26 Nisan 2009 Pazar

Coşkun Büktel
23 Nisan 2009



Kısa güncelleme, aşağıdaki kutunun içinde. Bu kutudaki metni de biraz geliştirdim.


"BİLEYCİLERİN" MANTIĞI


Ben bıçak bilediğimi söyleyerek seni açıkça tehdit ederim; sen korkar da sinersen ne âlâ; ama yok korkmaz da tehdidi teşhir ederek, beni elaleme rezil edersen; bu kez de seni, telaşa (ya da vehme) kapılmakla, komik olmakla, "iç yazışmalarımızı" açıklamakla, kıldan tüyden daha bir sürü başka şeyle suçlayarak, sorulara cevap vermek yerine sorular sorarak, savcı rolüne geçer; aslında soru sorma hakkına sahip bir savcı değil de, soruları cevaplaması gereken adi bir tehdit suçlusu olduğumu herkesin gözünden kaçırıveririm.

Bıçaklar bilediğini söyleyerek Erbil Göktaş'ı "açıkça" tehdit edecek kadar çıldırmış ve sükûnetini kaybetmiş olan "Bileyci" Kurhan,

(dünyanın en sakin insanı olan Göktaş'ın o gayet sakin yazısına karşı)

yazdığı cevap yazısında, bıçakları bileyecek kadar kendini kaybetmiş olan kendisi olduğu halde, sakin olması gereken kişinin Göktaş olduğunu iddia ediyor.

"Sıfır sansür" ilkemiz gereğince, sansürcülerin bile sansürlenmesine karşı olduğumuz için, Kurhan'ın cevap yazısını "Kurhan'ın Çöp Kutusu" bölümünde derhal yayınladık. Uzun uzun aramak zorunda kalmayın diye ana sayfadan ve kocaman harflerle duyuru yapıp link veriyoruz.

(GÜNCELLEME 24 Nisan 2009: Bizim yukarıdaki satırları yayınlamamızdan kısa süre sonra, mesajı algılayan kurnaz Mustafa Demirkanlı, Erbil Göktaş'ın 21 Nisan tarihli yazısını iki gün gecikmeyle, nihayet ana sayfasından duyurdu. Demokrat olmayı çok yavaş öğreniyorlar ama, yavaş yavaş, yarım yamalak ve sidik zoruyla da olsa, "öğreniyorlar".)

"Bileyci" Kurhan'ın Göktaş'a cevabını okumak için, adres çubuğuna adres yapıştırmakla filan uğraşmanıza gerek yok; (kolayca görebileceğinizden emin olduğumuz) aşağıdaki başlığı tıklamanız yeterli:

"ERBİL GÖKTAŞ'A ZORUNLU BİR YANIT"