25 Nisan 2010 Pazar

LİNÇ KAMPANYASI SANAYİ VE TİCARET ŞİRKETİ ORTAKLARINDAN ÖMER F. KURHAN, ŞİRKET ESKİ ORTAĞI A. ERTUĞRUL TİMUR'A (NAM-I DİĞER 3. ABDÜLHAMİD) YÜKLENİYOR!

gurup: gün batımı
grup: küme

Kaynak: VikiSözlük (
HB)


***


Facebook ve Tiyatro Siteleri


LİNÇÇİ (İngilizce: LYNCHER) Ömer Faruk Kurhan
25 Nisan 2010


LİNÇÇİ (İngilizce: LYNCHER) Tiyatrom editörü LİNÇÇİ (İngilizce: LYNCHER) Ertuğrul TimurBiraz Oradan Biraz Buradan Sakin Bir Yazı” adlı makalesinde, tiyatro siteleri aslında birbirlerine rakip değil, asıl rakip Facebook tespiti yapıyor ve tiyatroculara, tiyatro severlere sesleniyor:

“Lütfen facebook yada benzerlerinden alabildiğince yararlanırken internet yaşamınızı bunlarla sınırlamayın ve bize ya da (yada) diğerlerine hiç önemli değil ama tiyatro sitelerine mutlaka haber ya da (yada) duyurularınızı iletin. Facebook çevrenize, internet siteleri ise sizi tüm evrene taşır.”

Bu çağrı tiyatrocuları, tiyatro severleri ikna eder mi bilemiyorum; ama benim düşüncem ikna olmalarının zor olduğu. Açık ki, Facebook özellikle tanıtım ve çoğu zaman alıntı ya da kopyala-yapıştır şeklinde seyreden bilgi paylaşımı açısından tiyatro sitelerinin, forumlarının altın çağını kapatıyor. Şu ya da şu sitede duyurularımız yayınlanacak diye topluluklar öyle eskisi gibi çok heyecanlanmıyor. Facebook üyelerine “bedava” sitecikler hediye ettiği gibi, onları sonsuza kadar genişleyebilirmiş izlenimi veren bir iletişim ve paylaşım ağının parçası haline getiriyor.

Bir de üyelerine daha gelişkin ve kapsamlı siteler hediye etmeye başladığını varsayalım, durumun tanıtıma yaslanan tiyatro siteleri açısından çok daha beter hale geleceği, giderek daha fazla önemsizleşecekleri, Facebook ya da benzeri bir ağa eklemlenmeden edemeyecekleri kesindir. Nitekim bu yönde gelişmeler yaşanmaktadır. Tiyatro yayınları, editörleri kendilerini Facebook’ta da tanıtmaya, dikkat çekmeye önem vermektedir.

Bu uğursuz öngörüleri yaparken, hiç kuşkusuz medyanın denetimini elinde tutmak isteyen patronların ya da devletlerin Facebook türünden iletişim ve paylaşım ağlarının alıp başını gitmesine izin vermeyeceklerini hesaba katmak lazım. Bu anlamda, geniş kitlelere hizmet veren iletişim ve paylaşım ağlarının nereye kadar özgürlük alanı olabilecekleri, yoksa sanal bir hapishane mi yarattıkları tartışılmaktadır. Dolayısıyla tiyatro siteleri de, özellikle seçenek üretme iddiasını sürdürdükçe varlıklarını meşrulaştırmayı sürdürecek, hatta alternatif iletişim ve paylaşım ağları kurmanın yollarını arayacaklardır.

Facebook’un acemice Facebook’a özenen siteler için tehlike arz etmesi iyi bir şey. Onlara söylenmesi gereken belli: Ne yazık ki sizden büyük Allah var. Seçenek oluşturmak isteyenler içinse durum farklı: (1) Realite ile kurulan bağı sorunsallaştırmak; (2) kamusal alanı inşa etmek için uğraşmak zorundalar. Bu iki işi yaparken de Facebook’tan tümden uzaklaşmak mı, yoksa bir müdahale alanı olarak görmek mi gerekli, karar vermek durumundalar.

Facebook karşısında kalıcılık ya da evrensellik ayartısı yaratarak direniş göstermenin anlamsız olduğunu belirtmek lazım. Facebook’un uçuculuğuna, buharlaştırıcı sonuçlarına karşı kalıcılık ya da evrensellik iddialarında bulunmak, “Gelin, sizleri tanrı katına yükselteceğim, belki bununla kalmayıp ilahlaştıracağım” demek gibi bir şey. Belli ki insanlar Facebook tanrısının ocağında yanıp kül olmaya daha yatkın zamanları yaşıyorlar. Aynı zamanda ilahlaşmak isteyecekleri tutarsa – ki böyleleri de var – kırk katır mı kırk satır mı durumunun ötesinde bir şeylerin örneklenebileceğine pek ihtimal vermiyorum.

