2 Mart 2009 Pazartesi

Ertuğrul Günay'ın çömezi Lemi Bilgin ve Kadir Topbaş'ın çömezi Kazmacıbaşı'nın verdiği reklamlarla yaşatılan Demirkanlı'nın dergisi, bitkisel hayatta!

Mustafa Demirkanlı'nın sahibi olduğu Tiyatro... Tiyatro... dergisinin editörü Zafer Ergin'in (Rıza Baba) yazdığı "Editörden" başlıklı yazı, yanlışlar denizinde yüzüyor. Öze değgin eleştiri yapılacak bir yanı bulunmayan (çünkü özü olmayan) yazının, yazım yanlışlarını saptayarak, yanlış yazılan sözcüklerin hemen yanına parantez açıp kırmızıyla doğrularını yazdık. Yazıyı, okurlarımızın dikkatine sunmadan önce, küçücük bir yazıda birçok yanlışı bir arada yapabilecek ustalığı gösteren Zafer Ergin'i (Rıza Baba) kutluyoruz(!)

Peki, aşağıda sunduğumuz içerikten yoksun, yazım yanlışları deryasında yüzen yazının tek sorumlusu Rıza Baba (Zafer Ergin) mı?

Tabii ki değil!

Zafer Ergin'in (Rıza Baba) eline yazı yazma silahını (kalem) veren kim yada kimler? Rıza Baba'yı (Zafer Ergin) yazım yanlışlarıyla dolu bir yazı yazmaya ilk azmettiren, yalan makinesi Mustafa Demirkanlı!

Başka?

Suç şebekesindeki diğer azmettiriciler (Tiyatro... Tiyatro...'nun Yayın Kurulu Üyeleri) kimler?

Mustafa Demirkanlı'yla birlikte; Nihal Kuyumcu, Sündüz Haşar, Şenay Gürler, Üstün Akmen (hem de TEB Başkanı), Vecdi Sayar!

Başka kimler?

Derginin Yazı İşleri Müdürü Ayşe Nalân Özübek, Yayın Sekreteri Vuslat Taş, İzmir Temsilcisi Gürol Tonbul, Sanat Yönetmeni Genco Demirer (57 elliyedi.com), Fotoğraf Editörü Gülay Ayyıldız Yiğitcan (gayyildiz@tiyatrodergisi.com.tr), Fotoğraf/Dağıtım Deniz Demirkanlı (denizdemirkanli@tiyatrodergisi.com.tr), Hukuk Danışmanı Av. Levent Aral!

Yukarıda belirttiğimiz kişiler, Tiyatro... Tiyatro... dergisinin künyesinde adları bulunanlar. Bir de derginin bu düzeysizliğini bilmelerine karşın, bu dergiyi, hem de benden ve halkımdan alınan vergilerle besleyen (dergiyi besleme basın haline getiren) AKP'li Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın çömezi Lemi Bilgin ve AKP'li "artist başkan" Kadir Topbaş'ın çömezi Kazmacıbaşı!

Ve, adlarını yazmakta zorlanacağımız denli çok sayıda düzeysiz kişi, kuruluş ve kurum!

Ey okur! Gözlerini yum ve tüm çürüyen Türkiye tiyatrosunu, bir film şeridi gibi aklından geçir! Kimleri görüyorsun? Yapma yahu! O kadar çok mu? Evet, tüm onlar, ceset haline gelmiş varlıklar, tümü, bu düzeysizliğin neden olucularıdır!

Ey okur! "Tanı bunları, tanı da büyü"

"Özdemir Nutku skandalı", "Talât Halman skandalı", "Hayati Asılyazıcı skandalı", "Yedi Tepeli Aşk skandalı", "Nazif Uslu skandalı", "İnek skandalı", "Müsahipzade skandalı", "Şişli Belediyesi skandalı" ve daha irili ufaklı onlarca skandalın içerisinde boğulan Türkiye tiyatrosu, doğal olarak, ancak Tiyatro... Tiyatro... dergisi gibi düzeysiz bir dergiyi hak ediyor!

Buyursunlar, tepe tepe kullansınlar! (OYUN / HB)


***


Editörden


Zafer Ergin (Rıza Baba)


Merhaba!

Dergimiz Tiyatro... Tiyatro... bu sayısyla (sayısıyla) 18. yılını bitirip 19. yılına girdi. İlk sayının kapağı karşımda duruyor.

Sayı 1, Şubat 1991. Sevgili Mengü Ertel'in o nefis çizgileriyle çok anlamlı bir kapak. 'TİYATROCULAR BARIŞA EVET DİYOR.' ("TİYATROCULAR 'BARIŞA EVET' DİYOR")

Demek o yıl dünyadaki en önemli gereksinimiz (gereksinimimiz) barış. İnsanlar barış için uğraş veriyorlar.

Sayı 198, Şubat 2009.


Aradan geçen o kadar yıldan sonra insanlar hâlâ barış için uğraşıyorlar. Değişen bir şey yok!..

198. sayının kapağı da ilk sayı gibi mi olsa acaba?

Ama dergimiz Tiyatro... Tiyatro... 18. yaşını bitirip 19'a girdi. Bu süre içinde birçok tiyatro kuruldu, birçok tiyatro kapandı. Birçok tiyatro salonu her zaman, tiyatrocuların alışık olduğu biçimde, nedensiz nedenlerle kapandı, kapatıldı.

Veee, biz tiyatrocular yersiz yurtsuz kalmış kuşlar gibi, iki göz odanın arasındaki duvarı yıkıp gene de 'Burası Tiyatro'dur', ("'Burası Tiyatro'dur" -yada- 'Burası Tiyatro'dur) deyip oynamaya çalışıyoruz.


Bu geçen 18 yıl, tiyatromuz bakımından birtakım yenilikler, atılımlar getirdi. Ama bunları seyirciyle kucaklaştıracak mekânlar, yeni tiyatro salonları bakımından pek verimli olmadı.

Ama Tiyatro Dergisi bakımından bu 18 yıl, büyük zorluklara, ekonomik güçlüklere, ülkedeki itiş-kakışa karşın, verimli, olgunlaştırıcı, övünç duyacağımız bir süreç oldu.

Oldu... oldu... (Oldu...) ama (Ama) tabii, bir de bu süreç içinde, bütün bu olumsuzluklara rağmen Tiyatro Dergimizi (dergimizi) bugüne taşıyan FEDAKAR - CEFAKAR - AZİMKAR dostlarımızı hiç unutmuyoruz.

Onların çabalarının 18 yıldır dergimize yansıyan ışığı, hepimizi aydınlatıyor. Sağ olsunlar...

Nice nice tiyatro dolu, başarılı, barış içinde aydınlık yıllara...

(Bakınız: Şubat 2009, sayı; 198, sayfa; 3)

***

Oyun'un notu: Bakınız;
"Petersburg skandalı"
"İsmet'ler ölünce, İsmail'lere dönüşüyorlar(!)"
"Başlıkta yapılan yanlışa dayanamıyorum!"
"Milliyet, Tiyatro... Tiyatro...'ya mı öykündü?!"
"Ertuğrul Günay'ın çömezi Lemi Bilgin ve Kadir Topbaş'ın çömezi Kazmacıbaşı'nın desteğiyle yaşatılan Demirkanlı, yazarların kimliklerini değiştiriyor!"
"Ertuğrul Günay'ın çömezi Lemi Bilgin ve Kadir Topbaş'ın çömezi Kazmacıbaşı'nın verdiği reklamlarla yaşatılan Demirkanlı'nın dergisi, bitkisel hayatta!"