18 Mayıs 2009 Pazartesi

Bu iddia doğruysa, Kazmacıbaşı istifa etmeli!

AKP'li "artist başkan" Kadir Topbaş'ın emriyle Muhsin Ertuğrul'un koltuğunu işgal eden Kazmacıbaşı, demokrat süsü verilmiş mimiklerine karşın, faşizan bir anlayışa hizmet eden tutumuyla yönettiği(!) Şehir Tiyatroları'nda, sürekli olarak skandallara neden oluyor. "Yedi Tepeli Aşk skandalı", "İnek skandalı", "Müsahipzade skandalı", "Kendi Gök Kubbemiz skandalı" gibi skandallarla adından sıkça söz ettirerek tiyatro tarihindeki yerini sağlamlaştıran Kazmacıbaşı, şimdi de ajan mı yetiştiriyor?

Tiyatro Dünyası adlı siteden alıp aşağıya aktardığımız haberdeki

"...İstanbul BB Şehir Tiyatroları'nın yürüyüşe katılan sanatçılarını belgelemek için resmi fotoğrafçı gönderdiği iddia edildi!"

sözleri doğruysa, âdeta bir "Skandal Makinesi" haline gelen modifiyeli demokrat Kazmacıbaşı derhal istifa etmeli! (HB)


***


Tiyatrocuların Taksim Yürüyüşüne Katılan Şehir Tiyatroları Sanatçılarının Fişlendiği İddia Edildi!


Türk Tiyatrosu, Cumhuriyet tarihi'ndeki en büyük eylemini gerçekleştirirken, İstanbul BB Şehir Tiyatroları'nın yürüyüşe katılan sanatçılarını belgelemek için resmi fotoğrafçı gönderdiği iddia edildi!

Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre 800 kişinin katılımıyla gerçekleşen, Cumhuriyet tarihinin en büyük tiyatro eyleminde tiyatro sanatçıları 18 Mayıs 11.00'da Galatasaray Lisesi'nde buluşarak, sessiz bir protesto gerçekleştirdiler. Yürüyüşe 60 özel tiyatro, 15 sivil toplum örgütünün yanısıra, Fazıl Say, Tarık Akan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, Zeki Ökten gibi sanatçılar tiyatroculara destek verdiler.

Türkan Saylan'ın ölüm haberiyle sarsılan sanatçılar, aheng içinde kol kola yürürken üzerine aşağıdaki sloganların yazılı olduğu flamalar taşıdılar:

*YARGI SİYASALLAŞIYOR. SEYİRCİ KALMAYIN!
*ÇAĞDAŞ EĞİTİM HERGÜN DARBE YİYOR. SEYİRCİ KALMAYIN!
*ONLAR –BİZLER DİYE KUTUPLAŞTIRILIYORUZ. SEYİRCİ KALMAYIN!
*LAİK CUMHURİYET TEHLİKEDE. SEYİRCİ KALMAYIN!
*BİLİMİN IŞIĞI KARARTILIYOR. SEYİRCİ KALMAYIN!
*İNSAN ONURUNA SAYGI! BU HASRET BİZİM!
*ADALET! BU HASRET BİZİM!
*AYDINLIK YARINLAR! BU HASRET BİZİM!
*KUL DEĞİL YURTTAŞ! BU HASRET BİZİM!
*DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ! BU HASRET BİZİM!

Yaklaşık 50 basın mensubunun izlediği ve Beyoğlu sokaklarında sanatçıların halk tarafından coşkuyla alkışlandığı yürüyüşte,fotoğraf çeken NESRİN KADIOĞLU gözden kaçmadı.

İddiaya göre Nesrin Kadıoğlu, Şehir Tiyatroları tarafından resmi olarak yürüyüşü belgelemekle görevlendirilmişti. Kendisi, Şehir Tiyatroları'nın Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı'nın akrabasıydı.

Üç gün önce Şehir tiyatroları'nda meçhul kişiler birbirlerine telefon açarak gösteriye katılacak sanatçıların disiplin kuruluna verileceği, haklarında soruşturma açılacağı söylentisini yayıyorlardı. Eylemden 24 saat önce mail trafiği hızlanmış, kurumun demokrat görüşlü genel sanat yönetmeni Orhan Alkaya, yönetim kurulu üyesi Can Başak, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Macit Koper, meslektaşlarını, dostça bu yürüyüşe katılmama konusunda uyarmıştı.

Düzenleme komitesinden eski ödenekli tiyatro oyuncusu Tilbe Saran, sabaha kadar mail atarak, meslektaşlarını toplantı ve yürüyüş haklarıyla ilgili yasal konularda bilgilendirmiş, hatta bu mail gecenin geç saatlerinde "Tilbe'nin ısrarı" olarak dolaşmaya başlamıştı.

Buna rağmen ödenekli tiyatro sanatçıları ülkelerinin geleceği için Cumhuriyet tarihinin en büyük eyleminde omuz omuza yürümekten ürkmemişler ve çok kalabalık gruplar halinde meydanlarda birikmişlerdi.

Aynı saatlerde NESRİN KADIOĞLU, tüm Şehir tiyatrosu sanatçılarını teker teker belgeledi.

Kurum içinde sevilen Kadıoğlu'nun bu görevi önce garipsendiyse de, daha sonra sanatçılar arasında espri konusu oldu.

Kurum sanatçıları fişlenmek amacıyla gönderilen bu masum fotoğrafçıya esprili pozlar verdiler ve birbirlerine çok güldüler:"

Bu resmi gören polisler bizi eyleme katıldığımız için değil, deli olduğumuz için fişleyecekler!"

(Kaynak: Tiyatro Dünyası)