Ben, yaklaşık olarak elli yıldır kuyumculukla uğraştığım için, son derecede huzurlu ve mutluyum... Yirmi yıl önce emekli oldum ve emekli maaşımın üçte birini, Yeni Tiyatro Dergisi ile Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiğim reklâm giderleri için harcıyorum... Günde bir öğün yemek için, emekli maaşımın beşte birini harcıyorum. Sabah ve akşamları pek yemek yemediğim, arada bir meyve atıştırdığım için, herhangi bir kişisel masrafım yok. Emekli maaşımdan geriye kalanları, genellikle yoksul emekçi yoldaşlarımla paylaşıyorum!... Malûmunuz, sanatsal çalışmalarımdan para kazanmak bir yana, bilinçli olarak, sürekli bir biçimde para yitiriyorum. Peki, hâl böyle olmasına karşın, neden hâlâ çalışıp emek harcıyorum? Yanıtı şu:
Ben, örnekse Kültür Bakanlığı Çanağı yaladığımda, kendimi bok yemiş gibi hissederim. Bir yandan da, kültürel çalışmalar için para gerektiğine göre, kendim için, halkım için, tüyü bitmemiş yetim için çalışmak zorundayım. Sadece kendi çıkarlarını değil, halkının, tüyü bitmemiş yetimin çıkarlarını da düşünen Osmanlı Padişahları da aynısını yapıyormuş. Zâten bir zât, hiçbir iş yapmaksızın sadece ve yalnızca Kültür Bakanlığı Çanağı yalayarak yaşarsa, zamanla, konuşmaları bile kesik kesik bir hâl alarak, insanî konuşmalardan uzaklaşıp Bulgakov'un romanlarına konu olan varlıklara dönüşür.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Padişahlar Çalışıp Para Kazanıyordu, İşte Meslekleri...
Osmanlı padişahlarının neredeyse hepsi birer meslek sahibiydi...
Tarih Osmanlı'yı Osmanlı yapan ve bugün bile varlığın sürdürmesini sağlayan padişahların devletin hazinesini çarçur edip, har vurup harman savurmadığını ortaya koyuyor. Öyle ki kendi şahsi ihtiyaçlarını devletin hazinesinden değil kendi uğraşları ile giderdikleri birçok kaynakta belirtiliyor.
PARA BİLE KAZANIYORLARDI
Hatta devlet hazinesine dokunulmasını yasaklayan bir kanun çıkarmışlar ve bu kanuna da bütün padişahlar uymuşlardır. Yani her birinin padişah olmalarının yanında ayrıca uğraştıkları, hatta para kazandıkları bir meslekleri de vardı.
MESLEKİ EĞİTİMLERİ ŞEHZADEYKEN ALDILAR
Daha şehzadeyken bir padişah olarak ilmi yönleriyle donatılırken aynı zamanda ihtiyaçlarını gidermeleri ve kötü günlerinde yapabilecekleri bir sanat ve becerileri, bir meslekleri olmalı düşüncesiyle mesleki eğitim de almışlardır.
I. MAHMUD'UN EL İŞLERİ PAZARDA SATILIRDI
Mesela: I. Mahmud, çeşitli el işleri yapar ve bunları pazarda sattırırdı. Aldığı paranın bir kısmıyla ihtiyaçlarını karşılar, diğer kısmını da sadaka olarak dağıtırdı. Hatta onun bu hâline şaşıran bir veziri: "Padişahım, milletin hazinesi sizin demektir. O hâlde niçin böyle uğraşırsınız?" deyince, padişah şu veciz cevabı verir: "Milletin hazinesini millete harcamak gerek. İnsanın alın teri dökerek çalışıp, kazandığı paranın zevki bir başkadır."
Padişahların pek çoğu da böyle düşünüyordu. Aşağıda meslek sahibi padişahların meslekleri yer alıyor.
