18 Ekim 2012 Perşembe

Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, ERBİL GÖKTAŞ-HİLMİ BULUNMAZ diyaloğunu içeren kıssadan hisse çok kısa bir oyun yazmanın huzurunu yaşıyor! Mutlaka okuyunuz: "YAZAR MISIN, SABAHA MI BIRAKIRSIN?"

Hilmi Bulunmaz
12 Haziran 2011

(...)


Erbil Göktaş - İnsan olan kendisiyle “ortak bir kaderi” paylaşmak için “pek çok şeyi” elinin tersiyle iten birisini böyle arkadan vuramaz; geçmişte bunu bana Mustafa Demirkanlı 

yapmıştı, şimdi sen yapıyorsun; Demirkanlı'nın 2003’de, kendi deyimiyle "80 milyar tutan borçlarının ödenmesi” için üç yıl gecemi gündüzüme katarak “borçlarını ödemesi” için, aydın sorumluluğuyla nasıl çalıştıysam, Demirkanlı'nın seni ve Coşkun Büktel'i "linç" etmemesi için gecemi gündüzüme katarak ve her şeyi göze alarak karşı çıktım; "Gece Dersleri" böylesi bir iyi niyetin sonucudur; bunlara "Karanlık" diyenin yüreği karanlıktır, senin bunu söyletmemen gerekirdi; Ö. Faruk Kurhan'ın "Gece Sayıklamaları" söylemiyle aynı noktaya düştüğünüzün farkında mısın? "Gece Dersleri" için ne bedeller ödediğimi sen bilmiyor musun?...

Hilmi Bulunmaz "Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Erbil Göktaş'a ve diğerlerine yanıt veriyor!" başlıklı video konuşmamda da belirttiğim gibi, benim sana kişisel hiçbir teşekkür borcum yok. Ben, senin LİNÇÇİ olmamanı sosyalizm adına, "kutsamıştım"; yine, sosyalizm adına "kutsuyorum". Sen,LİNÇÇİ olmayarak, benim onurumu değil, kendi onurunu kurtarmıştın. Ayrıca, beni dünyanın en alçak insanı LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı ile aynı kaba koyman, aynı terazide tartman, aynı kategoride değerlendirmen, hiç de doğru olmamış. İşte sadece bu benzetmen nedeniyle bile, seninle de "papaz olmak" zorunda kalacağımı bilmeni isterim.


Erbilciğim; sen, hayatının en büyük yanlışlarından birini, Kırım Kongo Kenesi gibi Türkiye tiyatrosunun ensesine yapışan bir tiyatro düşmanına yardım ve yataklık ederek yapmışsın. Bir de tutmuş beni, bu tiyatro düşmanıyla, bu Kırım Kongo Kenesi gibi Türkiye tiyatrosunun kanını emen, bu LİNÇÇİ, bu yalancı kişiyle aynı kaba koyuyor, aynı terazide tartıyor ve aynı kategoride değerlendiriyorsun. Eğer, sen, LİNÇÇİ biri olsaydın, sana aynen şöyle seslenirdim: Oha, çüüüşşş! LİNÇÇİ bir alçak olacak kadar onursuz bir insan olmadığın için, sana, sadece, "ayıp ediyorsun Erbil" diyorum...

(...)

***


Okumak için, lütfen, TIKLAYINIZ:

Yazar mısın, sabaha mı bırakırsın?