8 Nisan 2012 Pazar

Sosyalist OYUN Dergisi kurucusu ve Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, yüreğinin bir parçasını gömdüğü Kenya ve Tanzanya'dan ülkesine döndü!

"Maymunun sadece götü kırmızı, Ömer Faruk Kurhan'ın her yeri kırmızı" diyerek, "incitici de olsa" nitelikli tiyatro eleştirisi geliştirecek kadar "mahkeme kararıyla tescilli eleştirmen" Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Kenya'ya 1905 yılına dek başkentlik yapmış ve bu unvanını Nairobi'ye bırakıp, ikinci büyük kent unvanıyla yetinen Mombasa'daki Hint Okyanusu kıyısını mesken tutmuş "her yeri değil, sadece götü kırmızı maymunlar"ı badem, leblebi, fındık, fıstık, kuş üzümü ve yulaflı bisküvi ile beslerken! (Fotoğraf: Ayşe Fikriye Bulunmaz)

***


"Daha çok Kenya, daha az Tanzanya gezi programı" sürecini aylar önceden başlatmıştım. Gezi programı sürecini aylar önceden başlatmamın en önemli nedeni, bir elim yağda, bir elim balda olması değil, 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişiler arasındaki bazı kişilerin, nesnel anlamda hiç de hakları olmamasına karşın, bana noter onaylı ihtarname göndermeleri, beni savcılığa şikâyet etmeleri sonucu, neredeyse tüm savcıların, benim hiçbir avukata güvenmemem nedeniyle herhangi bir avukat kiralayacak kadar enayi olmadığımı da hesaba katarak, bu LİNÇÇİ alçak kişilerin hiçbir ciddi hukuksal temeli bulunmayan ciddiyetten uzak iddialarını bile doğru dürüst okumadan, bana karşı hızla kamu davası açmaları ve benim şimşek hızıyla yargılanmalarımdır.


Avukat olarak kiralandıkları LİNÇÇİ kişinin emirlerinin dışına asla çıkma cesareti gösteremeyen;


Avukat olarak kiralandıkları LİNÇÇİ kişinin karakterlerinden bir milim olsun kesinlikle şaşmayan;


Avukat olarak kiralandıkları LİNÇÇİ kişinin zihniyetlerinin fotokopileri olmayı, aldıkları avukatlık kirası bedeli karşılığında içlerine sindirip, mideleri bulanmayan anlı şanlı avukatlar, ancak, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkede var olabilir. 


Böyle bir LİNÇÇİ alçaklık, Kenya ile Tanzanya arasındaki "ilkel bir hayat sürdüren" Masai Mara köylülerinde bile rastlanamayacak denli alçakça bir durumdur.


Savcıların da, benim hakkımda yalan-yanlış iftiralar içeren iddiaları bile doğru dürüst okumaya yanaşmamalarını bulunmaz bir fırsat olarak değerlendiren LİNÇÇİ alçaklar, benim o denli zamanımı çalıyorlar ki, değil topyekûn dünya gezisine çıkmak, ancak kıtaları aylara, ülkeleri haftalara, kentleri günlere bölerek seyahat etme hakkımı zar zor kullanabiliyorum.


Oysa...


Bir tiyatro sanatçısı, sadece günlük sorunlarıyla boğuşup, Kültür Bakanlığı çanağı yalamak için dilini kösele edecek kadar alçalmamalı. 


Bir tiyatro sanatçısı, tiyatroyu, sadece bir ekmek kapısı, bir çanak yalama eylemi, bir göt koklama aracı olarak görmemeli. 


Bir tiyatro sanatçısı, tiyatroya, sadece bir sanat dalı olarak da bakmamalı.


Bir tiyatro sanatçısı, Ayşenil Şamlıoğlu, Lemi Bilgin ve Nejat Birecik'in reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) vererek susturucu taktığı tiyatro dergilerinin domalma hareketini bir namaz kılma eylemliliği olarak algılayıp, imamı belli olmayan bir camide saf saf saf tutmamalıdır.


Bir tiyatro sanatçısı, tiyatronun, aynı zamanda, bilimsel bir iş olduğunu duyumsayıp, antropolojik ve sosyolojik araştırmalar da yapmalı. 


Bir tiyatro sanatçısı, bu araştırmaları da, kuramsal düzleme tıkıştırıp kalmak yerine, her olanakta, dünyayı âdeta yeniden keşfe çıkmalıdır.


İşte...


Bu LİNÇÇİ alçaklar, bu LİNÇÇİ şerefsizler, benim sadece seyahat etme özgürlüğümü değil, aynı zamanda, kuramsal ve kılgısal olarak tiyatro sanatına yapacağım katkıları da önlemiş, en hafif deyimle kısıtlamış oluyorlar.


Ancak...


Bana karşı başlatılan alçakça davalar, hiç de, bu alçakların istedikleri gibi sonuçlanmamaya başladı. Dolayısıyla, yakında, pek yakında karşı davalarla, hem de yanıma hiçbir zavallı avukatı almadan rövanş için hukuk sahasına çıktığımda, bu alçaklar kaçacak delik arayacaklar.


Tabii ki...


LİNÇ KAMPANYASI düzenleyen alçak elebaşlarının kafalarını hukuk duvarında de ezmeye başladıktan sonra, 1100 kişilik alçaklar ordusuna da sıra gelecek...


Hiç kimse uyarmadı demesin!!! 


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Ayrıca bakınız:


Çürüyen hükümetlere karşı yapılan en küçük eylemin bile işkenceyle bastırılmak istendiği dünyada, PEN Kenya Başkanı Filo İkonya, şiddete maruz kaldı!


Dünyanın kaç bucak olduğunu gezerek öğrenen Cemal Bulunmaz, şimdi de Kenya'da!


Dünyanın kaç bucak olduğunu gezerek öğrenen Cemal Bulunmaz, şimdi de Kenya'dan döndü!


Dünyanın kaç bucak olduğunu gezerek öğrenen Cemal Bulunmaz, www.sirtcantam.com.tr sitesinde "gezi güncesi" yazmaya başladı!


Erbil Göktaş'la polemiğimiz kızıştığı bir anda aksama yaşıyoruz!


30 Mart - 8 Nisan 2012 tarihlerinde Kenya'da bulunacağım için, alçak dergicilerden, LİNÇÇİ yayıncılardan, Kültür Bakanlığı çanağı yalayan tiyatro patronlarından, maymun kılıklı göt yalayıcılarından, namussuz yazarlardan, onursuz profesörlerden, orospu çocuklarından, pezevenklerden, puşt avukatlardan, şerefsiz yönetmenlerden, YAVŞAK oyunculardan özel bir isteğim var: Kenya'da bulunacağım zamana denk gelebilecek biçimde bana noter onaylı ihtarname göndermeyiniz, benim hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunmayınız ve tabii ki, savcıları kafaya alarak "Kamu Davası" açtırma dangalaklığında bulunmayınız! (Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz)


Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş'ın yönettiği, Ediz Baysal, Hilmi Bulunmaz, Coşkun Büktel'in katıldığı ve Yeni Tiyatro Dergisi'nin Şubat 2012 tarihli 35. sayısında yayınlanan "Hilmi Bulunmaz'la 'Beraat' Tartışmaları!... (2)" başlıklı sansürlü yazıyı okurlarımızın dikkatine sunuyoruz!


Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Sultanahmet'teki Devlet Tiyatroları İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulesinin fotoğrafını çekerken şöyle düşünmek zorunda kaldı: "'Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle...' kem sözünün karşısında susup oturan, İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin ticarî şirketlerin reklâmlarıyla kirletilmesi karşısında susup oturan, LİNÇ KAMPANYASI ile sanatsal özgürlükleri ilelebet ilga ve imhâ edilmek istenen Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'ın susturulması isteği karşısında susup oturan aciz ve zavallı insanların bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde soluk alıp vermek bana çok büyük acı, çok büyük hüzün veriyor!"


On günlüğüne Kenya'da bulunacağım için yayınımız aksayacak!


Hilmi Bulunmaz, Kenya görüntülerini yayınlamaya başladı!