PADİŞAHLAR VE MESLEKLERİ
I. MEHMED (ÇELEBİ MEHMED): Yay ve kiriş ustasıdır. Bu işin piri (ustası) olduğu için kendisine "yay gerdiren" manasına gelen "kürüşçü" adıyla da anılmaktadır. Aynı zamanda avcıdır.
II. MEHMED (FATİH SULTAN MEHMED): Bahçıvandır. Gülleri aşılama ve ağaç yetiştirme konusunda beceriklidir. Aynı zamanda bir kitap kurdu ve koleksiyoncusudur. Haritalar üzerine çalışmalar yapmış ve harita meraklısıdır. Fâtih, ayrıca ok için parmağa takılan yüzükler, kemer tokaları ve kılıç kınları da imal ederdi. Bütün bu özelliklerinin yanında ünlü bir şairdir.
II. BEYAZID: Hattattır. Bu konuda icazeti vardır. Ayrıca okçuluğa meraklı olduğu için, bütün ok imâl edenleri İstanbul’da buluştururmuş. Marangoz olduğu da bilinmektedir. Aynı zamanda şairdir.
I. SELİM (YAVUZ SULTAN SELİM): Kuyumcudur. Çok kitap okur. Bir kitap kurdu olduğu bilinmektedir. Hatta denilir ki çok okumaktan gözleri bozulmuştu. Bu yüzden gözlük takan tek padişahtır. Ayrıca kitap okurken, satırları takipte kullanılan altından hilâller yapardı. Bu hilâllerin uç kısımlarına kıymetli taşlar yerleştirirdi. Ok atmayı sever ve iyi bir yay ustasıdır. Aynı zamanda iyi bir silahşordur.
I. SÜLEYMAN (KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN): Kuyumcudur. İtalyan kuyumculuk sanatının örneklerini uygulayacak kadar işinde mahirdir. Aynı zamanda kunduracı yani kavaftır.
II. SELİM: Hacıların Hac yolunda kullanmaları için hilâl şeklinde asalar yapıp, bunları hacılara dağıttırırdı. II. Selim, aynı zamanda şairdir.
III. MURAD: Ok yapardı. Şairdir. Hüsnü hat sahibidir. Yani hattattır.
I. İBRAHİM: Hacıların asalarına hilâller yapardı. Aynı zamanda bağa işçiliğinde de mahirdi. Yani bağa işçiliği (deniz kablumbağasının kabuğundan yapılan kaşık, tesbih, vb. ürünler) yapardı.
III. MEHMED: Kaşık ustasıdır. Okçuların kullandığı özel yüzükler yapardı. Padişah, "Yüzükçüler Loncası" üyesiydi. Yaptığı kaşıkların saplarını inci, mercan yakut vb. taşlarla süslerdi ve süslemecilik sanatı olan hakkaklıkta önemli bir yeri vardır. Aynı zamanda şairdir.
I. AHMED: Kaşık ustasıdır. Okçuların kullandığı özel yüzükler (asalar) yapardı. Bu merakı yüzünden "Kemankeşler Loncası (yani okçular- loncası)" üyesiydi. Çerkez kamçıları işlemekte ustadır. Şairdir.
II. OSMAN: Saraççılığa ilgi duyardı. Bindiği atların eyerlerini kendi yapardı. Ancak ne acıdır ki bu padişah, tahtan indirilip, yeniçerilerin eline geçtikten sonra, son yolculuğuna eğersiz bir ata bindirilerek gitmiştir..
IV. MURAD: Güzel yazı yazan bir hattat ve aynı zamanda şairdir. Kemankeşlikte (okçulukta) mahirdir.
IV. MEHMED: Avcılığıyla ünlüdür. Bu yüzden "Avcı Mehmed" diye de anılır. Aynı zamanda şairdir. Bestekârdır. Askerî marşlar yazardı.
II. MUSTAFA: Şairdir. Hüsnü hat sahibidir. Ok atmada ustadır. Şairdir.
III. AHMED: Hattattır. Şairdir. Fakat onu diğer padişahlardan ayıran bir yönü de hanımlar arasında gergef işlemeye meraklı olmasıdır.
I. MAHMUD: Birden fazla mesleği vardır. Kantaşı üzerine mühür kazırdı. Abanoz ve fildişinden hilâller (kürdanlar) yapardı. "Hilâl"i merak edenlere anlatayım. Hilâl, kemik ve şimşir gibi sert ağaçlardan yapılan, kulak ve diş temizliğinde kullanılan, ucu sivri, arka tarafı kaşık gibi enli bir alettir. I. Mahmud bu hilâllerden yapardı. Mücevher işlerdi. Oymacılıkla da ilgilenirdi. Çok yönlü bir padişah olan I. Mahmud, bütün bu yaptıklarını pazarda sattırır, parasıyla ihtiyaçlarını giderir, sadaka verirdi. Aynı zamanda şairdi.
III. SELİM: Şair ve bestekârdır. Aynı zamanda mükemmel bir silah ustasıdır. Tüfeklerin gez ve arpacıklarını ince hesaplarla çok mükemmel yaptığı için kurşunlar hedefi şaşmıyordu.
II. MAHMUD: Üslûp sahibi bir hattattır. Müzisyendir. Kuyumcudur. Sedef işlemeciliği yapar.
I. ABDÜLMECİD: Modern bir ressam, Batı usûlü alafranga besteler yapan bir bestekârdır. Abdülaziz'in oğlu Şehzâde Seyfeddin Efendi ise mahyacıdır. Ramazan mahyalarını o hazırlamaktadır. Aynı zamanda şairdir.
I. ABDÜLAZİZ: Ünlü bir pehlivandır. Kalaycı olduğuna dair belgeler vardır.
V. MURAD: Çok iyi bir piyanisttir. Bestekârdır. Ressamdır.
II. ABDÜLHAMİD: Marangozdur. Bu meslekteki inceliği ve tasarımı rakipsizdir. Ayrıca kakmacılık ve süsleme sanatıyla da uğraşmıştır. Amerika’da açılan bir dünya sergisinde marangozluk ve doğramacılık dalında birincilik almıştır.
(Kaynak: HABER VAKTİM)
***
Ayrıca bakınız:
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'a HAKARET ettiği için Bulunmaz tarafından hakkında açılan şimdilik üç (rakamla 3) davası bulunan ve Hilmi Bulunmaz'a 50.000,00 TL manevi tazminat parası ödeme olasılığı bulunan Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı, Hilmi Bulunmaz'a HAKARET
ederken yakalanan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketiyle LİNÇ imzacısı Ömer Faruk Kurhan'ın avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın adlî yargılanmasını, ne kadar büyük çaba harcarsa harcasın asla ve kesinlikle önleyemez!
Davalı Demirkanlı Lemi'den aldığı reklâmla Bulunmaz'a saldırıyor!
Bulunmaz, yaklaşık olarak bir yıl önce bahçesinde yaralanmıştı!...
Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya göre Bulunmaz aşağıdaki şu sözü İnternet'te yazmış, İnternet'e (Google'a) göre asla yazmamış!
Müdür K. Lemi Bilgin'in desteğiyle milim milim yürüyen sistemi tam beş madde hâlinde şöyle anlatıyoruz: 1 - İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kuleleri ticarî kuruluşlarca işgâl ediliyor! 2 - McDonald's işgâl altındaki reklâm kulelerine reklâm (para) veriyor! 3 - Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgini, McDonald's'tan alınan reklâm (para) ile LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni besliyor! 4 - K. Lemi Bilgin'nin verdiği reklâmla (parayla) beslenen Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, Kültür Eski Bakanı Ertuğrul Günay'ı "KAPAK ADAMI" yapıyor! 5 - Kültür Bakanlığı ve bu bakanlığa bağlı Devlet Tiyatroları'ndan sürekli olarak reklâm (para) alan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, resmî web sitesinde Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'a aralıksız saldırıyor!!!
