27 Aralık 2009 Pazar

Türkiye tiyatrosunu hızla, hem de şimşek hızıyla kirleten Mustafa Şükrü Demirkanlı komutasındaki LİNÇÇİLER, şimdi de Aziz Nesin'in adını kirletiyorlar

Tiyatro... Tiyatro... dergisinin eski sahibi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın başlattığı LİNÇ KAMPANYASI için imza verenlerin fotoğrafları, bu kampanyada LİNÇ edilmek istenen Türkiye dramatik yazarlığının Everest'i ve "Türk dilinde yazılmış en iyi oyun" olan Theope'nin yazarı Coşkun Büktel ile Bulunmaz Tiyatro yöneticisi, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'dan özür dilenip, o iğrenç kampanyadan imzalarını çekinceye dek, bir yarasa gibi baş aşağı olarak yayınlanacak. Fotoğraflarının, karanlıklar hayvanı bir yarasa gibi baş aşağı olarak değil, bir insan gibi dimdik olarak yayınlanmasını isteyenler, LİNÇ KAMPANYASI için verdikleri imzadan ivedilikle kurtulmak zorundalar!!!


DÜNYANIN BÜTÜN LİNÇÇİLERİ BİRLEŞİN!


''Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu!''
Shakespeare

"Linççi olmak yada linççi olmamak işte bütün mesele bu!" Bulunmaz


***


Sansürcü BİRGün gazetesinin LİNÇÇİ yazarı Adnan Tönel, kendini toplumsal, kültürel, bilimsel, sanatsal, yazınsal, tiyatral anlamda var edememenin dayanılmaz hafifliğiyle, Aziz Nesin'in güçlü ve aydınlık adının altına sığınıp, hiç de hakkı ve yeteneği olmamasına karşın, Nesin'in adından güç ve ışık elde etmeye çalışıyor. Sel felaketinden etkilenen Nesin Vakfı, şimdi de Adnan Tönel'in de içinde bulunduğu LİNÇÇİLER tarafından kirletilmek isteniyor. Aziz Nesin'in "ününden ve dününden" yararlanarak, kendilerinin "yararını ve yarınını" oluşturmaya çalışan LİNÇÇİLER, alınlarındaki kapkara LİNÇÇİ lekesinden kurtulmak yerine, bu lekeyi, Aziz Nesin'in kılı kırka yararak oluşturduğu olağanüstü entelektüel ışıkla gizlemeye çalışıyorlar. Ama sadece çalışıyorlar...

Mustafa Şükrü Demirkanlı komutasındaki orduda erbaşlık yapan Orhan Aydın'ın vaftiz etmesiyle "Nesin Vakfı ile Dayanışma Oyunları" adını alan ve içerisinde Adnan Tönel'in de bulunduğu Aziz Nesin'in "ününden ve dününden" yararlanarak kendilerine yarın oluşturma kaygısı besleyen Mustafa Şükrü Demirkanlı komutasındaki tam 1100 mevcutlu LİNÇ ORDUSU, bir çekirge sürüsü gibi Türkiye tiyatrosunun kırıntı halinde kalmış son tarlalarını da imha etmek istiyorlar.

Dil bilinci yoksunu Adnan Tönel'in aşağıdaki "yazısını" okurken önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakınız! (HB)


***


Hamlet, “solo” olarak 2010'da İstanbul sahnelerinde.


Dr.Adnan Tönel
adnantonel@gmail.com


Hamlet, Shakespeare'in yalnız kendi ülkesinde (kendi ülkesi İngiltere'de) değil, tüm dünyada yazıldığı 1601 yılından bu yana en çok oynanan (yazıldığı 1601 yılından bu yana tüm dünyada), en çok başka dile (dillere) çevrilen ve en çok tartışılan oyunudur.

Benim, 1997 yılında sahnelediğim William Shakespeare'in Hamlet oyununun üzerinden ise tam 12 yıl geçmiş, (Benim, William Shakespeare'in Hamlet oyununu sahnelediğim 1997 yılının üzerinden ise tam 12 yıl geçmiş) “Bir daha kimbilir ne zaman oynarım?” diye aklımın ucundan bile geçmemişti doğrusu.

Üstelik toplumsal anlamda çok daha bu döneme uygun bir tiyatro uyarlama metni hazırlığı içerisine gömülmüşken, marmara bölgesini (Marmara Bölgesi'ni) esir alan sağanak yağış sonrası can acıtan kimi görüntüler beni de derinden etkiledi.

