Güncelleme 31 Mart 2009: Tam tahmin ettiğimiz gibi oldu; yaptığımız eleştiriden sonra, Mustafa Demirkanlı, kişisel çıkarları için kullandığı Ahmed Arif'in adını düzeltti ve her zaman yaptığı gibi bize teşekkür etmedi. Böylelikle bizi yalancı durumuna düşürdüğü gibi, okurlarını da eşek yerine koymuş oldu! (HB)
***
Hilmi Bulunmaz
.........."Bunlar,
..........Engerekler ve çıyanlardır,
..........Bunlar,
..........Aşımıza, ekmeğimize
..........Göz koyanlardır
..........Tanı bunları,
..........Tanı da büyü..."
..........Ahmed Arif
***
Yukarıdaki dizeler, Ahmed Arif'in en ünlü dizelerindendir. Ahmed Arif'in şiirlerini kişisel çıkarları için kullananlar, genellikle bu ozanın adını yanlış olarak "Ahmet" diye yazarlar. Ozanın adının son harfi "t" değil, "d"dir. Dediğimiz gibi, ozanın dizelerini, kişisel çıkarları için kullananlar, ozanın adına hiç dikkat etmezler.
(Örnekse bakınız: Mustafa Demirkanlı, "Sorum Basit: 'Evet' ya da 'Hayır'. Hangisi?")
Bir insan, bir şairin bir şiirini kullanacaksa, o şairi tanımalıdır. Mustafa Demirkanlı, bırakınız Ahmed Arif'in karakterini, onun taşıdığı dünya görüşü sosyalizmi tanımayı, şairin adını bile bilmemekte, tanımamaktadır. Bilmediği, tanımadığı bir şairin adını, sadece kişisel çıkarları öyle gerektirdiği için kullanmaktan utanmayan Mustafa Demirkanlı, bir yandan AKBANK ÇANAĞI yalarken, diğer yandan da bu değerli ozanın adını, sinsi bir planla kirletmek istemektedir. Mustafa Demirkanlı, bir yandan sosyalizm için ömrünü yatıran Ahmed Arif'in değerli adını, değersiz emelleri için kullanırken, diğer yandan da AKP'li Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın çömezi Lemi Bilgin'in yönettiği(!) Devlet Tiyatroları'ndan sadaka almayı sürdürüyor.
Mustafa Demirkanlı'ya buradan sesleniyoruz:
Sen, önce, Ahmed Arif'i tanı; bu ozanın adını adam gibi öğren de şiirlerini kullan! Sen, önce, inanmadığın değerleri kalemine dolamayı bırak! Yoksa elinde dolama çıkar!
Not: Bu eleştirimizden sonra, Mustafa Demirkanlı, kişisel çıkarları için kullandığı Ahmed Arif'in adını düzeltecek ve her zaman yaptığı gibi bize teşekkür etmeyecek. Böylelikle bizi yalancı durumuna düşürdüğü gibi, okurlarını da eşek yerine koymuş olacak!
(Örnekse bakınız:
"Petersburg skandalı"
"İsmet'ler ölünce, İsmail'lere dönüşüyorlar(!)"
"Ertuğrul Günay'ın çömezi Lemi Bilgin ve Kadir Topbaş'ın çömezi Kazmacıbaşı'nın desteğiyle yaşatılan Demirkanlı, yazarların kimliklerini değiştiriyor!")