Lemi'nin verdiği reklâmlarla beslenen Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, inandırıcılığını hızla, hem de şimşek hızıyla yitirmeye başlayınca, Coşkun Büktel'e de iğrenç, korkunç, tiksinç ve yoz iftiralar atıyor!...
Ben, örnekse Kültür Bakanlığı Çanağı yaladığımda, kendimi bok yemiş gibi hissederim. Bir yandan da, kültürel çalışmalar için para gerektiğine göre, kendim için, halkım için, tüyü bitmemiş yetim için çalışmak zorundayım. Sadece kendi çıkarlarını değil, halkının, tüyü bitmemiş yetimin çıkarlarını da düşünen Osmanlı Padişahları da aynısını yapıyormuş. Zâten bir zât, hiçbir iş yapmaksızın sadece ve yalnızca Kültür Bakanlığı Çanağı yalayarak yaşarsa, zamanla, konuşmaları bile kesik kesik bir hâl alarak, insanî konuşmalardan uzaklaşıp Bulgakov'un romanlarına konu olan varlıklara dönüşür.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Padişahlar Çalışıp Para Kazanıyordu, İşte Meslekleri...
Osmanlı padişahlarının neredeyse hepsi birer meslek sahibiydi...
Tarih Osmanlı'yı Osmanlı yapan ve bugün bile varlığın sürdürmesini sağlayan padişahların devletin hazinesini çarçur edip, har vurup harman savurmadığını ortaya koyuyor. Öyle ki kendi şahsi ihtiyaçlarını devletin hazinesinden değil kendi uğraşları ile giderdikleri birçok kaynakta belirtiliyor.
PARA BİLE KAZANIYORLARDI
Hatta devlet hazinesine dokunulmasını yasaklayan bir kanun çıkarmışlar ve bu kanuna da bütün padişahlar uymuşlardır. Yani her birinin padişah olmalarının yanında ayrıca uğraştıkları, hatta para kazandıkları bir meslekleri de vardı.
MESLEKİ EĞİTİMLERİ ŞEHZADEYKEN ALDILAR
Daha şehzadeyken bir padişah olarak ilmi yönleriyle donatılırken aynı zamanda ihtiyaçlarını gidermeleri ve kötü günlerinde yapabilecekleri bir sanat ve becerileri, bir meslekleri olmalı düşüncesiyle mesleki eğitim de almışlardır.
I. MAHMUD'UN EL İŞLERİ PAZARDA SATILIRDI
Mesela: I. Mahmud, çeşitli el işleri yapar ve bunları pazarda sattırırdı. Aldığı paranın bir kısmıyla ihtiyaçlarını karşılar, diğer kısmını da sadaka olarak dağıtırdı. Hatta onun bu hâline şaşıran bir veziri: "Padişahım, milletin hazinesi sizin demektir. O hâlde niçin böyle uğraşırsınız?" deyince, padişah şu veciz cevabı verir: "Milletin hazinesini millete harcamak gerek. İnsanın alın teri dökerek çalışıp, kazandığı paranın zevki bir başkadır."
Padişahların pek çoğu da böyle düşünüyordu. Aşağıda meslek sahibi padişahların meslekleri yer alıyor.
PADİŞAHLAR VE MESLEKLERİ
I. MEHMED (ÇELEBİ MEHMED): Yay ve kiriş ustasıdır. Bu işin piri (ustası) olduğu için kendisine "yay gerdiren" manasına gelen "kürüşçü" adıyla da anılmaktadır. Aynı zamanda avcıdır.
