Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ile İstanbul Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde eğitim aldıktan sonra 1987’de “Yeşil Üzümler Hareket Tiyatrosu”nu arkadaşlarınızla birlikte kurdunuz. 1997’ye kadar koreografiler, performanslar gerçekleştirdiniz. 1997’de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kuruluşuyla, tiyatronun sanatçı kadrosunda (önce dramaturg olarak) yer alarak birçok iş ürettiniz. Genellikle ‘derdi olan’ oyunlar ve ‘varolan formları deforme ederek yepyeni formlar’ yaratmanızla biliniyorsunuz… Siz kendi tarzınızı ve tercihlerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Uluslararası platformda da ciddi başarılarınız var… Ses getiren ve iyi yönde eleştirilen oyunlarınız mevcut… Dramaturji geçmişinizin avantajlarını yaşadığınızı düşünüyorum. Oyunlarınız ciddi araştırmaların ürünü. Neler söylemek istersiniz bununla ilgili?
2006’da Garajistanbul’da sahnelenen “Arıza” oyununuz daha sonra Berlin Hebbel Tiyatrosu’nda oynandı. 2006 Uluslararası Sinop Bienali’ne ülkenin resmi olmayan yakın politik tarihini aktaran bir belgesel tiyatro, “Sinop Kominükasyonu” oyununu yazdınız, tarihi hapisanede sahnelediniz. 2007’de Lush Otel’de Lush Tiyatro’yu kurup, otel tiyatro kavramı için “Kendine Ait Oda No: 104″ oyununu yazdınız ve yönettiniz. Oyunların teması ve ruhuna uygun alternatif mekanlarda sahnelenmesine bakışınız nedir?
2010 yılında İBB Şehir Tiyatroları kadrosuna yönetmen olarak katıldınız ve Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi’nin sorumluluğunu üstlendiniz. Öncesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda ve Eskişehir Şehir Tiyatroları’nda çalışmalarınız oldu. İBB Şehir Tiyatroları’yla buluşma hikayenizden bahsedebilir misiniz?
Son oyun Hedda Gabler’e gelmek istiyorum… Çeviri ve uyarlama da size ait… Nasıl bir Hedda Gabler yorumlamak istediniz, metnin sizdeki yansımaları ve yaratım aşamasından bahseder misiniz?
150 dakikalık bir Hedda Gabler izledik… Şebnem Köstem çetrefilli bir iş başarmış, radikal ve casur bir reji mevcut… Çıkan sonuç ile ilgili neler söylersiniz bu konuda… Memnun musunuz?
(Kaynak: Yağmur Yağmur)
***
Ayrıca bakınız:
Tüm ödüllere karşı olmamıza karşın bu ödül haberini yayınlıyoruz!
Melih Anık, Yeni Tiyatro Dergisi'ne olağanüstü bir soru soruyor!
LİNÇ KAMPANYASI ile sanatsal ifade olanakları ilelebet ilga ve imhâ edilmek istenen Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Tiyatro Yazarı Melih Anık ile Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş arasında başlayan aşağıdaki "tweetleşmeyi" okur okumaz şöyle düşünmek zorunda kaldı: "Bizce, LİNÇ KAMPANYASI sürecini duyumsatmayan tüm tartışmalar ikincil tartışma kategorisinde olsa da, biz, ikincil derecedeki tartışmaların da 'dar alanda paslaşmalar' düzeyinde kalmaması için, Melih Anık'ın başlattığı ve tiyatroya katkısı olacağına emin olduğumuz bu kavramsal tartışmayı çok önemsediğimizden, okurlarımızın bilgisine derhal sunuyoruz!"
Tiyatro Yazarı Melih Anık'la ciddi bir tartışmaya giren Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş'a Romanya gezisi yaramış yada artık İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlar tarafından işgâl edilmesi çuvala bile sığmıyor!
Türkiye tiyatrosundaki yapay tartışmalardan göz gözü görmediği bir süreçte, gözleri iyice açacak çok ciddi bir tiyatro tartışması!
Melih Anık'la Erbil Göktaş arasındaki polemik umarız cılk çıkmaz!
Erbil Göktaş ile Melih Anık arasındaki ciddi tartışma "Uçak biletiniz ayrıldığı halde niye Romanya'ya gelmediniz?" düzeyinde ilerliyor!
Erbil Göktaş yönetimindeki Yeni Tiyatro Dergisi'nin yeni yazarı, BİRGün Gazetesi'nin "eski" yazarı ve 1. Emek ve Başarı Ödülleri Seçici Kurulu Üyesi Yağmur Yağmur, Cem Özer'in, hem komünist ve hem de Marksist kılığına bürünmesine yardım yataklık etmiş!
Erbil Göktaş ile Melih Anık arasındaki ciddi tartışma "Uçak biletiniz ayrıldığı halde niye Romanya'ya gelmediniz?" düzeyinde ilerliyor!
Erbil Göktaş yönetimindeki Yeni Tiyatro Dergisi nitelikli yazı yazacak insan sıkıntısı çekerken, "Yağmur Durduğunda" üç "eleştiri" ile değerlendirilip, Yağmur Yağmur üç yazıyla yağıyor!
Kılavuzu Şahika Tekand olan SANSÜRCÜ BİRGün Gazetesi ve SANSÜRCÜ Yeni Tiyatro Dergisi yazarlarından Yağmur Yağmur, bırakınız tiyatro sanatının kuramsal derinliğini anlamayı bir yana, kendini Türkçe olarak ifade etmekte bile çok büyük sorun yaşıyor!
