28 Ocak 2008 Pazartesi

Hayatı akışına bırakma!

Eser Bozan, Bulunmaz Tiyatro'nun oyunculuk çalışmalarına katılan bir oyuncu adayı. Aynı zamanda Eczacılık Fakültesi'nde okuyan Bozan, tiyatro sanatıyla uğraşmanın yanı sıra, yazın sanatıyla da ilgileniyor. Bir denemesini sunuyoruz:


DENEME


Eser Bozan
28 Ocak 2008


Hayatı akışına bıraktığımızda, hiç farkına varmadan geçer zaman; gündelik işlerle uğraşırken.

Bazen hiçbir şey umurunda olmaz insanın; ne geçen zaman, ne de başka yerde yaşananlar. Kimisi eve nasıl ekmek götüreceği derdindedir; kimisi sınavlarını düşünürken, kimisi de tatilde nereye gideceği telaşındadır. Bazıları vardır ki tevekkülü bir borç sayarlar; akşam televizyonda gördüğü Filistin bayrağını eline alıp, cami önünde toplanırlar. İki saat bağırdıktan sonra kaldığı yerden devam ederler hayatlarına. Tevekkülünü yapmışlardır; çünkü tamtamına iki saat boyunca avazı çıktığı kadar bağırıp durmuşlardır. Filistin’de yaşanan trajedi için karanlığı sevenler vardır. Filistin’de yaşananlar için üç-beş dakika karanlık eylemi yapıp televizyonlara teslim olanlar vardır...

İnsanın kutsal olduğu iddia edildiği günümüzde, İsrail’in, Filistin halkına yapmış olduğu acımasızlık ve halkı elektriksiz, yiyeceksiz, hatta susuz bırakmak hangi mantıkla açıklanabilir? Hafızalarda kazınmış olan İkinci Paylaşım Savaşı ve sonrasında; Yahudilerin yaşamış oldukları trajedi geliyor insanın aklına ister istemez. Auschwitz Toplama Kampı’ndaki küllerin esinlediği müziği çalan bir piyanisti dinlerken yada toplama kamplarına kurban taşıyan son treni izlerken; yakılan insanları düşünüyor insan…

Soykırım yaşamışların çocukları, bugün Filistin’de; soykırım döneminde kendilerine ülkelerinde kalma konukseverliğini gösteren Filistin halkını, dramatik biçimde son yolculuklarına gönderiyorlar. Yaşanan bu insanlık dramı için, bayrakların ellere alınarak, iki saat bağırmayı yada bir süreliğine karanlık eylemi yapmayı bırakıp, insanca bir hayatın yaşanacağı bir dünya inşa etmeye yönelmeli artık. İsraillilerce vurulan bir çocuğun, babası tarafından organları bağışlanıp, üç İsrailliye hayat veren o babanın duygularıyla hareket etmesi gerekir herkesin. Savaşsız ve insanların öldürülmediği bir dünya için; herkesin üzerine düşeni yapması ve bizden sonra gelecek kuşakların Auschwitz küllerinde boğulmaması için mücadele vermek gerekir...