Sadece kendi onuru için değil yazarlık onuru için de mücadele eden Cuma Boynukara
Yazar Cuma Boynukara, "MEM İLE ZÎN" adlı oyununun Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları tarafından telif sözleşmesi yapılmadan korsanca oynanmasının yanı sıra, oyununa tecavüz edildiği için, Kültür Bakanlığı'na karşı çok ciddi bir dava açtığında, Türkiye tiyatrosunda yer yerinden oynayacağını sanmıştım. Ancak yine yanılmıştım. Tam tamına "1100 KİŞİLİK KİŞİLİKSİZ KİŞİNİN ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyebilecek kadar çukurlaştığı tiyatrodan böyle onurlu bir davranış beklemek, büyük bir enayilikti... Oyun yazarı Cuma Boynukara'nın "Denetim Kurulu Başkanı" olabildiği Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği'nin de LİNÇÇİ olduğu bir yerde, oyun yazarının onurunu koruyabilecek kişi, kuruluş, kurumların olacağını varsaymak, benim gibi dangalaklara özgü bir safdillik. Bugün "İstanbul Anadolu Adalet Sarayı 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu"nda geçen ve Cuma Boynukara adına çok önemli bir kararla sonuçlanan duruşmada, Türkiye tiyatrosundan bir kişi bile gelerek Boynukara'nın yazarlık onuru mücadelesine asla ortak olmadı. Bu durum da, Türkiye tiyatrosunun bütününün, hepsinin, tamamının, tümünün çürüyüp ceset hâline geldiğinin çok somut kanıtıdır. Canım çektikçe ve içimden geldikçe, Cuma Boynukara'nın yazarlık onuru için verdiği mücadeleyi ve bu mücadelede çok net, büyük payı olan Avukat Şahin Doğan'ın insanlık onuruna yaptıkları katkıları sakince yazacağım.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
Bulunmaz, bugün de İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'ndaki mücadelede!
Boynukara'nın yönetici olduğu TYS Boynukara'nın duruşmasında yoktu
Yazar Cuma Boynukara, "MEM İLE ZÎN" adlı oyununun Lemi Bilgin yönetimindeki Devlet Tiyatroları tarafından telif sözleşmesi yapılmadan korsanca oynanmasının yanı sıra, oyununa tecavüz edildiği için, Kültür Bakanlığı'na karşı çok ciddi bir dava açtığında, Türkiye tiyatrosunda yer yerinden oynayacağını sanmıştım. Ancak yine yanılmıştım. Tam tamına "1100 KİŞİLİK KİŞİLİKSİZ KİŞİNİN ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyebilecek kadar çukurlaştığı tiyatrodan böyle onurlu bir davranış beklemek, büyük bir enayilikti... Oyun yazarı Cuma Boynukara'nın "Denetim Kurulu Başkanı" olabildiği Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği'nin de LİNÇÇİ olduğu bir yerde, oyun yazarının onurunu koruyabilecek kişi, kuruluş, kurumların olacağını varsaymak, benim gibi dangalaklara özgü bir safdillik. Bugün "İstanbul Anadolu Adalet Sarayı 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu"nda geçen ve Cuma Boynukara adına çok önemli bir kararla sonuçlanan duruşmada, Türkiye tiyatrosundan bir kişi bile gelerek Boynukara'nın yazarlık onuru mücadelesine asla ortak olmadı. Bu durum da, Türkiye tiyatrosunun bütününün, hepsinin, tamamının, tümünün çürüyüp ceset hâline geldiğinin çok somut kanıtıdır. Canım çektikçe ve içimden geldikçe, Cuma Boynukara'nın yazarlık onuru için verdiği mücadeleyi ve bu mücadelede çok net, büyük payı olan Avukat Şahin Doğan'ın insanlık onuruna yaptıkları katkıları sakince yazacağım.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
Bulunmaz, bugün de İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'ndaki mücadelede!
Boynukara'nın yönetici olduğu TYS Boynukara'nın duruşmasında yoktu