13 Mart 2013 Çarşamba

Bakalım Cuma Boynukara'nın yazarlık hakkını kimler savunacak?

Cuma Boynukara'nın yazarlık hakkını, Baltık ülkelerinden savunuyorum!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz 

***

BASINA VE KAMUOYUNA

Müvekkilim, kendisine ait "MEM İLE ZİN" adlı eserin 2011-2012 tiyatro sezonunda Van Devlet Tiyatrosu'nda sahneleneceğini 16.09.2011 tarihinde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün yapmış olduğu basın açıklamasından öğrenmiştir. Ancak, ülkemizin Van ilinde yaşanan büyük deprem felaketinden dolayı sahnelenmesi ertelenmiştir. 

2012-2013 tiyatro sezonunda, oyun tekrar provaya alınmıştır; 02.10.2012 Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde perde açacağı ilan edilmiştir

Tüm bu aşamalardan sonra, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün ve sanat camiasının genel uygulaması olarak sahnelenecek oyunun yazarı oyunu izlemeye davet edilir, salon girişine oyunun afişi ile birlikte oyun yazarının portresi yerleştirilmektedir. Müvekkil genel uygulama ve teamül olmasına rağmen oyunu izlemesi amacıyla davet edilmemiştir. Müvekkil Cuma BOYNUKARA, Van iline oyunu izlemek için kendi imkânı ile gitmiştir.

Van Devlet Tiyatrosu tarafından 02.10.2012 tarihinde sahnelen oyunu izleyen müvekkil, yazmış olduğu oyun metninde oyunun anlam ve kurgusal bütünlüğünü bozacak şekilde yeni metin eklemelerinin yapıldığını bazı sahnelerin değiştirildiğini, tahrifatlar yapıldığını büyük bir manevi hezeyan içinde izlemiştir. Oyun sonrasında Van Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ile yapmış olduğu mülakatlarda söz konusu değişikliğin kendisine niçin bildirilmediğini oyunun hazırlık sürecinde neden iletişime geçilmediğini soruşturmasına bir sonuç alamamıştır.

Müvekkil, söz konusu oyunda yapılan tahrifatları tespiti sonrasında 11.10.2012 tarihinde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne hitaben yazmış olduğu dilekçede Van Devlet Tiyatrosunda prömiyeri yapılan "Mem ile Zin" adlı oyunun özgün metinden uzaklaştırılarak anlam ve kurgusal bütünlüğünü bozacak mahiyette değişikliklerin yapılması gerekçelerine dayanılarak söz konusu oyunun oynanmasına izin vermediğini açıkça, hukuki gerekçelere dayanarak bildirimde bulunmasına rağmen, bugüne kadar karşı tarafça herhangi bir cevap verilmemiştir. 

Müvekkil ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü arasında "Mem ile Zin" adlı esere ilişkin telif sözleşmesi olmamasına rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak sahnelenmeye devam ettirilmektedir. Müvekkil eser sahibinin herhangi bir izni olmaksızın karşı taraf Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü tarafından herhangi bir telif sözleşmesi olmadığı halde eser üzerinde anlam ve kurgusal bütünlüğü bozması, tahrif edilerek sahnelenmesi, müvekkilin yazarlık onurunu ve toplumsal itibarını zedeleyerek, manevi tahribata sebebiyet vermiştir. Eser, tüm mahiyetleri ile hususiyetleri ortadan kaldırılacak düzeyde bozulmuştur. Ayrıca uzun zamandan bu yana sahnelenen oyundan dolayı telif hakları ihlal edilmeye devam edilmekte, oyunun sahnelenmesinden dolayı tüm mali haklardan yoksun bırakılmıştır.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile eser sahibinin çoğaltma, yayma, işleme, temsil gibi mali hakları ve umuma arz, adını belirtme, eserde değişiklik yapılmasını sağlama gibi manevi hakları koruma altına alınmıştır. Davalı kurum tarafından müvekkile ait eser üzerinde, esere ilişkin herhangi bir telif sözleşmesi bulunmaksızın, izinsiz olarak eserin tüm hususiyetleri üzerinde değişiklik yapılarak, mali ve manevi hakları ihlal edilmiştir. Davalıların tüzel kişiliğe haiz olması ve Türkiye genelinde birçok ilde sahneleri bulunması ve sahnelenen oyunun kapalı gişe oynanması ile ihlalin boyutları artırmıştır.

Eserin telif haklarının devrine yönelik bir sözleşme ile elinde bulunduran, herhangi bir şekilde satın alan eser maliki olan fakat eseri vücuda getirmemiş olan kişi, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilir. Ancak eseri bozamaz, yok edemez ve eser sahibinin haklarına zarar veremez. Eser sahibinin izni olmaksızın eserde ekleme, değiştirmeler yapılamaz. Müvekkil ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü arasında telif haklarının devrine yönelik herhangi bir sözleşme yapılmamıştır.

