"Oyuncu, ‘Paris’te Son Tango’ sonrası bir süre intihar girişimleri ve uyuşturucu alışkanlığıyla gündeme geldi." (Kaynak: Radikal)
***
Zaman zaman sinemaya gidip film izlesem de, henüz tam olarak tanımlayamadığım bir duygum, sinemanın, sanattan çok endüstri olduğu kanısına ulaşmama neden oluyor. Kendimi bildim bileli tiyatro sanatıyla iştigal eden bir insan olarak, sinemaya bir türlü ısınamadım. Hem de ısınmak için, büyük bir çaba göstermeme karşın...
Zaman zaman sinemaya gidip film izlesem de, benim duygu dünyamda hiçbir fırtına estiremeyen sinema, yaklaşık olarak kırk yıldır bana hiçbir ciddi söz söylemeyen William Shakespeare'in ruhunu taşıyormuş gibi geliyor. İnsan ruhunun zenginleşmesi için değil, kraldan çok kralcı, padişahtan çok padişahçı, burjuvadan çok burjuvacı olarak yaşayan kişilerin ivmelendirdiği, (örnekse Tolstoy'un kaleme aldığı "Diriliş" romanındaki canlı kanlı karakterlerden Maslova, Nehliudov benzeri karakterler görmekte zorlandığım) sinemada, Shakespeare'in iki boyutlu, sahte kahramanlarını bol bol görebiliyorum.
Zaman zaman sinemaya gidip film izlesem de, beğendiğim konu bulmakta çok, ama çok fazla zorlanıyorum. Oysa, konusunu az yada çok beğendiğim filmlerin üzerimdeki etkisi ise uzun yıllar silinmiyor. "Paris'te Son Tango" filmi de, benim üzerimde kalıcı izler bırakan bir film olarak belleğimdeki nadide yerine korumayı sürdürüyor. Ancak, Marlon Brando'nun bu filmde çizdiği karakter, Maria Schneider'in çizdiği karakteri, o denli kösnül duygularla örseliyordu ki, filmin o karelerini izlerken, çok büyük bir tiksinti duyduğumu, aradan geçen otuz yılı aşkın zaman sonra bile hâlâ duygu dünyamın dağarcığını silkeliyor. Neyse ki, benim, tiksinti duygumu alevlendiren film kareleriyle ilintili olarak, Maria Schneider de, filmin çekiminden sonra bu karelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti:
"Schneider'ın 'Paris'te Son Tango'nun ardından Bertolucci'yle bir daha hiç konuşmadığına dair söylentilerin yanı sıra, oyuncu bir İngiliz gazetesine verdiği röportajda, Bertolucci'nin filmin seks sahnesiyle ilgili ısrarından 'tacize uğramış hissettiğini' açıklamıştı."
Oğlumun Almanya, Fransa, Hollanda ve İsviçre gezisi için uçağa bindiği gün, "Paris'te Son Tango" filminin son halkasının da koptuğunu okumak, beni oldukça hüzünlendirip yüreğimi derinden sarstı.
Milliyet'in sitesindeki haberi okuyunuz... (HB)
***
Maria Schneider hayatını kaybetti
"Paris'te Son Tango / Last Tango in Paris"le ünlenen Maria Schneider, 58 yaşında Paris'te hayatını kaybetti. Ölüm nedeni açıklanmadı ancak oyuncunun "uzun bir hastalık süreci"nin ardından hayatını kaybettiği belirtildi
Marlon Brando ile oynadığı 'Paris'te Son Tango' ile tüm dünyada adını duyuran ünlü Fransız sinema oyuncusu Maria Schneider 58 yaşında yaşama veda etti.
.17 yaşında sinema kariyerine başlayan Schneider, Marlon Brando ile başrolünü oynadığı 'Last Tango in Paris/ Paris'te Son Tango' ile tüm dünyada adını duyurdu.
Sevişme sahneleri yüzünden birçok ülkede yasaklanan filmden sonra Schneider önemli yapımlarda rol aldı.
Schneider'in kariyerindeki en önemli yapım ise Michelangelo Antonioni'nin 'The Passenger' adlı başyapıtı oldu. Aktris son olarak 2008 yapımı 'Cliente'de rol almıştı.
Schneider'ın "Paris'te Son Tango"nun ardından Bertolucci'yle bir daha hiç konuşmadığına dair söylentilerin yanı sıra, oyuncu bir İngiliz gazetesine verdiği röportajda, Bertolucci'nin filmin seks sahnesiyle ilgili ısrarından "tacize uğramış hissettiğini" açıklamıştı
(Kaynak: Milliyet)
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin, Shakespeare'i yolunacak bir kaz olarak görmesine DUR diyebilecek kişilerin sayısı artıyor: Sayın Melih Anık, bunlardan biri!
Yeni Tiyatro Dergisi, LİNÇÇİ Kemal Aydoğan'la röportaj yapmış!
Sahte halk iktidarı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sanatsal tavrına, sahte tiyatral muhalefet LİNÇÇİ Mimesis'ten sisli ve gayet sahtece bir eleştiri!
Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ı mahkemeye veren LİNÇÇİ Oyun Atölyesi, LİNÇÇİ Kemal Aydoğan ve LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer sunar
Melih Anık, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'ni sorgulamayı sürdürüyor!
Bulunmaz Tiyatro sanatçılarından Oğuzcan Önver, (yaşıtları "facebook bataklığı" içerisindeki boktan işlerle uğraşırken) çok ciddi eleştiriler yazıyor!
En büyük tiyatral sahtekâr William Shakespeare'in ruhunu toptan alıp, burjuvaziye perakende satan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin bilet fiyatları el yakıyor!
Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin oyunlarını izlememeye kararlı olmasına karşın, Tolstoy'un etkisiyle "7 Şekspir"i izleyecek!
LİNÇÇİ TOBAV, oyuncu adaylarına LİNÇ kültürü mü öğretecek?
Yapay sağcıların tiyatro kapattığı, yapay solcuların tiyatro kapattırmayan kahraman rolüyle sahneye çıktığı günümüzde, tartışılması gereken bir kitap!
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nde reklâmları çıktığı için tanıma fırsatı bulduğumuz BİTEATRAL'i tanıtıyoruz