29 Aralık 2012 Cumartesi

Özgür Başkaya, yedi yıl önce "Zengin Mutfağı" hakkında yazmıştı!

UNUTTURULMAYA ÇALIŞILAN "ZENGİN MUTFAKLARINA" VE TİYATRO SANATÇILARIMIZA…

Özgür Başkaya
24 Aralık 2005

15-16 Haziranda, bundan 25 sene kadar önce Türkiye de yaşayan bir grup işçi, yeni bir dünya düşüyle, haklarını elde edebilmek için ve özne olduklarını bilmeden-hissederek ayağa kalktılar ve yürüdüler karanlığın üzerine..

15-16 Haziranda, bundan 25 sene kadar önce yol gösterdi işçiler, "emekten ve eşitlikten yana bir dünyayı" bize..

Tüm bunlar olur da durmak olur muydu..

Vasıf Öngören hemen taşıdı süreci tiyatro hareketinin içine. Zengin mutfaklarında anlattı işçi direnişini ve sıkıyönetimin insana ihanetini. "Zengin Mutfağı" oyunu böyle doğdu..

Mahpusta oldu yazarımız düşüncelerinden dolayı. Acılar zaten anlatılamaz. Ama hep inandı Öngören'imiz..yarınlara, umuda, güzel günlere..

Politik tiyatro, "ben politik tiyatro yapıyorum-yazıyorum" diyerek olmaz.

Yaşam biçimi hâline getirmek gerekir onu. Çünkü, "tiyatroya evet" demekle- "sanata evet" demekle yapılamaz bu iş. Duruş gerektirir. Bakış açısı gerektirir..

Deontolojinin ayaklar altına alındığı, "ben yaparım olur" mantığının yürüdüğü bir dünyada "Zengin Mutfağı" yazmak elbette kolay değil.

Yolumuzu aydınlatan Öngören, yine de dönem düşünüldüğünde açılımlı. Tam da dediğim gibi yolumuzu aydınlatmaya hâlâ devam ediyor.

Batılılaşma, kalkınma paradigmasındaki Türkiye aydını is 15-16 Haziran'ı hatırlamamakta dirayetli.

İşçi sınıfını ise bu sürece koymayı bile düşünmüyorum. Umarım (ve inanmasam da) önderleri gerekli eşitlikçi müdahaleyi yaparlar.

Zengin Mutfağı'nı, Şener Şen'in o keyifli ve manipülatif filminde hatırlatmayı istedi sanat dünyası hep. İdeolojik bir sorgulamadan uzak duruldu.

Ancak hayat ve yarınlar öyle değildir.

Zengin Mutfağı ve yazarı işçi sınıfının, emekçi kesimlerin, ama daha da önemlisi taraf tutmayan-tutamayan tiyatro sanatçılarının yolunu aydınlatmaktadır.

Mesleki etikten bîhaber tüm tiyatro emekçileri acilen "Zengin Mutfağı"nı okumalıdır...

Silkinip doğrulma zamanı gelmiştir.

Onurumuzu koruma zamanı gelmiştir.

Duruş ve kavga zamanı gelmiştir.

Beklemeyelim... Beklettirmeyelim…

Tiyatro, devrimci tavrıyla yolumuzu aydınlatsın.

Yeni, özgün, estetik bir dünya bizi kucaklamaya hazır. Namuslu, onurlu ellerimiz harekete geçsin yeter ki...

Hani dedim ya, onu harekete geçirelim.

Başka şansımız varsa, bilen bana da söylesin…

(Kaynak: Tiyatro Keyfi)

***

Ayrıca bakınız:

Bulunmaz Tiyatro - İstanbul emekçisi Oğuzcan Önver'e fiziksel olarak saldıran adamlarını görmezden gelen Ayşenil Şamlıoğlu, "Zengin Mutfağı" oyununun oynandığı tiyatro salonunun üçüncü sırasındaki iki kadın izleyicinin "BOZKURT İŞÂRETİ" yapıp kendi "değerlerini" haykırmasını "SALDIRI" diye niteleyerek, doğal bir çelişkiyi yapay çelişkiymiş gibi algılamamıza neden oluyor hâlâ!

LİNÇ KAMPANYASI imzacısı Orhan Aydın, yine üfürmeye başladı!

"Zengin Mutfağı"nın yönetmeni (en yetkilisi) Aslı Öngören diyor ki:

"Zengin Mutfağı'nın yönetmeni (en yetkilisi) Aslı Öngören, "Kurt işareti yapan 2 kişi sahneye çıktı" demiyor; Evrensel Gazetesi, "Kurt işareti yapan 2 kişi sahneye çıktı" diyor! HANGİSİ DOĞRU?


Hilmi Bulunmaz, Harbiye'ye "Zengin Mutfağı" ile ilgili e-posta attı!


Feridun Çetinkaya, LİNÇÇİ Metin Boran'la LİNÇÇİ Üstün Akmen'in düzeysiz tiyatro yazıları yazdığı Evrensel Gazetesi'nin yayınladığı aşağıdaki tweet'ine inanmış ve iman etmiş ki, derhal retweet'lemiş!

LİNÇÇİ Mimesis'te yayınlanan yazılara güvenmesek de, bu yazıyı, Aslı Öngören'in sözüne güvendiğimiz için okurlarımıza sunuyoruz!


"Zengin Mutfağı"nın yönetmeni "küfür var" demiyor; Radikal diyor!


Bulunmaz'ın attığı e-postaya yanıt vermeyen açıklama yapar mı?


Hilmi Bulunmaz, oğlu Cemal'le birlikte Zengin Mutfağı'nı izleyecek!


"Zengin Mutfağı"nın yönetmeni "küfür var" demiyor; T24 var diyor!