12 Ocak 2008 Cumartesi

Tiyatrocu tavuk değildir!

Foto: Kemal Oruç


Tavuk tencerede pişer. İnsan yaşamda. Yaşamı algılayan pişer. Algılayamayan çiğ kalır. Kemal Oruç, çok genç bir tiyatro sanatçısı; yaşamın kısık ateşinde pişiyor. "Dört yanımız puşt zulası" olup, tiyatro yayıncıları; yalancı, sansürcü, iftiracı olma görevini üstlense de; Oruç, kendine yaşam alanı bulabiliyor. Yavaş yavaş kemale eriyor...

Aşağıda linkini verdiğimiz yazıyı, daha önce tiyatrom sitesinde görmemize karşın, okuma isteği duymamıştık. Büktel gündeme getirince içer gibi okuduk. tiyatrom sitesinin padişahı 3. Abdülhamid'in sansürcülüğü nedeniyle, bu sitede bulunan yazıları okumak gelmiyor içimizden. Özellikle Coşkun Irmak'ın ciddi yazılarından mahrum kalan tiyatrom, sürekli olarak kan yitiriyor. Orhan Aydın'ın "Mandal" yazısının hoşluğu bile, 3. Abdülhamid'in sansürcülüğünü örtmeye yetmiyor...

Bir başka Gibi Yapanlar yazarı olan Uğur İzgi'yi örseleyen (bakınız: "Bu sabah tiyatrom'u tık'ladığımda, karşıma acayip bir şey çıktı!*") tiyatrom sitesinde yazı yazmayı içine sindiren Oruç, sanırız zamanla daha da kemale erer. Büktel'in "GÖR"memizi sağladığı yazıyı mutlaka okumanızı öneririz... HB


Coşkun Büktel
12 Ocak 2008



Gibi Yapanlar tiyatrosunun yöneticisi Kemal Oruç'tan, tiyatrocular için, hayattan ve tiyatral yaşanmışlıktan çıkardığı önemli dersler/deneyimler içeren, ibret dolu bir yazı.Beni aydınlattı, sizleri de aydınlatsın istedim.

ÖĞRETEN FACİA: KARMA KABARE