacak mı ve/ya bu derginin İnternet sitesi yenitiyatrodergisi.com, "Mem û Zîn Davası"nı haber yapıp kendi davası gibi sahiplendi mi, yoksa Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgin ile papaz olurum kaygısıyla bu haberi kesinlikle görmezden mi gelecek?
OYÇED Denetim Kurulu Başkanı Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" oyununun davalık olduğunu siirttenöte.com sitesi bile haber yaparken, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) ile oyun yazarlarının hemen hemen hiçbiri asla ve kesinlikle ipine takmayı düşünmüyor!
"Mem û Zîn" oyunuyla ilgili çok uzaktan çok değişik bir ses geldi!
Radikal Gazetesi, Cuma Boynukara'nın DT'de oynanan davalık "Mem û Zîn" oyununu haber yapayım derken Işıl Kasapoğlu'nun "asparagas tiyatro" anlayışını da haberine kenar süsü yapmış!
DT, Cuma Boynukara'nın Çok Geç Olmadan'ını da yasaklamıştı!
"Mem û Zîn" oyunu için DT'ye dava açan Cuma Boynukara'nın "Çok Geç Olmadan" oyununun perdesi açılır açılmaz kapanmıştı!
PEN Türkiye Merkezi'nin göndermiş olduğu e-postayı sunuyoruz!
Oyun yazarı Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" oyununun K. Lemi Bilgin yönetimindeki T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Van Devlet Tiyatrosu tarafından "asparagas tiyatro" hâline getirildiği ve bu nedenle Cuma Boynukara'nın "davacı", Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün "davalı" olduğu süreçte, Türkiye Yazarlar Sendikası ile Pen Yazarlar Derneği'nin kınama mesajları yayınladığı hâlde, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Başkanı Nazif Uslu neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara, yazdığı "Mem û Zîn" oyununun "asparagas tiyatro" hâline getirilmesi nedeniyle K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları hakkında "ŞİKÂYETÇİ ve DAVACI" olup, DT'yi mahkemeye verirken, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği İkinci Başkanı M. Ümit Görgülü neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" oyunu K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları tarafından "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın DT'den "davacı" olduğu bir süreçte LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Genel Sekreteri ve Saymanı Erhan Özçelik neden sessiz kalıyor?
Yirmiyi aşkın oyuna imza atmış oyun yazarı Cuma Boynukara'nın yazdığı "Mem û Zîn" adlı oyun, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu bir süreçte, T.C. Yüksek Öğretim Kurulu Bursa Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölüm Başkanı ve LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi LİNÇÇİ Prof. Dr. Nurhan Tekerek neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn" adlı oyunu, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu bir süreçte, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Özek neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn" adlı oyunu, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu bir süreçte, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Örgel neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın "Mem û Zîn" adlı oyunu, K. Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda "asparagas tiyatro" hâline getirildiği için, Cuma Boynukara'nın "davacı" ve DT'nin "davalı" olduğu süreçte, LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Ustaoğlu neden sessiz kalıyor?
Cuma Boynukara'nın oyunu asparagaslaştırılırken OYÇED sustu!
Yazarı Cuma Boynukara ile herhangi bir sözleşme yapılmadan, yani korsan bir biçimde oynanan "Mem û Zîn" oyununu izleyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın neden bu kadar çok duygulanıp, gözyaşlarına neden hâkim olamadığını bir türlü anlayamadık!
LİNÇÇİ Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği üyeleri, Devlet Tiyatroları rejisörleri ile teliflerini paylaştıkları için mi Cuma Boynukara'nın DT'ye karşı açtığı "davayı" sahiplenemiyorlar?
"Theope" yazarı ve "Ölüleri Gömün" çevirmeni Coşkun Büktel'e hiçbir yönetmenin rüşvet teklif etme cesareti, gücü, isteği, niyeti kesinlikle olamayacağı için, Coşkun Büktel, Cuma Boynukara'nın tiyatro yönetmenlerine yönelik olarak Zaman Gazetesi'nde dile getirdiği "REJİSÖRLE, TELİFİ PAYLAŞACAKSIN!" suçlamasına, kendi oyun yazarlığı açısından gayet anlaşılır bir açıklık getirdi!
Tiyatro dergileri, Devlet Tiyatroları'ndan reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) aldıkları için mi "Mem û Zîn" yazarı Cuma Boynukara'nın Devlet Tiyatroları'na karşı açtığı "davayı" sahiplenemiyorlar?
"Theope" oyunu İstanbul Şehir Tiyatroları'nda ve "Ölüleri Gömün" çevirisi İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda oynanan Coşkun Büktel, Cuma Boynukara'nın suçlamasını gayet net bir dille gündeme getirip diğer oyun yazarlarının da açıklama yapmasını özendiriyor!
Cuma Boynukara, 25/12/2012'de Bulunmaz Tiyatro'yu ziyaret etti!
Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu, kendisine ait reklâm kulelerini ticarî kuruluşların inisiyatifine teslim etmekten zevk alırken, "Çirkin" adlı oyuna karalama yapıldığını belirtmesine karşın, bu karalamayı kimin yaptığını kesinlikle dile getirmiyor!!!...
Boynukara, "Çok Geç Olmadan'da son perde" yazısında demiş ki:
Oyun yazma makinesi Cuma Boynukara, yepyeni bir oyun yazıyor!
Cuma Boynukara'nın ÇOK GEÇ OLMADAN oyunu iyice okunmalı!
Bakalım Cuma Boynukara'nın yazarlık hakkını kimler savunacak?
Kültür Bakanlığı Çanağı'na bakarak kör olan tiyatro siteleri, "Cuma Boynukara'nın suç duyurusu"nu görmezken, "Cumhuriyet" gördü...
Devlet Tiyatroları'ndan çanak yalamak isteyenler susuyorlar hâlâ!