2 Nisan 2010 Cuma

SİNEMA EMEKÇİLERİ SENDİKASI SİNE-SEN'DEN "LİNÇ KÜLTÜRÜ" BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY'A JET HIZINDA YANIT! (HB)


***


SİNEMA İŞ YASASI ÇALIŞMASI ACİLEN BAŞLAMALIDIR!


Yıllardır söylüyoruz, sonuç alıncaya kadar da söylemeye devam edeceğiz... Biz sinema ve TV-dizilerinde çalışanlar olarak-oyuncusundan set işçisine-"ORMAN DÜZENİ" diye tanımlayabileceğimiz koşullarda çalışıyoruz. Sigortalarımız ödenmiyor! Bunun ispatı kolay, setlerde çalışan, jeneriklerde adı geçen 50'yi aşkın insanın kaçının sigortası ödeniyor, bakmak yeterli. Çalışanlara fatura kesmeleri konusunda dayatmalar var. Televizyonlarda yayınlanan diziler, dünyanın hiç bir yerinde 90+ dakika değil. Haftalık periyotlarla yayınlanan bu dizilerin çekilebilmesi ve yayına yetişmesi için günde ortalama 16-18 saat çalışılıyor. Zaten düşük olan ücretler ya geç ödeniyor ya da hiç ödenmiyor. Tüm bu olumsuzlukları yapımcıların büyük bir çoğunluğu da kabul ediyor.

Bu sorunları yetersiz de olsa meclis gündemine getirip soru önergesi veren sayın milletvekilinin sorularının büyük bir kısmının muhatabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Bir kısmı RTÜK'ün inisiyatifinde. Bu sorulara Kültür Bakanlığı nazik yanıtlar vermiş, ancak tüm dünyada (yeraltı işçilerinden sonra) en ağır çalışma koşullarına sahip iş kolu olarak kabul edilen sinemanın özel ve başka kollarla kıyaslanamayacak koşulları olduğunu söylüyoruz. Örneğin seyrederken zevk aldığımız aksiyon sahneleri çekilirken oyuncu ya da dublorlerin hayati tehlikesi hiçbir iş yasasında yer almayan bir durum. 8 saatten fazla çalışıldığında konsantrasyonunu yitiren çalışanlar kazalara ve tehlikelere açık hale geliyor diyoruz. Yurt dışında film setlerinde ambulans bulunması zorunlu. Bizim insanımız, sinemacımız onlardan daha mı değersiz?

Mevcut iş kanununa göre mevsimlik işçi kategorisinde çalışan emekçilerimiz bir de sosyal güvencesiz çalıştırılınca, 80 yıl da çalışsa emekli olamıyor diyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sadece iş kazalarından sonra mı sorunlara eğilecek, arkadaşlarımız öldü, ölüyor diyoruz... Çalışanlar yasaya göre sigortalı sayılmakta olabilir ama uygulamada sigortalar ödenmiyor diyoruz... Sigortasının yatırılıp yatırılmadığını öğrenmek isteyen çalışanlar sudan mazeretlerle işten atılıyor...

Medyada okuyoruz, "stratejik bir sektör" den bahsediliyor; ancak strateji ürettiği söylenen sinema emekçileri güvencesiz bir hayatı sürdürmeye çalışıyor. Güvencesiz çalışma hayatı, güvensiz bireyler ve güvensiz toplum demek değil midir?

Bakanlıkça "Sinema İş Yasası" çalışması yok deniyor; o halde acilen çalışmaların başlaması gerekmektedir. Önergeye verilen bu konularla ilgili cevaplar; diğerlerini zaten geçiyoruz ki -spekülatif konulardır-, tatmin edici olmamakla birlikte ısrarla üzerinde durduğumuz ve vahşi, insana yakışmayan bir biçimi tanımlamak için kullandığımız ORMAN DÜZENİ sorununu çözmeye yönelik bir girişimin dahi olmadığını ortaya koymaktadır.

Sine-Sen/ Sinema Emekçileri Sendikası
Genel Başkan
Zafer Ayden



***


Ayrıca bakınız:

LİNÇ KAMPANYACISI M. DEMİRKANLI'NIN DERGİSİNİ DESTEKLEYEN "LİNÇ KÜLTÜRÜ" BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY, SOSYAL DEVLETTEN YANA DEĞİL; SADAKA KÜLTÜRÜNDEN YANA!

SADECE BİR KESİMİN DEĞİL, TÜM HALKIN HİZMETİNDE OLMASI GEREKEN KÜLTÜR BAKANLIĞI, TİYATRO DÜNYASINA BİR KENE GİBİ ZARAR VEREN DEMİRKANLI'YI DESTEKLİYOR

LİNÇ KÜLTÜRÜ BAKANI AKP'Lİ ERTUĞRUL GÜNAY'IN DESTEKLEDİĞİ LİNÇ KAMPANYASI ANA SPONSORU MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI, YANLIŞININ ÜZERİNİ KARANLIKLA ÖRTÜYOR

LİNÇ KÜLTÜRÜ BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY TARAFINDAN DESTEKLENEN LİNÇ KAMPANYASI ANA SPONSORU MUSTAFA Ş. DEMİRKANLI, LİNÇÇİ CEM DÜZOVA'NIN OYUNUNU TANITIYOR!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi