19 Mart 2008 Çarşamba

3. Abdülhamid, hedef saptırıyor!

Hilmi Bulunmaz
19 Mart 2008


Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), “HİLMİ BULUNMAZ ADLI KİŞİ BU KEZ DE TİYATROM YAZARLARINA AĞIR SÖZLER SARF ETTİ TİYATROM'A YAZANLARI ALÇAK VE ŞEREFSİZ OLMAKLA SUÇLADI” başlığıyla bir yazı yayımladı…

3. Abdülhamid’in düz metin olarak yazdığı yazıyı, biz diyalog haline getirdik:

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Uzunca bir süredir internet yayınlarının gündemini işgal eden Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel'in özellikle tiyatrom editörü, tiyatro dergisi editörü ve tiyatro dünyasından pek çok kişiye yönelik ağır eleştirileri biliniyor ve çeşitli ortamlarda tartışılıyor, protesto ediliyordu.

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:


Yazacak gerçek bir şey bulamayan tiyatrom.com ve tiyatrodergisi, biz kendi sitelerimizde gerçekleri yayınlarken, bizim gerçeklerimizi kendi sitelerinde çarpıtarak, kendilerine yazı malzemesi yapmaya çalışıyorlar. Yalan, sansür ve iftiradan başka sermayesi olmayan adını andığımız siteler; gerçeklik, açıklık ve doğruluktan yana yayın yapan Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz’ın siteleri, hergün yüzlerce insana ulaşmaya başlayınca, ne yapacaklarını şaşırdılar. Gerçekliği, açıklığı ve doğruluğu çarpıtmaları için; kendilerinin (Demirkanlı ve 3. Abdülhamid) yeterli olamayacağını fark eden site sahipleri, daha sonra kendilerini tutsak alacağını hesap edemedikleri Burak Caney’i piyasaya sürdüler. Kimliksiz, kişiliksiz, aslında Demirkanlı ve 3. Abdülhamid’in ortak kimliğini taşıyan Burak Caney, ilk zamanlar, adını andığımız site sahiplerine yararlı olsa da, zamanla iş tersine dönmeye başladı. Büktel ve Bulunmaz’ın etki gücü arttıkça, Demirkanlı ile 3. Abdülhamid’in etki alanı iyice daraldı. Etki alanı iyice daralan Demirkanlı ve 3. Abdülhamid, Burak Caney’in gemisinde miçoluk yapmaya başladılar; Demirkanlı bir köşe kaparken (Bakınız: "Ah Büktel, Vah Büktel ..."), 3. Abdülhamid de ruh ikizi Burak Caney’le diyalog kurmaya başladı (Bakınız: "3. Abdülhamid - Burak Caney diyalogu"). Daha önce yavaş yavaş kirlenen Demirkanlı ve 3. Abdülhamid, Burak Caney’in gemisinde miçoluk yapmaya başladıktan sonra, hızla, hem de ışık hızıyla kirlenmeye başladılar. Kirlenme, kapalı kapılar ardında olsaydı, pek yaralayıcı olmazdı. Ne var ki, her şey o denli açıkta, güneşin altında oluyordu ki, mızrak çuvala sığmaz oldu… 3. Abdülhamid ve Demirkanlı’nın sitelerine “ağır eleştiriler” yaparken, sonucu tahmin edebiliyorduk. Okurların gerçeğe sahip çıkacağına emindik. Yaptığımız “ağır eleştiriler”in “çeşitli ortamlarda tartışılıyor” olduğunu biliyorduk. Ancak, birkaç kişiliksiz kişinin dışında, “protesto edil”mediğimizin farkındaydık…

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Polemiğe aracı olmamak adına uzunca bir süre adını bile anmadığımız Hilmi Bulunmaz 3 farklı parasız bloğundan ve her hafta çekip internette yayınladığı videolardan ağır sözler ve açık küfürler sarf etmekteydi.

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:

Hemen her zaman “polemiğe aracı olmamak” isteyen, ne var ki, her zaman yalan, sansür ve iftiradan yana tavır alan Demirkanlı ve 3. Abdülhamid, Türkiye tiyatrosunun çürümesinden besleniyorlardı. Çürümeden değil, bilimden beslenen Bulunmaz ise, yayımladıklarıyla, okurların aydınlanmasına katkıda bulunuyor. Okurlara politik ve tiyatral bilinç aşılamaya çabalıyor. Türkiye tiyatro dünyasına Kırım Kongo Kenesi gibi yapışan 3. Abdülhamid ve Demirkanlı, yarattıkları İftira Makinesi Burak Caney sayesinde, insani değerlere daha pervasızca saldırmaya başladılar. Buna göz yummak, tiyatro sanatına ihanetle eşanlamlıydı. Biz bu ihaneti yapmadık. Türkiye tiyatrosunun çürümesine gönlümüz el vermediği için, tüm gücümüzle; yalan, sansür ve iftira üreten kişi, kuruluş ve kurumların üstüne yürüdük, yürüyoruz, yürüyeceğiz…

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Dün yayına verdiği en son video kaydında yine pek çok suçlamanın yanı sıra sitemiz editörü Ertuğrul Timur'un Tarkan Çuhacı'yı ısrarla kendine karşı yönlendirdiğini iddia ediyor, Coşkun Irmak'ın onurlu ve şerefli bir insan olduğu için tiyatrom'a artık yazmadığı yorumunda bulunuyordu (Her iki kişi de hem bize hem adı geçen kişinin sitesine mail yollayarak videonun altına bir nevi tekzip sayılabilecek not düşülmesini sağlamıştır teşekkür ediyoruz)

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:

Hemen belirtelim, bize "bir nevi tekzip sayılabilecek not" gelmedi. Gelmesini gerektiren bir neden de yoktu!... Tarkan Çuhacı'nın imzası facepayeler listesinde duruyor mu? Hayır, durmuyor!... (Bakınız: “Bir iftiranın bataklık anatomisi!”) Coşkun Irmak tiyatrom.com'da yazıyor mu? Hayır, yazmıyor!... Eee!... Bu durum beni değil; olsa olsa 3. Abdülhamid'i tekzip eder. 3. Abdülhamid'i yalanlar!... Tarkan Çuhacı, telefonla yaptığımız görüşmede, bize karşı toplanan imza listesine (Bakınız: “Bir iftiranın bataklık anatomisi!”), A. Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) nedeniyle dahil olduğunu belirtti. Bunu inkar da etmiyor. Zaten bize yazdığı e-postada da bunu, net olarak dile getiriyor: “Bir link geldiğini ve benimde Ertuğrul bey'e saygı duyduğumdan bilinçsizce üye olduğumu söyledim..” Çuhacı'nın yazdığı e-posta, beni değil; 3. Abdülhamid'i tekzip eder. 3. Abdülhamid'i yalanlar!... Elimizde, Tarkan Çuhacı’dan gelen e-posta metni bulunduğundan çok rahatız. Coşkun Irmak hakkında yorum yaptığımı itiraf ediyorum. Irmak, bana, açıklama yapmam konusunda bir “yetki” vermedi. Irmak’ın yönettiği ve Çankaya Belediyesi Şehir Tiyatrosu yapımı “KUTULAŞTIRMA” oyununu izlemek için gittiğim Ankara’da yaptığımız sohbetin verdiği sıcaklıkla böyle bir yorumda bulundum. Bunun için de, gereken özrü diledim. (Ne var ki, Irmak, daha önce yaptığımız bir telefon görüşmesinde; "tiyatrom'un zemin kaymasına uğradığı için" yazmadığını dile getirmişti. Bu konuşmanın verdiği bilgiyle hareket ettim.) Coşkun Irmak, 3. Abdülhamid’in iddia ettiği gibi, “adı geçen kişinin (Hilmi Bulunmaz’ın) sitesine mail yolla”madı. Sadece kısa bir telefon konuşması yaptık ve yazacağım metni belirttim; Irmak da kabul etti. Aksi bir durum varsa, Irmak yaşıyor; gereksinim duyarsa açıklama yapar…

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Editörümüze yönelik tekzip edilmiş bu sözde suçlamaların ardından Hilmi Bulunmaz video kaydında yazarlarımızı hedef alarak Her kim ki 3.Abdulhamid'in sansürcü sitesi olan tiyatrom.com da yazarsa alçaktır , şerefsizdir.

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:

Her ne denli niyetten bağımsız ve doğaçlama konuşmanın getirdiği bir sürçme olsa da, daha önce video konuşmamın altına yazdığım metni yineliyorum:

“Eğer CD ile saptanmış Özdemir Nutku iftirasına, İftira Makinesi Burak Caney’e, Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı’ya ve Sansür Makinesi 3. Abdülhamid’e karşı olan tiyatrom.com yazarları varsa, yukarıdaki video ile verdiğim rahatsızlık nedeniyle onlardan (sadece onlardan) özür dilerim. HB” (Bakınız: "Bulunmaz, iftiracıları teşhir ediyor!")

Son zamanlarda, tiyatrom'a yazı akışı, son derecede azalmıştı. tiyatrom, 3. Abdülhamid "kapansın" fermanı verdiği için kapanmıyor. tiyatrom'a yazacak kimse kalmadığı için kapanma noktasına geldi. Sanırım, birkaç kişinin dışında, hiç kimseCD ile saptanmış Özdemir Nutku iftirasına, İftira Makinesi Burak Caney’e, Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı’ya ve Sansür Makinesi 3. Abdülhamid’e" sahip çıkmıyor, çıkmak istemiyor. Türkiye tiyatrosu, ne denli çürürse çürüsün, 3. Abdülhamid'in düzeysiz sitesine destek vermeyi düşünmüyor...

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Coşkun ırmak niye ayrıldı tiyatrom.com dan ? çünkü onurlu insan, ahlaklı insan. Şerefsiz değil. O.... Ç......değil. (biz ana sayfamızı daha fazla kirletemediğimiz için açık yazamıyoruz.)

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:

Coşkun Irmak’la ilgili yukarıda açıklama yaptım. Yineliyorum: Irmak’la ilgili bölüm nedeniyle; Irmak ve okurlardan özür diliyorum. Yineliyorum: “Eğer CD ile saptanmış Özdemir Nutku iftirasına, İftira Makinesi Burak Caney’e, Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı’ya ve Sansür Makinesi 3. Abdülhamid’e karşı olan tiyatrom.com yazarları varsa, yukarıdaki video ile verdiğim rahatsızlık nedeniyle onlardan (sadece onlardan) özür dilerim. HB” (Bakınız: "Bulunmaz, iftiracıları teşhir ediyor!") Peki, Coşkun Irmak tiyatrom'a uzun zamandır yazı veriyor muydu? Hayır, vermiyordu!... Ana sayfasını, oral seks yapan kadın fotoğraflarını yayınlamış (Bakınız: "Burak Caney 'fotoğraf' sergisi!... / 'Seçme eserler'" / Ayrıca: tiyatrom) Burak Caney’in hizmetine sunan birinin; “(biz ana sayfamızı daha fazla kirletemediğimiz için açık yazamıyoruz.)” sözlerine inanmamız olanaksız. Sitesini, penis büyütücü reklamlara sunan (Bakınız: "Aracılık ettiği penis büyütücü ilanlarla ilgili uyarımıza, Timur'un 2. yanıtı -gözlerinize inanamayacaksınız!-") birinin sözlerine inanmamız olanaksız. Sitesini, CD ile saptanmış Özdemir Nutku iftirasının üstünü örtmek için kullanan (Bakınız: "SAYIN HİLMİ BULUNMAZ'A KISA BİR YANIT") birinin sözlerine inanmamız olanaksız. İftira Makinesi Burak Caney’le diyalog içerisinde bulunan (Bakınız: "3. Abdülhamid - Burak Caney diyalogu") birinin sözlerine inanmamız olanaksız. Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz adlarının sansür edilmesi için tüm gücünü kullanan (Bakınız: "Yaşasın Sansür") birinin sözlerine inanmamız olanaksız. Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı’nın Tiyatro… Tiyatro… dergisinde Yayın Kurulu Üyesi olan birinin sözlerine inanmamız olanaksız…

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Bize aylardır ağır hakaretlerde bulunulmasını sabırla karşıladığımız bu kişinin sitemize yazan onlarca kişiye yönelik bu haddini kat kat aşan sözlerini şiddetle kınıyoruz.

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:

Yineliyorum: “Eğer CD ile saptanmış Özdemir Nutku iftirasına, İftira Makinesi Burak Caney’e, Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı’ya ve Sansür Makinesi 3. Abdülhamid’e karşı olan tiyatrom.com yazarları varsa, yukarıdaki video ile verdiğim rahatsızlık nedeniyle onlardan (sadece onlardan) özür dilerim. HB” (Bakınız: "Bulunmaz, iftiracıları teşhir ediyor!")

3. Abdülhamid diyor ki:

..........Biz ara ara yada düzenli olarak sitemize yazan Orhan Aydın, Orhan Kurtuldu, Ulvi Alacakaptan, Adem Dursun, Kemal Oruç, Orçun Masatçı, Mehmet Tekkanat, Ufuk Tan Altunkaya ve daha çok sayıda değerli tiyatro insanımızın ve yazı dünyasına tiyatrom ile atılan çok sayıda genç arkadaşımızın alçak, şerefsiz olarak nitelendirilmesini hazmedemiyoruz ve hazmetmeye de niyetimiz yok. Tiyatrom yazarlarının da okurlarının da gereken cevabı vereceklerinden eminiz.

3. Abdülhamid’i değerlendirelim:

“Eğer CD ile saptanmış Özdemir Nutku iftirasına, İftira Makinesi Burak Caney’e, Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı’ya ve Sansür Makinesi 3. Abdülhamid’e karşı olan tiyatrom.com yazarları varsa, yukarıdaki video ile verdiğim rahatsızlık nedeniyle onlardan (sadece onlardan) özür dilerim. HB” (Bakınız: "Bulunmaz, iftiracıları teşhir ediyor!")

***

Bugün, Türkiye tiyatrosu çürüme noktasına geldiyse, bunda Sansür Makinesi Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) da payı var. Payı oranında cezasını çekti, çekiyor, çekecek. Ortada toplumsal bir suç varsa, bunun karşılığı toplumsal cezadır. Nasıl ki hukuksal suçun karşılığı hukuksal cezaysa, toplumsal suçun karşılığı da toplumsal cezadır. Bundan kurtulmak olanaksız. Kirlettiğiniz tiyatro dünyasından, tam anlamıyla çekilseniz de, bu cezadan kurtulmanız olanaksız. Bu ceza ertelenmez, başka kişilere yüklenilmez, hatta ölseniz bile, arkanızdan sürekli olarak gündeme gelir…