2 Şubat 2012 Perşembe

LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... yuvarlanmış Haluk Bilginer'i bulmuş!

Dünya, her sabah yeniden doğup, her akşam yeniden batan bir güneşi andırıyor. Tiyatro sanatıyla uğraşan kişi, kuruluş ve kurumlar, dünyanın her gün yeniden kurulmasıyla birlikte, yepyeni düşünsel donanımlara, farklı kuramsal yapılara sahip oluyorlar. Tiyatroyu bir sanat etkinliği olarak değil de, sadece bir ekmek kapısı, yalnızca bir ün vitrini ve âdeta geçici bir cinsel kazanım elde edilecek meta estetiği olarak görenlerle, insanlığa hizmet sunan görkemli bir sanat etkinliği, emekçi halkın iktidar özlemi için kullanılacak koskoca bir toplumsal muhalefet aygıtı ve elle tutulurcasına somut bir ideolojik cephe olarak görenlerin çelişkileri, tarihsel zorunluluğun kaçınılmaz kıskacındaki tutsaklığı, her geçen gün hızla, hem de şimşek hızıyla sürdürüyor.


LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." kem sözünü kullanarak, bütün opera oyuncularını, bütün sinema oyuncularını, bütün televizyon oyuncularını, bütün tiyatro oyuncularını "yavşaklık" töhmeti altında bırakma pişkinliğini göğsünü gere gere gösteren Nihat Haluk Bilginer'i kapak yaparken, hiçbir zaman için LİNÇÇİ olma alçaklığına savrulma yanlışı yapmayan Erbil Göktaş yönetimindeki Yeni Tiyatro Dergisi, Nihat Haluk Bilginer'in kem sözüne çok net ve gayet sert bir biçimde karşı çıkarak Nihat Haluk Bilginer'e "YAVŞAK" demek zorunda kaldığı için cezalandırılan Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın ahlâk anlayışını, bellek kıvraklığını, dünya görüşünü, estetik bilincini, sanatsal duyarlılığını, tiyatro yaklaşımını, kamuoyunun gündemine taşıdı, taşıyor, taşıyacak.


Biz, ne Yeni Tiyatro Dergisi'nden, ne de bir başka yayın organından kendimiz için, herhangi bir istekte bulunmadık. Bizim herhangi bir isteğimiz olmamasına karşın, Yeni Tiyatro Dergisi, kendi tiyatro anlayışının "sınırladığı" bir bağlamda gündeme getirdiği "Hilmi Bulunmaz'ın BERAAT söyleşisi" ile tarihsel bir sorumluluk yüklenirken, LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi de, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için rol kesen Haluk Bilginer'i kapak yapmayı tiyatral mezhebine uygun gördü.


Tabii ki, her tiyatro yayın organı, canı ne isterse onu yapma, kimi vitrine çıkarmak isterse onu vitrine çıkarma hakkına sahiptir.


Ancak...


LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin kapak fotoğrafını görür görmez, şöyle düşünmek zorunda kaldık:


LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... yuvarlanmış Haluk Bilginer'i bulmuş!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Tiyatro... Tiyatro.. 22. Yılına Merhaba Dedi...

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, 234 ncü sayısı ile 22 nci yılına adım attı. Bu sayının kapak konuğu, "Don Juan'ın Gecesi"ndeki kostümüyle Haluk Bilginer. Kapak fotografı Gülay Ayyıldız Yiğitcan'a ait, keyifle okuyacağınız söyleşiyi Pınar Erol gerçekleştirdi. Uzun ve keyifli söyleşinin tamamı daha sonra portal'de yayımlanacak.

Bu sezonun çok konuşulacak gibi görünen oyunlarından "Ve Hep Birlikte Soldan Çıkarlar"ın yazarı Kerem Kurdoğlu ile Sündüz Haşar söyleşti.

Mustafa Demirkanlı, "Şehir Tiyatroları, Sanatsal Yönetim ve Tiyatro" başlıklı yazısında Kocaeli Şehir Tiyatrosu'nun hazırlanmakta olduğu yönetmelik üzerinden, tüm Şehir Tiyatroları Sanat Yönetimi'nin oluşumuna yönelik önerilerini tartışmaya açıyor.

Eleştiri ve inceleme yazılarıyla dopdolu Dergi'nin içeriği şöyle:


EDİTÖRDEN: / S. 3
HABERLER: / S. 4
SÖYLEŞİ: Haluk Bilginer / Pınar Erol / S.6
ELEŞTİRİ: “Macbeth” / Beki Haleva / S. 12
ELEŞTİRİ: “Yaklaştıkça” / Üstün Akmen / S. 14
SÖYLEŞİ: Kerem Kurdoğlu / Sündüz Haşar / S.18
ELEŞTİRİ: “Ve Hep Birlikte Soldan Çıkarlar” / M. Sadık Aslankara / S. 23
ELEŞTİRİ: “Ölümüne” / Eser Rüzgâr / S. 26
ELEŞTİRİ: “Portakal Çiçeği Suyu” / Mehmet Konuk / S. 28
KIRK YILDA BİR: “Şehir Tiyatroları, Sanatsal Yönetim ve Tiyatro” / Mustafa Demirkanlı / S. 31
ELEŞTİRİ: “Keşifler ve İcatlar”/ Robert Schild / S. 32
SÖYLEŞİ: Rus Kukla Tiyatrosu-II / Seval Deniz Karahaliloğlu / S. 35
ELEŞTİRİ: “Kırmızı Halı” / Ragıp Ertuğrul / S. 38
ELEŞTİRİ: “Sırça Kümes” / A. Deniz Bozer/ S. 40
HABER: “10 Adımda Unutmak (Anti-Prometheus)” / S. 43 •
ELEŞTİRİ: “Largo Desolato” / M. Melih Korukçu / S. 44
SADIK SEYİRCİ: Çok Kültürlülük... / M. Sadık Aslankara / S. 46
ELEŞTİRİ: “Bay Kolpert” / Latif Acarlıoğlu / S. 50
ÇOCUK TİYATROSU: Editör: Nihal Kuyumcu / S. 53
                        “Kırmızı Şemsiye” / Nihal Kuyumcu / S. 53
OPERA-BALE: Editör: Üstün Akmen / S. 54
                    ELEŞTİRİ: “İstanbulname” / Üstün Akmen / 54
PERDE’DEN ÖTE: Robert Schild / S. 58

Haber Giriş Tarihi: 02 Subat 2012

(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)


***

Ayrıca bakınız: 


Gün yirmi dört saat haksızlıkların yasalarla korunduğu bir ülkede yaşadığının ayrımında olmakla birlikte, televizyon dizisi oyuncusu, tiyatro patronu, Shakespeare çocuğu, pop müziğin kraliçesi Madonna'nın rol arkadaşı ve "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." sloganının mucidi Nihat Haluk Bilginer'in karşısına, her zaman olduğu gibi, erdemli, onurlu, soylu, yiğitçe ve yürekli bir biçimde çıkan Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, hızla başlayıp, şimşek hızıyla sonuçlanan davada, beklendiği ve kanıksandığı gibi, son derecede doğal olarak mahkûm olmasına karşın, yine de "itiraz hakkı" için çok ciddi ve çok net bir savunma metni hazırlayıp, T.C. İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıçlığı'na sunarak, hukuksal, tarihsel ve toplumsal görevini yerine getirdi!