4 Ağustos 2013 Pazar

Bulunmaz'ı 2 yılla yargılatıp hapse mahkûm ettiren Haluk'a yumoş fırça

               MÜJDAT GEZEN'DEN HALUK BİLGİNER'E SON MEKTUP!

Haluk Bilginer'in "Kutsala mı dokundum?" yanıtına yanıttır:


Sevgili Haluk (Bilginer),


Dergilerde ve gazetelerde röportajını okuyunca seni aradım. İki kez tiyatrondan (telefona çıkan hanımdan öğrenebilirsin çünkü adımı ve mesajımı bıraktım) bir kez de cep telefonundan. (numaranı burada vermiyorum.)


Söylediklerinin pek çoğuna imzamı atabilirim. Ancak senin gibi kibar bir adamın ikide bir "KIÇIMI YESİNLER", "YAVŞAK", "KIÇ" gibi sözcükleri bir dergi röportajında kullanmasını yadırgadım. Ben Karagümrük'te doğdum, büyüdüm. Türk Argo Sözlüğü'ne yazılı katkılarım olmuştur. Başbakanın bilmediği küfürleri bilirim. Ama bunları bir röportajda dile getirmeyi doğru bulmam. Eğer sen doğru bulmuşsan, bundan dolayı gelecek eleştirilere de hoş bakman gerekir. Delikanlılık güzeldir. Ama bizim jargonumuzda birine pislik atarken kim olduğunu adlı adınca söylemek daha büyük delikanlılık sayılır. Örneğin aramızdan ayrılmış kendini savunamayacak durumda olan turnelerde rehin kalmış babası öldüğünde sahneye çıkmış kişilerin kimler olduğunu söylersen daha bir delikanlılık olur. Ayrıca babası ölünce isteyen sahneye çıkar, isteyen çıkmaz. Bunda övünülecek ne var anlayamadım. "Nasıl ve ne sebeple bir nefret birikmiş" olabilir Haluk'cuğum?... Sen Atatürk müsün?... Sana kin duyanlara öfke duyarım. "Babası ölünce sahneye çıkanlar" konunun muhatabı ise, bunlardan biri de ben oluyorum. Yani sen bana "KIÇIMI YE!" diyorsun. Tamam. Nerede ve ne zaman görüşelim? Benim bu gibi huylarım yok ama madem öyle istiyorsun öyle olsun. "YAVŞAK"a gelince, çok çirkin bir sözcüktür be kardeşim. Kötüdür yani... Gözünü sevdiğimin Türkçesinde de iyi kullanılmaz. Argoda yeri vardır. Ben argoyu iyi bilirim. Seninle yüz yüze geldiğimiz "7 Kocalı Hürmüz" setinden ayrılırken eşime senin için "Ne kadar saygılı bir adam." demiştim. Yine öyle olduğunu biliyorum. Tuzak soruların gazına gelmişsin. Röportajın tamamını okuyanlar bunu fark edecektir. Tabuları yıkmak güzeldir. Seninle aynı fikirdeyim. "Rolümün etkisinde kaldım." palavralarında senin gibi düşünürüm hep. 30 yıldır öğrencilerime ilk derste söylediğim ilk tümce şudur: 

"Bizim mesleğimiz, hayatiyeti olan meslekler sınıfına girmez. Bir kalp cerrahı hatâ yaptı mı hasta ölür, bir jet pilotu yanlış düğmeye bassa uçak düşer, 300 kişi gider. Bizde böyle bir şey yoktur. Sadece işinizi ciddiye alarak ve severek yapın yeter. Yoksa bir tenekeci bir oyuncudan daha az onurlu değildir..."

Sevgili Haluk, seni kırdımsa bağışla. Sevdiğim bir adamsın. Bir büyüğün olarak, fikirlerine sansür koymayı düşünmem bile ama KÜFÜR ETME. Sen efendi bir adamsın. Sana kibarlık daha çok yakışıyor. Aramızda konuşurken argo güzeldir, dilin zenginliğidir. Gençler zâten buna benzer konuşuyorlar. Hiç olmazsa ağabeyleri düzgün konuşuyor olsun.


Sevgimle

Müjdat GEZEN

(Kaynak: Boşnak Forum)