"Mem ile Zin" adlı eser müvekkil tarafından yazılmış ve birçok kez sahnelenmiştir. Karşı Taraf ile müvekkil yazar arasında eserin telif haklarının devrine yönelik hiçbir sözleşme bulunmadığı halde söz konusu eserin tümünde anlam ve biçim bozukluğu yaratacak şekilde değiştirilmiştir. Söz konusu değişiklik sahnelerin çıkarılması, metnin değiştirilmesi, oyunun ana temasına aykırı müzikler ve motifler kullanılarak yapılmıştır. Söz konusu değişikler yazarın izni olmaksızın yapılmış, haberdar dahi edilmemiştir. Müvekkil yazar, söz konusu değişiklikleri kabul etmemekte ve oyunun devamına izin vermemektedir. Tüm bunlara rağmen, "Karşı Taraf"ça oyun sahnelenmekte, oyunun mali hakları eser sahibine ödenmemekle birlikte, eser ile arasında sıkı sıkıya manevi bağ bulunan yazar, toplumsal sorumluluğunun ağır yükü ile söz konusu ihlallerin devamını engelleyememekle büyük bir manevi ızdırap yaşamaktadır. 

Ancak, müvekkillime yaşatılan tüm olumsuzluklara rağmen, söz konusu olumsuzlukların giderilebileceği düşünülse de, müvekkilim tüm sözlü ve yazılı uyarı ve itirazlarına rağmen, oyunun ana temasında yapılan tahrifatlarla oyunun sahnelenmeye devam ettirilmesi, yazar olan müvekkilimin yazarlık onurunu zedelemiştir.

Van Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenen müvekkile ait oyunu seyreden Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul GÜNAY, oyun sonrası sahneye alınmış ve söz konusu oyuna ilişkin yanlış ve yanıltıcı beyanlarda bulunmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü bünyesinde kamu görevi ifa eden şüphelilerce müvekkil tarafından yazılan  "Mem İle Zin" adlı tiyatro eserini basın ve İnternet haberlerinde müvekkil yok sayılmış olup eser ve bağlantılı tüm hakları ihlal edilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile müvekkil arasında telif sözleşmesi yapılmadan ve eserine ilişkin hiçbir telif hakkı ödenmeden sahnelenmeye devam edilmektedir.

Müvekkile ait oyun üzerinde yapılan tahrifatlara ilişkin olarak İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Sezgin TANRIKULU tarafından verilen ve ekte sunulan soru önergesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul GÜNAY tarafından verilen cevapta, oyuna ilişkin değişikliklerin yapıldığı hususu açıkça kabul edilmekle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın söz konusu değişiklikten haberdar olduğu ve denetim yetkisinin kullanılmadığı açıkça görülmektedir.

AÇIKLAMALAR

Müvekkil yazar Cuma BOYNUKARA'ya ait "Mem İle Zin" adlı tiyatro eseri, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Edebi Kurulu'nca kabul edilmesine rağmen, değiştirilerek, tahrif edilerek sahnelenmiştir. 

Tarihi mimari sanatsal eserlerin özgünlüğünden uzaklaştırılması nasıl ki geleceği kirletiyorsa, düşünsel yazınsal eserlerinin tahrip edilmesi de, yazarıyla eser arasındaki bağının koparılarak belli bir ideoloji veya siyasi kaygıya tercih edildiğinde zihinler kirletilmekte ve anlamı yitirilmektedir.

Türkiye'de sanat eserlerinin yeteri kadar korunmadığı görülmektedir. Bu anlamda, yazar ve sanat icrasının hukuken korunması için yasal düzenlemelere gereksinim vardır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun ihtiyacı karşılamadığı kanaatindeyiz.

Müvekkilimin kaygısı oyuna ilişkin telif bedeli olmayıp, söz konusu eserin gelecek nesillere, eserin özgün hali ile ulaştırılması yönünden yazar sorumluluğuna dayanmaktadır.

Müvekkilimizin konuyu tarafımıza bildirmesi sonrası gerekli çalışmalar yapılmış, adli mercilerde oyunun durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep edilmiş, esere ilişkin yapısal dil ve kurgusal değişikliğe yönelik olarak mali ve manevi hakların ihlalinden dolayı tazminat davası açılmıştır.

Ayrıca, "Mem İle Zin" adlı eserde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nce yapılan anlam ve yapısal dil değişiklikleri ve oyunun ruhuyla özdeşleşmeyen müziklerin eser sahibinin hiçbir izni ve onayı yapılmaksızın sahnelenmesi nedeniyle başta Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve oyunun icrasında yetkili olan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

Demokratik açılım çerçevesinde oyunun sahnelenmesine karar verilmesi sevindiricidir. Şunu belirtmekte yarar var; müvekkilim tarafından yazılan oyun 1994 yılında tamamlanmış olup, aynı yıl Diyarbakır Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda Veysel Öngören rejisiyle sahnelenmiştir. Ancak, OHAL tarafından engellemelerle ve yasaklarla karşılaşmıştır. Daha sonraki yıllarda oyun Fransızca, Kürtçe, Arapça'ya çevrildi ve hala birçok dile çevirileri sürmektedir.

Bu anlamda demokrasi algısının derin entelektüel birikim ve uzlaşı kültürüne dayandığını belirterek, eserin hak ettiği şekilde sahnelenmesine karar verilmesi için hukuki süreci takip etmekteyiz. Saygılarımızla… 

AVUKAT 
ŞAHİN DOĞAN