2 Şubat 2011 Çarşamba

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nde reklâmları çıktığı için tanıma fırsatı bulduğumuz BİTEATRAL'i tanıtıyoruz

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Internet sitesinde görerek tanıdığımız "BİTEATRAL", hakkında pek bir şey bilmediğimiz için, "değerlendirme potası" içerisine dahil etmeyi düşünmediğimiz bir tiyatro kuruluşuydu.

Ancak...

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Internet sitesinde sürekli olarak reklâmlarını gördüğümüz için, oldukça dikkatimizi çeken "BİTEATRAL", henüz hakkında geniş bir bilgiye sahip olmasak da, (aşağıda sunduğumuz tanıtım metnini kaleme alan tanımadığımız şahsın yazarlık acemiliğinden, yazarlık beceriksizliğinden, yazarlık kısırlığından anladığımız kadarıyla), Türkiye tiyatrosuna yeni bir ahenk, yeni bir ahlâk, yeni bir kılgı, yeni bir kuram, yeni bir ölçüt, yeni bir renk, yeni bir ritim, yeni bir ses, yeni bir soluk, yine bir tını getirebilecek bir duruma sahip değil.

En büyük tiyatral tabu, dört yüz yıldır dünya tiyatro sahnelerini kirleten William Shakespeare'in (Bu konuda bilgi edinip bilinç geliştirmek için, LİNÇ KAMPANYASI imzacılarının cirit attığı facebook bataklığı girdâbından değil, ancak ve sadece Lev Tolstoy'un kaleme almış olduğu "Sanat Nedir?" kitabından yararlanabilirsiniz!) karanlık gölgesine sığınan kimliksiz tiyatrocuların ardılı olduğu izlenimi edindiğimiz "BİTEATRAL", acemiliğinin, beceriksizliğinin, kısırlığının doğal bir sonucu olarak, "denize düşen, yılana sarılır" misali, ister istemez, Kültür Bakanlığı çanağı yalayan yada Kültür Bakanlığı çanağı yalamak için dilini şapırdatan bütün diğer piyasa tiyatroları gibi, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Internet sitesine sarılmak zorunda kalmış! (HB)



***


Tiyatro BİTEATRAL yeni bir oluşum. Bundan ötesini görmek şimdilik zor. "Bir şey" yapmaktan, "bir şey" yapmanın telaşını yaşamaktan daha çok yaşamın akışı içinde hazır hissedildiği, oyun yapma kıvamına gelindiği, oynama tutkusunun önüne geçilemeyeceğinin anlaşıldığı zamanlarda filizlenecek projelere imza atılacak sanki... Daha çok keyifle…

Tiyatro sanatının bir "gösteri sanatı" olduğunu unutmadan, çalışılan metinlerin yeni okumasını yaparak farklı bir sahne dili, sahne estetiği oluşturmayı istiyoruz. Keşfedilmiş olanı yeniden keşfetmektense, yapılmış olanı yinelemektense farklı, sıradışı bir üretimin izini sürmek daha keyifli olsa gerek. Değişime açık olmanın, kalıpları zorlamanın, alışılmışın dışına çıkabilmenin yollarını aramak ve bulmak... minicik dahi olsa…

Deneyimlemek ve bunu paylaşmak üzere yola çıkıldığında gidilen yol daha da anlamlı olacaktır. Yolumuz bugünün insanına ve onun meselelerine doğru… bin sene önce yazılmış bir oyun bile olsa.

İnsanız, insana özgü olan hiçbir şeye yabancı değiliz… yabancı kalamayız…

Tiyatro yapmanın en güzel yolu keyifle ve hazla çalışılası, merakla izlenesi, üzerinde düşünülesi, tartışılası, konuşulası işler yapmak ise o zaman bizim yolumuzun da oradan geçmesini dileyelim…
Ve dileyelim ki nefesimiz bir oyun daha yapma azmini bize versin…

Biz de hiç "oyun"suz kalmayalım…

İyi seyirler…

(Kaynak: biteatral-biteatral.blogspot.com)


***


Ayrıca bakınız:

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi