24 Nisan 2013 Çarşamba

Bulunmaz, LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'yle hukuk maçı yapacak...

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA

DOSYA NO: 2012 / 650 ESAS
KONU: YARDIMCI DİLEKÇE

1 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın mahkemenizde başlattığı bu davanın "CEZA, HUKUK, CEZA HUKUKU" temelini nesnel boyutta algılamak için, bu davayı başlatan MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın, bana, halkıma, tüyü bitmemiş yetime verdiği tarihsel ve toplumsal zararları doğru kavramak gerekir. Bunun için de, MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın, kime, ne zaman, neler yaptığını ağır ağır çözmekte yarar var. Ben, birçok davayla "boğuşmak" zorunda olduğum için, sadece bu davaya yoğunlaşamıyorum. Gerektiğinde daha geniş yazıp, Sayın Yargıç'a yardımcı olmayı sürdüreceğim.

2 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, Şubat 1991 tarihinden bu yana Türkiye tiyatrosuna maddi ve manevi zarar veriyor. Kurucusu Eski Sahibi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı işleri Müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni bir şantaj aracı gibi kullanan MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, kendisine reklâm vermeyen resmî tiyatro kurumlarına karşı düşmanca tavır geliştirmesiyle ünlenmiş bir dergicidir. MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın, "DEVLET TİYATROLARI ESKİ GENEL MÜDÜRÜ İ. RAHMİ DİLLİGİL" ile ilgili olarak yaptığı yayınlar incelendiğinde, bu şantajın ne anlama geldiği kendiliğinden ortaya çıkar. Bunun belgelenmesi gayet kolaydır. Bu arada, İ. Rahmi Dilligil'in "TANIKLIĞINA" da başvurulabilir.

3 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın dergisi Tiyatro... Tiyatro..., Coşkun Büktel'in "THEOPE" adlı oyununa iftira atılmasına yardım ve yataklık yapmıştır. Derginin Haziran 2009 tarihli sayısında, "Evet, İkinci Bir Theope Var" diye bir yazı yayınlayarak, "TÜRKİYE DRAMATİK YAZARLIĞININ 'EVEREST'İ 'THEOPE'"YE İFTİRA ATMIŞTIR! Derginin ilgili sayısı getirtilip, "İFTİRA" net olarak algılanabilir. Bunun için, yazar Coşkun Büktel'in "TANIKLIĞINA" da başvurulabilir.

4 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, Coşkun Büktel ve  benim sanatsal olanaklarımızı ilelebet ilga ve imhâ etmek için, çevresine topladığı "1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" ile, bizim sanatsal üretimlerimizi durdurma aşamasına gelmiştir. Bunun için de, birçok belge, bilgi, bulgu, delil, kanıt, tanık sunabilirim.

5 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, Türkiye tiyatrosunun estetik olarak çökmesine çok büyük katkıda bulunan biridir. Bu katkısını, sadece "HAKARET, İFTİRA, KÜFÜR, ŞANTAJ" biçimde değil, aynı zamanda, Türkiye tiyatrosundaki yolsuzlukları yazmayarak da, tiyatro sanatının dezestetik bir boyut kazanmasına neden olmaktadır. Örnekse, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda "KORSAN OLARAK OYNATILAN 'ROSENBERGLER ÖLMEMELİ' OYUNU" ile ilgili hiçbir ciddi haber ve yorum yapmadığı gibi, bu konuda yaptığımız uyarıcı yazıların görünmemesi için büyük bir çaba harcamıştır.

6 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahısla ilgili olarak, aramızda herhangi bir kişisel "HUSUMET YOKTUR!" Sadece ve yalnızca toplumsal çelişki içerisinde olduğumuz MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın, Türkiye tiyatro sanatına vermiş olduğu zarardan şikâyetçiyim. Benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen DEVLET TİYATROLARI, İSTANBUL ŞEHİR TİYATROLARI, KOCAELİ ŞEHİR TİYATROLARI ve diğerlerinden reklâm (PARA) alan MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, dergisini hiçbir zaman için tam zamanında, yani resmî tiyatro kurumlarından aldığı reklâm (PARA) karşılığını ödemeyen bir biçimde yayınlıyor. Oysa, resmî tiyatro kurumları, MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsa, kurumlarının oyun programlarını ayın birinden başlayarak duyurması için reklâm (PARA) veriyorlar. MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, dergisini, günlerce, hattâ bâzen haftalarca sonra yayınlayarak, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgin'e, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin'e, Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Veysel Sami Berikan'a haksızlık etmekle birlikte, saydığım bu kişilerin inisiyatifindeki resmî tiyatro kurumlarının çalışanlarına da haksızlık ediyor. Bunun yanı sıra, vergilerimizle beslediğimiz için, bu resmî tiyatro kurumları da, bana, halkıma, tüyü bitmemiş yetime karşı sorumluluklarını tam olarak yerine getirmedikleri için, bizim özlük haklarımıza zarar veriyorlar.

7 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benimle birlikte Coşkun Büktel'in sanatsal ifade olanaklarını ilelebet ilga ve imhâ etmek için, son derecede acımasız davranıp, çıkar birliği içerisinde olduğu 1100 kişiyi örgütleyerek, koskoca bir "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" düzenlemiştir. Bu kampanyayı, sadece sanal âlemle sınırlı tutmayan MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, bu "LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" propagandası için dergisini de kullanmıştır. İlgili sayı incelendiğinde, bu çirkin propaganda hemen görülebilir.

8 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, "LİNÇ KAMPANYASI" ile yetinmeyerek, bir de "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" süreci başlatmıştır. Aynı ânda, birçok dava birden başlatan MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, başta kendi dergisinin yazarları olmak üzere, birçok kişiye, bana karşı dava açtırttırdı. Ancak, "HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ" her zaman yengiyle çıktığı için, benim hakkımda, çok ciddi bir yıkıcı sonuç oluşmadı. MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsın yazarlarından biri olan ve Coşkun Büktel'in "THEOPE" adlı oyununa iftira içeren bir başlıkla sunulan "Evet, İkinci Bir Theope Var" yazısının yazarı Ömer Faruk Kurhan ve onun avukatları İnan Yılmaz ile Uğur Demirci Tosun'un benim hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda "DAVACI VE ŞİKÂYETÇİ" olmaları sonucu, "KAMU DAVASI" açılarak, "HAKARET SUÇU" ile suçlanmama karşın, hem "BİLİRKİŞİ RAPORU" ve hem de "BERAAT" kararıyla, benim, asla ve kesinlikle herhangi bir "HAKARET SUÇU" işlemediğim kanıtlanmıştır. Daha birçok davadan, net bir ceza almış değilim. Bunun için, "İSTANBUL SULH CEZA MAHKEMELERİNDEKİ DOSYALAR" incelenebilir.

9 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahısla aramızdaki estetik, kültürel ve toplumsal çelişkiler nedeniyle oluşan birçok dava ve uzantısıyla ilgili olarak, daha derin, daha geniş açıklamalar yapma hakkım ve aynı zamanda "MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇMA" hakkım saklı kalmak üzere, Sayın Yargıç'a ilgilenmesi için saygılarımla arz ve talep ederim. 25.04.2013

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