Altın, elmas, fildişi, gümüş, kehribar, pırlanta, platin, rodyum, saat, safir, yakut, zümrüt gibi değerli eşya, maden ve taşların cirit attığı "37. Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı" alanındaki somut gerçekliğe karşıt algı oluşturan Yalçın Küçük'ün "DAVALARIM" adlı kitabı, tam dört gün süren fuar boyunca benim yakamı asla bırakmadı...
Bunca estetik, etik, felsefî, hukukî, ideolojik, kültürel, politik, sanatsal, tarihsel, tecimsel ve toplumsal birikim sahibi bir insan olmama karşın, Yalçın Küçük'ün "DAVALARIM" kitabı sayesinde, bir santim yukarı sıçramayı başardım. Küçük'ün büyük kitabı işime yaradı. Daha önce de belirttiğim gibi, ideolojik olarak Yalçın Küçük'le birebir aynı düşünmüş olmasam da, bu kitaptan müthiş derecede yararlandığımı belirtmeliyim.
Malûmunuz ben, sanatsal işlerimi yürütebilmek için, "Kültür Bakanlığı Çanağı" yalayacak kadar alçalan zavallı değilim. Ben, kendi istencim ve kendi yüreğimle heyecanlanıp, kendi beynimle karar verebilen yiğit biri olduğum için, kendi işimi kendim görüyorum. Benim hakkımda bunca dâvâ açılmasının başat nedeni "Kültür Bakanlığı Çanağı" yalamadan iki adım bile atamayacak kadar alçalan insanların aşırı fazlalığıdır... Devlet, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilebilmesi için numaralar yaparken, Türkiye tiyatro esnafının teslimiyetçi ruhunu iyi bildiğinden, onlara da "Kültür Bakanlığı Çanağı" yalatıyor. Çanak yalama alışkanlığı edinen kişi ve topluluklar, (bu çanağın iğrençliğini anlattığım için) bana son derecede karşı çıkıyorlar!... Bu karşı çıkışlarını mahkeme duruşma salonlarına kadar yükselten zavallılar karşısında karşıt hâl edinebilmem için, Küçük'ün yapıtlarını da yutarcasına okuyorum. Beni, kuyumculuk fuarında asla ve kesinlikle öksüz - yetim bırakmayan "DAVALARIM" kitabının içerisindeki aydın haykırışını, eleştirilerimi saklı tutmak üzere kulaklarımdan uzak tutmuyorum. LİNÇ karşısında çok güçleniyorum!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
