13 Mart 2013 Çarşamba

Litvanya'da hayat çok ucuz, tiyatrosunda hiç LİNÇÇİ yok; öneririm!

Hilmi Bulunmaz, Radisson Oteli'nde kahvaltı ederken!... (Foto: Fikriye Bulunmaz)

Litvanya'nın başkenti Vilnius'a bakarak, tüm ülke hakkında net bir bilgiye sahip olmak pek doğru gibi gelmese de, hayata çok derinden bakan gözler gayet isabetli tespitlerde bulunabilir... Vilnius, yarım milyonluk küçük bir kent olmakla birlikte, Litvanya'nın da üç milyonluk bir ülke olduğunu hiç unutmamak gerekir... Başkent Vilnius'a, sadece ve yalnızca Litvanya'nın diğer kentlerinden değil, dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinden çok hareketli bir insan kalabalığı akıyor. Durum böyle olunca da, bu hareketli insan kalabalığından bazı insanlarla oturup sohbet etme olanağı doğuyor.

Litvanya, Sovyetler Birliği tarafından küçük bir çocuk gibi beslenmiş olmasına karşın, emperyalizmin ilgisinden hiçbir zaman için asla uzak kalmamış. Sovyetler Birliği ile Batı arasında oynanan evrensel satranç oyununun masalarından biri olan Litvanya, günümüzde de, bu satranç oyununa Rus ve Rus olmayan egemenlerin karşıtlığında devam ediyor...

Bir türlü Batı'ya tam olarak teslim olmayan Rusya ile Avrupa Birliği Emperyalizmi arasında küçük bir bahçe gibi varlık gösteren Litvanya, tüm toplumsal kararsızlığına karşın, kendine ait bir kimlik taşımak için gayret ediyor izlenimi veriyor. Ağır ağır da olsa bu izlenimi çoğaltıyor...

Birkaç günlük bir yaşam sürecinde Litvanya'yı çözümlemek olası değilse de, burada yaşayan değişik din, değişik ırk ve değişik sınıftaki insanlarla yaptığım görüşmelerde, şöyle bir durum çıkıyor ortaya: Rusya ve Avrupa Birliği'nin arka bahçesi olacak kadar küçük bir yapıya sahip Litvanya, her şeye karşın, kendine ait bir kimlik elde etmek için çok kararlı görünüyor...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz