22 Ağustos 2010 Pazar

GENÇ BİR OYUNCUNUN ANI DEFTERİ / 15

''Tuncer Cücenoğlu Sıkıntısı''


Oğuzcan Önver
21 Ağustos 2010


Bugün, uzun zamandır sanat çalışmalarımı yürüttüğüm Bulunmaz Tiyatro'ya gelmeden önce, Sahaflar Çarşısı'na uğrayıp, Charles Baudelaire'in "Paris Sıkıntısı" adlı şiir kitabını satın aldım.

Her cumartesi günü, aralıksız olarak sürdürdüğümüz Bulunmaz Tiyatro'daki oyunculuk ve yazarlık çalışmamızda, bu hafta, Tuncer Cücenoğlu'nun ''Che Guevara'' adlı oyununu(!) okurken bol bol eğlendik ve eğlenmenin yanı sıra, sıkıntıdan boğulacak gibi olduk. Şimdi, "Bir tiyatro oyunu okurken, hem eğlenip hem de nasıl sıkılmayı başarabildiniz?" diye sorabilirsiniz. Bu soruyu sormakta haklısınız. Hemen cevap vereyim; okuduğumuz şey, "bu bir tiyatro oyunudur" diye yutturulmaya çalışılmasına karşın, tiyatro oyunu olma özelliği taşımayan bir kağıt parçasıydı; asla bir tiyatro oyunu değildi! Tuncer Cücenoğlu'nun bu metni, tiyatro oyunu kılığına büründürülmüş, tiyatro oyunu süsü verilmiş olmasına karşın, hiçbir dramatik yanı olmayan sefil bir metindi. Özetle, bu oyunun(!), hiçbir sanatsal boyutu yoktu! "Che Guevara" oyunu(!), herhangi bir arzuhâlcinin, bir gözüyle adliye önündeki ekmek kırıntılarını gagalayan cami güvercinlerine bakarken, diğer gözünün ucuyla çok rahat yazabileceği bazı basit cümlelerin yan yana, bazı basit cümlelerin alt alta getirildiği kakafonik cümleler öbeğiydi.

"Peki, o zaman yazar, neden bu 'cümleler öbeğini' kitap olarak bastırma cesaretini gösterebilmiş?" diye sorarsanız (ki, bu soruyu sormakta çok çok haklısınız), size, bu kitabı yayınlayan Mitos-Boyut Yayınları'nda Tuncer Cücenoğlu'nun da yöneticilik yaptığını söylemem, sanırım yeterli olacaktır. Zaten başka bir yayınevinin, oyun demek için bin şahit gerektiren böyle bir kitabı basmasının ve üstüne üstlük, bir de 20 TL gibi fahiş bir fiyata satmaya çalışmasının, yayınevi açısından bir iflas, yayınevi sahibi açısından da bir intihar nedeni olduğunu görmemek için kör olmak gerekir!

Neyse ki, aynı zamanda kuyumculuk yaptığı için, hemen her istediğini, istediği zaman satın alabilecek bir "tiyatro ustamız" var da, okura kazıklanmışlık duygusu veren fahiş fiyatlı kitapları da okuyabiliyoruz!

Che Guevara gibi, gerçekten trajik bir biçimde öldürülmüş devrimci önderi anlatan bu kitabı okurken neden eğlendiğimize ve aynı zamanda neden sıkıldığımıza dönecek olursak; yazar, öyle komik mantık hataları, öyle saçma anlatım bozuklukları yapmış ki, bu kitabı okurken eğlenmemek olmazdı! Yazar, üzerine "müzikal tragedya" yazmayı uygun gördüğü, ancak ne "müzik" ile, ne de "tragedya" ile uzaktan bile akrabalığı bulunmayan bu oyununda(!) bazı anlamsız yerlerde bazı insanları, hiç gereği yokken, hiçbir dramatik zorunluluk bulunmazken, sadece kendi canı öyle istedi diye, anlamsızca dans ettirmiş!

Devlet Tiyatroları, müzikli oyunlar için, müziksiz oyunlara göre, sanırım, oyun yazarlarına daha fazla para ödüyor! Tuncer Cücenoğlu, oyunun(!) bazı bölümlerine şarkılar, danslar koyarak okuyucuya, (aslında Devlet Tiyatroları dramaturglarına) yazdığı şeyin "müzikal tragedya" olduğunu yutturmaya çalışmış. Devlet Tiyatroları dramaturgları, bu "müzikal tragedya" lâfına kanıp, bu lokmayı oyun diye yutabilirler; ama duyarlı okurlar, bu zokayı asla yutmazlar!