II. MEHMED (FATİH SULTAN MEHMED): Bahçıvandır. Gülleri aşılama ve ağaç yetiştirme konusunda beceriklidir. Aynı zamanda bir kitap kurdu ve koleksiyoncusudur. Haritalar üzerine çalışmalar yapmış ve harita meraklısıdır. Fâtih, ayrıca ok için parmağa takılan yüzükler, kemer tokaları ve kılıç kınları da imal ederdi. Bütün bu özelliklerinin yanında ünlü bir şairdir.
II. BEYAZID: Hattattır. Bu konuda icazeti vardır. Ayrıca okçuluğa meraklı olduğu için, bütün ok imâl edenleri İstanbul’da buluştururmuş. Marangoz olduğu da bilinmektedir. Aynı zamanda şairdir.
I. SELİM (YAVUZ SULTAN SELİM): Kuyumcudur. Çok kitap okur. Bir kitap kurdu olduğu bilinmektedir. Hatta denilir ki çok okumaktan gözleri bozulmuştu. Bu yüzden gözlük takan tek padişahtır. Ayrıca kitap okurken, satırları takipte kullanılan altından hilâller yapardı. Bu hilâllerin uç kısımlarına kıymetli taşlar yerleştirirdi. Ok atmayı sever ve iyi bir yay ustasıdır. Aynı zamanda iyi bir silahşordur.
I. SÜLEYMAN (KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN): Kuyumcudur. İtalyan kuyumculuk sanatının örneklerini uygulayacak kadar işinde mahirdir. Aynı zamanda kunduracı yani kavaftır.
II. SELİM: Hacıların Hac yolunda kullanmaları için hilâl şeklinde asalar yapıp, bunları hacılara dağıttırırdı. II. Selim, aynı zamanda şairdir.
III. MURAD: Ok yapardı. Şairdir. Hüsnü hat sahibidir. Yani hattattır.
I. İBRAHİM: Hacıların asalarına hilâller yapardı. Aynı zamanda bağa işçiliğinde de mahirdi. Yani bağa işçiliği (deniz kablumbağasının kabuğundan yapılan kaşık, tesbih, vb. ürünler) yapardı.
III. MEHMED: Kaşık ustasıdır. Okçuların kullandığı özel yüzükler yapardı. Padişah, "Yüzükçüler Loncası" üyesiydi. Yaptığı kaşıkların saplarını inci, mercan yakut vb. taşlarla süslerdi ve süslemecilik sanatı olan hakkaklıkta önemli bir yeri vardır. Aynı zamanda şairdir.
I. AHMED: Kaşık ustasıdır. Okçuların kullandığı özel yüzükler (asalar) yapardı. Bu merakı yüzünden "Kemankeşler Loncası (yani okçular- loncası)" üyesiydi. Çerkez kamçıları işlemekte ustadır. Şairdir.
II. OSMAN: Saraççılığa ilgi duyardı. Bindiği atların eyerlerini kendi yapardı. Ancak ne acıdır ki bu padişah, tahtan indirilip, yeniçerilerin eline geçtikten sonra, son yolculuğuna eğersiz bir ata bindirilerek gitmiştir..
IV. MURAD: Güzel yazı yazan bir hattat ve aynı zamanda şairdir. Kemankeşlikte (okçulukta) mahirdir.
IV. MEHMED: Avcılığıyla ünlüdür. Bu yüzden "Avcı Mehmed" diye de anılır. Aynı zamanda şairdir. Bestekârdır. Askerî marşlar yazardı.
II. MUSTAFA: Şairdir. Hüsnü hat sahibidir. Ok atmada ustadır. Şairdir.
III. AHMED: Hattattır. Şairdir. Fakat onu diğer padişahlardan ayıran bir yönü de hanımlar arasında gergef işlemeye meraklı olmasıdır.
