5 Mart 2013 Salı

Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, çakma ve naylon tiyatro dergilerini, bu çakma ve naylon tiyatro dergilerine usulsüz biçimde reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı, ulûfe) veren resmî tiyatro kurumlarının yöneticilerini çok açık, net bir biçimde uyardı: "Haksız reklâm alan tiyatro dergilerini ve tiyatro dergilerine haksız yere reklâm veren resmî tiyatro kurumlarının tüm yöneticilerini koşullar oluştuğunda mutlaka yargılatacağım!..."

Türkiye, sözcüğün içerdiği tüm kavramsal boyutlarıyla, gerçekten çok "garip", gayet "ilginç", oldukça "ilkel" bir ülke. Bu ilkel ülkenin, toplumsal her alanda "çivisi iyice çıkmış" durumda. Ancak, bizim ışıldak tuttuğumuz yer "tiyatro köyü" olduğu için, pek tabii ki biz, kendimizi tiyatro sanatıyla sınırlamaya büyük özen gösteriyoruz. 

Türkiye, hayatın her alanında, sanatın bütün dallarında olduğu gibi, tiyatro sanatı bağlamında da müthiş derecede ilkel bir süreçte donup kalıyor... Garip, ilginç ve ilkel güdüleriyle hareket ederek, merhamet duygusundan hızla uzaklaşan kişilerin kirlettiği "tiyatro köyü", oyunculuktan tutun dergiciliğe dek tümüyle boka batıyor. 


Türkiye, kendi cesaretiyle, kendi gücüyle, kendi iradesiyle, kendi isteğiyle, kendi sermayesiyle değil de, resmî tiyatro kurumlarının ilkel yöneticilerinin ittirmesiyle zar zor ayakta durma provası yada rolü yapan tiyatro dergilerine sahip olmak isteyen garip bir ülke... 


Türkiye, resmî tiyatro kurumlarının garip, ilginç, ilkel yöneticileri sayesinde ancak ayakta duran tiyatro dergilerine sahip hâlâ... İşte bu tiyatro dergileri, hiçbir zaman için tam zamanında, ayın birinde çıkmamasına, yani resmî tiyatro kurumlarının oyun programlarını günü gününe yayınlama niyetinde olmamalarına karşın, reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almaya devam ediyorlar. Oysa bizim koşullarımız oluştuğunda, bütün bu olumsuz durumları adliyeye taşıyarak, bu durumların oluşturduğu toplumsal zararın hızla tazmin edilmesi için hukuksal mücadele başlatacağız. Hem de şimşek hızıyla!...


Türkiye, bizim dışımızda hiçbir kuruluşun devrimci bir tavır ve insancıl bir usla mücadele vermeyeceğinin rahatlığıyla usulsüzlük yapan tiyatro dergilerine ve tiyatro kurumlarına sahip olmakla ne kadar gurur duysa(!) azdır. Ancak, biz, yineliyoruz ki, koşullarımız oluştuğunda, bütün şüpheli kişileri savcılığa şikâyet edip, onların sanık olmasını sağladıktan sonra, onları ivedilikle yargılatacağız!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Ayrıca bakınız:


Bulunmaz Tiyatro - İstanbul Genel Sanat Yönetmeni ve Sosyalist OYUN Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hüseyin Hilmi Bulunmaz, tiyatro dergilerini haksız yere besleyen Ertuğrul Günay'ın aşağıdaki demecini okur okumaz dedi ki: "Hiçbir zaman için tam zamanında, yani ayın birinde yayınlanamayacak kadar pespaye tiyatro dergilerine reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) verirken, ciddi paraların benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin cebinden çıktığını unutmuş rolü yapan TC Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 'parayı veren düdüğü çalar' mantığıyla tiyatro sanatına yaklaşırken, 'PİYASA, ÜRÜN' gibi kapitalizmin azgın lâflarını sere serpe kullanmaktan asla ve kesinlikle geri durmamaya kararlı!..."


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Coşkun Büktel'in aşağıdaki tweet'ini okuyunca şöyle söyledi: "Lemi Bilgin ve Hilmi Zafer Şahin, reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) verdikçe, LİNÇÇİ tiyatro dergilerinin yöneticileri, kendilerini Türkiye tiyatrosunun değnekçisi sanıyor!"


AKP, Ertuğrul Günay'la kendine sözde muhalefet yapıyor yada Ertuğrul Günay'ın suyu şimşek hızıyla ısınmaya başladı bile!...


Bakalım hangi savcı, hiçbir zaman için tam zamanında, yani ayın birinde yayınlanmayarak, Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları'na zarar veren tiyatro dergilerini besleyen resmî tiyatro kurumların yöneticileri hakkında soruşturma, kovuşturma başlatacak acaba?


Bakalım, hiçbir zaman için tam zamanında yayınlanmayan naylon tiyatro dergilerine reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) vermeyi ısrarla sürdüren resmî tiyatro yöneticileri ne zaman görevden alınacak?


Yeni Kültür Bakanı Ömer Çelik, bakalım haksız yere reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) alan tiyatro dergilerinin arpasını kesecek mi?