29 Mart 2009 Pazar

Büktel "Ahmet Arif fiyaskosu"nu "GÖR"üyor!

Coşkun Büktel
29 Mart 2009



Ahmed Arif'i iğrenç maksatları ve ticari amaçları için kullananlar bilmez ama, tanıyanlar iyi bilir: Ahmed Arif'in adı,

(
Burak Caney'in ve Mustafa Demirkanlı'nın yazdığı gibi) "Ahmet" biçiminde yazılmaz.

Ahmed Arif'in adı "Ahmet" değil, "Ahmed"dir.



HİLMİ BULUNMAZ, MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN İĞRENÇ MAKSATLARINI VE CEHALETİNİ BİR KEZ DAHA TEŞHİR EDİP, ONU BİR KEZ DAHA KEPAZE EDEREK, DEMİRKANLI'NIN "TİCARİ" DERGİSİ HAKKINDA OKURLARI VE REKLAM VERENLERİ UYARIYOR


"Tanı bunları" temasına yönelik Ahmed Arif dizelerini onurlu insanlara iftira atmak amacıyla "kullanmaya" kalkışan Mustafa Demirkanlı'nın, Ahmed Arif'i gerçekte adını bilecek kadar bile tanımadığı Hilmi Bulunmaz tarafından belgelendi. (Kaynak: Bulunmaz, "Tanı bu dergiyi, tanı da oku!") "Demirkanlı, doğru dürüst tanımaya gerek duymadan iftira maksadıyla "kullanmaya" kalktığı Ahmed Arif'in adını bile yanlış yazmıştı. Demirkanlı'ya göre Ahmed Arif'in adı, "Ahmet"ti.

Bulunmaz, Ahmed Arif'i "kullanmaya" kalkışan Demirkanlı'nın, Ahmed Arif'i "tanımadığını" saptadı. Bulunmaz'ın bu saptamasına katkı olarak, ben, Burak Caney'in de Ahmed Arif'i tanımadığını, Burak Caney'in de, tıpkı Demirkanlı gibi, Ahmed Arif'i "Ahmet" Arif sandığını belgeliyorum.

Burak Caney takma adlı korkak sapığın, bugün kedi pisliğini örtbas eder gibi silip yok ettiği hela gibi çift "oo"lu korsan sitesinde, (ki hatırlanacaktır, o site, Demirkanlı tarafından destekleniyordu, hatta bir ara Demirkanlı, o korsan sitede kendi imzasıyla köşe yazısı bile yazıyordu) evet, işte o korsan sitede, Burak Caney takma adlı sapık, pek çok takma isimle, Bulunmaz ve Büktel'e yönelik pek çok iftira yayınlamıştı. Takma adlı sapığın kullandığı adlardan biri de Melih Tepeli'ydi. Melih Tepeli, güya bir doçentti ve sahtekar bir sapık olduğu ve açıkça iftira etmenin bedelini teşhir edilerek ödemek istemediği için değil de, güya Bulunmaz ile Büktel'in kendisine saldırmasından korktuğu için takma ad kullanıyordu. İşte bu "sanal doçent" Melih Tepeli, hela gibi çift "oo"lu korsan sitede, Coşkun Büktel üzerine, haftalar ve sayfalar süren bir yazı dizisi (diğer bir deyişle, bir "iftira dizisi") kaleme almıştı. Onlar o diziyi, hatta o "siteyi" sildiler, ama suç kanıtları kaybolmadı.

Hilmi Bulunmaz, daha çok bu işlere ayırdığı hilmibulunmaz adlı kişisel sitesinde, her şeyi günü gününe yayınlıyordu. Ve Hilmi Bulunmaz, sansürcü olmadığı için, tıpkı Coşkun Büktel gibi, hiçbir şeyi silmiyordu. O sayede, google aramasıyla kolayca tespit ettim: Melih Tepeli de, tıpkı Mustafa Demirkanlı gibi, Ahmed Arif'in adını (hem de birkaç kez) "Ahmet" olarak yazmıştı. (Kaynak: Melih Tepeli, "Coşkun Büktel Yazı Dizisi".)

"Takma adlı sapık" ile "besleme sapık", Ahmed Arif'i hem iftira maksadıyla kullanmaya kalkışmakta, hem de adını bile doğru dürüst öğrenmeye tenezzül etmemekte birleşiyorlardı.

Mustafa Demirkanlı ile Burak Caney'in (bir başka takma adıyla Melih Tepeli'nin) "Ahmet Arif fiyaskosu" hakkında yazmam için bana esin vermiş olan "Hilmi Bulunmaz yazısını", aşağıdaki başlığı tıklayarak okuyabilirsiniz:

TANI BU DERGİYİ, TANI DA OKU!