Kızmayın…Gerçeklerden Konuşalım……
Şekip Taşpınar
Üzgünüm… Köşe başlarını tutmuş olan insanlar yakındıkları için. Bu ülkenin gerçekleri bu değil. Tek tiyatro dergisi var, yönetmen olmak zor, tiyatro yapmak imkansız vs vs… Sakın kızmayın. Gerçeklerden bahsedelim.
Tek tiyatro dergisi yine bizlerin, tiyatrocuların sağduyusuyla ayakta duruyor. Ve yine o tek tiyatro dergisi bu kadar güçlüğe zorluğa rağmen, bizim tek tiyatro dergimizdir denerek ayakta duruyor. Destek vermeliyiz denerek ayakta duruyor. O da çok istemediğimiz yazılara ve sebepsiz eleştirilere rağmen. Hatta tiyatrom ile ilgili sınırlı sayıda oyun tanıtımı yapılıp asla eleştiri yapılmazken. Tek tiyatro dergimizdir diyerek satın alıyoruz. Yani Irak savaşıyla bir ilgisi yok. Geçmişte köşe başlarını tutmuş ve halen tutmaya devam etmiş tiyatro emekçileri ile ilintili. Kızmayın, gerçeklerden bahsedelim.
Ve siz bir an düşündünüz mü geçmişteki sanat politikanızı ve görüşlerinizi? Bir an önce seyirciye sanatı sevdirecek ne yaptınız? Hep safsata, hep fasa fiso. Seyirci enayi değildi ve biz şimdi onlara enayi olmadıklarını anlatmaya çalışıyoruz. O kadar çok enayi yerine konmuşlar ki artık inandırmak güç. Kızmayınız… Gerçeklerden konuşalım.
Bir tiyatro dergisi var ama senin gönderdiğin hiçbir haberi, yazıyı yayınlamayan. Ben ne yapayım o tiyatro dergisini. Alayım ve aldırayım da yaşasın. Yaşasın tiyatro. Yaşasın tiyatro dergisi. Çok zaman önce tavrımı koyduğum, tiyatromdan bahsetmeyen İstanbul dergisini tek tiyatro dergisi diye yaşatmaya çalıştım. Ama artık köşe taşları dağıldı. Elimde vicdanımdan ve tiyatromdan başka bir şey kalmadı. Eee, destek gördüm mü, görmedim… Bir iki sayfa ve forum açmakla da bir fayda görmedim. Ne yapacağım? Tiyatro dergisi yaşasın. Ne olursa olsun, yaşasın ama tiyatro olmasınmış, ne gam. Tiyatro dergimiz var ya… Kızmayın.. Gerçeklerden konuşalım.
Kimseye oyun yönettirilmezmiş. Oyun yönetmek neredeyse bir tabu tiyatroda. Yahu siz, oyun yöneteyim ama bu olsun dediniz mi? Ya da “bu oyunu yönet” dediklerinde kabul mü ettiniz? Asıl kendi önünüzü tıkayan sizlersiniz. Ve tabii bizim önümüzü de. Köşe başlarında duruyor ve yol ayrımlarına izin vermiyorsunuz. Kızmayın lütfen. Gerçeklerden konuşalım…
Bir idarecinin sanat görüşü ve rotası olmalıdır. Kim iddia edebilir son onbeş yıl içinde böyle bir sanat görüşü olduğunu? Ve siz değerli büyüğüm, her gelenin sanat politikasını kabul etmediniz mi? Yooo, hayır dediniz mi? Bu yanlış, doğru budur dediniz mi? Evet, haklısınız, doğru neye göre doğru. Göreceli değil mi? Ama sizin doğrunuz olmadı mı? Peki bu doğruların ulaşacağı nokta burası mıydı? Değildi. Neden? Çünkü bir doğru dayatmadınız ve hep kabullendiniz. Bu sayede pek çok oyun yönettiniz. Şimdi sorun ne? Sorun şu; biz sizin gibi her önümüze gelene atlamadık, tavrımızı koyduk ve bir sanat politikamız var. Bir düşündüğümüz var. Hiçbir şey zor değildi aslında siz her şeyi kabul etmeden önce. Kızmayın rica ederim. Gerçeklerden konuşalım.
Ne bu seksen milyonluk ülkenin tek tiyatro dergisi, ne bu ülkenin oyun yönettirilmeyen sanat politikası. Asıl sorun her şeyi kabullenen, geleceğini kuramayan, geçmişini hatırlamayan zihniyetin suçu. Yoksa bu ülkede tiyatro öyle bir araçtı ki silah gibi…
Kızmayın… Gerçeklerden konuşalım…
Şekip Taşpınar Adana DT
(Kaynak: tiyatronline.com)
***
Ayrıca bakınız:
Hiçbir zaman LİNÇÇİ olmayan İhsan Ata, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Demirkanlı'nın yönettiğ LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro...'yu eleştiriyor!
***
LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi