28 Ocak 2008 Pazartesi

3. Abdülhamid demokrasiciliği!

Ezgi Besen


(Not: Ezgi Besen'e ait yazı, kırmızı dizilmiştir.)


"BUGÜN 'KATLEDİLEN' OLMAK İSTİYORUM"


Bugün (28 Ocak 2008), yukarıdaki başlıkla, aşağıdaki yazıya imza atan Ezgi Besen, önemli şeyler söylüyor…

“Lütfen kopyalamayınız Link vermek için birebir kopyalamanız gerekmez Link için sayfa adresini adres satırından alarak başlığa link verebilirsiniz.. Teşekkür ederiz”

Yukarıdaki uyarı nedeniyle, aşağıdaki yazıyı tam olarak yayımlamıyoruz. Uyarıyı ciddiye aldığımız için, başlığa link veriyoruz:

(Bakınız: Besen, “BUGÜN ‘KATLEDİLEN’ OLMAK İSTİYORUM”)

Tamamını yayımlamadığımız yazının, bazı yerlerini, hislerimize tercüman olduğu için yayımlıyor ve bir yorum yapmıyoruz. Ancak bazı anımsatıcı linklerle yetiniyoruz:

“Kafadaki duvarların aydın insanlara yaşama hakkı vermediği bu ülkede… yazıyorum.”

(A. Ertuğrul Timur:) "Yazar Coşkun Büktel'in Devlet Tiyatroları repertuar kurulundan geçemeyen çeviri ve eseri için bıkmadan usanmadan yürüttüğü bireysel sataşmalarından oluşan haber ve polemiklerini, hakaret ve küfürlere varan yazışmaları yayımlamayı reddetmekteyiz. Bu bireysel kör dövüşünü ve seviyesi düşük yazışmaları yayınlamamızı siz de sansür sayıyorsanız Coşkun Büktel kişisel sitesinde yada Hilmi Bulunmaz'ın Tiyatroyun sitesinde okuyabilirsiniz." diyerek, önce, sitesinin okurlarını Büktel'in eseri ("Theope") ve çevirisi ("Ölüleri Gömün") hakkında dezenforme ediyor, ardından, aldattığı okurlara bir de anket uygulayarak, onları kendi antidemokratik, sansürcü amaçları doğrultusunda yönlendiriyor.

(Bakınız: coskunbuktel.com, "YAŞASIN SANSÜR")

“Ben bugün karanlıklarca anlaşılamayan, korkulan, sevilmeyen, aşağılanan, şiddet gören, kabul edilmeyen ne varsa o olmak istiyorum.”

Şimdiye dek, "sansürcü" sıfatıyla anılan A. Ertuğrul Timur; bundan böyle, eski sıfatını korumakla birlikte, bir de, "Üçüncü Abdülhamid" sıfatıyla anılacak.

(Bakınız: “3. Abdülhamid”)

“Kafanızdaki duvarlar nerdeyse orda olmak, sırtınızdaki kambur olmak, yüzünüzde çıkan sivilce olmak istiyorum ben.”

"Seviyeli" sansürcü A. Ertuğrul Timur’un, Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel'e kızgınlığı, giderek öyle bir noktaya vardı ki (Bakınız: "Aracılık ettiği 'penis büyütücü ilanlar' hakkında uyarımıza Timur'un 2. yanıtı") sonunda, aşağıda aktardığımız sözlerinden anlaşılacağı üzere, Timur, "Bulunmaz" ve "Büktel" adını yalnızca kendisine değil, sitesinde yazı yazacak tüm yazarlara yasak etti.

(Bakınız: “3. Abdülhamid”)

"Sansür her yerde bugün. Söylediklerimizde, düşüncelerimizde, konserlerimizde, tv dizilerinde, you tube’da, fotoğraflarda… hatta tarihimizde bile sansür var."

Sanki yazarların emeğine telif ödüyormuş gibi, sanki yazarların sırtından kazandığı reklam gelirini yazarlarla paylaşıyormuş gibi, içinde "Bulunmaz" ya da "Büktel" adının geçtiği hiçbir yazıyı yayınlamayacağını ilan ederek, bütün yazarlara çeki düzen vermeye, bütün yazarları “hizaya sokmaya”, onlara ne yazacaklarını değilse de, ne yazamayacaklarını dikte etmeye girişti.