I. MAHMUD: Birden fazla mesleği vardır. Kantaşı üzerine mühür kazırdı. Abanoz ve fildişinden hilâller (kürdanlar) yapardı. "Hilâl"i merak edenlere anlatayım. Hilâl, kemik ve şimşir gibi sert ağaçlardan yapılan, kulak ve diş temizliğinde kullanılan, ucu sivri, arka tarafı kaşık gibi enli bir alettir. I. Mahmud bu hilâllerden yapardı. Mücevher işlerdi. Oymacılıkla da ilgilenirdi. Çok yönlü bir padişah olan I. Mahmud, bütün bu yaptıklarını pazarda sattırır, parasıyla ihtiyaçlarını giderir, sadaka verirdi. Aynı zamanda şairdi.
III. SELİM: Şair ve bestekârdır. Aynı zamanda mükemmel bir silah ustasıdır. Tüfeklerin gez ve arpacıklarını ince hesaplarla çok mükemmel yaptığı için kurşunlar hedefi şaşmıyordu.
II. MAHMUD: Üslûp sahibi bir hattattır. Müzisyendir. Kuyumcudur. Sedef işlemeciliği yapar.
I. ABDÜLMECİD: Modern bir ressam, Batı usûlü alafranga besteler yapan bir bestekârdır. Abdülaziz'in oğlu Şehzâde Seyfeddin Efendi ise mahyacıdır. Ramazan mahyalarını o hazırlamaktadır. Aynı zamanda şairdir.
I. ABDÜLAZİZ: Ünlü bir pehlivandır. Kalaycı olduğuna dair belgeler vardır.
V. MURAD: Çok iyi bir piyanisttir. Bestekârdır. Ressamdır.
II. ABDÜLHAMİD: Marangozdur. Bu meslekteki inceliği ve tasarımı rakipsizdir. Ayrıca kakmacılık ve süsleme sanatıyla da uğraşmıştır. Amerika’da açılan bir dünya sergisinde marangozluk ve doğramacılık dalında birincilik almıştır.
(Kaynak: HABER VAKTİM)
***
Ayrıca bakınız:
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'a HAKARET ettiği için Bulunmaz tarafından hakkında açılan şimdilik üç (rakamla 3) davası bulunan ve Hilmi Bulunmaz'a 50.000,00 TL manevi tazminat parası ödeme olasılığı bulunan Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı, Hilmi Bulunmaz'a HAKARET
ederken yakalanan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketiyle LİNÇ imzacısı Ömer Faruk Kurhan'ın avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın adlî yargılanmasını, ne kadar büyük çaba harcarsa harcasın asla ve kesinlikle önleyemez!
Davalı Demirkanlı Lemi'den aldığı reklâmla Bulunmaz'a saldırıyor!
Bulunmaz, yaklaşık olarak bir yıl önce bahçesinde yaralanmıştı!...
Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya göre Bulunmaz aşağıdaki şu sözü İnternet'te yazmış, İnternet'e (Google'a) göre asla yazmamış!
Müdür K. Lemi Bilgin'in desteğiyle milim milim yürüyen sistemi tam beş madde hâlinde şöyle anlatıyoruz: 1 - İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kuleleri ticarî kuruluşlarca işgâl ediliyor! 2 - McDonald's işgâl altındaki reklâm kulelerine reklâm (para) veriyor! 3 - Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgini, McDonald's'tan alınan reklâm (para) ile LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni besliyor! 4 - K. Lemi Bilgin'nin verdiği reklâmla (parayla) beslenen Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, Kültür Eski Bakanı Ertuğrul Günay'ı "KAPAK ADAMI" yapıyor! 5 - Kültür Bakanlığı ve bu bakanlığa bağlı Devlet Tiyatroları'ndan sürekli olarak reklâm (para) alan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, resmî web sitesinde Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'a aralıksız saldırıyor!!!
Lemi'nin verdiği reklâmlarla beslenen Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, inandırıcılığını hızla, hem de şimşek hızıyla yitirmeye başlayınca, Coşkun Büktel'e de iğrenç, korkunç, tiksinç ve yoz iftiralar atıyor!...