Daha önce, "Coğrafya Yüzünden" başlıklı yazımda, Kapitalist bir kuruluş olan "Lionslar" tarafından "en iyi yazar ödülü" almış bir yazarın, Che Guevara gibi görkemli sosyalist bir lideri anlatan bir oyun yazması, pek samimi gelmiyor bana. Küçük burjuvaların can sıkıntısını gidermek için üzerine gevezelik yaptıkları Che Guevara geyiğine özgü bir "devrimcilik" oyunu oynuyor gibi Tuncer Cücenoğlu. Okuyucuların aklında bir çelişki oluşuyor; sen git Lions'lardan ödül al, sonra gel "alnında yıldızlı bere" taşıyan sosyalist önder Che Guevara'nın hayatını anlatıyorum iddiasıyla, hiç de Che'nin "ruhunu" içermeyen "bir şey" anlatan bir oyun yaz!

Bu oyunun Che tişörtleri satan kapitalist mağazaların yaptığı iki yüzlülükten ne farkı var? Eğer yazar, reklam yapmak ve piyasasını genişletmek için, Che'yi kullandıysa, bu oyunun kendisine hiçbir getirisi olmayacağından eminim! Zaten kimse bu oyunun(!) bir Devlet Tiyatroları'nda sahnelenmesi beklemesin. Hilmi Bulunmaz'ın yazdığı "En düzeysiz ürünü Çığ oyunundan sonra, "Che ticareti"ne başlayan LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu, Nâzım Hikmet ve Ahmed Arif'den alıntı mı, çalıntı mı yapmış?" yazısından sonra oyunu sahnelemek gibi vahim bir hata asla yapılamaz! Çünkü, Hilmi Bulunmaz'ın sürekli olarak vurguladığı gibi; "benim, halkımın ve tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Devlet Tiyatroları" bu oyunu(!) oynarsa, Bulunmaz'ın ve Bulunmaz "dostları"nın kalemleri daha çok sivrilir ve eleştirel tavırları daha çok sert olur!


***


Ayrıca bakınız: www.oguzcanonver.blogspot.com

"'Çığ' aslında nedir, neyi sarsıyor?"

Bir iddia olarak kalmaya mahkûm bir görüş!

1944'den beri Tuncer Cücenoğlu adıyla tanınan LİNÇÇİ Çorumlu yazar, 31 Temmuz 2010 gününden başlayarak "Buncer Cücenoğlu" olarak da anılmaya başlandı!

Şair Ataol Behramoğlu, LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun "Çığ" oyununu ya okumamış ya anlamamış yada "'Çığ' aslında nedir, neyi sarsıyor?" yazısını okumamış

LİNÇÇİ ve "Che tüccarı" Tuncer Cücenoğlu "yağcısı" Darya Paseçnik, "Che fotoğrafçısı" Alberto Korda'yı ressam, "Che'nin fotoğrafını" da resim sanıyor!

LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun "Che incileri"!

"Che Tüccarı", LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun yazıp(?), LİNÇÇİ Mitos-Boyut'un yayınladığı "Yeşil Gece"yi okumuyoruz! Belki, eleştirmek için okuyabiliriz!

Türkiye, şimdiye dek yaşadığı trajedilerden çok daha farklı trajediler yaşarken, oyun yazarlarının, bu trajik süreçten yararlanmaması görevi ihmaldir!

LİNÇÇİ tiyatronline.com'un sözde tanıttığı LİNÇÇİ Mitos-Boyut Yayınları'nın hiçbir kitabını asla o-ku-mu-yo-ruuuz! Belki eleştirmek için okuyabiliriz!

En düzeysiz ürünü Çığ oyunundan sonra, "Che ticareti"ne başlayan LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu, Nâzım Hikmet ve Ahmed Arif'den alıntı mı, çalıntı mı yapmış?

Ödünç alınmış düşüncelerin ivmelendirmesiyle ezberlenmiş sözler üreten düzeysiz yazar LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun "Che tüccarlığı"nın yüzeysel sunumu!

LİNÇÇİ Mitos-Boyut Yayınları'nın yayınladığı "Che tüccarı" LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu'nun "Che Guevara" oyunu, Devlet Tiyatroları repertuarına alınmış!!!

Sosyalist şair Hilmi Bulunmaz yönetiminde her salı akşamı Bulunmaz Tiyatro'da yapılan Şiir İşliği'ne, bu salı, tiyatrocu şair Erbil Göktaş da katıldı!

Devlet Tiyatroları, "Tuncer Baba'nın Çiftliği" mi?

LİNÇÇİ Tuncer Cücenoğlu, bir yandan Mustafa Kemal adının garantisiyle "kurguladığı" oyununu pazarlarken, diğer yandan Lions Ödülü almayı ihmal etmiyor


***


LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi