12 Ocak 2014 Pazar

Bulunmaz, Asılsız İhbarcı Mustafa Demirkanlı'yı savcıya şikâyet ediyor!

T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA


ŞİKÂYET EDEN: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ
T.C. KİMLİK NO: 50482204038
ADRES: Ali Baba Türbe Sokak No: 13/8 Çemberlitaş, İstanbul
TELEFON: 0532 642 88 57   / 0212 513 47 32
FAKS: 0212 513 47 33
E-POSTA: tiyatroyun@gmail.com

ŞİKÂYET EDİLEN: MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI
T.C. KİMLİK NO: 37210675438
ADRES: Reha Yurdakul Sok. No: 28/1 Billur Ap. Şişli-İstanbul
Gülbağ Mh. Şahinler Sk. No: 42 D. 10 Mecidiyeköy - İstanbul
TELEFON: 0212 216 75 20
E-POSTA: tiyatrodergisi@gmail.com

SUÇ: Görüntülü, Sesli, Yazılı İleti (Şüphelinin Yazı İşleri Müdürlüğü yaptığı Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin sitesi www.tiyatrodergisi.com.tr) ile Hakaret, "İFTİRA", Suç Uydurma, Tehdit (TCK 106, 125, 267, 271)

SUÇ TARİHİ: 17.03.2008, öncesi ve sonrası...

SUÇ DELİLİ: 17.03.2008 tarihinde İSTANBUL 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'na onaylatılarak resmîleşmiş belgeler.


AÇIKLAMALAR:

1 - Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin resmî sitesi www.tiyatrodergisi.com.tr'de, beni karalayan, benim kişilik haklarımı, haysiyetimi, onurumu ve saygınlığımı rencide eden düzeysiz ve insan haklarına aykırı bir yazı yazarak, yayınlamıştır... Baştan aşağı demagoji, dezenformasyon ve karalama ve saptırma teknikleriyle kaleme alınmış olan bu yazı okunduğunda, kötücül durum anlaşılabilecek ve Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın işlediği suç eylemine uygun düşen Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleriyle kovuşturulup, ceza alabilecektir... Ben bu kanıdayım... Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, sadece benim verdiğim yasa maddelerini ilga ve imhâ etme eylemiyle sınırlı kalmayıp, "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETME" eylemlerine bile eğilim göstererek, beni ikide bir şikâyet etmesine karşın, bâzı şikâyetleri "ASILSIZ İHBAR" diye nitelendirilmiş statü kazanmıştır. "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu"na giderek 
"ASILSIZ İHBAR" yapan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, Sayın Savcı Halûk Gedikli'nin yerinde müdahalesiyle "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" ile de bertaraf edildi. Kendisini kesinlikle ilgilendirmeyen ve kendisine karşı en ufak bir suç içermeyen bir konuda yaptığı "ASILSIZ İHBAR" için, lütfen şu belgeye bakınız:
(http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/07/aslsz-ihbarc-lincci-demirkanl-bulunmaz.html)

"SORUŞTURMA NO: 2013/72962 - KARAR NO: 2013/30165"

(Yapılmış savcılık şikâyeti bulunduğu için, bir bilgi olarak sunuyorum.)

2 - T.C. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin ve Kocaeli Şehir Tiyatroları Mehmet Çevik adlı kişilerden sürekli olarak reklâm (PARA) desteği alan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı adlarını saydığım resmî kurum yöneticilerinden aldığı cesaret ve destekle, hakkımda tam 1100 imzalı "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" düzenlemiştir. Bu durumu da bir bilgi olarak sunup, linkini veriyorum: www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm

3 - Sayın Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı beyin, Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi "resmî" İnternet sitesindeki "İnternet kirliliği, hakaretler ve gerçekler..." başlıklı yazıda bana çok bâriz olarak "HAKARET" edilip, "İFTİRA" atılmakla birlikte inceden inceye de olsa "TEHDİT" bile söz konusu olabilmiştir.

a) Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, benim Bulunmaz Tiyatro Sahibi olmam ve Coşkun Büktel'in de Türkiye'deki en evrensel tiyatro oyunu 
"Theope" oyununu yazmasının nedenlerinden kaynaklanan durumu bir "LİNÇ KAMPANYASI" ile engellemeye çalışmanın yanı sıra tam 1100 kişilik bu kampanyanın bileşenlerinden ayrıca olarak, kurucusu bulunduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Devlet Tiyatroları'ndan usule aykırı biçimde reklâm (PARA) almasının verdiği rahatlıkla da bize karşı sürekli bir biçimde büyük "KARALAMA" eylemleri gerçekleştirmiştir. Bunlardan biri de, yukarıda adını verdiğim yazıdır... Bu yazının daha ilk paragrafında bile bana karşı "İFTİRA SUÇU" işleyen Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı özellikle BÜYÜK harfle yazarak dikkat çekecek hâle getirdiğim sözlerle "İFTİRA EYLEMİ" sürecini rahatça başlatmıştır:

"Coşkun Büktel, HİLMİ BULUNMAZ ve BURAK CANEY (sanal adam) arasında oluşan yayıncılığa bir göz atmanızı ve bu kişileri tanımıyorsanız tanımanızı öneririm. Özellikle Coşkun Büktel'in böylesine KİRLENMİŞ bir üçgenin içinde yer almasına gerçekten üzüldüm. Şahsıma her türlü HAKARETi yapıyorlar, birlikte oluşturduklarını da (Büktel ve kuyumcu arkadaşı) AÇIKLAMAKTAN ERİNMİYORLAR, daha doğrusu Büktel UTANMIYOR, bu yapının içinde olduğunu KENDİ SATIRLARIYLA da ifade ediyor."

Kendisinin yada yakınlarından birinin olduğunu düşündüğüm Burak Caney adlı sanal kişinin ben ve/ya biz olduğumuzu iddia edebilen ve bu iddiasının metnini "İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi Yargıçlığı"nda resmîleştirdiğim 17 Mart 2008 tarihli "Webmaster B. Dilek Sezer" imzalı tespit tutanağındaki metinle Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı suç işlemektedir. Burak Caney adıyla başlatılan "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinin içeriğini de anlamak için, hemen aşağıdaki 4. Madde'de sıraladığım dâvâ dosyalarının tek tek incelenmesi gerektiği kanısındayım. Bunları lütfen titizlikle inceleyiniz:

b) Sayın Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı kırk yıldır tiyatro sanatçısı, profesyonel tiyatro (Bulunmaz Tiyatro) sahibi olmama karşın kendince beni "KUYUMCU" olarak aşağılayarak bana "HAKARET" etmek ve beni "KARALAMAK" istiyor... Ben, halkın ve tüyü bitmemiş yetimin vergileriyle bütçesini zor denkleştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan avanta almamak için mücadele verdiğim gibi, kesinlikle tam zamanında yayınlanamayan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi için usûle aykırı bir biçimde reklâm (PARA) alan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı bile sürekli olarak eleştiriyorum... Benim bu bilimsel ve toplumsal eleştirilerimi bir "HUSUMET" olarak algılayıp, bana son derecede büyük zararlar veren Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, kendini hiç tutamayarak, aşağıdaki paragraf içeriğinde görüleceği gibi, bana "HAKARET" edip, "İFTİRA" atmakla birlikte beni "TEHDİT" ediyor. Bu zincirleme hâlde yapılıyor:

"Özellikle, Büktel'in KUYUMCU arkadaşının sitesine bakarsanız –ki Büktel de kendi sitesinden zaman zaman linkler verir- SEVİYEyi çok daha net görürsünüz. HAYVAN resimleri, kendi kendine çektiği videolar, Mehmet Akan ve Lale Oraloğlu ölüm döşeğindeyken ettiği KÜFÜRLER, her dizi çekene, reklam alana (özellikle bize) HAKARETlerinin bini bin paradır. Sanki kendisi altın ve zümrüt ticaretiyle uğraşmıyor da, sanki kendisi düğün salonlarında komiklik yapmamış da, sanki kendisi kendi YALANını sonrasında kendi düzeltmek zorunda bıraktırılmamışta, bir huri melek! (Tüm bunların detayları, öteki arkadaşları, BURAK CANEY'in sitesinde mevcut.) Büktel'in KUYUMCU arkadaşının yaptıkları hiç önemli değil, ciddiye alınacak biri de değil, değil çünkü kendisi CİDDİ BİRİ DEĞİL, blog'larının her satırı dökülüyor, her sayfası çelişkiler yumağı, asıl bu KİRLENMİŞLİK içinde kalan Coşkun Büktel'e iki çift lafım var: Değer mi? Sadece seni pohpohluyor diye, her yanıyla lime lime dökülen birinden medet ummak sana yakışıyor mu? Nasıl da böylesine bir hızla, kalan prestijini de yitirdiğini görmüyor musun? Bu kadar mı kör etti gözlerini 'Theope', bu kadar mı kolay altını çaldırmak, hele senin gibi biri için; titizlenen, titizlenmeyi öneren, bu konularda acımasızca eleştiren bir insana yakışıyor mu, KUYUMCU arkadaşını taşımak veya kendini ona taşıtmak? Şöyle arkana yaslan ve gözlerini kapatarak düşün… Açıklama, yazma ama düşün… NASIL BİR ÜÇGENİN İÇİNDE KALDIN? Her geçen gün nasıl bir batağa saplandın farkında değil misin? Yazık, çok yazık."

Ben, alanında "dünyanın en büyük şirketi"ne sahip bir "ELMAS KESİCİ UÇLAR" işletmesinin de sahibi olmakla birlikte çeyrek asırlık profesyonel bir tiyatro sahibiyim. İşlerimi yürüttüğüm: "BULUNMAZ KUYUMCULUK YAYINCILIK GÖSTERİ SANATLARI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ" Bu şirketimin işleri gereği, yılda en az yirmi - otuz kez ülke dışına çıkmam gerekirken, Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın 1100 arkadaşıyla birlikte düzenlemiş bulunduğu iğrenç "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sonucu, yılda en fazla on kez ülke dışına çıkabiliyorum. İşbu durum da, maddî ve manevî olarak çok büyük kayıplara uğramama neden oluyor. 

Başta televizyon dizi oyuncusu HALUK BİLGİNER ve Oyun Atölyesi olmak üzere hakkımda yüze yakın soruşturma ve kovuşturma başlatan Sayın Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı ve "LİNÇ KAMPANYASI" imzacısı arkadaşları, benim ülke dışına çıkma olanaklarımı ilga ve imhâ ederek, benim seyahat edebilme hakkımı çiğnemekle kalmayarak, aynı zamanda acil ihtiyaç olan döviz girdisine engel olmuşlardır... Böylelikle, Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı ve 1100 arkadaşı, dolaylı bir biçimde de olsa, edilgen bir hâl de olsa, "MALVARLIĞINA KARŞI SUÇ" da işlediler kanaatindeyim. Bunu değerlendirecek savcılar ve yargıçlardır. 

c) Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, "kirli sözleri temiz ve temiz sözleri kirli" hâle getirmekte usta olduğundan, hem yukarıda ve hem de aşağıda görülebileceği gibi temiz olan "KUYUMCU" sözünü de kirli bir amaç için kullanmaktadır... Demirkanlı sözleri şöyle saptırmaktadır:

"KUYUMCU arkadaşının siteleri, BURAK CANEY denen adamın sitesi ve aralarında Coşkun Büktel… Resmi görüyor musun? Bu resim içinde kendini nasıl rahat hissediyorsun? KUYUMCU arkadaşının yaptığı SAÇMALIKLARı izlediğinde, o blog'da sürekli 'Theope' için söylenmiş sözlerin yayımlanması seni RAHATSIZ etmiyor mu? Böylesi ABUK SABUK resimlerin, KÜFÜRlü yazıların yer aldığı bir site, bilmeyenler için adeta senin resmi siten gibi görünen, her sayfası seninle ve 'Theope'nle doluyken, nasıl oluyor da bunlara İZİN VERİYORSUN, yılların emeğini bir çırpıda, HURDALIĞA GÖMÜYORSUN?"

Beni bir köle gibi değerlendirerek, benim üzerimde bir efendi inşa eden Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı "İZİN VERİYORSUN"u kullanıp beni aşağılamaktadır. Yazarlık eylemimi aşağılamak için de üretimlerim hakkında, çok net bir dille "HURDALIĞA GÖMÜYORSUN" sözünü telaffûz edebibiliyor. "ABUK SABUK RESİMLER" ve "KÜFÜRLÜ YAZILAR" tanımlamasında bulunarak, okurları, izleyicileri ve tiyatro kamuoyunu, İnternet ortamını dezenforme edebilen Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, toplum içindeki saygınlığımı sarsıp, itibarsızlaştırma eylemiyle suç işlemeye devam ediyor hâlâ... Kendisinin ve/ya çok yakın bir arkadaşının oluşturduğu "SANAL TERÖRİST BURAK CANEY" ile beni aynı kılmaya çaba harcayan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, benim "sahtekâr biri olduğum" izlenimi oluşturmaktadır kanısındayım. "KUYUMCU""SAÇMALIKLAR" sözlerini yan yana koyup, meslek ve sanatıma "HAKARET" ederek, beni toplum önünde alenen küçük düşürme girişiminde bulunan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, işbu eylemiyle, beni "KARALAMAK" istemektedir. Buna dikkat edilmeli...

d) Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, Şubat 1991 tarihinden bu yana, tiyatro dünyasını hızla dezenforme edip şimşek hızıyla kullanabilmiştir. Bu kullanma eyleminde sürekli olarak kendisine reklâm (PARA) veren Devlet Tiyatroları Eski Genel Müdürü Lemi Bilgin bile yardım etmiştir. Yeni Tiyatro Dergisi'nin Ocak 2014 tarihli 54. Sayısı bu konuda önemli bir belge içermektedir... 2. sayfadaki Erbil Göktaş imzalı yazıda dikkat çeken "DEVLET TİYATROLARI VE YENİ TİYATRO DERGİSİ" ara başlıklı yazıda, gayet somut olarak aynen şunlar (da) yazılabilmiştir:

"Öncelikle LEMİ BİLGİN'İN (görevden alınmasına da neden olduğu söylenen) Mayıs ayında giderayak tüm basına ALTI TRİLYONLUK REKLÂM verdiğini, bu meblağı yeni genel müdür VEKİLİNE BORÇ BIRAKMIŞ OLDUĞUNU DUYDUK. Bu sözü edilen MEBLAĞdan Yeni Tiyatro'ya hiçbir REKLÂM, ilân verilmediğini belirtmek isterim."

Aynı yazıda şu sözlerin içeriği bile soruşturma başlatılmasına yeter:

"Nasıl özel tiyatrolara devlet yardımı yaparken 'İLKELİ' ve  'ADİL' olmak ZORUNDAysanız, tiyatro yayınlarına bir tür devlet yardımı sayılabilecek bu REKLÂMları verirken de 'İLKELİ' ve 'ÂDİL' olmak zorundasınız. Gönül isterdi ki sadece okur desteğiyle ayakta duralım; zâten BÜTÜN ÇABAMIZ bu yöndedir. ALANIMIZDAKİ BÜTÜN DİĞER dergilerden daha çok okurlarımızla temastayız, kimse merak etmesin. Ama günümüzün ekonomik koşullarında henüz bu mümkün değil. Ayrıca diğer dergilere o reklâmları verirken, bizi ötekileştirmek NİYE? NEDEN BUNU YAPTINIZ? NEDEN 'ADALETSİZ' DAVRANDINIZ EY LEMİ BİLGİN, EY MUSTAFA KURT?"

Kurulduğu Şubat 1991 tarihinden beri, benim, halkın ve tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle ayakta durabilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları, İstanbul Şehir Tiyatroları ve Kocaeli Şehir Tiyatroları bütçelerini de kendi lehine kanalize eden Şüpheli Sanık Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın Tiyatro... Tiyatro... Dergisi mercek altına alınarak, başta Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik olmak üzere ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ve İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin ve Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Çevik ve benzerlerinin ifadelerine başvurulmalıdır. Kurumlardan usûle uygun bir biçimde alınmayarak ve manipülasyonla alınan reklâm (PARA) kalemi irdelenmelidir. Benim yaptığım halktan, tüyü bitmemiş yetimden yana yayınlardan çok büyük rahatsızlık duyan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, eleştirim karşısında somut eleştiri getiremeyince, "KARALAMA" eylemine başvuruyor. Lütfen okuyun:

"THEOPE'yi güya öven bu adamın bu ÇÖPLÜK içindeki övgülerinin THEOPE'YE EN AĞIR ZARARI VERDİĞİNİ göremiyor musun?

Ben söylemiştim demek hiç HOŞ DEĞİL ama, ben SÖYLEMİŞTİM 
SANA, BU ADAMA DİKKAT ET BÜKTEL DİYE, SENİ O ZAMAN GERÇEKTEN SAMİMİ OLARAK İKAZ ETMİŞTİM.

İşte geldiğin nokta… yukarıdaki sayfaların SAHİBİ KUYUMCU arkadaşın, senin özenle savunduğun KUYUMCU arkadaşın ve sen, geldiğin yer işte o üçgenin içi, BERBAT ötesi bir durum. Elimde değil üzülüyorum, YAKIŞTIRAMIYORUM DA SANA. ÇOK YAZIK.

YAZIK ETTİN KENDİNE, KAVGANA KIZANLAR BİLE SAYGI DUYARDI, AMA O SAYGIYI DA SIFIRLADIN, KAVGANA YENİLDİN, LAYIĞINI BULDUN COŞKUN BÜKTEL."

"TÜRKİYE DRAMATİK YAZARLIĞI'NIN EVEREST'İ" sözüyle ünlü "THEOPE"yi üretmiş Coşkun Büktel ile tiyatral arkadaşlığımızı bozmak için hakkımda "DOLAYLI HAKARET, İFTİRA, TEHDİT SUÇU" içeren göndermeler yapan Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı, 
"VANDAL"dır. Sadece bu yazıdaki "VANDAL" eylemlerinden değil, 
"T.C. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU"na yaptığı "ASILSIZ İHBAR" eylemi sonucundan da anlamak olasıdır. Sayın Savcı Halûk Gedikli'nin verdiği ve "Soruşturma No: 2013/72962 - Karar No: 2013/30165" numaralı dosya incelendiğinde, Şüpheli Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın tam bir "VANDAL" olduğu resmî belgeyle rahatça kanıtlanabilecektir.

4 - Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, tek başına ve yalnız hareket etmeyip, tam 1100 şahsiyetli bir "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" örgütüyle birlikte hareket ederek örgütlülüğe katkı sunuyor kanaatindeyim. İşbu örgütün yönetici kadrosu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi yönetenlerdir. Bunlara ceza ve hukuk dâvâları açtım:

İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/663
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/523
İSTANBUL 8. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/843
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/664
İSTANBUL 22. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/551
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/943
İSTANBUL 24. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2013/201
İSTANBUL 40. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 2023/399
İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/481
İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/423
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/230
İSTANBUL 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin yönlendirdiklerinin dâvâları:

İSTANBUL 1. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8930
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8
İSTANBUL 7. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/217
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 15. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/899
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/166
İSTANBUL 28. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/469
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3131
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3218
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/268
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ -2010/337
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/445
İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -  2010/278
İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2013/400
İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/650
İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/167
İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/78
KADIKÖY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/236
ANADOLU 40. SULH CEZA MAHKEMESİ -  2013/854
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/289
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/536
KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012 / 597
TRABZON 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/256
MANİSA SOMA SULH CEZA MAHKEMESİ -  2011/578

Ayrıca karşılıklı olarak onlarca soruşturma (Bâzı örnekler):

DEMİRKANLI'NIN HAKKIMDA YAPTIĞI "ASILSIZ İHBAR":
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu - Soruşturma No: 2013/72962 - Karar No: 2013/30165)

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/53606

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/58063
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/72343
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/88004
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/102971
ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/75791

HUKUKÎ NEDEN: Hakaret, İftira, Suç Uydurma, Tehdit (TCK 106, 125, 267, 271)

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda "sıraladığım nedenler" ile kendisinden şikâyetçi olduğum ve kesinlikle uzlaşmak istemediğim Mustafa Şükrü Demirkanlı adlı şahsiyet hakkında "gerekli soruşturma"nın yapılmasını ve cezalandırılması için "KAMU HUKUKU DAVASI" açılabilmesine karar verilmesini yüksek saygılarımla arz ve talep ederim... 13.01.2014

ŞİKÂYETÇİ
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ

EKLER:

1 - "İnternet kirliliği, hakaretler ve gerçekler..."
2 - Yeni Tiyatro Dergisi / Ocak 2014
3 - İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi belgeleri...