7 Ekim 2008 Salı

Fakir Baykurt Sahnesi'nden başlayan yolculuk...

Afişi büyütmek için üzerine TIKLAYINIZ!
Orhan Aydın'ın genel sanat yönetmenliğini yaptığı Su Gösteri Sanatları Sahnesi, Fakir Baykurt Sahnesi'nde başladığı tiyatral yolculuğa, Anadolu'da devam ediyor. Türkiye Öğretmenler Sendikası'nın salonu Fakir Baykurt Sahnesi'nde ilk adımını atarak yürümeye başlayan Su Sahnesi, toplumcu yazar Fakir Baykurt'un adına yaraşır ürünler verme çabası içerisinde. Fakir Baykurt Sahnesi'nde başlayıp Anadolu'da süren Su Sahnesi'nin yolculuğunu önemsiyor, oyunlarının izlenmesini arzu ediyoruz. Su Sahnesi'nin bize yolladığı e-postayı sunuyoruz:


Su Gösteri Sanatları Sahnesi, Sakıncalı Piyade ile tiyatro sezonunu Mersin'den selamlıyor.


Geçtiğimiz tiyatro sezonunun sonuna doğru, 12 Mart'ın yıl dönümünde perdesini açan topluluk, Sakıncalı Piyade ile 6 ayda, İstanbul başta olmak üzere; Çorlu, İzmit, İzmir, Altınoluk, Denizli ve Burhaniye Ören'de on iki bin’in üzerinde seyirci ile buluştu.

Topluluk, 16 Ekim Perşembe saat 20.30'da Mersin Büyükşehir Belediye Festivali Kongre Merkezi Sahnesi’nde, aynı oyun ile 2008-2009 tiyatro sezonunu açacak.

Oyun, 17 Ekim Cuma, 18 Ekim Cumartesi saat 20.30’da ve 19 Ekim Pazar saat 19.00’da Ankara’da sahnelenecek böylelikle Sakıncalı Piyade 15 yıl aradan sonra yeniden AST Sahnesi'nde seyircisiyle buluşmuş olacak.

Orhan Aydın’ın genel sanat yönetmenliğinde, Su Gösteri Sanatları Sahnesi sezon boyunca İstanbul Aksaray’da Vezirçeşmesi Sokakta bulunan kendi salonunda gösterilerini sürdürmeye devam edecek.

Oyunun AST tarafından 1993 yılındaki sahnelenişinde, Sakıncalı rolündeki Mehmet Ulay, aynı rolü üstleniyor ve bu kez oyunun yönetmenliğini de yapıyor. Recep Yener, Oğuz Tunç, Orhan Aydın, Mustafa Kırantepe, Tamer Özceviz, Deniz Atam, Ramazan Atbaş, Şenol Şahin, Cansu Fırıncı, Beran Soysal ise oyunun diğer oyuncuları.

Müzik Timur Selçuk, Dekor ve Kostüm Tasarımı M. Ziya Ülkenciler, Hareket Düzeni Gizem Erden, Film Tasarımı Önder Ünsal ve Işık Tasarımı Yüksel Aymaz imzalı.

Sakıncalı Piyade, 68’in üzerinden tanklarla, tüfeklerle, ezan sesleri ve kurt ulumalarıyla geçilen bir dönemin, yani 12 Mart faşist karanlığının, tiyatro tarihimizde tek belgesel oyunudur.

Hemen her sözcüğü mahkeme tutanaklarına dayanan oyun, düne ilişkin göndermeleriyle de tartıştırıcı bir içeriğe sahiptir.

Türkiye yazın ve gazetecilik yaşamının en güçlü kalemlerinden biri olan Uğur Mumcu’nun usta işi oyunu; sıkıyönetim mahkemeleri, askerlik anıları ve cezaevleri sürecini birlikte anlatır.

Bu günlerde yaşanılan, ‘Anayasa, Hukuk, Yargı’ tartışmalarının alt metinleri olarak görülebilecek oyun, gerçeklerin üstündeki kara örtünün aralanmasına da ışık tutuyor.

Uğur Mumcu’nun katledilişinin 15. kara yılında; sağcı ile sağcı, solcu ile solcu olan tüm döneklere inat, SAKINCALI yoluna devam ediyor.