Seçenek oluşturmak isteyen tiyatro siteleri, realite ile bağın (sübjektifliğin) keyfi kurulamayacağını ve narsisizmi sınırlayan, yeri geldiğinde çatışmalı biçimler de alabilecek sosyal ilişkiler içinde hareket etmeyi kabullenmek zorunda. Bu kabul gerçekleştiğinde, onlarca veya yüzlerce “arkadaş” edinip, yeri geldiğinde birilerinden kurtulmak ya da eklemek, guruplara (gruplara) keyfi bir şekilde girip çıkmak, hatta girdiğin gurupları (grupları) unutmak vs. saçma görünecektir. Seçenek oluşturmak isteyen bir sitede, birbirinin düşüncelerinden pek hazzetmeyen insanlar yan yana gelmek, karşılaşma yaşamak zorunda ve kamusal alanın inşası da bundan başka bir şey değildir. Oyuna istediğiniz gibi girip çıkamaz, “keyfim bilir” ilanlarında bulunamazsınız. Örgütlü olmanız, bunun bir gereği olarak hukuk (oyunun kurallarını) oluşturmanız, yeri geldiğinde düzeltmeye gitmeniz gerekir; bu da ancak keyfiliği ya da kendine göreliği değil, ortak aklı öne çıkararak olur.

Gerçekçi yaklaşım, tiyatro insanlarının bilgi üretimi ve paylaşımına kopyala-yapıştır ya da tanıtımcılığın ötesinde değer vermesi ve site ihtiyaçlarının da ona göre belirlenmesi. Çeşitlilik ve çelişki üretiminden çekinmeksizin dinamik bir süreç olarak ortak akıl kurmayı öne çıkarmak anahtar olmayı sürdürmektedir. Aksi takdirde Facebook herkese yeter de artar bile.

(Kaynak: LİNÇÇİ Ömer F. Kurhan TİYATRO YAZILARI)


***


Oyun'un notu: Yukarıdaki yazı(!)da bulunan LİNÇÇİ (İngilizce: LYNCHER) adların önlerine, analarının ak sütü gibi helal olan LİNÇÇİ (İngilizce: LYNCHER) sıfatlarını biz ekleyip, bu adların üzerlerini kırmızı renkle biz belirginleştirdik. Ayrıca, yazı(!)daki bariz yazım yanlışlarını kırmızı renkle belirtip, doğrularını yeşil harflerle biz yazdık!

Ayrıca bakınız:

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından ve bu kampanyanın "1 No'lu sanığı" 3. Abdülhamid Ertuğrul Timur düzenlediği ankette bile öznesiz tümce kullanıyor!

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) anketör olduğunu kimseye söylemeyin. O, kendini bir Internet sitesinde tiyatro yayıncısı sanıyor!

Boğaziçi Üniversitesi "militanı" ve LİNÇÇİye Örenkaya suçlaması: "Ömer Faruk Kurhan'ın bu yazısı daha en baştan yalan ve dezenformasyon içermektedir."

Umarız LİNÇÇİLERİN yeni bir oyunuyla karşı karşıya kalmayız yada A. Sultan Örenkaya olduğunu iddia eden birinden gelen e-posta...

Doğal tiyatral gündemleri yapay gündemler oluşturarak hiçimsemeye çalışan LİNÇÇİ Kurhan, nerede antifaşist bir durum oluşursa, orayı karalamak istiyor

"Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın (TAKSAV) 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman’a verdiği 'Emek Ödülü' haber linkleri"

TAKSAV'ın, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'a "Emek Ödülü" vermesine karşı çıktığımızda bize teşekkür etme inceliğini gösteren E. Timur'un haberi!

TAKSAV'ın 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'a "Emek Ödülü" vermesine ilk karşı çıkan sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'la birlikte tepkiler büyüyor!

Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz yargılanıyor!

Hüseyin Hilmi Bulunmaz yargıç karşısına çıktı!

MÜTTEFİKLERİ AHMET ERTUĞRUL TİMUR (NAM-I DİĞER 3. ABDÜLHAMİD) VE YALAN MAKİNESİ MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI İLE KÖPRÜLERİ ATAN Ö. F. KURHAN'IN ÇÖP KUTUSU

LİNÇ KAMPANYASI ANA SPONSORLARINDAN AHMET ERTUĞRUL TİMUR (NAM-I DİĞER 3. ABDÜLHAMİD) İLE İTTİFAKINA SON VEREN LİNÇÇİ ÖMER FARUK KURHAN'IN ÇÖP KUTUSU!

LİNÇÇİ Ömer Faruk Kurhan, LİNÇÇİ olmayan Nedim Saban'a dramaturgluk yapıyor!

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından, sansürcü, iftiracı yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'la (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) en son haberleşmemizin anatomisi!

Livaneli tarafından yazılıp Tiyatro Kare'nin Kültür Bakanlığı çanağı yalayarak sahneleyeceği Leyla'nın Evi'nde dramaturg olan Ö. Kurhan yazı yazmış(!)

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi