16 Mayıs 2009 Cumartesi

"Bileyci" Kurhan asıl şunu anlatmalı: "Yalanı, iftirayı, tehdit ve kalleşliği kınama-mak niçin gerekli?"

Hilmi Bulunmaz
16 Mayıs 2009


................................Katkıları nedeniyle Büktel'e teşekkürler.


Ömer F. Kurhan (nam-ı diğer, "Bileyci") son yazısının başlığında soruyor:


"Küfür Yayıncılığını Kınamak Niçin Gerekli?"


Kınadığınız şey gerçekten küfür yayıncılığı olsa, böyle klişe bir soru sorarak uzun uzun dil dökmeye hiç ihtiyaç duymazdınız, ki!... Küfür yayıncılığını herkes kınar. Ama siz, gerçekte küfür yayıncılığını değil, sizin savunduğunuz ve desteklediğiniz gerçek küfürlere (yani iftiraya, yalana, kalleşliğe, sansüre ve pornografik fotomontajlara) karşı mücadele veren Coşkun Büktel ile Hilmi Bulunmaz'ı kınıyorsunuz. O yüzden, ishal olmuş gibi boyuna yazıyor, çarşaf çarşaf dil dökmek zorunda kalıyorsunuz. (Timur-Kurhan-Demirkanlı kirli ittifakının, yalnızca "Timur'un Çöp Kutusu" bölümünde yayınladığımız yazılarının sayısı 70'i geçti. "Bileyci" Kurhan'ın ve tescilli küfürbaz Demirkanlı'nın çöp kutularındakileri de eklersek, bu sayı rahatça 80'i de geçer. Bir de o çöpten farksız 80'i aşkın yazıyı ana sayfamızda yayınlayarak sitemizi bloke etmediğimiz için bizi, yani "sıfır sansür" ilkesinin biricik savunucularını, "sansürcüler padişahı" olarak suçlamanız yok mu!... Yahu siz bu zekalarla yazı yazmaya cesaret edebiliyorsunuz, ya!... Bravo valla! Ben sizin zekanızla, değil yazı yazmaya kalkışmak, caddeden karşıya geçmeye bile kalkışamazdım! Doğrusu çok cesursunuz! Cahiller cesur olur derler ama, siz her türlü tanımı aştınız. Bi daha, Bravo!)

Siz küfürü kınamıyor, kendi küfürlerinizi örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Siz, küfür yayıncılığını kınıyor görüntüsünde, bıçak bileme tehditleriyle susturamadığınız dürüstlüğüyle maruf iki temiz insanı susturmaya çalışıyor; "yalan makinesi" olduğu sabit, "küfürbaz" olduğu mahkeme kararlarıyla tescilli Mustafa Demirkanlı'nın ticari menfaatlerini savunuyorsunuz. Kurtlar kuşlar bile Demirkanlı'nın ne mal olduğunu öğrenmiş ve onunla karşılaşmamak için yolunu değiştirir olmuşken; siz insanlığınızdan hiç utanmaksızın, Demirkanlı'nın hınk deyiciliğine soyunuyor, onun "fedaisi" olmayı içinize sindirebiliyorsunuz.

Siz, bırakın küfür yayıncılığını niçin kınamak gerektiği gibi klişelerle kafa ütülemeyi de, (o klişeleri herkes biliyor); yalanı, iftirayı ve kalleşliği niçin kınamamak gerekir, asıl onu anlatın! (Onu kimse bilmiyor!)