Bu görüntülerden bir tanesi de Aziz Nesin Vakfı'nın sel felaketinden sonraki görüntüleriydi ki içler acısı haldeydi. O görüntüleri Aziz Nesin'in oyunlarıyla uzunca (uzun) yıllar evine ekmek götüren, mesleki alandan dostlar da muhakkak aynı duygularla izlediler ya da izlemişlerdi. Ama ben kendi adıma ne yapabilirdim ? (Soru işareti -?- "yapabilirdim"e bitişik olmalı!)

Aklıma hemen Çatalca'daki Vakıf evinde sahneleyebileceğim türde bir performans gösterisi oluşturma fikri geldi. Ancak bu iş göründüğü gibi kolay değildi. Bu yolla bilet satışı olamaz, dolayısıyla gelir elde edilemezdi vakıf için.

Sonraki günlerde ise, meslekten Orhan Aydın'ın isim babalığını yapacağı “ Nesin Vakfı ile Dayanışma Oyunları” projesiyle bir anda ben de o meşhur Hamlet'imle, Dayanışma oyunları listesine dahil oldum.

Elbette Vakıf için, Vakıftaki (Vakıf'taki) çocuklar için birilerinin birşeyler (bir şeyler) yapması, orada olan bitene karşı duyarsız kalınmaması gerektiği konusunda tiyatrocu dostlarla dayanışmamız güçleniyordu. Türkiye Tiyatroları Birliği olarak dayanışma oyunları için, sahne ve afişler hazırlandı. Tarihler belirlendi.

Benim 12 yıl önce 1997-98 (tiyatro) sezonunda, Aksanat ve Ortaköy Feriye'de oynadığım solo Hamlet için, bu kez İ.Ü.Konservatuvarı Pantomim Bölümünden (İ.Ü. Devlet Konservatuarı Pantomim Sanat Dalı Bölümü'nden) Özge Elif Yeşilyurt bana destek veriyordu. Ofelya oluvermişti Özge. Ardından Oyuncular Kahve'de (Oyuncular Tiyatro Kahve'de) hatırlama provalarına başladık. Provalar için bize karşılıksız sahne veren Oyuncular Grubu (Oyuncular Tiyatro Grubu) ile de yıllar önce “Araba” adlı oyunda birlikte çalışmıştık.(Kemancı Rock Bar'da) Daha sonra oyun günü geldi ve Afife Jale Sahnesi'nde Can Yücel'in Türkçesiyle Hamlet 'solo' yeniden oynanmaya başladı. Oyunun tüm bilet geliri (Oyunun bilet gelirinin tümü) Nesin Vakfı'nın (banka) hesabına yatırıldı. Düşünceler pratiğe dönüştürülmüş ve hedeflenen gerçekleşmişti.(2009'dan -2009 yılından- aklımda kalacak en güzel anı bu olmalı diye düşünüyorum) Nesin Vakfı ile dayanışma oyunları bu anlamda dayanışma ruhuyla görevini yerine getirmiş aydınların zaferidir.

Hamlet'in 'solo' halini yeniden seyretmek isteyen dostları ise, 17 Ocak 2010 pazar (Pazar) günü saat 20.30'da, Oyuncular Tiyatro Kahvede (Oyuncular Tiyatro Kahve'de) bekliyor olacağım (İstiklal caddesi'nde Rebul Eczanesi'nin üst katı) (İstiklal Caddesi'nde...) 2010 da (2010'da) Tiyatrom okuyucularına sağlık ve mutluluk diliyorum.

TİYATRODA KÜRT OLMAK
Yeni açılan Dans Stüdyosu Kapanmak üzere!
KLİP İÇİN ACİL MASUM YÜZLÜ 18-25 YAŞ ARASI BAYANLAR
Hamlet, “solo” olarak 2010'da İstanbul sahnelerinde.

(Kaynak: tiyatrom.com)

Oyun'un notu: Tönel'e ait yukarıdaki "yazıda" bulunan yazım yanlışlarının bazılarını biz kırmızılaştırarak düzeltmeye çalıştık! Ancak, Tönel'in "yazısında" bulunan yanlışların oranı doğrulardan fazla olduğundan, ne denli başarılı olabildiğimiz tartışılır!!!


***

Ayrıca bakınız: Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi