7 Şubat 2011 Pazartesi
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Sanat Yönetmeni LİNÇÇİ Genco Demirer, kadını bir meta olarak kullanıyor!
Kadın bedenini metaya dönüştürmek için, imgesel atraksiyonlar yapan reklâm cambazı ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Sanat Yönetmeni LİNÇÇİ Genco Demirer'in gözü dönmüşlüğünü algılamak için, lütfen, tıklayınız: elliyedi.com
***
Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Aralık 1945
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...
Nâzım Hikmet
(Kaynak: Şiir Defteri)
***
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi 41 İnisiyatifi Editörler Kurulu" üyesi İzmir Yenikapı Sokak Tiyatrosu yöneticisi LİNÇÇİ Orçun Masatçı, LİNÇ KAMPANYASI imzacılarının hepsinin birarada bulunduğu www.temiztiyatro.net sitesinde sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ı eleştirirken(?!) demişti ki:
"Sosyalistler bilindiği üzere, hayata sınıflar üzerinden bakarlar. Ezilenlerin kendi kaderlerini tayin hakkı ve pozitif ayrımcılık, sosyalist olmanın en önemli ayraçlarından biridir. Bu bağlamda da, kadın, hiç şüphesiz ki kapitalizmin en fazla ezilenleri arasında gelir. (...) Sosyalist, kendine küfür edene nasıl bir karşılık verir, biçimi ne olur bunun? (...) Sosyalistler, kadının kurtuluşunu da kendilerinde görürler ve yine sosyalistler, toplumun öncüsü olmaya, yığınları kitleselleştirmeye soyunmuşlardır. (...) İşte bu sebeplerden dolayı, küfüre karşı gelmek ve ona karşı savaş açmak bir sosyalistin öncelikli görevleri arasında gelir. Sosyalistler kendi sorunlarına saplanıp kalmazlar."
Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz demişti ki:
"Ey emeğe değer veren tiyatro!" diye başlaman, bizim açımızdan son derecede sevindirici. Çünkü biz, Bulunmaz Tiyatro olarak, gerçekten emeğe değer veren bir tiyatroyuz. Bizimle polemiğe girerken, "sosyalizm" sözünü kullanma zorunluluğu duyman da sevindirici. Senden, Yenikapı Tiyatrosu'ndan ve Türkiye Tiyatrolar Birliği'nden linç çağrıcısı diye bahsetmemin nedeni, başta yalan makinesi Mustafa Demirkanlı, sansür makinesi Ertuğrul Timur, biley makinesi Ömer Kurhan olmak üzere, emeğe ve sosyalizme karşıt insanların dümen suyundan gitmenizdir.
(...)
Hele ki, emek adına, sosyalizm adına hiç kimseye serzenişte bulunmadım, bulunamam. Özetle, gülü seven dikenine katlanır.
(...)
Polisin, gözaltının, mührün, işkencenin "olmadığı" yada "yetmediği" yerde, karşıma linç çağrıcıları çıkıyor. Yalan makinesi, küfürbaz, emek hırsızı Mustafa Demirkanlı, sansür makinesi, iftiracı, Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), "Bileyci", 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman savunucusu, karanlık işçisi, kuş dilinden bile daha karmaşık dil olan Mimesis dili misyoneri Ömer F. Kurhan gibi “günahkârlar”, fiziksel işkencenin "olmadığı" yada "yetmediği" yerde devreye girip, devriyelik yapıyorlar.
(...)
Bana sosyalizm dersi vermeye kalkman, senin çiğliğini ve acemiliğini gösterir.
(...)
Sadece sosyalistler değil; kapitalistler de sınıflar üzerinden bakarlar.
(...)
Yine örnekse sosyalist Hilmi Bulunmaz, ne AKBANK'ın, ne Devlet Tiyatroları’nın, ne de Şehir Tiyatroları’nın önünde, asla diz çökmedi, diz çökmüyor ve diz çökmeyecek.
(...)
Sen, Yenikapı Tiyatrosu ve Türkiye Tiyatrolar Birliği, AKBANK'ın önünde diz çöken yalan makinesi Mustafa Demirkanlı’yla işbirliği yaptığınız için, bana sosyalizm dersi veremezsiniz.
(...)
Sen bana sosyalizm dersi verebilmen için, öncelikle ve ivedilikle, Türkiye tiyatrosunu hızla, hem de şimşek hızıyla kirleten Demirkanlı, Timur, Kurhan gibi zavallılardan uzaklaşman gerekir.
(...)
Senin küfür dediğin, benim hak edene hak ettiğini vermek dediğim konuya gelince; benim, o zamanlar 15 yaşında olan kızıma olmadık küfürler eden, kızımın kişiliğiyle oynayan alçaklara (Bakınız: "Orospu çocuğu Burak Caney (tiyatrooyun) pisliği!"), Türkiye Tiyatrolar Birliği ödül verirken, ben de sizler gibi davranıp, o alçaklara ödül veremezdim. Hele hele Erkan Yücel’in adını asla kirletemezdim. (Bakınız: "Ödül kıskacına sığmayan anti-faşist sanatçı") Senin 15 yaşındaki kızına olmadık cinsel saldırılarda bulunduklarında, sen dilediğin gibi davranırsın. Kusura bakma ama ben Hazreti İsa değilim. Benim bir yanağıma bir tokat atana, diğer yanağımı uzatamam. Bana haksız yere bir tokat atana, ben haklı yere beş tokat atarım.
(...)
Sekiz yaşımdan beri çalışmak zorunda olmam, sosyalist eylemliliktir. On yedi yaşımdan bu yana tiyatro yapmam, sosyalist eylemliliktir. Yirmi yaşımdan başlayarak, legal-illegal mücadele içerisinde bulunmam, sosyalist eylemliliktir. 12 Eylül Faşizmi döneminde gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra aylarca işkence görmem, sosyalist eylemliliktir. 1 Mayıs 1989 tarihinden bu yana Bulunmaz Tiyatro’yu, tüm işkencelere karşın ayakta tutmam, sosyalist eylemliliktir. Kültür Bakanlığı çanağını birkaç kez yalamak gafletinde bulunmamın (Bakınız: Bulunmaz, "Ben yediğim boktan iğreniyorum; iğrenmeyenlere afiyet olsun!") dışında bu çanağı sürekli olarak yalamamam, sosyalist eylemliliktir. Efes Pilsen tezgâhtarlığı yapmamam, sosyalist eylemliliktir. Lions ödülleri alma isteğinde olmamam, sosyalist eylemliliktir. Mustafa Demirkanlı, Ertuğrul Timur, Ömer Kurhan gibi tiyatro kirleticilerine karşı savaşım vermem, sosyalist eylemliliktir. BEKSAV, Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi, Tohum Kültür Merkezi, Mezopotamya Kültür Merkezi, Emek Kültür Merkezi, GESAM, Çağdaş Sanat Merkezi, Alternatif Kültür Merkezi gibi kültür kurumlarıyla birlikte, Bulunmaz Kültür Merkezi olarak, Kültür Merkezleri Platformu’nu kurup, kapitalist ve faşist kültüre karşı mücadele vermem, sosyalist eylemliliktir. MuM kültür-sanat dergisini, Sevi şiir dergisini, Burun karikatür ve mizah dergisini, Görsel İzdüşüm dergisini, OYUN dergisini, Günebakan dergisini yayınlamam, sosyalist eylemliliktir. İnsancıl dergisinde, Gündem gazetesinde, Gerçek-Sanat dergisinde, Berfin-Bahar dergisinde ve daha onlarca yayın organında yazmam, sosyalist eylemliktir. Yüzlerce, neredeyse binlerce oyuncu adayıyla tiyatro çalışması yürütmem, sosyalist eylemliliktir. Onlarca oyun yönetmem, sosyalist eylemliliktir. Yazar yetiştirmem, sosyalist eylemliliktir. Hemen hemen tüm oyunlarımızı ücretsiz olarak sunmam, sosyalist eylemliliktir. Üç kitap sahibi olmam, sosyalist eylemliliktir. Yağlıboya resim yapmam, sosyalist eylemliliktir. Onlarca kitap basan Bulunmaz Yayıncılık sahibi olmam, sosyalist eylemliliktir. Binlerce, belki on binlerce şiir yazmam, sosyalist eylemliliktir. Yüzlerce video çekip, halkı aydınlatmam, sosyalist eylemliliktir. Birçok Internet sitesi yayınlamam, sosyalist eylemliliktir. İnsanları, örgütlü mücadeleye özendirmek için; Amatör Tiyatrolar Çevresi, Amatör Tiyatrolar Birliği, Türkiye Tiyatrolar Birliği gibi örgütlerin haberlerini yayınlamam, sosyalist eylemliliktir. atılım, soL gibi gazetelerden haber alıp yayınlamam, sosyalist eylemliliktir. Sorun Yayınları Kolektifi'nin desteklediği "Sanat Cephesi"ne omuz vermem, sosyalist eylemliliktir. Okurlara, sosyalist yazarları önermem, sosyalist eylemliliktir. Maksim Gorki'nin izinden gitmem, sosyalist eylemliliktir. Lenin Yoldaş'ın fotoğrafını, sitemde ve dergimde baş tacı etmem, sosyalist eylemliliktir. Halkın Yolu'ndan yürümem, sosyalist eylemliliktir. En önemlisi, hiç de zorunlu olmamama karşın, her gün on üç saat çalışmam, sosyalist eylemliliktir.
(Kaynak: Orçun Masatçı'ya)
***
Ayrıca bakınız:
Cumhuriyetin sorgulandığı dünyada, krallık kurmak isteyenler var!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı(?!) LİNÇÇİ Genco Demirer, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru Tiyatro... Tiyatro...'da da sanat yönetmeni(?!)
LİNÇ KAMPANYACISI Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni ele geçirdik!
***
LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi