22 Temmuz 2013 Pazartesi

Asılsız İHBARCI LİNÇÇİ Demirkanlı, Bulunmaz'ı TCK 301'den ihbar etti!

Hilmi Bulunmaz, LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni sürekli olarak ters çeviriyor!


***

T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU

Soruşturma No: 2013/72962

Karar No: 2013/30165


KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR

DAVACI: K.H.

MÜŞTEKİ: MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI
ŞÜPHELİ: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ

SUÇ: DEVLETİN YARGI ORGANLARINI ALENEN AŞAĞILAMA - HAKÂRET


SUÇ TARİHİ: 21/05/2013 - İSTANBUL



SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ

Müşteki, Cumhuriyet Savcılığı'nca tespit edilen ifâdesinde, "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi" isimli dergide yayın yönetmeni olduğunu, hakkında İHBARda bulunduğu Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın ise tiyatroyla ilgili ve meraklı olan bir kişi olduğunu, tiyatroya olan ilgisi nedeniyle elektronik posta yoluyla kendisine ait www.tiyatroyun.blogspot.com isimli İnternet sitesinde sürekli tiyatro insanlarına karşı yazılar kâleme alarak ve video görüntüleri yayınlayarak tiyatro insanlarına karşı sürekli HAKÂRET içerikli beyanlarda bulunduğunu, bundan dolayı kendisine HAKÂRET edilen kişilerin şikâyetlerine istinâden hakkında Cumhuriyet Savcılıkları'nca soruşturmalar yapılıp, KAMU DÂVÂları 

açıldığını, CEZ MAHKEMELERİnde yargılandığını, hakkında HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA DÂİR KARARlar verildiğini, kendisine yönelik HAKÂRETlerinden dolayı da, hakkında şikâyetlerde bulunduğunu, şahsen kendisinin ve sair tiyatro insanlarının hakkındaki şikâyetler nedeniyle hakkında SORUŞTURMAlar yapılan ve aleyhine KAMU DÂVÂları açılan Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın bu dâvâlar nedeniyle "ey savcı" başlıklı bir şiir kaleme aldığını ve www.tiyatroyun.blogspot.com isimli sitesinde bu şiiri yayınladığını, yayınladığı bu şiirinde YARGI TEŞKİLÂTINI HEDEF ALARAK ithamlarda bulunduğunu, şahsına ve sair tiyatro insanlarının şahsına yönelik İFTİR ve HAKÂRETlerden dolayı ayrıca ŞİKÂYETlerde bulundukları, ancak şüpheli tarafından kâleme alınan şiir ile YARGI TEŞKİLÂTI HEDEF ALINDIĞINDAN dolayı hakkında CUMHURİYET SAVCILIĞI'NA İHBARda bulunduğunu, şahsî bir şikâyetlerinin olmadığını beyân etmiştir.

İHBARA KONU OLAN ŞİİRİN www.tiyatroyun.blogspot.com sitesinde yayınlandığını ve hâlen http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/10/ey-savc.html sayfasında yayında bulunduğu ilgili site üzerinde yapılan araştırmada anlaşılmıştır.


Günümüz ÖZGÜRLÜKÇÜ DEMOKRASİlerinde, istisnâları dışında, geniş bir yelpazeyle DÜŞÜNCEyi AÇIKLAMA korunmakta ve İFÂDE HÜRRİYETİ kapsamında değerlendirilme sûretiyle ÖZGÜRLÜĞÜN SAĞLADIĞI HAKLARdan en geniş şekilde yararlandırılmaktadır.


Ne var ki; İFTİRÂ, KÜFÜR, ONUR, ŞEREF ve SAYGINLIĞI zedeleyici söz ve beyânlar, MÜSTEHCEN içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞI, HUKUK DÜZENİNİ CEBİR YOLUYLA DEĞİŞTİRMEYE YÖNELEN, NEFRET, AYRIMCILIK, DÜŞMANLIK ve ŞİDDET yaratmaya yönelik bulunan ifâdeler ise DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ bağlamında hukukî koruma görmemekte, suç sayılmak sûretiyle cezaî yaptırımlara bağlanmaktadır.


Bu doğrultuda, şüphelinin kâleme aldığı "ey savcı" başlıklı şiirde kullandığı 


"halka adâlet

halka hak
halka hukûk
yerine
acı veren
savcı
senin dilini eşek arısı soksun

sana kirli kâğıttan bir diploma

kavak ağacından yapılmış bir masa
bir de boynunu bağlı tutsun diye 
korkunç renkli bir kravat vermişler

sen

eline tutuşturulan kâğıdı fetvâ
önüne konulan masayı râhle
boynunu sıkan kravatı sakal sanıyorsun

halka adâlet

halka hak
halka hukûk
yerine
acı veren 
savcı
senin dilini eşek arısı soksun"

şeklindeki dizelerinde herhangi bir HAKÂRET içerikli ifâdelerin yer almadığı, YARGI TEŞKİLÂTINI KÜÇÜMSEYEN, AŞAĞILAYAN, ARGO tâbirlerle ve KÜFÜRlü sözlerle YARGI TEŞKİLÂTINI RENCİDE EDİCİ kelimeleri ve ibârelerin kullanılmadığı görülmüş, şiirde dile getirilen beyânların hakkında açılan KAMU DÂVÂları nedeniyle yapılan bir ELEŞTİRİ MAHİYETİNDE SÖZCÜKLER olduğu düşünülmüş, kullanılan sözcüklerin SUÇ UNSURU taşımadığı, kâleme alınan şiirin TÜRK CEZÂ KANUNU'nun 301. MADDESİ kapsamında bir SUÇ TEŞKİL ETMEDİĞİ KANAATİNE VARILMIŞTIR.


Ayrıca İHBARa konu şiirde somut olarak bir savcı ismi zikredilmediği, genel anlamda SAVCILIK TEŞKİLÂTINA YÖNELİK İFÂDELERde bulunulduğundan dolayı TÜRK CEZÂ KANUNU 125. MADDESİ kapsamında SUÇ UNSURLARININ OLUŞMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR.


TÜRK CEZÂ KANUNU'NUN 301. MADDESİ doğrultusunda şüphelinin savunmasının alınabilmesi için, Adâlet Bakanlığı'nın izninin alınması gerektiği nedenle, UNSURLARI OLUŞMAYAN SUÇ hakkında şüphelinin savunmasının alınmasının yoluna gidilmemiştir.


AÇIKLANAN NEDENLERLE;


Şüpheli hakkında yüklenen suçtan kamu yararına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA, Cezâ Muhakemesi Kanunu'nun 172/1 Maddesi uyarınca karar örneğinin şikâyetçisi bulunmadığı nedenle İHBAR edene ve savunması alınmadığından dolayı şüpheliye tebliğine yer olmadığına, Cezâ Muhakemesi Kanunu 173/1 Maddesi uyarınca 15 gün içinde yetkili ve görevli Bakırköy Ağır Cezâ Mahkemesi Başkanı'na itirazı kâbil olmak üzere karar verildi. 24/05/2013



Halûk GEDİKLİ - 40899
İstanbul Cumhuriyet Savcısı
e - imzâlıdır

Not: Önemli bölümleri büyütüp, kırmızı ile belirgin hâle biz getirdik!




***


İstanbul Cumhuriyet Savcısı Halûk Gedikli'nin "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" verdiği "ASILSIZ İHBAR":



T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA
İHBAR DİLEKÇESİ

İHBAR EDEN: MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI

T.C. Kimlik No: 37210675438
ADRES: Reha Yurdakul Sok. No: 28/1 Billur Ap. Şişli- İstanbul
TELEFON:

İHBAR EDİLEN: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ

T.C. KİMLİK NO: 50482204038
ADRES: Ali Baba Türbe Sokak No: 13/8 Çemberlitaş, İstanbul

İHBAR KONUSU: İlişikte bilgisayar çıktıları ve word olarak metinlerini sunduğum Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın kendisine aitblogspot'unda yayımlamış olduğu ve halen yayında olan şiirinin savcılık makamına yönelik HAKARET içerdiğini düşündüğüm ve yargıçlara yönelik HAKARET oluşturduğunu düşündüğüm kayıtları iletiyorum. Ayrıca, İstanbul Barosu'na yönelik HAKARETLERİ ilgili baroya iletilmiştir. Şahıs, tiyatro insanlarına yönelik 
HAKARETLERİ 

ile yetinmeyip yargının tüm kurumlarını da hedef almaktadır.

Örneğin, kendisi hakkında beğenmediği bir karar veren savcıya yönelik

"Hilmi Bulunmaz, İFTİRAyı HAKARET anlayan savcıya karşı çıktı!" (EK-1) başlıklı yazısının bir altında aşağıdaki şiir dediği yazıyı yayımlamakta, http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/10/blog-post_17.html adresinde yayında bulunmaktadır. Ancak, zaman zaman link değiştirdiği için, yukarıdaki link geçersiz olabilir. Örneğin: "Maalesef aradığınız sayfa bu blogda yok." (EK-2) Yukarıda bulunamayan link, http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/10/ey-savc.html (EK/3'de karşımıza çıkmakta). Muhtemelen arandığında, burada da bulunamayacak. Bir başka savcı ya da yargıç kararının altında bulunacaktır:

ey savcı


halka adâlet

halka hak
halka hukuk
yerine
acı veren
savcı
senin dilini eşek arısı soksun

sana kirli kâğıttan bir diploma

kavak ağacından yapılmış bir masa
bir de boynunu bağlı tutsun diye
korkunç renkli bir kravat vermişler

sen

eline tutuşturulan kâğıdı fetvâ
önüne konulan masayı râhle
boynunu sıkan kravatı sakal sanıyorsun

halka adâlet

halka hak
halka hukuk
yerine
acı veren
savcı
senin dilini eşek arısı soksun

hilmi bulunmaz


Şahıs, tiyatro insanlarına uzun süredir HAKARET etmektedir. Yapılan şikâyetler sonrası kendisi hakkında dâvâ açan savcılara da hiddetlenerek, iletmiş olduğum şiiri yazmış ve kamuya açık sitesinde yayımlamaktadır.


Yargıçlara:


Siz, (ben, halkım, tüyü bitmemiş yetim; bireyin, ailenin, kentin, ulusun, emekçi sınıfın nöbetini tutarken) "LİNÇÇİ OROSPU ÇOCUKLARI" olarak götlerinize üşüşen pirelerin ezelî rekâbet maçlarındaki hakemlerin, "maymungötürengi" kartlarına ve emekçilerin iktidar özlemini diri tutmak için "varlığını emekçi varlığına armağan eden adam" hakkında kararlar vermesini istediğiniz hâkimlerin sopalarına götünüzü yaslama derdindesiniz!


(Belge 4)


Mahkemelere:


Video 1:

Yayın yerleri: http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/07/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmaz-linc_14.html

You Tube: http://www.youtube.com/watch?v=OTQSom1AOYA&feature=player_embedded


D. 13.45

"... kardeşim diyorum, mahkeme kağıdının benim için osuruk kadar değeri yoktur, benim için sen önemlisin, proleter önemli..."

Açıklamalarıyla tavrını açıklamaktadır.


***


Ayrıca, İstanbul Barosu'na ilişikte sunduğum 2 adet video kaydında

HAKARETLERDE bulunmaktadır.

Video 1: 

Yayın yerleri:
http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/07/sosyalist/sanatc-hilmi-bulunmaz-line_14.html

You Tube

http://www.youtube.com/watch?v=0TQSom1A&feature=player_embedded

Dk. 16.10


"... İşte 1878 yılında kurulan İstanbul Barosu, tiyatrosunu bu delilde karartma yapan, hukuk dışı avukata teslim ediyor. Burhan Gün'e teslim ediyor. İstanbul Barosu kesin ve kesinlikle sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın mahkûm olması için yardım ve yataklık ediyor..."


Dk. 25.20


"... Madem ki yasalar var, ben şimdiye kadar hayatta kimseyi mahkemeye vermedim, bunun bir tek nedeni vardı: Haksızlıkların yasalarla korunduğu bir ülkede yaşıyoruz! Bu ülke hâlâ 12 Eylül faşizmini, 12 Mart faşizmini aşamadı hâlâ bu ülkede Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf 12 Mart faşizmi Kültür Bakanlı Talat Halman'a Emek Ödülü verebiliyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Faşizmin egemen olduğu, gericiliğin egemen olduğu, haksızlıkların yasalarla korunduğu bir ülkede ben yasalara güvenip kimseyi şimdiye kadar mahkemeye vermedim. Ancak, bundan sonra kesinlikle vereceğim..."


***


2 nolu Video


Yayın yeri:

1) http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/06/hilmi-bulunmaz-lincci-tiyatro-tiyatro_20.html
2) http://vimeo.com/25372566
3) http:www.youtube.com/watch?v=jHeAJc2pkw&feature=player_embedded
4)http://www.dailymotion.com/video/xjf7gm_bulunmaz-lynccy-dergiyi-eleytiriyor_creationfrom=embediframe

Dk. 20.10


"... Burhan Gün de İstanbul Barosu Tiyatrosu'nun Genel Sanat Yönetmeni. Burhan Gün de Gülhan Avşar'ın ve Mustafa Demirkanlı'nın, LİNÇÇİ Gülhan Avşar ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın avukatıdır. Dolayısıyla Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın belgelerini sunarken delilde karartma yapmıştır. İstanbul Barosu Tiyatrosu'nu Genel Sanat Yönetmeni sıfatıyla Burhan Gün'e teslim ettiğine göre, avukattır Burhan Gün. Kendisi LİNÇÇİ değildir kesinlikle. O da, sahtekârlık yaptığı için adliyede, delil karartması yaptığı için, İstanbul Barosu da sahtekâr bir kurumdur bana göre. 1878 yılından bu yana sabıkası bulunmayan İstanbul Barosu, Orhan Aydın, düzeltiyorum nereden aklıma geldi o LİNÇÇİ Orhan Aydın. Orhan Apaydın gibi ilerici bir insanın bir dönem Baro Başkanlığı yaptığı İstanbul Barosu şu ânda LİNÇÇİLERİN avukatı olan Burhan Gün'ü sahiplenerek ki, Burhan Gün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki basın bürosundaki savcı İsmail Onaran'a benim hakkımda belge verirken, delilde karartma yapmıştır, sahtekârlık yapmıştır. İstanbul Barosu da bu sahtekârlığa, Burhan Gün'e tiyatrosunu teslim ederek, yardım ve yataklık etmiştir. Dolayısıyla, benim için İstanbul Barosu'nun hiçbir hukukî temeli kalmamıştır. İstanbul Barosu, hukuka aykırı bir kurumdur, kuruluştur..."


D. 26.44


"Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, bizim deyimimizle Tiyatro... Tiyatro... paçavrasının kurucusu, yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, beni Burhan Gün kanalıyla, yani LİNÇ KAMPANYASINI destekleyen, 1878'den bu yana sabıkası olmamasına rağmen, yeni sabıkası oluşan İstanbul Barosu'nun desteklediği, İstanbul Barosu'nun tiyatrosunu teslim ettiği, Avukat Burhan Gün kanalıyla, bu LİNÇÇİ, alçak Mustafa Şükrü Demirkanlı, beni mahkemeye veren, savcılığa, oradan mahkemeye veren o alçak, LİNÇÇİ, alçak Mustafa Şükrü Demirkanlı..."


***


İHBAR GEREKÇEM: İlgili şahıs Hüseyin Hilmi Bulunmaz, yaklaşık 4 yıldır tiyatro insanlarına yönelik olarak HAKARET ve

KÜFÜRLERDE bulunmaktadır. Tiyatro yayıncıları, tiyatro sivil kuruluşları ve yaklaşık 1100 kişi, kendisini KÜFÜRSÜZ yayıncılığa davet ettiği çağrı metninden sonra, bizleri LİNÇÇİ olarak adlandırmakta ve ağza alınmayacak KÜFÜRLER etmektedir. Bu HAKARETLERİNİ artırmasından sonra, kendisi hakkında çeşitli dâvâlar açılmış, açılan dâvâların durumu şöyledir. Ancak, şikâyete bağlı suçlarda cezaların (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da para cezasına dönüşmesinden dolayı, şahış kuyumculuk ve uluslararası elmas kalemleri ticaretiyle uğraşan bir şirketin sahibi olduğu için parasal cezalara karşı umursamaz olmaktadır) HAKARET ettiği insanlardan birinin bu somut durum sonrası olumsuz bir durum yaratması endişesinden dolayı, Adliyeye yönelik HAKARETLERİNİ 
de iletme gereği duydum.

1. Şikâyetçi: Av. Mehmet Bozkır

Soma Sulh Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2011/578
Karar No: 2012/768
C. Savcılığı Esas No: 2011/768
Karar:125/4'den 105 gün adlî para cezası. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

2. Şikâyetçi: Seval Deniz Karahaliloğlu

Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi (İzmir)
Esas No: 2012-289
Karar No: 2012-1119
Karar: Adlî para cezası. Hüküm açıklandı.

3. Şikâyetçiler: Haluk Bilginer, Kemal Aydoğan

İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi
Esas No: 2011/3218
Karar: 2 ayrı para cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

4. Şikâyetçi: Haluk Bilginer, Kemal Aydoğan

İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi
Esas No: 2011/217
Karar: 5 ay hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

5. Mustafa Şükrü Demirkanlı

İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2011/3131
Karar: Adlî para cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

6. Şikâyetçi: Levent Çağlayan

Trabzon 3. Sulh Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2012/256
Dava aşaması: Adlî para cezası

7. Şikâyetçi: Av. Burhan Gün - Prof. Dr. Nurhan Tekerek

9. Asliye Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2010/337
Dava aşaması: 6352 sayılı yasa gereği ertelendi.

8. Şikâyetçi: Av. Süleyman Anıl

Anadolu 40. Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava devam ediyor.

Tüm bu gerekçelerden dolayı, savcılık makamına ve baroya yönelik HAKARETLER içerdiğini düşündüğüm ve halen yayında olan dökümanları gereği için bilginize sunarım.

İHBAR EDEN
MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI 

Ekler:

Ek 1, Ek 2, Ek 3 ve Ek 4 olarak numaralandırılmış belgeler. 
Video (2 adet video kaydı: 1 nolu video ve 2 nolu video ve bu videolara ait bant çözümleri.)


***


Not: Önemli bölümlerı büyütüp, kırmızı ile belirgin hâle biz getirdik!