(Bakınız: “3. Abdülhamid”)

"Tahammül edemiyorlar! İfade özgürlüğü nedir bilemiyorlar!"

Sultan Abdülhamid'in, içinde "burun" sözcüğü geçen her yazıyı yasakladığı, "Sarayburnu" sözcüğüne bile sansür koyduğu gibi; Timur da yazarlara, "Büktel" ve "Bulunmaz" kelimelerini yasakladı.

(Bakınız: “3. Abdülhamid”)

"İfade özgürlüğünü savunmak bugün bana doğru gelen şeyleri insanların serbestçe söyleyebilmelerini değil, bugün benim hoşlanmadığım şeyleri, katılmadığım şeyleri de söyleyebilmelerini istemektir."

Artık, tiyatrom.com’da, yalnızca, günümüzün Abdülhamid'i Timur’un sıkıyönetim kurallarına itaat eden yazarlar, "Büktel" ve "Bulunmaz" sözcüklerini zinhar ağızlarına almayanlar, yazı yayınlayabilecek. Diğerleri hiç kusura bakmasın!

(Bakınız: “3. Abdülhamid”)

"Tahammül edemeyeceğiniz şeyleri duymaya hazır olun."

"Ama ben Ertuğrul Timur olarak da, Tiyatrom.com sahibi ve editörü olarak da ‘Ben sıkı bir sansürcü olarak’ bundan sonra asla ve asla tek bir satırla bile Hilmi Bulunmaz, Coşkun Büktel ve Burak Caney adlarını bu sitede geçirmeyeceğim sizlerin de bu kişilere yada onlarla ilgili konulara ilişkin yazılarınıza asla link yada yer vermeyeceğim buradan kamuoyu önünde ilan ediyorum lütfen bu konuda bundan sonra teklifte bile bulunmayınız."

Kaynak: A. Ertuğrul Timur; KİRLENEN İNTERNET DEĞİL, BU ONLARIN KENDİ KİRLİLİĞİ...

(Bakınız: “3. Abdülhamid")

(3. Abdülhamid; Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel adlarını tiyatrom sitesinde asla va asla tek bir satırla bile geçirmeyerek sansür etme konusundaki kararlılığını bugüne dek hala korudu / koruyor. Gel gör ki, sansür edeceğini söylediği 3. kişi olan Burak Caney'i sansür etme konusunda aynı kararlılığı gösteremedi ve Burak Caney üstündeki sansürü birkaç gün sonra kaldırıverdi. Böylece Burak Caney çirkefliğine sahip çıkan 3. Abdülhamid, tıpkı Mustafa Demirkanlı, Yaşam Kaya ve Hamit Demir gibi, gerçeklerden yana değil -güya porno ve erotizme karşı çıkar gibi yaparak, lağım sıçanı Burak Caney'den yana tavır takındı. 3. Abdülhamid'in fıkra lazı mantığına göre, porno ve erotizme karşı çıkmak için yaşamında yalansız bir tek tümce kurmamış olan bir lağım sıçanına güvenmekte sakınca yoktu.

-Kaynak: tiyatrom, "SANAT SİTELERİNDEN PORNO VE EROTİZME GEÇİT YOK!"- 3. Abdülhamid, işine geldiğinde bazı yazıları sitesinden silip yok etmeyi alışkanlık haline getirdiği için, burada verdiğimiz linkin bundan sonra da çalışacağını garanti edemiyoruz. )

"Ben bugün kabul edilmeyen, anlaşılmayan, dışlanan ne varsa o olmak istiyorum."

(Coşkun Büktel) "İster ağzınızla kuş tutun, ister dört sütun üzerine manşetle her gün yeniden 'Sansürcü Timur' diye manşet atın umurumda bile değilsiniz, ne siz ne de adınızla müstesna siteniz. Eğer sizi ve bulanık beyinlerinizin öfkesini, sevgili destekçiniz Hilmi beyin küfürlerini, bayağılıklarını tiyatro dünyasından uzak tutmak sansürcülükse bir kere daha yazıyorum 'Evet ben sansürcüyüm!'"

(Kaynak: A. Ertuğrul Timur; KİRLENEN İNTERNET DEĞİL, BU ONLARIN KENDİ KİRLİLİĞİ...)

(Bakınız: “3. Abdülhamid")